S e t a 1 y ı l l ı ğ ı



Yüklə 5,84 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə11/256
tarix18.06.2018
ölçüsü5,84 Mb.
#49335
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   256

33

t u n u s ’ t a   i l k   k ı v ı l c ı m

tersi oluverdi bir anda. Ulusalcılığın hayallerini

gerçekleştiren Zeynel Abidin’e bir anda düşman 

oluverdi bizim ulusalcılar. Hatta daha da ileri 

gidip “Bizde neden halk devrimi olmuyor” diye 

hayıflanıp, feryat figan edenleri oldu. Bunun 

nedeni yıllarca devrimcilik adına darbecilik 

yapanların dil sürçmesi de olabilir. Zira bu so-

runun  cevabı  son  derece  basitti:  Ulusalcıların

sevmediği, şikâyet ettiği halk da ulusalcıları 

sevmiyordu.  Ulusalcıların  paylaştığı  konum,

halkın yanı değil, Zeynel Abidin’in pozisyo-

nuydu. Böylece Tunus’ta yaşananlar ulusalcılar 

açısından “halksız halk devrimi” hayalinin adı 

oldu.


Tunus tartışması küresel hafızanın benim pay-

laştığım kısmında böyle kayda geçti. Ha bir de 

son dakika var eklenmesi gereken: Medyamızın

güzide isimlerinin hijyenik devrim heyeca-

nı. Gençliğinde devrimcilik yapamamış olma 

ezikliği de diyebiliriz belki. Masumane olduğu

kadar naif, cahilane olduğu kadar çıkarcı bir 

yaklaşımla, Zeynel Abidin’in kaçtığı ülkeye, 

asayiş berkemal olduktan sonra gitme hasretiy-

le “Şimdi Tunus’ta olmak vardı!” diye iç geçiren 

bu sanal alem kahramanlarının, küresel hafıza-

nın Hollywood civarlarındaki Matriks kasaba-

sında yaşadığını da öğrenmiş olduk.

Star, 24 Ocak 2011

Genç Neoconlar rahatsız!

Bu süreçte en fazla kafası karışanlar ise Neocon-

lar. Bir kaç farklı açıdan tereddüde düştü Neo-

conlar, özellikle de genç kuşak yavru şahinler. 

Her ne kadar FKÖ’ye zamanında kucak açmışsa 

da, Tunus İsrail’e gerektiğinde ülkede Filistinli-

lere operasyon yapma hakkını da tanımıştı. O 

nedenle İsrail’e dost bir ülkenin liderinin, dik-

tatör de olsa, yönetimden uzaklaştırılması biraz 

keyfini kaçırdı neoconların. Ne de olsa dönem

İsrail’e dost lider bulma sıkıntısı dönemi. İkinci 

problem neoconların klasik sorunu: “Yüzmeni 

istiyorum ama ıslanmanı istemiyorum para-

doksu.” Bir başka deyişle “Özgürlük isteriz,

bunun için savaşırız da ama bizim istediğimi-

zi seçmeniz şartıyla” durumu. ABD’yi, bölgeye 

özgürlük getirmek adına iki savaşa sokan, an-

cak özgür seçimlerde İslamcıların iktidara gel-

mesi üzerine “özgürlük gündemi”nden vazge-

çen depresif Neocon hali. Neoconlar Tunus’ta

demokratik seçim ihtimalini heyecanla karşıla-

salar da, sandıktan İslamcı bir yönetim çıkma-

sındansa Bin Ali’yi tercih etme noktasındalar. 

Bu nedenle de şu anda sürekli Tunus üzerinden 

İslamofobi pompalamakla meşguller. Bir yan-

dan özgürlük gündemi ile genç yetenek kazan-

maya çalışırken, böylesi bir tutarsızlıkla hareket 

edilmesi ise genç Neoconların ilkeci zihninde

zaman zaman huzursuzluk yaratabiliyor. Kısa-

cası genç Neoconlar rahatsız!



Bir ulusalcı ütopya...

Neocon paradoksun benzerini bizim ulusalcı-

ların yaşıyor olması herhalde kimseye şaşırtıcı 

gelmemiştir. Ne de olsa ulusalcıların Neocon-

larla dirsek teması, daha doğrusu koalisyonu 

artık sıradan bir bilgi haline geldi. Genç Neo-

conlar rahatsız olur da, bizim ulusalcılar durur 

mu? Biraz bilmediklerinden, biraz da hinlikten, 

ulusalcılar Tunus’ta olanları tamamen Neocon

reflekslerle algılayıp, sundular. Yıllarca otoriter 

Batılılaşmayı yaşam tarzı pazarlamasıyla mo-

dernleşme diye Batı’ya satarak, ithal ikameci 

entelektüellik oyunu oynayan Zeynel Abidin’i 

aslında  en  iyi  ulusalcılar  anlar.  Cumhuriyet

Türkiye’sini hedefleyip, 28 Şubat’ın hayal ettiği 

otoriter bir ülke yaratmayı başaran Zeynel Abi-

din ulusalcıların en büyük kahramanı olmalıy-

dı normalde. Zeynel Abidin’in Arap olmasının 

Türk Baasçılığı’nın ulusal duygularını rencide 

etmesinden mi, yoksa düşene dost olmak ulu-

salcılığa yakışmadığından mı bilinmez, tam 



34

o c a k   1 1

Körfez ya da Soğuk Savaş sonrası Amerikan 

marifetiyle sürdürülen de facto küresel siyasi ve 

iktisadi düzenin emniyet mekanizması oldukça 

basitti: Aktörler cari pozisyonlarını koruyacak-

lar. Gerek ekonomi politik olarak gerekse de 

siyasi olarak bu kehanetin gerçekleşmeyeceği 

herkesin malumuydu. Ama 1990-2001 arasını, 

küresel siyasi boşlukla başka bir deyişle (neo)

liberal küresel düzen arayışlarının ve globali-

zasyonun sonuçlarını tecrübe ederek geçirdik. 

Sistem karşıtı cılız sesler yükselse de, hâkim 

kanaat “tarihin sonu” eğiliminden çok uzakta 

değildi. İnsanlık tarihi karşısında kıymet-i har-

biyesi olmayan bu halden oldukça sinematog-

rafik bir kâbusla önce ABD, ardından da dünya 

uyanıverdi.

11 Eylül 2001 saldırıları küresel siyasi ve iktisa-

di tartışmaların bir anda eksen değiştirmesine 

sebep oldu. Yaşlı yeryüzünde, küresel bir düzen 

olmadığı, hatta kurulmasının da oldukça sancı-

lı olacağı gerçeği bir kez daha ortaya çıktı. Cari

düzenin, 1945’te Amerika önderliğinde ve göl-

gesinde bir grup Kuzeyli tarafından kurulması-

nın maliyetinin, dünyanın geri kalan düzenleri 

ve aktörleri tarafından daha ne kadar taşınabi-

leceği en meşru soru haline geldi.

11 Eylül saldırıları olduğunda, cari düzenin 

yürümeyeceğini en fazla hisseden, uydu yöne-

timler oldu. ABD ise kendisini oldukça ilginç 

bir tenakuzun içerisine soktu. Bir yandan uydu 

yönetimler ve suni bölgesel düzenlerin sürme-

sinin, devam eden Amerikan küresel sistemi 

için vazgeçilmez olduğunu biliyordu; öte yan-

dan Kuzey Afrika’dan Kafkasya’ya yeni bir dü-

zen tartışmasını başlattı. 

Ortadoğu’nun kaderini kim belirleyecek? 

Irak işgaliyle beraber, önceleri Yeni Amerikan

Yüzyılı ekseninde yürüyen tartışmalar, bir anda 

neo-conların eliyle ismi konulmuş bir şekilde 

Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika girişi-

mine dönüşüverdi.

Neo-conların  ilk  döneminde  müdahil  olmayı

düşündüğü bu bölge, dünyadaki birçok uydu 

bölgesel düzen gibi geçtiğimiz haftalarda hare-

SETA YORUM

Genişletilmiş Ortadoğu ve 

Kuzey Afrika Girişimi! 

Bugün Kuzey Afrika’da yaşanan gelişmeler, genel anlamda demokrasi talebi olarak 

okunsa da bunu, eski post-kolonyal düzenden yeni bir düzene geçiş çabaları olarak 

değerlendirmek daha doğru olacaktır.

TAHA ÖZHAN




Yüklə 5,84 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   256




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə