603
s o m a l i ’ d e k ı t l ı k
ÖZET
Doğu Afrika’da yaşanan kıtlık, en ka-
dim sorunlardan
birinin yeniden gündemimize
gelmesine yol açtı. İnsanlığın kayıtlı tarihi bo-
yunca dönem dönem yaşanmasına rağmen son
yüzyılın neredeyse rutini olan açlık ve kıtlık
felaketi Afrika Boynuzu’nda soğuk yüzünü ye-
niden gösterdi. İletişim teknolojileri sayesinde
tüm dünyanın detaylarına matuf olduğu ancak
çok az şeyin yapıldığı bu felaketin, önlemi alın-
madığında ne tür yıkımlara yol açabileceğini de
tüm acımasızlığıyla görmüş olduk. İnsanların
besine ve suya ulaşabilme umuduyla sığınma
kamplarına yaptıkları ölümüne yolculuk, kalıcı
bir çözüm ile sonuçlanmıyor üstelik. Kamplar-
daki yetersiz besin, su, barınak ve hijyen, bu-
laşıcı salgın hastalık tehlikesini de beraberinde
getirmektedir. Henüz kitlesel boyuta ulaşma-
mış olsa da birçok salgın hastalık başlamış du-
rumdadır. Felaket gün yüzüne çıktığı andan
itibaren Türkiye, bu felaketin bertaraf edilmesi
için önemli adımlar atmıştır. Türkiye’nin çaba-
sı, bölgede yaşayanlar kadar tüm dünyada da
izlenmekte ve takdir edilmektedir. Şu an bölge-
deki en akut ihtiyaç olan besin, su ve ilaç temini
çok önemli olmakla beraber sorunun uzun va-
dede kökten çözümü sağlanmadıkça belli ara-
lıklarla benzer felaketlerin yaşanması kaçınıl-
mazdır. Sorunun kökten çözümü ise probleme
yol açan, onun derinleşmesine katkıda bulunan
ve sorunu tetikleyen tüm sebeplerin anlaşılma-
sı ve bertaraf edilmesine bağlıdır. Kıtlığı tetikle-
yen sebepler ile sorunu derinleştiren sebeplerin
oldukça karmaşık ve iç içe geçmiş politik, sos-
yal, ekonomik ve çevresel boyutları vardır. Bu
analiz, Doğu Afrika’da yaşanan kıtlık felaketi ile
beraber felaketi doğuran sebeplerin bütüncül
bir fotoğrafını çekmeyi hedeflemektedir.
SETA ANALİZ
Somali’deki Kıtlık Felaketi
Somali’de arka arkaya iki yağmur sezonunda yaşanan kuraklık bitkisel üretimle be-
raber mevcut çayır ve meralardaki otların büyümesini de sınırlamış ve evcil hayvan
stokunu tahrip ederek zaten oldukça sıkıntılı olan besin üretme kapasitesine büyük
bir darbe vurmuştur.
MUHAMMET ŞAKIROĞLU
somali’de kıtlık
ARALIK 2011 -
Birleşmiş Milletler, Afrika’nın doğusunu etkileyen son 50 yılın en ağır kuraklığın-
dan etkilenen Somali’nin Bakool ve Aşağı Shabele bölgelerinde “kuraklık, yoksulluk ve çatışmala-
rın” da etkisiyle resmen “kıtlık” ilan etti. Bölgede, günde her 10 bin çocuktan dördü ya da 10 bin
yetişkinden ikisi hayatını kaybediyor, halk günde 2100 kaloriden az besleniyor. Tüm bu sayılanlar
“kıtlık” ilanı için gerekli koşullar olarak görüldü. BM, Somali’de nüfusun yaklaşık yarısının sıkıntı
içinde olduğunu duyurdu. Somali’deki kıtlığa dikkat çekmek amacıyla gezi düzenleyen Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan bölgedeki hastane ve mülteci kamplarını ziyaret etti. Erdoğan, ailesi ve 4
bakanının eşlik ettiği ziyaretinde büyük bir hastane, 6 bölge hastanesi ve havaalanından başkent
Mogadishu’ya ulaşan bir yol yapımı çalışmalarına yardım sözü verdi. Erdoğan’ın ziyareti yaklaşık
20 yıldır Afrika dışından Somali’ye ziyarette bulunan bir liderin ilk ziyareti oldu.
604
a r a l ı k 1 1
GIDA GÜVENLİĞİ PERSPEKTİFİ İLE
ALINABİLECEK TEDBİRLER
Geçen asır dünyada açlık ve kıtlık felaketlerinin
yeryüzünün her parçasında çok sık yaşandı-
ğı bir zaman dilimi oldu. Yirmi birinci yüzyıl
ise gıda güvenliğinin giderek arttığı ve kıtlık
felaketinin daha seyrekleştiği bir dönem görü-
nümü vermektedir. Buna rağmen yoğunlukla
Sahra altı Afrika’da olmak üzere hala bazı böl-
gelerde kıtlık felaketi yaşanmakta ya da yaşan-
ma riski devam etmektedir. Gıda güvenliğinin
sağlanamadığı bu bölgelerin en tipik özelliği,
sel ve kuraklık gibi tabii felaketlerin kıtlığı çok
kolay tetiklemesidir.
Sosyal, ekonomik ve politik şartlar kıtlık ve aç-
lık felaketlerinin yaşanmasına neden olan asıl
sebeplerin başında gelmektedir. Bundan dola-
yı gıda güvenliği bakımından riskli bölgelerde
kıtlık felaketinin yaşanmasının önünü almak
için bu sebeplerin tarihi arka planları ile bera-
ber değerlendirilerek çözüm üretme arayışına
girişilmelidir.
Afrika Boynuzu olarak adlandırılan Etiyopya,
Somali, Kenya ve Cibuti’yi kapsayan bölgede
yaşanan kuraklık ile ortaya çıkan gıda güven-
liği sorunu, politik açıdan en zayıf halka olan
Somali’de dramatik bir kıtlık felaketine dönüş-
mekte gecikmedi. Besin ve su kaynaklarına ula-
şım için yapılan ölümüne yolculuklar ve sığın-
ma kamplarında yaşanan trajedi tüm dünyanın
gözü önünde yaşanmasına rağmen, bölgeye
uluslararası yardım yetiştirilemedi. Felakete
müdahale ve yardım katkısı sunma konusun-
da tüm dünyada en etkin çaba Türkiye’nin ça-
bası oldu. Türkiye uluslararası platformlarda
yardım çağrısı yaparken, aynı zamanda bilfiil
problemle müdahalede edildi. Kıtlık problemi-
nin uzun dönemde çözümü hedefi ile atılacak
adımlar için aşağıdaki öneriler göz önünde bu-
lundurulabilir:
• Doğu Afrika gibi besin sorunu çeken bölge-
lerdeki temel politik sorunlar aşılmadan ve
bu bölgeler güvenli ve istikrarlı hale gelme-
den bu kıtlık sorunun çözümü mümkün de-
ğildir. Bu politik sorunların çözümünde kat-
kı çoğu zaman adil bir hakem pozisyonunu
dolduracak lider bir gücün varlığına bağlıdır.
Mevcut global politik güçlerin büyük çoğun-
luğu gerek stratejik çıkarlar uğruna geçmişte
aldıkları politik kararlar gerekse emperyalist
sömürge bagajları nedeniyle bu pozisyonu
dolduracak güçten yoksun durumdadırlar.
Türkiye’nin tarihi ve ‘değer eksenli’ olarak
tanımladığı dış politik pozisyonu, politik so-
runların çözümüne katkı sunmak için geniş
bir alan açmıştır ve bu alanın doldurulması
gereklidir. Türkiye açlık sorunu ile yüz yüze
kalan bölgelerdeki politik sorunların çözü-
müne daha fazla çaba sarf etmelidir.
• Afrika’ya tarımsal altyapı desteği sunacak
resmi kurumların/sivil toplum örgütleri sö-
mürge dönemi ve askeri diktatörlük yöneti-
cileri ile aynı hatalara düşmemek için Afri-
ka’daki mevcut yerel tarım pratiklerini ve bu
uygulamaların modern tarım ile ilişkisini iyi
irdelemeli ve katkı sağlamak için bu verileri
iyi kullanmalıdır.
• Türkiye’nin resmi kurumlar ve sivil toplum
örgütleri aracılığı ile yaptığı yardımlar ol-
dukça önemlidir ve devamı gereklidir. Ne var
ki, bu yardımlar sorunu temelden çözmeye
matuf değildir. Açlık sorununun çözümünün
en önemli basamaklarından biri tarımsal alt-
yapının kurulmasıdır. Tarımsal üretim için
tohuma, gübreye, akaryakıta ulaşımın kolay-
laştırılacağı altyapının kurulması için çaba
sağlanmalıdır.
• Ülkemizde oldukça gelimiş Ziraat ve Vete-
riner Fakülteleri mevcuttur. Bu fakültelerde
ciddi düzeyde araştırmacı da yetiştirilmek-
tedir. Bu fakültelerin bir kısmı Afrika ile be-
raber tarımsal araştırma konusunda sınırlı
imkânlara sahip bölgelerden getirtilecek