İsrail’in yenilgisi - Thanasis Tegopulos
(Eleftherotipia) - Silahsız insanlara karşı
düzenlediği kanlı saldırı ve sonrasında
yaşananlarla İsrail'in insanlığa karşı
işlediği suç cezasız kalacak. Aynı şekilde
uluslararası sularda (bazı TV sunucuları
uluslararası
"kara"
suları
demeyi
bıraksınlar çünkü uluslararası sular anlam
olarak kara sularının bittiği yerde başlar)
yapılan korsanlık ve Filistin milletini
mahveden Gazze ablukası suçu da cezasız
kalacak.
Tabii İsrail güncel hedefine ulaştı. İnsani
yardım
Gazze'ye
ulaşmadı.
Yardım
ulaştırmaya çalışanlardan bazıları öldü.
Diğerleri işkenceye uğradıktan sonra
ülkelerine geri döndü. Buna rağmen (!)
İsrail yenildi. İsrail'i destekleyenler, ABD
ile Vietnam ve Irak'ta yaşandığı gibi
genelde yanlıştan söz ediyor.
Çelişki, (hedefini başardıysa nasıl yenildi?)
sadece yüzeyseldir. Uluslararası kınamalar
yapıldığı bir ülkenin terörist olduğunun
kanıtlandığı, cinayetler ve işkencelerin
direniş ihtiyacını güçlendirdiği, düşmanlar
manevi ve siyasi açıdan güçlendiği,
müttefikler söylemlerinde ve tezlerinde
güç kaybettiği, şiddet ve kanunsuzluk
karşısında tüm mazeretler çöktüğü zaman
kazanan, karşı taraftır.
İsrail, yenilgisine ABD'yi de beraberinde
sürükledi. Süper güç BM de İsrail'e destek
vererek daimî ve sabit ittifaklarını ortaya
koydu. Beyaz Saray temsilcisi şu
açıklamada bulundu: "ABD insanların
yaşamlarını kaybetmesinden dolayı üzüntü
duymaktadır ve bu trajediye yol açan
koşulları incelemektedir." Koşullar ve
sorumlular herkesçe biliniyor. ABD de
biliyor. Bunu anlamaları için çok
çalışmalarına gerek yok. Başkan Obama
yemin töreninden sonra, hedeflerine, korku
tohumları ekerek ve masumları katlederek
ulaşamaya
çalışmak
isteyenlere,
"İnancımız şimdi çok daha güçlü. Sizi
yeneceğiz." demişti. Tabi ABD'nin 44.
Başkanı başkalarını kastetmişti. İsrail'in
Gazze Şeridi'ne saldırılarının artması da
terör niteliği taşıyordu. Bunu o zaman da
vurgulamıştık. Terörist saldırılar geçen
hafta yapılan saldırıyla doruğa çıktı.
Terörizme karşı güçlü inanç nerede?
Washington'da olmadığı kesin.
Tabii Ankara'da da değil. Türkiye, İsrail'in
uluslararası yenilgisinden faydalanarak
Tayyip Erdoğan'ın güçlü varlığı ve
Davutoğlu'nun
yeni-Osmanlılık
fantezileriyle
İslam
dünyasındaki
egemenlik
bakışlarına
hizmet
etti.
Güçlendi ancak kazanmadı. Uluslararası
Hukukun koruyucusu rolünde inandırıcı
değil. Türkiye'nin bu rolü daha büyük
tutarlılıkla oynamasının Yunanistan içinde
olumlu olacağı aşikârdır.
Dünyanın şiddete, savaşa ve devlet
terörüne karşı olan inancı kazandı.
Uluslararası toplum, Filistin halkının
dramına eskiden hiç olmadığı kadar sözde
değil özde destek veriyor. Artık hiçbir
mazeret kabul edilmiyor. İsrail işte böyle
kaybetti. (BYEGM'>BYEGM)
Erdoğan, İsrail’i çıplaklaştırdı - Adnan
el Seyyid
(el Kuds) - Türkiye Başbakanı Recep
Tayyip Erdoğan'ın, İsrail'in "Özgürlük
Filosuna" düzenlediği askerî saldırıdan
sonra AK Parti TBMM Meclis Grubunda
yaptığı konuşmada söylediği cümleler
incelenmeye
değer.
Erdoğan
bu
konuşmasında, İsrail'in saldırılarına kim
göz yumarsa bizzat suç ortağı sayılacağını
ifade ederek bütün dünyayı, İsrail'in
Filistinlilere ve diğer Araplara karşı
işlediği suçlara bir sınır koyması gerektiği
çağrısında bulundu. Erdoğan ayrıca, "İsrail
yönetiminin hukuksuzluklarının örtülecek,
tevil edilecek, görmezden gelinecek hali
kalmamıştır. Uluslararası toplumun 'yeter
artık' deme zamanı gelmiştir." dedi.
Erdoğan, İsrail'in işlediği suçlardan dolayı
bedel ödemek zorunda olduğunu ifade etti.
İsrail'in ödemek zorunda olduğu bedel,
halen mevcut olan hükûmetin düşmesi ve
yerine farklı politikalar benimseyen bir
yeni bir hükûmetin kurulmasıdır.
Erdoğan, "Biz her zaman, Musevilere
yapılan
haksızlıklara
karşı
sesimizi
yükselttik, İsrail halkının Orta Doğu'da
barış ve güvenlik içinde yaşamını
sürdürmesi için katkıda bulunduk. Şimdi
de İsrail halkının, hükûmetine 'dur' deme
zamanı gelmiştir." diyerek tarihî gerçekleri
uluslararası kamuoyunun gözleri önüne
seriyor.
Erdoğan, İsrail politikalarının uluslararası
topluma ve bütün dünyaya artık bir yük
olduğuna dikkatleri çekiyor ve dünyanın
İsrail'in yalanlarından bıktığını söyleyerek
İsrail liderlerinin öldürmeyi çok iyi
bildiklerine de işaret ediyor.
İsrail'in eylemleri karşısında bu sözlerden
daha sert bir şey olamaz. Sonuç olarak biz,
uçuruma doğru giden Türkiye-İsrail
ilişkilerinin dramatik görüntüsüyle karşı
karşıyayız.
Bu
durum
önümüzdeki
haftalarda daha da netleşecek. (BYEGM)