47
ülkeleri ile Kenya ve Güney Afrika Cumhuriyeti gibi eski İngiliz
sömürgesi ülkelere
göç etmiştir. Sih nüfusunun büyük kısmı ise halen Hindistan’da yaşamaktadır.
160
Sihizm için guruların önemi, kutsal kitaplarından da anlaşılmaktadır. Adi
Granth adı verilen Sih kutsal kitabı, on gurunun ve bazı Hindu ve Müslüman şairlerin
şiirleriyle oluşturulmuştur. Onuncu ve son guru Gobind Singh, ölümünden önce,
Sihlerin gurusu olarak kutsal kitabı göstermiş ve bu kitaba, “Guru Granth Sahib”
adını vermiştir. Bu yüzden Sihizm, kutsal kitabına en çok saygı gösteren dinlerden
biridir.
161
Sihizm’in doğuş ve gelişim sürecini böylece özetledikten
sonra bu dinin inanç
yapısını ve dolayısıyla kurtuluş anlayışını incelemeye geçebiliriz.
Yukarıda belirttiğimiz gibi
Sih Dini, Hinduizm ile İslam’ın karışımından
oluşmuş bir dini yapıdır. Sihizm, Hinduizm’in kast sistemine, brahman otoritesine ve
çok tanrıcılığına karşı çıkmış olmasına rağmen, karma- tenasüh inancını aynen kabul
etmiştir. Bunun yanında İslam’ın ise tek tanrı inancını benimsemiş ve böylece diğer
Hint kökenli dinlerden farklı bir anlayış sergilemiştir.
162
Tek Tanrı inancını benimsemiş olması itibariyle Sihizm,
monoteist bir din
olarak kabul edilse de, bu dinin, monist bir anlayışı, yani evrenin Tanrı’dan sudur
ettiği ve yine O’nda yok olacağı anlayışını, benimsediği ileri sürülmektedir.
163
Bu
durumun İslam’daki bazı tasavvufi akımlarda ortaya çıkan vahdet-i vücut anlayışına
160
Küçük, s. 403- 407; Ana Britannica, C. 19, s. 359; Nesbitt, s. 86-89.
161
Ana Britannica, C. 19, s. 359; Sambhi, s. 220; Huzeyfe Sayım, “Sihizm’in Din Anlayışı”,
Dinler
Tarihi Araştırmaları II, Ankara 2000, s. 292.
162
Küçük, s. 402.
163
W. Owen Cole- Piara Singh Sambhi, The Sikhs- Their Religious Beliefs and Practices, London and
New York 1989, s. 68.
49
bağlılık; krodh, yani
öfke ve ahankar, yani kibirdir.
169
Maya ve onu şekillendiren bu
beş kötülüğe bağlı olarak kişi, kötü bir karmaya sahip olur ve bunun sonucunda da
tekrar tekrar dünyaya gelir. Oysa Sihizm’e göre insan, özgür, akıl sahibi bir varlıktır
ve neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt etme yetisine sahiptir. Dolayısıyla doğru
davranışları yaparak insanın karmasını düzeltmesi mümkündür. Kişi, Tanrı’nın
sözlerini dinleyerek geleceğini şekillendirme fırsatına sahiptir. Sihizm, bazı
insanların çok iyi durumlarda, bazılarının ise çok kötü durumlarda olmasını onların
karmalarına bağlar. Kişi, önceki yaşantısında yaptığı işlere bağlı olarak şimdiki
hayatında iyi veya kötü durumlardadır. Bu ölüm ve yeniden doğum çemberi, insanın
kurtuluşa ulaşmasına kadar devam edip gider. Bu çemberi
durdurup kişiyi kurtuluşa
ulaştıracak güç ise Tanrı’nın bizzat kendisidir.
170
Benzer şekilde karmaların nasıl
karşılık bulacağını belirleyen de Tanrı’dır.
171
Kurtuluşta Tanrı’ya atfedilen bu anlayış
tarzıyla Sihizm, diğer Hint kökenli dinlerden ayrılmaktadır.
Sihizm’in diğer Hint kökenli dinlerden ayrıldığı bir başka nokta da, dünya
hayatına bakışıdır. Sih Dini, yukarıda belirttiğimiz gibi, dünyayı tamamen olumsuz
olarak kabul etmemiş, buna bağlı olarak da dünyadan
el etek çekme, çilecilik gibi
uygulamaları benimsememiştir.
172
İyi bir Sih, bir çileci sannyasin değil, iyi bir aile
reisi ve çalışkan bir iş adamıdır. Bu durum suyun üzerindeki nilüfer çiçeği
benzetmesiyle ifade edilmektedir. Nilüfer çiçeği nasıl suyun üstünde durduğu halde
169
Cole- Sambhi, s. 83; Nesbitt, s. 26.
170
Sambhi, s. 206.
171
Yitik,
Karma- Tenasüh, s. 122.
172
Sayım, “Sihizm’in Din Anlayışı”, s. 304.