Saldirisi III


Filo  soruşturması  Türkleri  ikna  edecek



Yüklə 0,68 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə17/21
tarix13.12.2017
ölçüsü0,68 Mb.
#15302
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   21

Filo  soruşturması  Türkleri  ikna  edecek 

kadar tarafsız olmalı - Catherine Ashton 

 

(The Times) - Bildiğimiz kadarıyla, Gazze 



açıklarındaki 

uluslararası 

sularda, 

soruşturma  gerektiren  koşullar  altında 

dokuz 

insan 


öldü. 

Bu, 


İsrailliler, 

Filistinliler  ve  herkesten  çok  da  Türk 

halkının inanabileceği, ikna edici, etraflı ve 

tarafsız  bir  soruşturma  olmalı.  31  Mayıs 

sabahı  tam  olarak  ne  olup  bittiğini 

öğrenmeliyiz. 

 

En başta filonun niye Gazze’ye gittiğini de 



hatırlamalıyız.  Üç  ay  önce,  bir  yılı  aşkın 

bir süreden sonra Gazze sınırını geçmesine 

izin  verilen  ilk  siyasetçi  olarak  bölgenin 

acılarına  ve  İsrail’in  korkularına  ilk  elden 

tanık oldum.  

 

Gazze’deki  koşulların  zalim  olduğu  kadar 



tuhaf  da  olduğunu  gördüm.  Dünyanın  en 

modern  ülkelerinden 

birinin 

hemen 


yanında  yaşayan  insanlar,  yüklerini  atlarla 

ve  el  arabalarıyla  taşıyor.  Ve  içeri 

girmesine  için  verilen  ürünler  listesi  akla 

mantığa sığmıyor:  Taze  meyveye  izin  var, 

fakat meyve konservesine veya kurutulmuş 

meyveye  izin  yok;  un  girebiliyor,  fakat 

(yakın zamana dek) makarna giremiyor. 

 

İsrail  iyi  eğitim  sistemiyle  haklı  olarak 



övünüyor; fakat hemen yanındaki çocuklar 

temel  eğitimden  mahrum.  Niye?  Çünkü 

çatışma birçok okulun yıkılmasına yol açtı 

ve  abluka  nedeniyle  okulları  tekrar  inşa 

edecek  tuğla  ve  çimento  Gazze’ye 

giremiyor.  Abluka  sıradan  insanlara  zarar 

veriyor,  yeniden  inşayı  engelliyor  ve 

radikalizmi alevlendiriyor. 

 

İsrail’in  halkının  güvenliği  sağlama  hakkı 



var.  Haklı  olarak  askeri  Gilad  Şalit’in 

bırakılmasını  talep  etmeyi  de  sürdürüyor. 

Fakat abluka etkili değil. Roketler de dahil 

birçok  ürün  tünellerden  gizlice  sokuluyor 

ve  ihtiyaç  duyanlara  değil,  parası  ve  gücü 

olanlara gidiyor. Bu arada normal  hayatlar 

sürme şansından mahrum bırakılan sıradan, 

dürüst  insanlar  giderek  daha  küskün  hale 

geliyor. 

 

İki  soru  var.  Gazze  halkının  gündelik 



hayatını  nasıl  iyileştirebiliriz?  İsrail 

halkının  güvenliğini  nasıl  artırabiliriz?  Bu 

sorulara birlikte cevap bulunmalı, zira ayrı 

ayrı  cevap  üretmek  çabaları  başarısız 

olmaya mahkum. İşte bu yüzden Gazze’ye 

geçişin  insani  yardımlar,  ticari  mallar  ve 

siviller  için kalıcı olarak tekrar açılmasına 

çabalıyorum.  BM  Güvenlik  Konseyi  ve 

AB  de  bunu  istiyor;  bu  İsrail’in  2005’te 

Filistin 

Yönetimi’yle 

imzaladığı 

anlaşmanın  da  gereği.  Gazze  ziyaretimde, 

müthiş  zor  koşulların  üstesinden  gelen 

etkileyici  kadınların  yaptığı  elişi  ürünler 

aldım;  onların  yaptığı  birinci  sınıf 

kilimlerin  ve  başörtülerinin  dünyanın  her 

köşesinde  satılmasını  engelleyen  yasağın 

sona ermesini istiyorum. 

 

Bugün  AB’nin  27  dışişleri  bakanıyla  bir 



toplantıya başkanlık edeceğim [bu toplantı 

dün düzenlendi]. Gazzelilerin ihtiyacı olan 

şeyleri içeri sokmasına izin verecek somut 

bir  planı  gözden  geçireceğiz.  Son  derece 

sınırlı  sayıdaki  ürünlerin  listesi  yerine, 

İsrail’in 

meşru 

güvenlik 



kaygıları 

duymasına yol açan yasaklı ürünleri içeren 

kısa 

bir 


liste 

olmalı.  

Ablukanın  kaldırılması  için  uzlaşılmış  bir 

yol  bulmak  kolay  olmayacak.  Hem  İsrail 

hem  de  Filistin  Yönetimi’nin  işbirliğine 

ihtiyaç var. Ancak bu konuda başarı, barış 

adına  gerçek  bir  ödül  olur  ve  Gazze’de 

normal hayatı biraz olsun tesis eder.  

 

Fakat  insanlara  onur  ve  umudu  geri 



vermek  İsrail’in  de  çıkarına.  Dahası, 

Gazze’nin  kapılarını  açmak  Filistinliler 

arası  uzlaşmaya  yardımcı  olabilir.  Bu  da 

ciddi bir barış anlaşmasının önünü açabilir. 

