S e t a 1 y ı l l ı ğ ı



Yüklə 5,84 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə19/256
tarix18.06.2018
ölçüsü5,84 Mb.
#49335
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   256

51

d o ğ r u d a n   y a t ı r ı m   r a k a m l a r ı n d a   t ü r k i y e   l i d e r l i ğ i

ÖZET 

 Türkiye, içerisinde yer aldığı gelişmekte 



olan ülkeler kategorisi değerlendirmesinde ya-

bancı sermaye çekmede gerek nüfus bakımın-

dan, gerekse jeostratejik konum ve ekonomik 

büyüklük bakımından bulunduğu konuma 

uygun bir pay alamamıştır. Türkiye, 2001 yılın-

dan başlayan reformları ile kamu bütçe denge-

si, ekonomik büyüme ve enflasyon gibi mak-

ro ekonomik değişkenlerde önemli başarılar 

sağlamıştır.  Makroekonomik  anlamda  küresel

ekonomiye uyumu sağlayan yapısal reformlar, 

Türkiye’nin doğrudan yabancı yatırımlar için 

cazip hale gelmesini sağlarken; finans alanın-

da yapılan reformlar Türkiye’nin küresel kriz-

den hızlı bir şekilde çıkmasına yardım etmiştir. 

2002 yılından itibaren AK Parti hükümetinin,

AB adaylığı üyeliği sürecinin de katkısıyla hızla 

gerçekleştirdiği reformlar, ekonominin daha li-

beral hale gelmesi, finans alanında verimliliğin 

ve direncin artırılması ve sosyal güvenlik sis-

teminin yeniden düzenlenmesi de ekonomiye 

istikrar sağlamıştır. Bu reformlar ayrıca öngö-

rülebilir bir ekonomik yapının oluşturulmasına 

katkı sağlamış ve yatırım ortamını iyileştirmiş-

tir. 2010 yılında Anayasa’da yapılan değişiklik 

ile “Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hu-

kuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, 

hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kul-

lanılamaz.” denilmesinin de yatırımları artırıcı 

bir etki yapacağı öngörülmektedir. Dolayısıyla, 

uluslararası doğrudan yatırımları çekmek için, 

ekonomik, siyasi ve yasal yönden istikrarlı bir 

ülke olmak önem arz etmektedir.

SONUÇ  VE  ÖNERİLER

 Doğrudan yabancı 

yatırımlar ile ilgili politikalara bakıldığında, 

SETA ANALİZ

Türkiye’de Doğrudan 

Yabancı Yatırımlar 

Türkiye ekonomisi, 2002 yılından bu yana sürdürülen reformlarla desteklenen tutarlı 

iktisat politikaları ile üstün performans ve yakalanan yüksek büyüme rakamlarıyla 

istikrarlı bir görünüm arz etmektedir. 

ERDAL KARAGÖL & M. EMIN ERÇAKAR 

doğrudan yatırım rakamlarında türkiye liderliği

OCAK 2011 -

Türkiye ekonomisi, 2002 yılından bu yana sürdürülen reformlarla desteklenen tu-

tarlı iktisat politikaları, gerçekleştirilen üstün performans ve yakalanan yüksek büyüme rakamlarıyla 

istikrarlı  bir  görüntü  çiziyor.  Makroekonomik  anlamda  küresel  ekonomiye  uyum  sağlayan  yapısal 

reformlar, bir yandan Türkiye’yi uluslararası doğrudan yatırım rakamlarında bölgesinin lideri yapar-

ken, bir yandan da ekonomi ve finans sektöründe devrim niteliğinde sayılan yeniliklerin önünü açtı. 

Yapılan reformların başarı derecesi, ülkenin güçlü ekonomik yapı taşları ve mali göstergelerinden 

de anlaşılıyor. Hazine Müsteşarlığı’nın yayınlamış olduğu Uluslararası Doğrudan Yabancı Yatırımlar 

Bülteni’ne göre Ocak ayı içerisinde toplam 470 milyon dolar yatırım gerçekleşti. Bu dönemdeki doğ-

rudan yatırımların sektörel bazda analizi ise imalat sanayinin 108 milyon dolar ile ilk sırada olduğunu 

gösteriyor. 102 milyon dolar ile mali aracı kuruluşlar ikinci sırada yer aldı. Ülke bazında analiz edildi-

ğinde ise en yüksek rakamın 339 milyon dolar ile AB ülkeleri ile gerçekleştiği gözlemlendi. 




52

o c a k   1 1

uygulanan ilk politikalar öncelikle yatırımlar 

için mevzuat ve uygulama açısından uygun or-

tamın hazırlanmasını; ikinci politikalar ise ilk 

politikalara ek olarak ülkelerin ulusal yatırım 

ajansları kurarak aktif tanıtım politikaları uy-

gulamasını kapsamıştır. Şu anda uygulanmakta 

olan politikalar ise birinci ve ikinci politikalarla 

birlikte, küreselleşmeyi ve ileri teknoloji sektör-

lerinin öne çıkmasını dikkate almaktadır. Ayrı-

ca, yatırım yapılacak ülkenin belli bir gelişmiş-

lik düzeyinde bulunması (doğru ve istikrarlı 

makroekonomik politikalar, yeterli altyapı v.b.)

ve ülkede iyi yetişmiş, tecrübeli işgücü ve temel 

girdilerin temini gibi koşulların oluşturulma-

sını  hedeflemektedir.  Vergi  teşvikleri,  serbest

bölgeler, azaltılmış bürokratik işlemler gibi un-

surlar yabancı sermaye girişinde tayin edici ol-

mayan, fakat nispi kolaylık getiren yönlendirici 

faktörler olarak görülmektedir. Yabancı serma-

ye için belirleyici olan unsurlar ise ekonomik, 

siyasi ve yasal yönden istikrarlı olmak ve dina-

mik bir pazarın varlığıdır.

Türkiye ekonomisi, 2002 yılından bu yana sür-

dürülen reformlarla desteklenen tutarlı iktisat 

politikaları ile üstün performans ve yakalanan 

yüksek büyüme rakamlarıyla istikrarlı bir görü-

nüm arz etmektedir. Makroekonomik anlamda

küresel ekonomiye uyum sağlayan yapısal re-

formlar, bir yandan Türkiye’yi uluslararası doğ-

rudan yatırım rakamlarında bölgesinin lideri 

yaparken, bir yandan da ekonomi ve finans sek-

töründe devrim niteliğinde yeniliklerin önünü 

açmıştır. AB üyeliği sürecinin de katkısıyla 

hızla gerçekleştirilen reformlar, başta Türkiye 

ekonomisinin liberalizasyonuna, finans alanın-

da verimlilik ve direncin artırmasına ve sosyal 

güvenlik sisteminin sağlam bir temele oturma-

sına yardımcı olmuştur. Yapılan reformların 

başarı derecesi, ülkenin güçlü ekonomik yapı 

taşları ve mali göstergelerinden de anlaşılmak-

tadır. Enflasyon 2010 yılı sonunda, 2002 yılın-

da kaydedilen % 30 seviyesinden % 6,4’e düş-

müş, AB tanımlı genel yönetim nominal borç 

stoku 2002–2009 yılları arasındaki süre içinde 

% 74’ten % 45,5’e gerilemiş ve Türkiye, AB-

Maastricht  kriterleri  arasında  yer  alan  “azami

% 60 oranında kamu borç stoku” ilkesine 2004 

yılından bu yana uyar hale gelmiştir. 

2009 yılında, ülkenin gayri safi yurt içi hâsılası, 

neredeyse üçe katlanarak 2002 yılındaki 231 

milyar dolar seviyesinden 618 milyar dolara 

ulaşmış ve aynı dönemde kişi başına düşen 

milli gelir 3.500 dolardan 8.590 dolara ulaş-

mıştır. Türkiye ekonomisinde yaşanan kayda 

değer gelişmeler, ihracat ve turizm gelirlerine 

de yansımış ve 2002 yılında 36 milyar dolar 

olarak gerçekleşen ihracat, 2009 yılı sonunda 

102 milyar dolara, 2010 yılında ise 113,6 milyar 

dolara yükselmiş, turizm geliri ise 2002 yılında 

8,5 milyar dolardan, 2009 yılında 21 milyar do-

lara ulaşmıştır. Türkiye, sergilediği üstün per-

formans sayesinde, küresel ölçekte sıra dışı bir 

“yükselen ekonomi” haline gelmiş, satın alma 

gücü paritesine göre GSYİH sıralamasında, 

AB üyesi ülkelerle kıyaslandığında 6. büyük 

ekonomi, dünyanın ise 16. büyük ekonomi-

si konumuna yükselmiştir. 2008 yılının ikinci 

yarısından itibaren etkileri hissedilmeye başla-

yan küresel ekonomik kriz öncesinde Türkiye, 

art arda 27 çeyrek boyunca güçlü bir büyüme 

oranı yakalayarak Avrupa’nın en hızlı büyüyen 

ülkelerinden biri olmayı başarmıştır. Bununla 

beraber, küresel krizin makroekonomik ve mali 

istikrarı sarsan etkileri, dünya ekonomileri-

ni talepte yaşanan azalma ve kredi temininde 

yaşanan sıkıntılar şeklinde zorlayarak, küresel 

ticari faaliyetlerde önemli oranda düşüşe neden 

olmuştur. 

Finans piyasalarının krize karşı dayanıklılığı 

ile öne çıkan Türkiye, ekonomisinde dış talebin 

düşmesi ve sermaye akışının yavaşlamasıyla, 

2009 yılında % 4,7’lik bir daralma yaşamış ol-

makla birlikte, ekonomik göstergelere yansıyan 

olumlu gelişmeler, toparlanmanın aynı yılın 

son çeyreğinde % 6 gibi etkileyici bir büyü-

me oranıyla başladığını göstermektedir. 2010 

yılında ise % 7 oranının üzerinde bir büyüme 

beklenilmektedir. Tüm dünyada krizin etkile-

rini en çabuk atlatan ülkeler arasında sayılan 

Türkiye’nin sergilediği ekonomik performans, 

ülkenin uluslararası kurumlarca “Avrupa’nın 

Türkiye  yabancı  yatırımları  çek-



mek için, büyük bir iç pazar, avantajlı bir 

coğrafi  konum,  uygun  emek  maliyeti 

ve geniş telekomünikasyon ağı  gibi bir 

çok avantaja sahip olmasına rağmen is-

tediği sonuca ulaşamamıştır.



Yüklə 5,84 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   256




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə