KAZAKİSTAN TARİHİNİN MESELELERİ
165
çizilmekte, ya da yırtılıp geri alınmaktadır.
294
Sovyetler Birliği’nde arşiv belgelerinin ağırlıklı
olarak merkezde, Mos-
kova veya Leningrad’da toplanması taşradaki tarihçi için ayrı bir zorluk
çıkarmaktadır ki, bu konudaki şikayetler zaman zaman dile getirilmiştir.
295
Yakın dönem tarihini siyasi olayları ile ilgilenen için özellikle KGB arşivi
Sovyetler Birliği süresince kapalı olmuştur. Ancak Sovyetler Birliği’nin
son dönemlerinde tarihçilerin bu arşivleri kullandıkları görülmektedir.
296
Kaynaklardan bahsedilirken, Sovyet tarihçilerinin kullanımına su-
nulan eski dönem veya Sovyet dönemi belgelerinin, eserlerinin ister
Sovyet döneminde ve isterse de günümüzdeki basımı üzerinde kısaca
durmakta yarar vardır. Çünkü Sovyet
döneminde belgelerin ve eser-
lerin yeniden yayımlanmasına özellikle dikkat edilmekteydi. Burada
belgelerin veya eski eserlerin yeniden yayınlanması önemli bir ekip işi
olarak görülüyordu. Yayın kurulunda sadece bilim adamlarının olması
yetmiyordu. Aynı zamanda partili birilerinin de olması gerekmekteydi.
Ve parti ideoloji şubesinden atanan bu insanın görevi sadece bilim
adamlarının belge ve eserler hakkında yaptığı yorumları okumak, de-
ğerlendirmekle bitmiyor, belgenin veya eserin içeriğine de “müdahale
etme yetkisi” vardı. Belgede veya eserde
parti ideolojisine ters ge-
294 Ağayev, a.g.e., s. 151.
295 Orta Asyalı tarihçiler Moskova’daki bir bilimsel toplantıda şikayetlerini aşağıdaki şekilde
dile getirdiler: “SBKP(b) MK’nin Orta Asya bölümünün arşivi Moskova’da korunduğundan bu
durum Orta Asya’da yaşayan, araştırmalar yapan bilim adamları için çetinlikler doğurmakta-
dır.” Bkz.: “Ş. Taşlıyev’in Konuşması”,
Tarih Bilimi Alanında Bilimsel-Pedagoji Kadroların Hazır-
lama İşinin İyileştirilmesi İçin Önlemler Konusunda Umumittifak Toplantı,
(18-21 Aralık 1962),
Moskova 1964, s. 241 [Выступления Ш. Ташлева //
Vsesoyuznoe Soveshanie o Merakh
Uluchsheniya Podgotovki Nauchno-Pedagogicheskikh Kadrov po İstoricheskim Naukam
(18-21 Dekabrya 1962 g.),
Moskova 1964, s. 241.
296 1990’lı yıllarda (Sovyetler Birliği’nin dağıldığı dönemde) Azerbaycan
tarihçisi Ziya Bün-
yadov Azerbaycan KGB’si eski başkanları General Ziya Yusufzade ve General Vagif Hüsey-
nov’un yardımıyla daha bugüne kadar kimsenin giremediği her zaman kapalı ve “büsbütün
gizli” olan ÇK (Çerezvıyçaynaya Komissiya- Olağanüstü Komisyon), GPU (Glavnoye Poli-
tiçeskoye Upravleniye- Genel Siyasi Kurul), NKVD (Narodnıy Komissariat Vnutrennıh Del-
İç İşleri Halk Komiserliği) ve Azerbaycan KGB’si (Komitet Gosudarstvennıy Bezopasnosti-
Devlet Tehlikesizlik Komitesi) arşivlerinde çalışma imkânı buldu. Bu arşivler ışığında Sovyet
döneminde Azerbaycan’da XI. Kızıl Ordu’nun yaptığı haksızlıklar, “kollektivleştirme” adı altın-
da çok sayıda suçsuz insanın öldürülmesi, 1937-1938 baskı döneminde Azerbaycan’ın siya-
set ve ilim alanında izlenen kırımlarla ilgili çok sayıda yazılar yayınladı. Ziya Bünyadov bu yazı-
larını Kırmızı Terör kitabında topladır. Bkz.: Ziya Bünyadov,
Kırmızı Terör,
Bakü 1995.
Sovyetler
Birliği’ndeki diğer Cumhuriyetler için de bu uygulama geçerliydi. Örneğin, Rusyalı tarihçi V. S.
Braçev 1989 yılına kadar KGB arşivlerinde “Akademikler işi” üzere çalışılmasına izin verilen
ilk tarihçi idi, zira o zaman kadar diğer tüm tarihçiler için bu arşiv kapalı idi. Bkz.: “Akademik S.
F. Platonov’un Akıbeti Üzerine Tartışmalar”,
Vatan Tarihi dergisi, sayı 3, Moskova 1998, s. 137
[Споры вокруг судьбы академика С. Ф. Платонов // Отечественная история. Москова
1998. no. 3, c. 137].
SOVYET TARİH YAZIMI VE
166
lecek bilgilerin ideolojiye uygunlaştırılması veya çıkartılması
önemli
bir husustu. Bundan dolayı da Sovyetler Birliği döneminde yayınlanan
belgeleri ve eserleri değerlendirirken, kullanırken bu uygulamayı hesaba
katmak gerekmektedir.
297
Böylece Sovyet tarihçisi, kullanımına izin verilen belgelerle yetin-
mek zorundaydı.
5. Tarihçinin Kullandığı ve Yaptığı Alıntıların Önemi
Yazım aşamasında Sovyet tarihçisinin dikkat ettiği hususlar arasında
aşağıdakileri görmek mümkündür: Eserlerinin hemen giriş kısmından
başlayarak Sovyet ideolojisine yön veren insanların eserlerinden alıntılar
yapmak, Marks, Engels, Lenin’den, 1956’tan önce ayrıca Stalin’den alın-
tılar yapmak; ama bunlar genellikle adet yerini bulsun diye yapılan ve
arşiv malzemelerinin dikkatle incelenmesine dayanan araştırma açısından
pek o kadar önemli olmayan alıntılardı.
298
Sovyet döneminde yapılan
bu hususu daha sonraki dönemlerde tarihçiler de itiraf etmişlerdir.
299
Eserlerinde Marksist bir terminoloji kullandıkları görülmektedir.
Fakat her ne kadar Marksist bir terminoloji kullanıyor olsa da, ger-
çek
amaç bilimsel olmaktan çok, polemikçi ve oportünist oluyordu.
Genellikle amaçlanan, siyasal sapma biçimlerine saldırmaktı. İkincisi,
makro-tarihsel bir düzeyde ise, Marksist terminoloji ve tarih tasarısı,
daha büyük tarihsel süreçlere yerleştiriliyordu; belirli devrimci olay-
ların ya da bunalımların yeniden canlandırılmasında sınıf çatışmaları
temelindeki çözümleme keza zorunlu nitelikteydi. Yine de, tarihsel
araştırmanın konusu,
özellikle de klasik çağ, Bizans dönemi ve ortaçağ
tarihlerinde gündelik siyasetin fiili sorunlarından ne kadar uzaklaşırsa,
tarihçinin özgürlük alanı o kadar genişliyordu.
300
Sovyet tarihçisi eserinin yazımında her ne kadar arşiv belgelerine ve
yeni kaynaklara dayansa da ideoloji içi bir görüntüden bahsetmesi ve
yeni düşünce gücünden yoksul kalması onun eserini olgu yığını olmaktan
kurtaramamaktaydı.
301
Çünkü eserin yazım aşamasında Parti, tarihçiden
particilik bekliyordu. Araştırılan konu ile ilgili
partinin görüşü esas
297 Bahis edilen konuya 1950’li yıllarda, 19. yüzyılda yaşamış siyaset adamı A. İ. Gertsen’in
eserlerinin toplu şekilde yayınlanması sürecinde yaşananları örnek göstermek mümkündür.
Bu süreçte ekipte yer alan parti yetkilisinin müdahalesiyle Sovyet ideolojisine ters gelen gö-
rüşler eserden çıkarılmıştır. Geniş bilgi için bkz.: Tvardovskaya,
a.g.e., s. 195-196.
298 Georg G. Iggers,
Bilimsel Nesnellikten Postmodernizme Yirminci Yüzyılda Tarihyazımı,
Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 2000, s. 82.
299 “Eserlerimde Lenin’den alıntıları mecburiyetten dolayı yapmaktaydım”. Bunu daha Sov-
yet döneminde itiraf eden tarihçiler de olmuştur. Bkz.: O. V. Budnitskiy, a.g.m., s. 137.
300 Iggers,
a.g.e.,
s. 82.
301 Iggers,
a.g.e.,
s. 82-83.