Ablukayı  kaldırmak  küçük,  fakat  önemli 

bir  adım.  Kalıcı  barışın  unsurlarını 

biliyoruz.  Bunları  bir  araya  getirmeye 

başlamanın 

vakti 

geldi. 


Bunun 

alternatifine,  yani  bir  milyon  insanı 

yaşamak  için  gereken  araçlardan  mahrum 

bırakarak  barış  aramaya  artık  kimsenin 




inanması  mümkün  değil.  (Yazar:  AB 

Dışişleri  Yüksek  Temsilcisi,  14  Haziran 

2010) (Radikal)  

 

Eyad Sarraj'la röportaj 

Psikiyatr  ve  Gazze  Toplumu  Akıl  Sağlığı 

Programı  yönetim  kurulu  başkanı  Eyad 

Sarraj'la yapılan röportaj. 

Geçen hafta Özgürlük Filosu'na yapılan 

saldırı hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Bir  trajediydi.  Ama  İsrail  hükümeti,  diğer 

ülkelerden  masumları öldürerek  aptallığını 

ve  ırkçılığını  dünyaya  gösterdi  ve 

davamıza  hizmet  etti.  İşgalin  gerçek 

doğasının 

ve 

İsrail 


toplumunun 

patolojisinin  doğru  bir  şekilde  tastamam 

ifşasıydı.  

İsrail toplumunun patolojisi derken neyi 

kastediyorsunuz? 

İsrail'de  merkezi  görüşe  göre  İsrailliler 

ebedi  mağdurlardır.  İsrailliler  başkalarına 

saldırdıklarında 

bile 

aslında  kurban 



olduklarını  ve  kendilerini  savunduklarına 

inanırlar. 

Bu 

patoloji, 



dünyadaki 

birçoklarını  İsrail'in  aslında  mağdur 

olduğuna, 

Filistinlilerin 

suçlu 

taraf 


olduğuna  dahası  terörist  olduklarına  ikna 

etmiştir.  İsrail  bu  kez  de  saldırgan  bir 

şekilde  insan  öldürdü  ve  tıpkı  daha  önce 

yaptığı  gibi  yine  kendisini  mağdur  olarak 

sundu.  Ancak  dünyanın  olan  biten 

hakkında 

gerçek 

resmi 


anlamaya 

başladığını düşünüyorum.  

İsrail patolojisinin  bir diğer unsuru, azami 

güç  kullanmaktır.  Bu  esasen  zayıflık  ve 

güvensizlik  semptomudur.  Güç  kullanma 

bağımlılığının  ülkeye  zarar  verdiğini  bazı 

İsraillilerin artık fark etmeye başladıklarını 

düşünüyorum. 



Bu 

baskının 

Filistinlilere 

hizmet 

edeceğini söylediniz. Somut sonuçlarının 

işaretlerini görüyor musunuz? 

İsrail  bu  baskının  acısını  uzun  vade'de 

çekecektir.  İsrail,  cezadan  muaf  kalarak 

kanunları  çiğneyeceğine  inanıyor  uzun 

zamandır.  İşte  bu  değişiyor.  İsrail  uzun 

zaman boyunca dünyanın sağlam desteğini 

aldı  özellikle  de  Avrupa  ve  Amerika'nın 

desteğini. Ancak bu durum değişiyor ve bu 

gibi  olaylar  yüzünden  daha  da  hızlı 

değişecek.  Filistinlilerin  haklı  davalarına 

hizmet edecek.  

İnsanlar,  Filistinlilerin  bu  olaya  doğrudan 

karışmadıklarını ama İsrail'in kalkıp ille de 

insanları 

öldürdüğünü 

görebilirler. 

Netanyahu  hükümetinin  ve  temsil  ettiği 

şeyin gerçek doğasını gösterir bu.  



Gazze ablukası sizce kaldırılacak mı? 

Sadece  Filistinlilere  yardım  etme  yönünde 

değil İsrail'i kendisinden kurtarma yönünde 

de  teşebbüsler  var  artık.  Bazı  çevrelerde 

bunun  bir  daha  tekerrür  etmemesi  için 

çabalar  sarfediliyor  ve  bu  esnada  İsrail'in 

güvenlik  paranoyası  teskin  edilmeye 

çalışılıyor.  

 

Avrupa  Birliği'nin  gemileri  ve  sınırları 

denetleyecek 

bir 

tür 

uluslararası 

mekanizma  önereceği  söyleniyor.  İşe 

yarar mı bu?  

Gazze  ablukasının  kaldırılması  çabası 

içerisinde 

Avrupa'nın 

dahlini 

memnuniyetle karşılıyorum. Fakat Avrupa, 

İsrail  güvenliğinin  temsilcisi  gibi  hareket 

edecekse  kabul  edilebilir  bir  şey  değildir 

bu.  Gazze'ye  tüm  giriş  ve  çıkış 

noktalarından  insan  ve  mal  hareketinin 

serbestçe yapılması gerekiyor.  

Mısır'ın  Refah  sınır  kapısını  açması, 

ablukanın  kalkması  doğrultusunda  bir 

adım 

mıdır

 

Mısırlılar  dünyadaki  herkes  gibi  olaydan 



etkilendiler 

ve 


Filistinlilerle 

dayanışmalarını  göstermek  istediler.  Mısır 

yönetimi  de  İsraille  gerilime  yol  açmadan 

birşeyler  göstermek  istedi.  Tam  şu  an 




Yüklə 0,68 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   21




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə