KAVSÎ DİVANINDA ATASÖZLERİ VE VECİZ İFADELER
897
Vahdet şarabını içen âlemi meyhane bilir
Bâde-yi vehdet içen ‘âlemi mey-hâne bilür
Felekün gerdişini gerdiş-i peymâne bilür
g. 160/1
Denizde tufan endişesi çok olur
Endîşe-yi tûfân çoh olur behrde ammâ
Sen lenger-i teslîm ele alsan heter azdur
g. 181/8
Güvenme malına aldanma itibarına
Güvenme mâluna aldanma e’tibâruna kim
Sebât-ı dövlet-i nâ-pâydâr bir demdür
g. 182/7
Avcı kurduğu tuzağa düşmez
Mehnetümden benüm ol mest heberdâr olmaz
Özi öz dâmına seyyâd giriftâr olmaz
g. 208/1
Sel incinin değerinden bir şey kaybettirmez
‘Âşık tehemmül eyler yüz verse yüz hevâdis
Kim behr-i pâk-gövher seyl-âbdan bulanmaz
g. 214/2
Dikenle dost olmak güle zarar vermez
Dil-i sed-pâremi müjgânlarum rüsvâ-yı helk etdi
Bu sözdür kim güle hâr ile yâr olmag zerer vermez
g. 217/6
Göç açıp kapayıncaya kadar bahar geçer
Yokdur sebâtı fesl-i gülün ey hezâr heyf
Bir göz yumub açınca geçer nov-bahâr heyf
g. 249/1
Ateş üstündeki kapalı kap çabuk kaynar taşar
Âteş üzre zerf-ı ser-pûşîde tez kaynar daşar
Hûb yetişdün havına (?) ey çeşm-i giryân gönlümün g. 254/7
898
MURAT KEKLİK
Sultan uyanıkken halkın uyuması ayıplanmaz
Göze nöksân yetişmez hâbdan bîdâr ise gönlün
Re’iyyet yatsa ‘eyb olmaz eger sultân oyag olsun
g. 272/9
Komutan sağ oldukça asker kırılsa dert değil
Tirâş et her ne var başunda koy dursun hemân kâkül
Kırılsa gem degül leşker gerek serdâr sag olsun
g. 272/10
Bülbüle gül bahçıvana bahçe gerektir
Gerek cahânda hemîn yâr u kûy-ı yâr bana
N’içün ki bülbüle gül bâgbâna bâg gerek
g. 285/3
Anlayana bir söz ile bin harf aynıdır
Günde bir nezzâre besdür çeşm-i mestinden sana
Bir söz ü bin herf birdür anlar isen dil gönül
g. 297/3
Ömrünü altın alıp satmaya harcamayan bakmayı bilmez
‘Ömrler gövher alub satmayan ehl-i nezer olmaz
Tifldür tifl gönül kedrini dildâr ne bilsün
g. 400/5
Gül bahçesinin olduğu yerde kimse çerçöpe bakmaz
Bahan kimdür gül ü gülzâra ol rühsâr olan yerde
Hes ü hâşâka kim ikbâl eder gülzâr olan yerde
g. 433/1
Nimetten geriye kalan, düşkünlere verilenlerdir
Bizden esirgeme diler isen bekâ-yı hüsn
Ne’metden ol kalur ki verürler gedalara
g. 429/3
Geçen ömür geri gelmez
Diyerler ‘ömr-i müste’cel geder gelmez ne sözdür bu
Ki sen gelsen geçen günler gelür va’llâh bi’llâh
g. 444/5
KAVSÎ DİVANINDA ATASÖZLERİ VE VECİZ İFADELER
899
Güzelliğin ömrü beş gündür
Yıgub dâmânunı ‘âşıkdan ey serv-i revân ötme
Ki hüsnün çagı beş gündür öter genc-i revândur bu
g. 457/3
Güllerin kulağı daima bülbüllerdedir
Bir yol eşitmez ol mâh efgânumı ne sözdür
Kim güllerün hemîşe bülbüldedür kulagı
g. 500/3
Kendini bilmeyen dostların kıymetini bilmez
N’ola vâ’iz dönmese kûyunda itler başına
Ol özin bilmez ne bilsün âşnâlar kedrini
g. 501/7
Sonuç
17. yüzyılının ikinci yarısında yaşayan Kavsî Tebrizi, Türk divan edebi-
yatının büyük şairlerindendir. Farsça şiirleri de bulunan Kavsî, şiirlerinde
Türkçeye önem vermiş, onu başarıyla kullanmış bir şair olarak öne çıkmakta-
dır. Şiirlerinde halk söyleyişleri, atasözleri, veciz sözler ve deyimler dikkat
çekecek derecede çoktur. Türkçenin inceliklerini, mecazlarını deyim ve ata-
sözleriyle birlikte başarılı bir şekilde beyitlerinde yansıtmıştır. Deyim ve ata-
sözlerini oluşturan kelimeleri ve anlam özelliklerini, onların hem gerçek hem
de mecaz anlamları uygun düşecek şekilde beyitlerde ifade etmiştir. Şiirle-
rinde kullandığı atasözü ve veciz ifadeler onun didaktik, ahlâkî yönünü gös-
termekle birlikte sahip olduğu tecrübe ve bilgeliğe de ışık tutmaktadır. Dili
kullanmaktaki başarısı şiirlerindeki özgünlüğü sebebiyle olsa gerektir ki,
Kavsî’nin şiirleri sadece Türk toplumu içinde dikkat çekmekle kalmamış, Er-
meni ozanlar tarafından da başarılı bulunmuş ve kimi şiirleri bestelenip mec-
lislerde söylenmiştir. Kavsî’deki tarihî birikim ve dil mükemmeliyeti 17. yüz-
yılda Orta Aras Havzası’ndaki Türk varlığını, etkisini, hâkimiyetini gösteren
en güzel örneklerdendir.
900
MURAT KEKLİK
Kaynaklar
Akdoğan, Yaşar,
Azerbaycan Türkçe’sinden Türkiye Türkçesi’ne Büyük
Sözlük, Beşir Kitabevi, İstanbul, 1999.
Akpınar, Yavuz, Azeri Edebiyatı Araştırmaları, Dergah Yay., İstanbul,
1994.
Akpınar, Yavuz, “Kavsi Tebrizi”, İslam Ansiklopedisi, Ankara, TDV Yay.,
C XXV, 2002, s. 69-70.
Aksan, Doğan, Her Yönüyle Dil Ana Çizgileriyle Dilbilim, TDK Yayınları,
Ankara, 1998.
Aksoy, Ömer Asım, Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü, I Atasözleri Sözlüğü,
İnkılâp Kitabevi, İstanbul, 1988.
Araslı, Hamit, Azerbaycan Edebiyatı Tarihi ve Problemleri (Seçilmiş Eser-
leri 1. cilt) Bakı, Gençlik, 1998.
Çakır, Mümine, Kavsi, Hayatı, Edebi Kişiliği ve Divanı (İnceleme Tenkitli
Metin-Dizin), Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Basılmamış
Doktora Tezi), Ankara, 2008.
Devellioğlu, Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Ankara, Aydın
Kitabevi Yay., 1993.
Dilçin, Cem, Yeni Tarama Sözlüğü, Ankara, TDK Yay., 1983.
Kanar, Mehmet, Kanar Farsça-Türkçe Sözlük, Deniz Kitabevi, İstanbul,
2000.
Oy, Aydın, “Atasözü”, TDVİA, C 4, 1991.
Rahimi, Ferhad,
Kavsi Divanı’nın Dil İncelemesi (Giriş-Dil İncelemesi-Me-
tin-Sözlük), İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Li-
sans Tezi, İstanbul, 2011.
Rüstemova, Azade, “Azerî (Doğu Oğuz) Sahası XI-XVIII Yüzyıllar”, Türk
Dünyası Edebiyat Tarihi, C 6, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı
Yay., Ankara, 2004.