KAZAKİSTAN TARİHİNİN MESELELERİ
157
dönemi tarihçileriyle yeni Sovyet dönemi tarihçilerinin bu dönemin
başında, yani 1920-1930’lu yıllarda beraber eserler üretmeleriydi. Yeni
sistem daha kendi tarihçilerini yetiştiremediğinden
eski nesil tarihçi-
lerine üretme şansı tanıdı. Dolayısıyla bu dönem eserlerinde sistemin
ideolojisiyle örtüşmeyen eserler de yayımlandı. Fakat 1930’lu yıllardan
itibaren yeni nesil tarihçilerin yetişmesi ve sistemin de artık tarih üze-
rinde kontrolü artırmasıyla eski nesil tarihçiler ve farklı sesler ortadan
kaldırıldı. Özellikle de 1937 baskı yıllarında eski nesil tarihçiler ve
dolaysıyla farklı sesler susturuldu. 2.
II. Dünya Savaşı Dönemi, Sovyet
halkını savaşa, düşmana karşı motive etmek,
savaşa götürmek için onun
bağımsızlık, özgürlük, eşitlik ruhunu uyandırmak, yükseltmek gerektiği
dönem oldu. Bu anlamda sistemin ideolojisiyle uyuşsun uyuşmasın,
Sovyet halklarının geçmişinde bulunan kahramanlıklar, halk kahramanları
yüceltilmeye başlandı. Buna izin veren “karar” Sovyet lideri İ. Stalin’in 7
Kasım 1941 yılında Kızıl Meydan’da Ekim İhtilali’nin yıldönümünde yap-
tığı ünlü konuşmasıydı. Stalin buradaki konuşmasında devirdikleri Çarlık
Rusya’sının komutanlarını överek şunları söyledi: “Bu harpte dedeleriniz,
Aleksandır Suvorov, Aleksandır Nevski, Dimitri Donskoy, Kumi Minin,
Dimitri Pojarski, Mihail Kutuzov’un hayali, sizlere ilham kaynağı olsun.”
Bu dönemde tarihçilere savaş şartları dolayısıyla bir az daha özgürlük
tanındı ve “halkı savaşa motive etmek” esas ideoloji olarak belirlendi.
Bu dönem II. Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle de sonlandırıldı. 3.
Sta-
lin’in Ölümü Sonrası Değişimde
öncelikle bir belirsizlik hâkimdi. Stalin
ölmüştü fakat Sovyet sistemi ve yönetimi bundan sonra nasıl devam
edeceği konusunda hemen cevap üretmemişti. Dolayısıyla tarihçilerin
olayları nasıl değerlendirecekleri, yorumlayacakları belirsizdi. Sistemin
onayı beklenmekteydi. Mart 1956 yılında toplanan SBKP’nin XX. Kong-
resi tam da belirsizliği giderecek açıklamalar yapmışken Macaristan ve
Polonya’daki ayaklanmalar, parti içindeki gruplaşmalar
tarihçileri yeniden
beklemeye itti.
273
Bu durumun netleşmesi 1950’li yılların sonunu buldu.
1960’lı Yıllar
Sovyet tarihçisi tipinin tam oluştuğu dönem olması
bakımından üzerinde bir az geniş durmak faydalı olacaktır. 1960’lı yıllar
Sovyet tarihçisinin artık tamamen Sovyet ideolojisinin emrine girdiği,
kendini bu ideolojiye teslim ettiği bir dönemdir. Bu teslimiyetin açık
şekilde beyan edildiği ortam ise 18-21 Aralık 1962 yılında Moskova’da
273 Yazımına 1955 yılında başlanıp 1957 yılının sonunda biten Sovyetler Birliği üzerine bir
ders kitabının hazırlama ekibinde yer almış olan tarihçi Yuri Polyakov’un anıları dönemin
özelliklerini betimlemesi bakımından önemlidir. Bu konuda bkz.: “Tarihi Enstitüsü Yarım Yüz-
yıl Önce”, ‘Vatan Tarihi’ dergisi yazı işleri müdürü S. V. Tyutyukin’in akademik Yu. A. Polya-
kov’la röportajı,
Vatan Tarihi dergisi, Moskova 2001, sayı 5, s. 128-130 [Институт истории
полстолетия назад. Беседа академика Ю. А. Полякова с главным редактором журнала
Отечественная история С. В. Тютюкиным //
Отечественная история, Москова 2001.
