890
MURAT KEKLİK
Misafirin olduğu yerde ev sahibi başköşede oturmaz
Heyâlun sînede gönlüm ayag altındadur sâkî
Oturmaz sedrde ev sâhibi mehmân olan yerde
g. 434/2
İnsan arkadaşından bellidir atasözünü şair “Melek şeytanın olduğu
yerde zincirle uğraşmaz” gibi özgün bir benzetmeyle dile getirmiştir.
Refîkinden olur yahşı yamanı her kimün zâhir
Ki zencîr ile eglenmez melek şeytân olan yerde
g. 434/6
Yağ yağ üste
Bi-hemdi’llâh yatubdur sînem içre dâg, dâg üste
Belî meşhûr sözdür ol mesel kim yag yag üste
g. 435/1
Beyaz üstüne beyazla yazılmaz
Karadur rûzgârı her kimün kim gönli rövşendür
Bilür her tifl-i mekteb kim yazılmaz ag, ag üste
g. 435/2
Her kimün kim gönli rövşen rûzgârı karadur
Terk-i ‘âdetdür sözi ag üste yazmag ag ilen
g. 384/2
Dünyada her derdin dermanı vardır
Diyerler helk kim dermânı var ‘âlemde her derdün
Tebîbüm bes nedür dermân gönül bîmâr olan yerde g. 439/3
Her gecenin sabahı vardır
Sübh-i visâldür şeb-i hicrân nehâyeti
Dâg işledükce ‘âşıkun işler sitâresi
g. 519/2
Sarraf olmazsa toprak ile cevher birdir
Herîdâr olmasa gövher kara daş ile yeksândur
Eger erbâb-ı hâcet olmaya hâcet-revâ n’eyler
g. 48/5
Bir pillededür cem’ kara daş ile gövher
Yûsuf nece bilsün ki herîdâr kimündür
g. 68/6
KAVSÎ DİVANINDA ATASÖZLERİ VE VECİZ İFADELER
891
Hüsn ‘eşk ile berâberdür giriftâr olmasa
Kim
göher hâk ile yeksândur herîdâr olmasa
g. 451/1
Kara daş ile göher birdür herîdâr olmasa
Pâdşâhum bilginen ben tek gedâlar kedrini
g. 501/2
Değirmen taneden ötürü dolanır
Bir avuc unumdan benüm eflâk ne ister
Derler ki degirmen dolanur dâneden ötrü
g. 456/4
Helva demekle ağız tatlanmaz
Yetmeyen söz sûzına şûrın ne bilsün me’nînün
Agzı şîrîn eylemez helvâ demek helvâ gibi
g. 482/8
Tok açın hâlinden anlamaz
Beni bülbül görende gunça tek hâmûş gülşende
N’ola ger etmese ikbâl kim toh tanımaz acı
g. 511/7
Adı var kendi yok
Beni ma’zur dut ger olmışam mest isterem senden
Vefa kim adı var yohdur özi ‘alemde ‘anka teg
Tc. 3-2/3
Yay oksuz olmaz
Meşhûr durur kemân ki bî-tîr olmaz
R/8
2. Veciz İfadeler
Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde veciz ifadeler “özdeyiş” adı altında; “Bir
düşünceyi, bir duyguyu, bir ilkeyi kısa ve kesin bir biçimde anlatan, genellikle
kim tarafından söylendiği bilinen özlü söz, vecize, ülger, kelamıkibar, afo-
rizm, aforizma, motto”
20
şeklinde tanımlanmaktadır. Veciz ifadeler düşünce
ağırlıklıdır. Okuyucuyu uyarmayı, aydınlatmayı; onlara doğruyu, güzeli gös-
termeyi hedefleyen didaktik içerikli yapılardır. Veciz ifadelerin atasözlerin-
den ayırt eden en büyük özellik söyleyenlerinin belli olmasıdır. Bir düşünce
20
http://www.tdk.gov.tr/ (Erişim Tarihi 26.08.2016)
892
MURAT KEKLİK
ve sanat adamının imzasını taşırlar. Atasözlerinin ise söyleyeni belli değildir.
Toplumun ortak hafızasının ürünleridirler. Veciz sözlerle atasözlerinin ortak
özelliği az sözle çok şey anlatıyor olmalarıdır. Her ikisinde de gerçek ve me-
caz anlamlar bir arada bulunur. Kavsî’nin şiirleri üzerine yapılan diğer çalış-
malardan da yararlanarak Kavsî Divanı’nda tespit edebildiğimiz yukarıdaki
atasözlerinden başka atasözü hükmünde değerlendirilebileceğini düşündüğü-
müz kimi söz kalıplarına Divan’daki pek çok mısra, beyit, bend ve manzu-
mede rastlanmaktadır. “Îcazlı” veya “veciz” olarak nitelendirebileceğimiz hi-
kemî bir anlayışla dile dökülen bu kullanımların atasözü veya deyim olup ol-
madıkları konu üzerinde yapılacak mukayeseli çalışmalarla açıklığa kavuşa-
caktır. Ayrıca veciz söz olarak tanımlayabileceğimiz sözlerden hangilerinin
Kavsî’ye ait olduğunu yahut hangilerinin o dönemde yaygın olarak halk ara-
sında kullanıldığını belirleyebilmek detaylı bir çalışmayı gerektirmektedir.
Kavsî’nin veciz sözlerinde âşıkanelik başta gelen ilham kaynağıdır. Aynı
zamanda toplumun değer yargıları, tabiat, günlük yaşam veciz ifadelere yan-
sımıştır. Kavsî’nin fikri ve manayı ön plana çıkaran hikmetli sözleri beyit bü-
tünlüğü içerisinde duygu ve heyecan yüklüdür. Kavsî’nin talihinden şikâyeti,
yaşadığı yalnızlık, kimsesizlik yine onun veciz ifadelerine yansıyan hususlar-
dandır. Din, ahlak, Allah, ruh, metafizik ve benzeri konular hakkındaki veciz
ifadelere ise Kavsî Divanı’nda pek rastlanmaz.
Aşağıda Kavsî Divanı’nda özlü söz olarak nitelendirebileceğimiz ifadeler
ile bu ifadelerin geçtiği beyitler sıralanmıştır.
Düşman muhabbetinin gülü dikene dönüşür
Gül-i mehebbet-i düşmen tikan olur Kovsî
Deme ki bir iki gün oldı çerh yâr bana
g. 6/6
Söz söylemeyi bilenler arasında elem olmaz
Söz bilenler arasında ‘elem olmaz Kovsî
Etmeyen hâme tek öz başını güftâra feda
g. 10/11
Bugünden yarına güvenmek fenalık getirir
Çün yamandur e’timâd etmek bu günden danlaya
Tâ hayâtum var durım hâlâ dolanım başuna
g. 11/5