T c ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ Sİyaset biLMİ



Yüklə 0,94 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə20/47
tarix11.07.2018
ölçüsü0,94 Mb.
#55374
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   47

 
 
53 
silahlı  eğitim  almak  için  sınırın  diğer  tarafına  geçme  şansına  sahip  olmak  adına 
birbirleriyle  yarıştılar.  Çocuklar  ‘Mujahidin  Quom  Zinda  Bad’  (Yaşasın  Militan 
Ekipler)  gibi  sloganların  yazdığı  dövizler  taşıdılar.  Yeni  bir  şiddet  dili  militanları 
‘özgürlük  savaşçısı’  olarak  tanımlarken  güvenlik  güçlerini  ‘işgal  kuvvetleri’  olarak 
betimliyordu.  Sokağa  çıkma  yasakları  ‘Sıkı  Yönetim  Yasası’  olarak  biliniyor  ve 
şehitlerin  mezarları  Kabar-i-Shaheed  adı  altında  ‘hac  yerleri’  olarak  görülüyordu 
(Behera, 2007, s. 145). 
Bu  bağlamda,  Kaşmir’deki  militanlığın  Pakistan  tarafından  tasarlanmış 
ayrılıkçı  grupların  bölgeye  sızmasının  bir  sonucu  olarak  görmek  pek  gerçekçi 
olmayacaktır.  Pakistan’ın  eğittiği  kimselerin  de  bölgede  olduğuna  hiç  bir  şüphe 
yoktur,  ancak  bunlar  sadece  sorun  yaratan  insanlardır.  Ortada  bundan  daha  fazlası 
vardır.  Kaşmir’deki  militanlığın  tohumları  en  baştan  itibaren  atılmıştı,  Dograların 
eyaleti yönetim tarzı ve Müslümanları baskılanması, ekonomik bunalım ve sömürü, 
Prens’in  (Maharaja)  Hindistan’a  Katılım  Belgesi’ni  imzalama  biçimi,  Plebisit 
yönündeki  boş  vaatler,  Jammu  ve  Kaşmir’e  özel  bir  statü  veren  Anayasının  370. 
maddesinde  kabul  edilen  güçlerin  yok  olması,  sonrasında  Parlamento  ve  Eyalet 
Meclisi  seçimlerinin  düzenlenme  tarzı  ve  çıkara  dayalı  yozlaşmış  siyaset  Vadi’de 
militanlığın  gittikçe  büyümesi  ve  gelişiminin  yolunu  açtı.  Bununla  birlikte, 
militanlığın ortaya çıkışının en önemli sebebi ayrılıkçı eğilimlerin varlığıydı. Böylesi 
eğilimlerin  gelişimi  1953’de  azledilen  Şeyh  Mohammad  Abdullah’ın  başta  olduğu 
kritik  yıllarda  gerçekleşti.  Şeyh’in  görevden  alınmasını  Plebisit  Cephesi,  JKLF, 
Halkın Birliği ve Al-Fatah vd. gibi ayrılıkçı grupların büyümesi takip etti. Bu gruplar 
ayrılmanın  peşindeydiler.  Nehru  ve  Indira  Gandhi  gibi  böylesi  davasına  sadık 
kimselerin  Kaşmir’li  olmalarına  rağmen  Kaşmir  halkına  güven  verememeleri  çok 


 
 
54 
yazıktır. Hayal kırıklığı içerisindeki Kaşmir gençliğinin çoğu kendilerini yönetmeye 
hiç bir meşruiyetleri olmadığını düşündükleri bir otoriteye karşı savaşmak adına silah 
ve  cephane  eğitimi  almak  için  sınırı  geçti.  Pakistan’ın  aslında  dostları  olmadığının 
farkında  değillerdi  ve  ortadaki  asıl  ironi  ne  Birlik  Hükümeti’nin,  ne  de  Eyalet 
Hükümeti’nin bu insanların Pakistan’ın tuzağına düşmelerini engelleyememeleriydi. 
 
 


 
 
55 
BÖLÜM 2 
HURRIYAT PARTİSİNİN OLUŞUMU 
 
 Hurriyat Partisinin Kısa Tarihi 
 
1987  seçimleri  Kaşmir’in  siyasi  tarihinde  bir  dönüm  noktası  olarak 
görülmektedir.  Bu  seçimlerde  MBC  (Müslümanların  Birleşik  Cephesi)  yenilgiye 
uğramıştı. MBC seçimler yoluyla meclise girmek isteyen bir partiydi ve dolayısıyla, 
her  ne  kadar  siyasi  mobilizasyon  teknikleri  ve  adalet  anlayışı  İslami  değerler 
tarafından biçimlendirilse de, demokrasiye ve hukuğun üstünlüğüne inanmış bir parti 
olarak  görülmelidir.  Bu  parti  siyasi  açıdan  bilinçli  bir  Müslüman  kuşağını  hak 
talepleri  doğrultusunda  farklı  bir  yola  sürükleyen  Meclis  seçimlerinde  merkezin 
hileleriyle  yenilgiye  uğratılmıştı.  Seçimlerde  yarışan  ve  anayasaya  inanan  insanlar 
artık  demokrasinin  herhangi  bir  hileli  kavramının  en  azılı  düşmanları  haline 
gelmişlerdi.  Seçimlerden  sonraki  dönemde  Kaşmir’de  yasadışı  hükümetle  ve  daha 
geniş anlamda Hindistan hakimiyetinin temelleri ile savaşacak çeşitli militan ekipler 
ortaya çıktı. MBC’yi kuran ve bu örgüt için kampanyalar düzenleyen binlerce genç, 
şimdi  bu militan grupları  oluşturuyor ve bunlara katılıyordu. Siyasi  süreç tamamen 
akamete uğratıldığı  için, hem  militan örgütler, hem  de bir zamanların MBC’sinden 
geriye  kalan  siyasi  gruplar  ‘direniş  hareketi’ni  bir  yola  koymak  ihtiyacını 
hissediyorlardı. Bu yolda gösterilen önemli bir çaba sabık MBC’lilerin ve Syed Ali 
Geelani,  Mian  Abdul  Qayoom,  Dr.  Qazi  Nisar  ve  Moulvi  Abbas  Ansari  gibi 
ayrılıkçıların  kurduğu  ‘Tehreek-i-Hurriyat  Kashmir’  (THK)  adlı  örgüttü.  1991 
yılında  kurulan  Tehreek-i-Hurriyat  Kashmir’in  (THK)  10  kurucusu  vardı  ve 


 
 
56 
başındaki  kimse Qayoom’du. THK’nin  üyeleri şunlardı: Jamaat-i-Islami,  Jammu ve 
Kaşmir Özgürlük Cephesi, Müslüman Konferansı, İslami Öğrenciler Birliği, Mahaz-
e-Azadi,  Müslüman  Khavateen  Markaz,  Avukatlar  Birliği,  Itehad-ul-Muslimeen, 
Dukhtaran-i-Milat  ve  Jamiat-i-Ahlihadees  (Mian  Abdul  Qayoom,  Kaşmir  Barosu 
Başkanı, ile kişisel görüşme Yargıtay, Srinagar,  23 Ağustos 2015). JKLF dışındaki 
bütün bu örgütlerin esin kaynağı  İslam’dı. Bazı örgütler açık bir şekilde Pakistan’a 
katılımı  destekliyorlardı.  Jamaat-i-  Islami’nin  güttüğü  politika  esasında  ayrılık  ve 
Kaşmir’in  Pakistan’a  katılımı  fikrine  dayanıyordu.  Bu  örgüt  okullarda  çeşitli  dini 
eylemler organize etti. Jamaat, Hindistan egemenliğine muhalefet meselesinde en ön 
saftaydı. Diğer örgütler Jamaat kadar örgütlenmiş ve etkili değillerdi. Ancak, siyasi 
eğilimleri Jamaat’dan farklı değildi. Sadece JKLF bağımsızlık ve birleşik bir Jammu 
ve Kaşmir’a dair açık bir programa sahip olan özgürlük yanlısı bir örgüttü. Jammu ve 
Kaşmir’e  dair  programı  Maharaja  tarafından  yönetilen  1947  öncesine  dair  bir 
tahayyülden oluşuyordu. İnsanların etnik ve kültürel kimliklerine saygı göstermekle 
birlikte  seküler  bir  siyaset  yapıyorlardı.  JKLF  1987’den  önce  kurulmuştu  ve 
kurucularından  birisi  olan  Maqbool  Bhat  (Maqbool  Bhat  JKLF’ün  kurucularından 
birisi  ve  Hindistan’a  karşı  silahlı  mücadelenin  yılmaz  bir  savunucusuydu.  Bütün 
hayatı  kadar  ölümü  de  bir  çok  çelişki  ile  maluldu,  zira  herkesin  Maqbool  Bhat 
hakkında  anlatacağı  bir  hikayesi  vardı.  Hint  devleti  kendisini  ulus  karşıtı 
eylemlerden  yargıladı  ve  Tihar  cezaevinde  astı.  Cesedi  halen  akrabalarına 
verilmemiştir ve bu durum mahkeme kararına dair şüpheleri arttırmaktadır. Maqbool, 
halkının  özgürlüğü  uğruna  kendi  hayatını  feda  etmiş  Şehitlerden  bir  tanesi  olarak 
Kaşmir’de  halen  saygı  görmektedir  ve  Kaşmir’de  Baba-e-Qoum  (ulusun  babası) 
olarak  adlandırılmaktadır.  Magbool  günü  halen  büyük  bir  coşku  ve  şevk  ile 


Yüklə 0,94 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   47




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə