KAZAKİSTAN TARİHİNİN MESELELERİ
161
Herkes de ailevi durumunu gizleme konusunda şanslı değildi. Ailevi
durumunun gizletilmesinin anlaşılmasıyla beraber problemler de başlı-
yordu. Boris Pavlovich’in yakın dostu S. A. Makaşin, bu konuda şanssız
olanlardandı. “Ailevi durumunu değişik yazdırdığı
ve sonradan bunun
anlaşılması üzerine uzun zaman Üniversiteyi bitirme tez savunmasına
bırakılmadı ve bu ailevi durumunun anlaşılması ileride de hayatında
çoklu problemlerin yaşamasına neden oldu.”
283
Aile yapısını gizleme konusunda değişik bir olayı da, babası 1937
yılı baskı döneminde devlet tarafından vatan düşmanı adıyla öldürülen
Azerbaycan Bilimler Akademisi Tarih Enstitüsü’nün profesörü Teymur
Bünyatov anlatmaktadır: “Moskova’ya yüksek lisans yapmak için git-
tim. Nerede olduğumu kimse bilmedi, ne dost, ne de düşman. Korku
içinde çalışıp okuyordum. Zira benim halk düşmanının oğlu olduğumu
bilselerdi, hemen beni okuldan uzaklaştırırlardı.”
284
Tarihçinin işçi, proleter, köylü ve aydın ailesinden
gelmesi rejim içinde
konumu, araştırması acısından önem taşımıştır. Tabi ki bu köken konusundaki
yaklaşım sadece tarihçilere özgü değildi. Sovyet sistemi içinde diğer bilim
dallarında ve hatta sosyal yaşamda da önemsenen bir husustu.
2. Tarihçilik Mesleğinin Seçilmesi
Tarihçilik mesleğinin seçilmesi şahsi ilgi
285
dışında Sovyet toplu-
munda tarihçiye verilen önemin
286
de rolü bulunmaktadır.
283 Tvardovskaya,
a.g.e.,
s. 5
284
Teymur Bünyatov, “Gözel İnsan, Büyük Alim”,
Tarih ve Onun Problemleri Dergisi, Bakü
2002, sayı 4, s. 203 [Teymur Bunyadov, “Göz
ə
l İnsan, Böyük Alim”,
Tarix v
ə
Onun Probleml
ə
ri
jurnalı, Bakı 2002, no. 4, s. 203].
285 Sovyet tarihçilerinin daha sonraki yıllarda yayınladıkları anılarında şahsi ilgilerle ilgili aşa-
ğıdaki şekildeki tercihleri görülmektedir: “Çocukluk yıllarımdaki tarih kitaplarına ilgim beni tarih
bölümüne getirdi”. Bkz.: “Yarım Yüzyıl Tarih Biliminin Hizmetinde”, E. G. Gimpelson’la reportaj,
Vatan Tarihi dergisi, sayı 4, Moskova 2001, s. 140 [Полвека служения исторической науке.
интервю с Е Г. Гимпельсоном //
Отечественная история. Москова 2001. no. 4, c. 140].
Veya
“Ben köylü ailesinde doğdum. Çocukluk yıllarımızda büyüklerimizden
ve komşulardan hep
Vatandaş Muharebesi masalları dinledik ve bu masallar bende tarihçi olma isteğini uyandırdı.
Masallarda dinlediğim kahramanların, siyasetçilerin hayatlarını, çalışmalarını araştırmak, öğ-
renmek istedim”. Bkz.: “Pavel Vasiyeviç Volobuyev”,
Vatan Tarihi dergisi, sayı 6, Moskova 1997,
s. 99-100 [Павел Васильевич Волобуев //
Отечественная история. Москова 1997. no. 6,
c. 99-100].
286 Bu önemi Sovyetler Birliği döneminde önemli kademelerde bulunan ve ödüller alan ta-
rihçi Pospelov’un aldığı ödüller örneğinde görmek mümkündür. Biyografisine bakıldığında
şöyle bir manzarayla karşılaşılmaktadır: “Pospelov Petr Nikolaeviç (1898-1979), Sovyet dev-
let ve parti yetkilisi, tarihçi, SSCB Bilimler Akademisi akademiği, Sosyalist Emeği Kahramanı
(1958). 1916 yılından Sovyetler Birliği Komünist Partisi üyesi, “Pravda” gazetesinin redaktörü
(1940-1949 yılları), Komünist Partisi Merkezi Komitesi sekreteri (1953-1960),
Marksizm-Le-
SOVYET TARİH YAZIMI VE
162
Sovyet yönetimi kademelerinde tarihçilerin önemli yerlere geldiği dü-
şüncesi daha 1950’li yıllarda halk arasında yerleşmeye başlamıştır.
287
Ve bu
düşünce Sovyetler Birliği’nin son dönemlerinde bile devam etmekteydi.
288
Uygulamada bunun Sovyetlerden sonraki dönemlerde de devam
ettiği görülmektedir.
289
3. Araştırılacak Konunun Seçimi
Tarihçinin konu seçiminde bağımsız olması doğal bir isteğidir. Bunu
Sovyet Tarihçisi de istemektedir.
290
Fakat Sovyetler Birliği Devlet Planlama
ninizm Enstitüsü müdürü (1949-1952 ve 1961-1967 yılları), Komünist
Partisi Merkezi Komitesi
üyesi (1939-1971), Komünist Partisi Merkezi Komitesi Yönetim Kurulu üyeliğine aday (1957-
1961), Sovyetler Birliği Yüksek Soveti milletvekili (1946-1966), Sovyetler Birliği Komünist Par-
tisi tarihi üzerine eserleri var, SSCB Devlet Ödülünü almış (1943), SSCB Bilimler Akademisi
Karl Marks adına Altın Madalya ödülünü aldı (1972)”. Bkz.: Yu. A. Polyakov, “Resimden Çiz-
giler (P. N. Pospelov’la İlgili Hatıralar)”,
Vatan Tarihi dergisi, sayı 5, Moskova 1999, s. 154 [Ю.
А. Поляков. Штрихи к портрету (Воспоминания о П. Н. Поспелове). //
Отечественная
история. Москова 1999. no. 5, c. 154].
287 “50’li yıllarda tarih bölümü çok moda olan bir bölümdü. Böyle bir inam ortaya çıkmıştı ki,
bu bölümü bitiren illerde parti başkanı olacaktı (il tamamen onun elinde olurdu). Üniversiteyi
pekiyi bitirenler Parti Merkezinde
önemli görevlere getirilecek, en kötüsü ise üniversitelerde
öğretmen olacaktı. Doğrusu benim de tarih bölümünü seçmemde bu faktör etkili olmuştur.
Benim amacım ilimizde birinci adam konumuna gelip, babama karşı yapılan haksızlıkları orta-
dan kaldırmaktı. Babam Sibirya’ya sürüldüğü için bana halk düşmanı ismini takanların kendi-
lerini de Sibirya’ya sürmekti.” Bkz.: Bünyatov, “Güzel İnsan, Büyük Alim”, s. 202.
288 1989 yılında Azerbaycan Devlet Üniversitesi’nin Tarih bölümüne dilekçe verdiğimde
bahsi geçen konu en çok konuşulan konuların başında geliyordu. Bundan dolayı da tarih bö-
lümü çok torpilli bir bölüm olarak görülmekteydi.
289 Örneğin, Sovyetlerden sonraki dönemde Ukrayna Devletinin Cumhurbaşkanlığı idari
yönetiminde ve Devlet yönetiminin önemli kademelerinde tarihçilerin ağırlıkta olduğu görül-
mektedir. 1994-1996 yıllarında Cumhurbaşkanı Leonid Kuçma’nın Özel İdari
işlerini tarihçi
doktor D. Tabaçik, Başbakanın hümaniter işlerinden sorumlu yardımcıları akademik İvan Ku-
ras ve Valeriy Smoliy bulunmaktaydı. Daha geniş bilgi için bkz.: Baleri Vasilyev, “Kiev Rus’tan
Bağımsız Ukrayna’ya: Ukrayna Tarihinin Yeni Tezi”,
Sovyet ve Postsovyet Devletlerde Mil-
li Tarih, Moskova 1999, s. 215 [Валерий Васильев. От Киевской Руси к Независимой
Украине: Новые концепции Украинской истории. // Национальные истории в
Советской и Постсоветских государствах.
Москова 1999. c. 215].
290 “Birinci sınıftan itibaren ben akademik B. D. Grekov’la Kiev Rus’u üzerine çalışmak için
uğraşıyordum. Fakat farklı nedenlerden dolayı bu isteğim gerçekleşmedi. Ve ilan edildi ki,
ben profesör İ. İ. Mints ile Sovyet Dönemi İç Harp konusunu çalışacağım.”. Bkz.: “Yarım Yüz-
yıl Tarih Biliminin Hizmetinde”, s. 140; “Ben Üniversitenin tarih bölümünü kazandığımda ilk
olarak amaçladığım şuydu: Ekim İhtilali sonrasındaki gelişmeleri
incelemek ve Stalinizmin
bu toplumda, bu sistemde nasıl kendine yer edindiği ve başarı kazandığını açıklamak. Fakat
Üniversitenin daha sonraki yıllarında anladım ki, burada böyle bir konuyu incelemek müm-
kün değildir. Ben de bundan sonra ortaçağ tarihi bölümüne geçtim.”. Bkz.: Aron Gureviç, “Yol
Nevski Caddesi Gibi Düzdür veya Tarihçinin İtirafı”,
Odysseia: Tarihte İnsan, 1992, Tarihçi