Sovyet döneminde okutulan tarih ders kitaplarinda azerbaycan halkinin etnik kökenine ve diLİne yaklaşim 1960



Yüklə 278,34 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə4/11
tarix28.11.2023
ölçüsü278,34 Kb.
#135481
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11
SSRİ döneminde Azerbaycan diline yaklaşım

Sovyet Döneminde Okutulan Tarih Ders Kitaplarında Azerbaycan 
Halkının Etnik Kökenine Ve Diline Yaklaşım (1960
-1990)
 
567 
Bu dönemde hâkim olan tarih anlayışında, Azerbaycan halkının tarihin en eski devirlerinden itibaren bu 
bölgede yaşayan, bölgenin en eski yerleşik halkı olduğu yönündedir. Azerbaycanlı tarihçi Cihangir 
Zeyneloğlu’nun eserlerinde
en açık ifadesini bulan bu yaklaşıma göre, Azerbaycan Türkleri Kafkas ve 
İran dilli halklar ile birlikte Kafkasya’da yaşarken, tarihsel süreç içerisinde bir yandan Talış, Tat ve Lezgi 
gibi Kafkasya’nın diğer yerli halkları; bir yandan da dışarıdan bölgeye
gelen Arap ve Kürt gibi halklarla 
karışarak yeni bir Türk halkını, yani Azeri Türklerini oluşturmuşlardır. Bu halkın konuştuğu dil ise Türk 
dilleri ailesine dâhil, Çağatay ve Osmanlı lehçeleri arasında bir Türk lehçesi olan Azeri Türkçesidir 
(Zeynaloğlu, 
1992: 12).
Sovyet yönetiminin, ülke genelinde hâkimiyetini sağlamlaştırdığı 1930’lu yıllara doğru, Birliğe dâhil 
cumhuriyetlerde yaşayan halkları geleneksel aidiyet bağları ve çevresel etkilerden uzaklaştırarak, 
sosyalist ideolojiyi benimsemiş ve sadece Sovyet ülkesine aidiyet duyguları besleyen özgün ve homojen 
bir Sovyet toplumu yaratmaya yönelik politikaları hız kazanmıştır. Bu amaçlarına ulaşabilmek için de 
Birliğe dâhil tüm cumhuriyetlerde olduğu gibi Azerbaycan’da da dil, alfabe ve tarihçilik alanları üzerinde 
sıkı denetim kurmak suretiyle Azerbaycan Türklerini etnik köken, inanç ve kültürel değerlerinden 
uzaklaştırmaya; bu çerçevede onların Oğuz
-
Türk kökenliliğini unutturmaya çalışmışlardır. Azerbaycanlı 
tarihçi Nizami Ceferov, Azerbaycan halkının etnik kökenine ve diline dair resmi konsepsiyanın ilk 
oluşturulduğu 1930’lu yılların SSCB genelinde Türkçülüğe karşı yoğun bir mücadelenin sürdürüldüğü bir 
dönem olduğuna dikkat çekerek, Azerbaycan halkının etnik terkibinde Türklüğün yerini minimuma 
indirmey
i amaçlayan bu konsepsiyanın Türklüğe karşı yürütülen genel mücadelenin bir ayağını 
oluşturduğunu belirtmektedir (Ceferov, 2005: 2). Nitekim Sovyet yöneticilerinin müdahaleleriyle 1930’lu 
yılların ortalarından itibaren Azerbaycan halkının etnik kökeninin Türklüğü inkâr edilmeye başlanarak, 
“Türk” tabiri yerine “Azerbaycanlı” tabiri kullanılmaya başlanmıştır. Azerbaycan halkının etnik kökenini 
“Med kabile birliklerine” dayandıran bu yaklaşımla Azerbaycan’da yaşayan halkın tarihin en eski 
dönemlerinden itibaren “Azerbaycan halkı” olduğu ileri sürülmeye başlanmıştır. Bu halkın oluşum 
sürecinde Kafkasya’nın yerli ahalisinin yanı sıra tarihsel süreç içerisinde farklı zamanlarda Kafkasya’ya 
gelen ve yerli halk tarafından asimile edilen halklar da etkin rol oynamışlardır. Her ne kadar M.Ö. I. 
binyılın sonlarına doğru bazı Türk kabile ve boyları bölgeye gelerek yerleşmişlerse de, Azerbaycan halkı 
özgün varlığını ve bölgedeki hâkim konumunu günümüze kadar koruyabilmiştir. Bu süreçte 
Azerbaycan’da meskûn Med kabilelerinden birisinin dilinin ortak dil haline gelmesiyle “Azeri dili” 
oluşmuştur. Azerbaycan’ın yerli halkının konuştuğu bu dil, tarihsel süreç içerisinde Türk dilleri ailesine 
dâhil olmuştur (Istoriya Azerbaydjana, 1954: 32
-34).
Azerbaycan SSC İlimler Akademisi tarafından oluşturulan bir komisyon tarafından yazılan üç ciltlik 
Azerbaycan Tarihi isimli eserin 1958 yılında yayınlanan birinci cildinde Azerbaycan halkının etnik 
kökeni ve diline dair yukarıda ana hatlarıyla ortaya konulan yaklaşım daha da geliştirilmiş ve 
zenginleştirilmiştir. Yazıldığı dönemdeki Sovyet resmi bakış açısını en açık bir şekilde yansıtan bu 
eserde, Azerbaycan halkının tarihsel olarak oluşum süreci özetle şu şekilde açıklanmaktadır: Yerleşik 
hayat sürmek için elverişli şartlara sahip olan Azerbaycan, tarih boyunca sürekli dış akınlara maruz 
kalmıştır. Bu çerçevede Derbent Geçidi’nin kuzeyinde yaşayan Türkçe konuşan kabileler de tarih 
boyunca Azerbaycan topraklarına akınlarda bulunmuşlar; farklı zamanlarda buraya yerleşerek bölgede 
yaşayan ve çok daha önceden yerleşik hayat sürmekte olan Azerbaycan’ın yerli halkıyla karışıp 
kaynaşmışlardır. Özellikle Selçukluların Azerbaycan’a hâkim oldukları dönemde Türk kabileleri daha 
yoğun bir şekilde bölgeye gelerek yerleşmişlerdir. Göçebe Türklerin bölgeye gelmesi ile birlikte, Türk 
dili yerli diller üzerinde baskı yaratarak bu dillerin değişime uğramasına yol açmışsa da Azerbaycan’da 
çok eski devirlerden itibaren yerleşik hayat sürmekte olan Azerbaycanlı, Gürcü ve Ermeni gibi halklar 
sosyal, iktisad
i ve kültürel bakımdan daha üstün durumda bulunduklarından, göçebe Türkleri kendi 
medeni tesirleri altına almışlardır. Türk göçleri Azerbaycan halkının dilini değiştirmişse de 
Azerbaycan’ın yerli halkı değişmeden varlığını günümüze kadar sürdürmektedir. Azerbaycan halkının 
fiziksel ve antropolojik özellikleri üzerine yapılan araştırmalar ülkenin güney ve kuzeyinde yaşamış etnik 
unsurlarla aynı özelliklere sahip olduğunu ortaya koymaktadır (Hüseynov vd., 1958: 189). 
Aynı eserde Azerbaycan dili ile ilgili şu
yaklaşıma yer verilmektedir: Tarihi süreç içerisinde 
Azerbaycan’ın yerli halkları birbirlerinden farklı diller kullanmışlardır. Özellikle Azerbaycan’ın 
kuzeyinde ve güneyinde yaşayan halk özellikle Erdebil ve yakın çevresinde yaygın bir şekilde “Azeri 
dil
i”ni kullanıyorlardı. Azerbaycan’a miladın ilk yıllarından itibaren Türkçe konuşan göçebe kavimlerin 
akınlarda bulunması ve yerleşmesi sonucunda, zamanla Türk dili Azerbaycan’da konuşulmakta olan diğer 
diller üzerinde üstünlük sağlamaya başlamıştır. Özellikle Selçuklu hâkimiyeti döneminde bölgeye Türk 
göçlerinin daha da yoğunluk kazanması Türk dilinin yerli diller üzerinde baskı oluşturmasına ve bu dilin 


Türkiye Sosyal Araştırmalar Dergisi –
Refik TURAN
568 
yerli dillerin yanında fakat onlardan daha yaygın bir şekilde kullanılmasına yol açmıştır. XIII. asırda Türk 
dilli göçebelerin güçlü bir dalga halinde Azerbaycan’a gelmesi ise Azeri, Aran ve başka dilleri baskı 
altına alarak “Azerbaycan dili”nin tamamen üstünlük kurmasına ortam yaratmıştır. Bu dilin kolaylığı ve 
sadeliği ortak dil haline gelmesinde etkili olmuştur. Bu gelişmeler üzerine “Azeri dili” giderek önemini 
yitirmiş ve Moğol hâkimiyetinin sonuna doğru bu terimin kendisi bile ortadan kalkmıştır. Ancak 
günümüzde Güney Azerbaycan’ın bazı köylerinde “Azeri dili” konuşulmaktadır (Hüseynov vd., 1958: 
188).
Bu araştırmanın amacı Sovyet resmi tarih yaklaşımının bir yansıması olarak Sovyet döneminde, 1960
-
1990 yılları arasında Azerbaycan’da okutulan tarih ders kitaplarında Azerbaycan halkının etnik kökenine 
ve diline olan yaklaşımı ortaya koymaktır. Araştırmada yazılı bir materyal olan ders kitapları üzerinde 
çalışıldığı için nitel bir veri toplama yöntemi olan ve 
“araştırılması hedeflenen olgu veya olgular 
hakkında bilgi içeren yazılı materyallerin analizini kapsayan”
(Yıldırım ve Şimşek, 2003: 140) 
“doküman incelemesi” yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada, Sovyet döneminde okutulan tarih ders 
kitaplarında Azerbaycan halkının etnik kökenine ve diline yaklaşımı ortaya koyabilmek için; İ. A. 
Hüseynov, A. S. Sumbatzade, E. N. Guliyev ve Y.A. Tokarjevski tarafından
yazılarak 1960 yılında 
yayınlanan Azerbaycan Tarihi; E. N. Guliyev ve E. İ. Memmedov tarafından yazılarak 1964 yılında 
yayınlanan Azerbaycan Tarihi 7
-
8; E. N. Guliyev tarafından yazılarak 1981 yılında basılan Azerbaycan 
Tarihi 7-8 ve E. N. Guliyev ve T. E
. Ezizov tarafından yazılarak 1990 yılında yayınlanan Azerbaycan 
Tarihi 8-
9 isimli ders kitaplarından oluşturulan bir örneklem üzerinde çalışılmıştır. Örnekleme dâhil 
edilen ders kitaplarının incelenmesi sonucu elde edilen veriler bir nitel araştırma analiz tekniği olan 
“betimsel analiz” yoluyla değerlendirilmeye tabi tutulmuş; elde edilen veriler “Sovyet döneminde 
okutulan tarih ders kitaplarında Azerbaycan halkının etnik kökeni” ve “Sovyet döneminde okutulan tarih 
ders kitaplarında Azerbaycan dili” kategorileri altında ele alınarak değerlendirilmiştir.

Yüklə 278,34 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə