T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI (cmk'nın 250. Maddesi İle Yetkili)

X6 ERKEK: Yani bu gün savaşın bitmemesinin sebebi, nedeni budur demi

X4 ERKEK: Şey vardır bir laf vardır der ki; Para kazanmak istiyorsan hani bu (Anlaşılmadı)ticarete atıl. Daha çok para kazanmak istiyorsan siyasete atıl. Daha çok, çok büyük para kazanmak istiyorsan savaş at… ( Anlaşılmadı) bu işin felsefi biraz budur. Bunun biraz üzerinde yoğunlaşırsak…( Anlaşılmadı) Yani bu gün…( Anlaşılmadı) Bilime nasıl yaklaşmalıyız.

…( Anlaşılmadı)

X4 ERKEK: İşte bunu diyoruz. Tüm insanlığın ortak çıkarlarını ve güvenliğini esas alan mutlak uyulması gereken ahlaki temel…( Anlaşılmadı) ilkesine bağlamaktır Ha bunun yanında buna bağlanamazsak …( Anlaşılmadı) silahlılardan daha tehlikeli…( Anlaşılmadı) bireyler ortaya çıkar. Ve belki kapitalist düzenin …( Anlaşılmadı) yarattığı en büyük yaralar budur. Biz bir ara verelim demi arkadaşlar.

X7 ERKEK: Şu şeyi esas almak Yani …( Anlaşılmadı)

X7 ERKEK: Bir geri vere bilir miyiz onu Bir daha alma şansımız var mı bizim
X4 ERKEK: Hele bir saniye durun arkadaş konuşsun. Ha buyurun. Bir arkadaş konuşsun, diğer arkadaşlar araya girmesin.

X8 ERKEK: Bende şey oldum. Motivasyonumda bozuldu. Şimdi biz bunu esas alırken bilimin destekçisiyiz yani. Bilime bakış açımız bu olmalı. Yani Ha tamam burnu şekillendiren sistem var yani. Örneğin; Bilgisayarda bilimin icadıdır. Yani kapitalist modelin en son halidir. Ama kullanım amacı şu an çok iyi amaçla kullanılıyor. Dışarıya baktığımızda binlerce insan bu farkı kullanıyor. Bunu esas almamız Lazım ama önümüzü, arkamızı, sağımızı, solumuzu …( Anlaşılmadı)

X4 ERKEK: …( Anlaşılmadı)

X8 ERKEK: Onlara hâkim olmak istiyorlar.

X4 ERKEK: Bulunduğumuz toplum …(Anlaşılmadı) yeni bir model biz onlara bakarak onlara benzetmeyelim.

X8 ERKEK: …( Anlaşılmadı) Bilgisayarlardan kaldıramıyorum.

3.DERS


X9 ERKEK :00.00 .....(anlaşılmadı) işte bu anlamda bakıldığında duygular düşünceler .....(anlaşılmadı ) bir çok zenginlikten yoksun .....(anlaşılmadı) şu açıdan .....(anlaşılmadı) onu oluşturan en büyük kaynaklardan birisi .....(anlaşılmadı) kullanırken i tasavvufu .....(anlaşılmadı) ve beraberinde ve tamamen sadece üretkenlik dahi iyiye ulaşabilene kadardır. .....(anlaşılmadı) bireycilikte esasta zihniyeti harekete geçiren .....(anlaşılmadı) olursa bireycilik olur. Çünkü sistem o oluşan bireyler üzerinde kendini geliştirecektir. Bireycilik.....(anlaşılmadı) bağlıdır. Kendisinin çıkarının başka hiçbir kurgusallığı olmayan bireycidir.Yani bu tanım gerçekten öyle kolay yapılacak tanım değil. .....(anlaşılmadı) zincirlerinden boşanmış bireyin çılgınlığa bağlıdır. Kendisinin çıkarından başka hiçbir kutsallığı olmayan bir .....(anlaşılmadı) ister. Bunu .....(anlaşılmadı) oluşturan ne vardır Rönesans reform vardır. Önceden neydi kilise toplumsallığa karşı bir tepkiden dolayı .....(anlaşılmadı) liberal akımlar gelişti filozoflar düşünürler çıktı düşünürler insanı yaşatmaya çalıştı ama bu sistem öyle bir hale geldi ki .....(anlaşılmadı) hiçbir kurumsallığı olmayan insanlar oluştu. Ve ona şey yapan olgu işte bireycilik dedik işte sonrasında bu bireyciliğe .....(anlaşılmadı) oldu. Ama bilimselliğe bu Kürtlerin idelojik kimliğini oluşturan insanlar topluluğu yani tek kutsallığı kendi çıkarından başkasını düşünmeden verdiği en temel sürükleyici güçlerin başında gelir. .....(anlaşılmadı) artık öyle bir insanlar oluştu ki her insan kendini kral zanneden egoya sahip oldu. Düşünün böylesi egoya sahip .....(anlaşılmadı) eline düşün bir uygarlık tarihidir. Kapitalist birey toplum oluşturmak için intikam alma .....(anlaşılmadı)

X10 ERKEK : Bireycilik çok gelişmiştir yani birey eşittir bencillik ben esasına dayalı toplumsalcılık ölmüştür.