No. 5, c. 128-130].
SOVYET TARİH YAZIMI VE
158
düzenlenen
Tarih Bilimi Alanında Bilimsel-Pedagoji Kadroların Hazırlama
İşinin İyileştirilmesi İçin Önlemler Konusunda Umumittifak Toplantı
oldu.
Toplantıya Sovyetler Birliği’nin değişik bölgelerinden 2 bin civarında
tarihçi, bilim adamı, üniversite öğretmeni, arşiv işçisi katıldı. 18-19
Aralık tarihlerinde genel oturum yapıldı ve burada Devlet adına top-
lantıya katılan akademik B. N. Ponamaryev’in
“Tarih Biliminin Görevi ve
Tarih Alanında Bilimsel-Pedagoji Kadroların Hazırlanması”
konuşması
görüşüldü. 20-21 Aralık tarihinde ise üç oturum şeklinde SBKP Tarihi,
SSCB Tarihi ve Genel Tarihi konuları görüşüldü. Ponamaryev’in devlet
adına tarihçilere yüklediği görevleri SSCB Bilimler Akademisi Başkanı
akademik M. V. Keldış “tercüman” olarak tarihçilere şöyle aktardı:
“Sovyetler Birliği Komünist Partisi programında sosyal bilimler,
toplumsal bilimler toplumsal gelişime rehberlikte esas rol oynamak-
tadır. Onlar komünizm kuruculuğunda sosyalizmin ve onun komünizme
geçişinde siyasi, ekonomik ve kültürel temellerini incelemekte, Sovyet
halkında komünizm düşüncesini geliştirmekte, güçlendirmektedir.
Bu görevleri yerine getirmede tarih biliminin özel bir yeri bulunmaktadır.
Vatan tarihimizin özellikle yakın zamanının öğrenilmesi, Komünist Parti-
si’nin ve Sovyet halkının başarılarla dolu tarihinin ve dünyada Sosyalizmin,
Komünizmin ve işçi harekâtlarının incelenmesi önem taşımaktadır”.
274
Bu girişimler karşısında da Sovyet tarihçileri toplantının
son gününde
SBKP rehberliğine aşağıdaki şekilde “teslimiyet belgesini” gönderdiler:
“Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkezi Komitesine,
Biz, Sovyetler Birliği tarihçilerinin toplantı iştirakçileri, çok sayılı
bilim adamları kolektifi adından Nikita Sergeyeviç Kruçşev liderliğin-
deki Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkezi Komitesine ülkemizde
tarih biliminin gelişimine dikkatlerinden dolayı teşekkür ediyoruz. SBKP
Programı ve XXII Parti kurultayının kararları tarih bilimiyle hayatı,
komünizm kuruculuğu tecrübelerini birleştirmek görevini Sovyet tarih-
çisine vermektedir. Parti Sovyet tarihçilerini Sovyet halkını komünizm
kuruculuğunda eğitmek için yardıma çağırmaktadır. N. S. Kruçşev’in
belirttiği gibi bizim genç nesil Komünist Partisinin kahramanlık tarihini,
emekçilerin azatlık uğrundaki mücadelesini, ülkemizin şanlı tarihini
bilmeli ve onlar partimizin, işçi sınıfının inkılabı ruhunda eğitilmelidir.
Sovyet tarihçisi ideoloji işte, komünist dünya görüşünün onaylan-
masındaki aydın rolünü görmekte, anlamaktadır. Bizim görevimiz tarih
biliminde teori ve ideoloji-siyasi bakımdan bilimsel düzeyi şaşmadan
274 M. V. Keldış, “Giriş Konuşması”,
Tarih Bilimi Alanında Bilimsel-Pedagoji Kadroların Hazır-
lama İşinin İyileştirilmesi İçin Önlemler Konusunda Umumittifak Toplantı,
(18-21 Aralık 1962),
Moskova 1964, s. 9 [М. В. Келдыш. Вступительное слово // Всесоюзное совещание
о мерах улучшения подготовки научно-педагогических кадров по историческим
наукам, Москва, 18-21 дек. 1962 г. Москва 1964. c. 9].