S e t a 1 y ı l l ı ğ ı



Yüklə 5,84 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə9/256
tarix18.06.2018
ölçüsü5,84 Mb.
#49335
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   256

29

l ü b n a n ’ d a   k r i z

Lübnan’da hükümet krizi çıktığından bu yana,

bazı analistlerin önce Türkiye’ye rol biçmesi

daha sonra da kendi biçtikleri rol üzerinden 

Türkiye’yi mağlup ilan etmesi sıkça karşılaş-

tığımız bir durum haline geldi. Bu noktada 

Türkiye’nin  Lübnan’da  ne  yapmaya  çalıştığını

ortaya  koymak  çok  önemli.  Lübnan’da  hükü-

met krizi henüz bitmediyse de Cumhurbaşkanı

Mişel Süleyman’ın Hizbullah’ın başını çektiği 8

Mart İttifakı’nın adayı Necip Mikati’ye yeni ka-

bineyi kurma görevini vermesi bütün dikkatleri 

Hizbullah’ın, dolayısıyla İran’ın, ülkede artışı 

önlenemeyen  gücüne  çekti.  Lübnan’da  hemen

hemen her grubun arkasını yasladığı bir dış gü-

cün olması, iç dengelerdeki değişimler üzerin-

den dış güçlerin ülkedeki nüfuzları hakkında 

kıyaslamalar yapmaya neden olmaktadır. Buna 

göre şu anki tabloyu değerlendirdiğimizde, 

Hariri’nin üstün gelmesi halinde bu, İran’ın ve 

Suriye’nin zararına Batı’nın ve başta Suudi Ara-

bistan olmak üzere bölgesel müttefiklerin üstün 

geldiği anlamına gelirken; Hizbullah’ın üstün-

lüğü ele geçirmesi ise Batı’ya karşı İran’ın ve 

kısmen Suriye’nin zaferine delalet etmektedir. 

Gerçekten de Amerika’nın ve müttefiklerinin 

Lübnan’da hükümetin düşmesini engelleyeme-

mesi, Hariri’nin tekrar başbakanlığa gelmesini 

sağlayamaması ve Mikati’ye başbakanlık yolu-

nun açılması, Amerika’nın ve müttefiklerinin 

ülkedeki etkinliğinin İran tarafından sınırlan-

dırıldığını göstermektedir. 

Eski tarz analizler Türkiye’yi açıklayamıyor

Bu ittifaklar ve güç dengesi analizleri, Lübnan’da

nüfuzu bulunan çoğu aktör için geçerli olsa da 

Türkiye’nin ülkedeki varlığını bu analizlere 

hapsetmek hem Türkiye’yi hem de bölgedeki 

değişim sürecini açıklayamamaktadır. Başta bir 

kısım Arap basını olmak üzere, bazı Batılı ana-

listler ve yerli kalemler tarafından kullanılan 

argümana göre Türkiye, yakın ilişki içerisinde 

bulunduğu Hariri’ye gözü kapalı destek çıkmış 

ve Hariri’nin yarışı kaybetmesiyle “yanlış ata 

oynayan” ülke durumuna düşmüştür. Irak me-

selesinde de aynı argümanlarla Türkiye’ye yük-

lenen analistler, Türkiye’yi bölgede hâkim olan 

mezhepsel yaklaşımlarla anlamaya çalışmakta-

SETA YORUM

Türkiye, Lübnan’da ‘Yanlış 

Ata’ mı Oynadı? 

Siyaseten Hariri’den bağımsız olan Mikati’nin, Türkiye gibi bölgede bağımsız dış po-

litikanın temsilcisi bir ülkeyle ilişkilerini daha da ileriye götürmeye çalışacağını ön-

görmek mümkündür.

UFUK ULUTAŞ




30

o c a k   1 1

dırlar. Türkiye’nin Hariri ile ilişkilerinin iyi ol-

duğu bir sır değildir. Fakat bu durumun bağnaz 

bir mezhep politikası ve kişisel ilişki üzerinden 

analiz edilmesi yanlıştır. İsrail’den köşe bucak 

saklanan  Hizbullah  lideri  Hasan  Nasrallah’ın

Dışişleri Bakanı Davutoğlu’yla görüşmesi ve 

Irak’taki Şii Sadr gurubunun Türkiye’de meclis

protokolü konusunda dersler alması gibi daha 

birçoklarını verebileceğimiz örneklerin, böl-

geye uluslararası güçlerin merceğinden bakan 

ve mezhep/etnisite bağlamı dışına çıkamayan 

analistler tarafından anlaşılması oldukça zor-

dur. Aynı anda Hizbullah’ın kanalı Al-Manar’ın

“Türkiye Hariri’nin başbakanlığını destekliyor” 

ve Suudi Arabistan destekli AsSharq AlAwsat 

gazetesinin “Türkiye Hizbullah’ın taleplerinin 

yerine getirilmesini teklif ediyor” haberlerini 

yapması  Türkiye’nin  Lübnan’daki  duruşunun

mezhep üstü, herkese eşit mesafeli, çözüme 

endeksli ve kelimenin tam manasıyla “arabulu-

cu” mahiyette olduğunu açık bir şekilde ortaya 

koymaktadır. Zaten bu 

sebepten  Türkiye,  Lübnan’da  Ermeniler  dışın-

daki bütün aktörler nezdinde büyük krediye 

sahip bir ülkedir.

Türkiye Lübnan’da ne yapmaya çalışıyor?

Türkiye öncelikle ülkedeki krizin şiddete dö-

nüşmemesi telkinlerinde bulundu. Suudi-Su-

riye girişiminin hayata geçirilmesi adına tüm 

taraflarla  görüştü.  Nihai  amaç  tüm  fraksiyon-

ları kucaklayan bir mutabakat hükümetinin 

kurulmasını  sağlamak  ve  Lübnan’da  dış  baskı

ile değil halkın iradesiyle, demokratik yollar-

dan çözüme gidilmesine katkıda bulunmaktı. 

Meseleye  bu  yönüyle  baktığımızda  ortaya  çı-

kan tablonun Türkiye’nin hem bölge hem de 

Lübnan  politikalarıyla  örtüşmekte  olduğunu

görüyoruz. Hariri’nin taraftarlarının gösteri-

lerinin  kısa  sürmesi,  Nasrallah’ın  mutedil  ko-

nuşması ve sokaktan imtina etmesi an itibariyle 

şiddetin ülkede kök salmadığını göstermekte. 

Mikati’nin tüm fraksiyonlara kucak açan açık-

lamaları  da  Lübnan’da  demokratik  yollardan

bir mutabakat hükümetinin kurulması ihtima-

lini güçlendiriyor. Bu da Lübnan’a ihtiyacı olan

istikrarı en azından bir süreliğine verecektir. 

Ayrıca Lübnan’daki son siyasi tablo, Türkiye’nin

ülkeyle ilişkilerini daha da güçlendirebileceği-

ni göstermektedir. Şöyle ki; Mikati gibi alenen

Hizbullah’ın değil tüm ülkenin başbakanı ola-

cağını açıklayan ve ulusal birlik hükümetinde 

tüm aktörlere rol vermeye çalışacağını söy-

leyen bir başbakan için bölgedeki doğal 

ortak Suudi Arabistan veya İran değil, 

Türkiye’dir. Siyaseten Hariri’den daha 

bağımsız olan Mikati, Lübnan’da etkili

tüm ülkelerle ilişkilerini iyi tutacaktır, 

ama Türkiye gibi bölgede bağımsız dış 

politikanın temsilcisi bir ülkeyle ilişki-

lerini daha da ileriye götürmeye çalı-

şacağını öngörmek de mümkündür. 

Ortadoğu’daki ittifakların birbirlerine 

karşı giriştikleri güç savaşlarını Türki-

ye yakından takip etmektedir. Fakat, 

Türkiye’nin bölgedeki en büyük far-

kı, istikrar ve entegrasyon olmayan 

bir bölgede tüm bölge ülkelerinin 

kaybettiğine inanmasıdır. Bu sebeple 

Ortadoğu’ya bir at yarışı sığlığında 

yaklaşmayan Türkiye, istikrarın ka-

zandığı her senaryonun galibidir.



Sabah, 29 Ocak 2011

Ortadoğu’daki  ittifakların  bir-



birlerine karşı giriştikleri güç savaşları-

nı Türkiye yakından takip etmektedir. 

Fakat, Türkiye’nin bölgedeki en büyük 

farkı, istikrar ve entegrasyon olmayan 

bir bölgede tüm bölge ülkelerinin kay-

bettiğine inanmasıdır.




Yüklə 5,84 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   256




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə