SOVYET TARİH
YAZIMI VE
40
Bökeyhanov’un ismini verdim. Siz de biliyorsunuz tarihi edebiyatta A.
Bökeyhanov’un yayınladığı “1824-1830 yıllarındaki Orta Cüz Hanları
ve Sultanlarının Mektuplaşmaları” vardır. Neden sadece bu kişinin adı
geçecek diye önemli tarihi belgeyi isimsiz, gizli şekilde vermemiz gerek-
lidir. Siz yarım saat boyunca milliyetçi Togjanov hakkında konuştunuz,
o hakkında benim kitabımda tek kelime yoktur...
”
51
Bekmakhanov’a yöneltilen bu ağır suçlamalar
onu siyasi olarak yerle
bir ederek, ona “halk düşmanı” suçlamasını yapıştırmak için gerekliydi.
Tartışmada bazı Kazak aydınlarının ağzından Alaş partisini suçlayan
kelimelerin çıkması şaşırılacak durum değildi. Kovuşturmalardan sonra
her Kazak aydını kendini “milliyetçi” değilim diye Rus Bolşevikleri-
nin önünde aklamaya çalışıyorlardı. Ancak çoğunlukla bu mümkün
olmuyordu. Tam tersine Bolşevikler böyle diyenlerden şüphelenerek
araştırmaya başlıyorlardı.
Diğer bir konu folklor materyalleri hakkındadır. Bu da 1940-1950’li
yıllardaki aydınları “milliyetçi” diye siyasi kovuşturmanın diğer bir
yönüdür. Milli kaynaklar olan sözlü edebiyat materyallerini
kaynak
olarak kullanmayı yasaklamak o dönemde oldukça yaygındı.
Bekmakhanov ise, folkloru tarihi kaynak olarak kullanmayı tarihçiler
arasında ilk olarak başlatan bilim adamlarından idi. O bunu şöyle izah
etmişti: “
Kazakistan tarihinin araştırılmasında tarihi kaynak olarak folk-
lorun yeri oldukça önemlidir. Bunun böyle olma sebebi, XIX. yüzyıl ikinci
yarısına dek Kazak halkının yazılı edebiyatı yoktu. Folklor materyalle-
rinin önemi şu ki, tarihi olaylar ve bireysel şahsiyetler hakkında doğru
malumatlar vermektedir. Çünkü tarihi yazan ve anlatılan olaylara direkt
teması olan halkın kendisidir. Kazak folklorunu ayrıntılı şekilde anlat-
masak da şunu diyebiliriz: türlü olaylar baştan sonra anlatıldığından,
çoğu kimsenin isimlerini birebir verdiğinden, çeşitli bilgileri içerdiğinden
dolayı folklor dediğiniz tarihçi için, özellikle toplumsal ilişkileri araştıran
bilim adamları için gerçek anlamda eşi benzeri yok birer hazinedir.
”
52
Tartışmada söz alanlar içinde filolog S. Amanjolov,
tarihçinin folklor
materyallerini faydalanmasını şöyle değerlendirmiştir: “Bizim tarih-
çiler ve edebiyatçılarımız, folklor kaynakları ve saray şairlerine karşı
ilgilerini netleştirmeleri lazım. Her sultan ve hanın kendi hanlığı
hakkında hatıra bırakmak için kendi çalışmalarını yüceltecek saray
şairlerini kullandıkları malumdur. Böyle şairler çoğunlukla belli bir
sınıfın ideologlarıdır. Örneğin, Abılay Han döneminde Buhar, Kenesarı
51 A.g.e., s.298-316.
52 E., Bekmakhanov,
Qazaqstan XIX Gasırdın 20-40 Jıldarında (Okuv Quralı), Almatı Sa-
nat Yayınevi, 1994, s. 416, 42-43.
KAZAKİSTAN TARİHİNİN MESELELERİ
41
döneminde Nısanbay”.
53
O Bekmakhanov’un Kenesarı hakkında Nısanbay
şairin sözlerinden yararlandığını bildirmiştir. Bu konu hakkında kendi
konuşmasında B. Süleymenov da fikir bildirmişti.
54
Bekmakhanov ise
cevabında: “
Sadece Kazakistan’ın değil, diğer halkların da geçmiş tarihi
seyahatnamelerde, memurların, tüccarların ve başka da yönetici sınıf
temsilcilerinin hatıratlarında verilmiştir. Bu materyaller sayesinde biz
geçmiş olaylar hakkında malumatlar alabiliyoruz. Neden bizim onları
çöp kovasına atmamız gerekiyor. Sizin söylediğiniz sözün saçmalığı
şu, siz kaynak nedir bunu göz önünde canlandıramıyorsunuz, ayrıca
bu kaynaklara bilimsel şekilde yaklaşamıyorsunuz.
”
55
Üçüncü büyük suçlama Kenesarı’nın şahsi kişiliği ile ilgiliydi. Burada
onun Cengiz Han’ın soyundan geldiği, yüce Rus milletine karşı savaştığı,
gericiliği, isyanın maksadı gibi birçok mesele tartışıldı. Bu konu hakkında
birçok tarihçi söz alarak fikirlerini bildirdi. Ünlü Rus tarihçileri Bekmak-
hanov’a arka çıktılar ise de, Bolşeviklerin
her alanda egemen olduğu
bu dönemde Bekmakhanov’un Kenesarı’yı aklaması mümkün değildi.
Tartışmanın sonunda suçlanan Bekmakhanov’un kendisine de söz
verildi. Tarihçi konuşmasında karşıt görüştekilerin sözlerinde “Mark-
sizm-Leninizm klasiklerinden yerli yersiz dipnotlar vermek ve bunu
tarihi olaylarla ilişkilendirememek” gibi eleştirilerin yer aldığını söyledi.
Tarihçi konuşmasında, “
Ben Kazakların kendine has bir devleti ve mil-
letinin varlığına işaret ettim
”- diye açıkça kendi düşüncelerini söyledi.
Tartışma bir karara bağlanamadı ise de, neticesi çok geçmeden belli
oldu. Bu toplantıda aslında Bekmakhanov’u suçlamak için altyapı
oluşturuldu. Artık siyasi olarak kovuşturulacağı aşikâr idi.
1950’de tarihçi E. Bekmakhanov’un kovuşturulması yeni bir sıfat
aldı. 26 Aralık’ta
Pravda gazetesinde yayınlanan Şoyınbayev, Ay-
darova, Yakuninlerin yazdıkları “Kazakistan Tarihinin Meselelerini
Marksizm-Leninizm Öğretisi Doğrultusunda Anlatalım” isimli makalede
kitap ve yazarı tekrar sert eleştirilere maruz kaldı.
Pravda gazetesindeki
makale Bekmakhanov’u resmi şekilde suçlamanın başlangıcı idi. 10
Nisan 1951’de Kazakistan KP Merkez Komitesi bu makale dolayısıyla
karar aldı. Kararda makaleyi haklı buldular ve “Bekmakhanov’un bur-
juva-milliyetçi fikirleri eleştirildi.”
56
.
53
E. Bekmakhanov Jeti Tomdık Şıgarmalar Jinagı, 6. Tom (Stenogramma E. B. Bekmaha-
ovtın “XIX. g. 20-40 jj. Qazaqstan” kitabının diskussyası), Pavlodar: “EKO” GÖF, 2005, s.
217.
54 A.g.e., s. 265.
55 A.g.e., s. 316.
56 K.Nurpeyisov, “Bekmakhanov Pen Onın Bastı Kitabı Qalay Jazalandı?”,
Qazaq Tarihi,
2005, no. 2.