X9 ERKEK : Hani şey vardı arkadaşlar biz ana hatlarıyla şeyi belirtmiştik ya toplumsallık ne zaman başladı toplumsallık insanın kendi farkında olup toplu yaşama geçişiyle başladı. O günden ta bin dört yüz bin beş yüz yıl sonra dönemin sonuna kadarda herkes katılmadı toplum içinde birey yoktu. .....(anlaşılmadı) birey yok bireyin içinde olduğu grup topluluk varsa birey o toplumun içinde varlığını sürdürebilir. Ama bu öyle bi hale geldi ki düşünün .....(anlaşılmadı) yakın birey insanlık bireyselliği bi tarafa çekip toplumsallığa ağırlık verdi. İşte kapitalist birey o anlamda yani o çok uzun yıllar süren toplumsallığa bir anda zincirlerinden kopan intikam alma .....(anlaşılmadı) ve özellikle o sürecinde bireycilik .....(anlaşılmadı) bir an da toplumsallıktan uzaklaşıp bireysel hak bireysel özgürlük bireysel düşünce verilerekten bir sistem gelişti. Ve o sistemin yarattığı toplum bilimle birlikte bilimin .....(anlaşılmadı) şekillenirken ortaya .....(anlaşılmadı) oldu.

X11 ERKEK : Bireyciliğe karşı bi duruş mu var bir diren mi var

X9 ERKEK : Tamam bireysellik çıkıyor toplumsallığa karşı şey var

X12 ERKEK : Günümüzde evlerde bile yani diyelim ki öyle burjuva flan var diyelim küçük ölçekli yaşayabilen insanlara ve bireycilik .....(anlaşılmadı) çok hafil olmaya başladı örneğin anne kızının odasına giremeyecek durumda yani izine tabidir

X9 ERKEK : Artık yavaş yavaş bencil oluyor kendi .....(anlaşılmadı) artık tek başına kalan birey her şeyi kendi varlığı için sürdürüyor kendi varlığını sürdürebilmesi için paraya ihtiyacı var parayla elde edemiyorsa .....(anlaşılmadı) paranın alamayacağı paranın hakim olamayacağı paranın içine giremeyeceği hiçbir ordu oluşmuyor dolayısıyla artık para .....(anlaşılmadı yani tanrı eşittir para formülü .....(anlaşılmadı) topluma yakışmaktadır. Tanrıya edilen şey nedir her şeye hakim her şeyi yapan her şeyin üstesinden gelebilen .....(anlaşılmadı) tanrı kavramı .....(anlaşılmadı) bu rol .....(anlaşılmadı) kapitalist toplumda yaratılan bireycilikle birlikte kendi .....(anlaşılmadı) hiçbir şeyi düşünmeyen insan belli şeyler yapabilmek için neye ihtiyacı vardır paraya parayı bulamıyorsa her şeyi yapabilir o zaman tanrı eşittir para formülü en çok kapitalist topluma yakışır. Para sistemin ruhunun somut ifadesi olmaktadır. Artık toplumun değer yargıları alt üst olmuştur. Oysa öndan önceki Toplumlarda gelenek ahlak töre birbirleriyle iletişim ilgi ve alaka daha fazla daha samimiydi. Fakat burada artık üretim araçlarının da gelişmesi şekillenmesi .....(anlaşılmadı) daha iyi bi yaşam arayışı .....(anlaşılmadı) para olgusunu .....(anlaşılmadı) getirir ki para artık gizli bi güçtür. .....(anlaşılmadı) ceği hiçbir değer yoktur. Toplumun daha önceki biçimlerinde.....(anlaşılmadı) tanrı kral gibi değerlendirilirken kapitalist biçimler işte toplumun .....(anlaşılmadı) bireysel ruhu en çok çeken onlar her şeyin göze alındığı gerektiğinde .....(anlaşılmadı) kan kusturan insanlar savaşlara götüren güç para olacaktır. Para esasında şekillenen bir rum kimliği geçerli olmaktadır. Yani arkadaşlar tarih çözümlemesi yaparken tanrı kavramı da .....(anlaşılmadı) toplum olarak tanrıya ad edilen rolle burada paraya ad edilen rol aynıdır. .....(anlaşılmadı) Daha önceki toplum modellerinde .....(anlaşılmadı) toplumun en özgür güç yaratıcısı bireysel ruhu en çok çeken uğruna her şeyi göze almıştır. .....(anlaşılmadı) her şey göze alınmıyor mu gerektiğinde tüm insanları kan kusturan büyük savaşlara götüren para değimliydi. Paylaşım savaşları.....(anlaşılmadı) otoritenin idarecisinin kurumsalması altında değimliydi. Dolayısıyla .....(anlaşılmadı) baktığında para etrafında şekillenen bir rum kimliği geçerli olmaktadır. Kapitalist toplumun .....(anlaşılmadı) bireyciliğin bu kadar şahlanmasında .....(anlaşılmadı) eskiden kaynaklanmaktadır. Böylesi kısa bir sürede bu kadar intikam alacak bir duyguyla zincirlerden oluşan bir birey Hangi güçleri şey yapıyor, yıllarca toplumsallaşamaya duyulan sevgiden kaynaklanıyor, bu iktidar yıllarca dün hani dedik ya insanın ilk toplaşmasında, ta şeye kadarki süreç yani 1500-1600 yıllara kadar ki süreç çok uzun bir tarih öncelikle devlet toplumsallığı kendi kesimlerinin ( anlaşılmıyor)… göre geliştirmekteydi, ( anlaşılmıyor)… doğal toplum süreçleri yani temel, neydi toplumsallık kendi kesimlerinin çıkarına kullanılır, o toplumun, o grubun, o etnik kimliğin, o kavmin varlığını sürdürmesi için bir toplumsallık, bu toplumsallık kendini dışarı atamadı, dışarıda tek başına yaşayamazdı,velakin buyurun

X13 ERKEK: 13.07-13.10 (anlaşılmıyor).. farkında mıydı?

X9 ERKEK :13.10-13.35 toplumsal tepkinin ve en yoğun yaşadığı süreçte dün anlattık ya skorotik çağ insanlar artık kilisenin her türlü baskısının, her türlü dayatması karşısında bir anda patlıyor,yani mesela şu Tunus’ ta yaşanan örnek olay nasıl başlıyor yani bir tane Üniversite Mezunu bir İşportacıya,

X14 ERKEK: 13.35-13.36 Tezgahına Müdahale ediyor.

X9 ERKEK: 13.36 – 14.23 tezgahını zabıtalar alıyor, o vatandaş şahsi bir tavır koyuyor ama diğer taraftan toplumun dile gelmemiş,düşünürse pratikleşmeye cesaret edemediği ve toplumsal olaylar böylesi bir anda (anlaşılmıyor).. Şimdi burada da 15. ve 16. Yüzyıla gelirken Reform Rönesans süreci o beddeller ödendi mesela ortada Protestanlığın çıkması temsil ediyor kilise üyesi şimdi telsizler dile getiriliyor, bu telsizler bir anlamda var olağanüstü bir şey var bir anda milyonların sesi oluyor,öngörülmüyor buyurun,

Y5 BAYAN: 14.23-14.27 zaten orda (anlaşılmıyor)..bir sıkıntı var,

X9 ERKEK: 14.27-14.28 bir gelişme var bir toparlanma var

Y5 BAYAN:14.28-14.42 hani o bireyin söylemi ile ortaya çıkan bir şey değil hani ona kadar birkaç olay mevcut böyle şey(anlaşılmıyor).. hemen harekete geçmesi,

X9 ERKEK: 14.42-18.07 bu anlamda arkadaşlar öncelikle devlet (anlaşılmıyor).. bu artık (anlaşılmıyor).. toplumsallaştırma, yaşamın en geniş ve en dar kısmı için önemlidir ama 1500 lü yıllardan sonra sürece bakıldığında artık toplumsallaşmaya karşı hem bireyden, hem toplumdan, hem ruhsal bir tepki var,ve bunların kaygıları ile birlikte birey her şeyi (anlaşılmıyor)..bu süreçte (anlaşılmıyor)..tüm din, ahlak, üretim, siyaset bu amaca bağlanmak zorundadır, her gelenek ve her kesim için bu kuramın değişmez propagandacısıdır, kapitalist aşamaya gelindiğinde aşırı yük bağlanan toplumsallaşmanın bireycilik ve (anlaşılmıyor).. görülmemiş bir güce ulaştığı, adeta keşfedilmiş gibidir yani bu sosyolojik bir olgudur, bunun şartlarını olgunlaştırıp sonuçlandırmak süreç dahilindedir, bu süreç dahilinde kendi önceki topluma göre, din, ahlak, üretim, siyaset hep toplumsallığa göre yapılmıştır, kapitalist aşamaya gelindiğinde aşırı yük bağlanan toplumsallaşma , bireycilik ile görülmemiş bir güce ulaşacak, ayrıca keşfedilecek, bireyciliğe bu kadar, (anlaşılmıyor).. kendi dışında hiç bir şeyi düşünmemekle altında yatan tarihle (anlaşılmıyor)mesela iki günde oluşan bir tepki değil, ama o tepki sonradan gelişen Avrupa uygarlığının en güçlü ideolojik kimliklerinden biri olmuştur, ve sonra göreceğiz arkadaşlar, başka gelişmelerde olacaktır, bireyin dergahı artık tapınak değildir, yüzler ona çevrilmemiştir, günahkarlık ortadan kaldırılmış yeni çağda fabrikalar, yeni çağda paradır yani kutsal olan , (anlaşılmıyor)..,, günahkarlık çağlar önünde bir tür engeldir, yani o modern sanayinin geliş, (anlaşılmıyor).. mesela şunun bunun gelişmesi , toplumsal konumu da değiştirdi, daha önceki süreçlerde ana hatlarda dinler hakimdi ve insanlar o anlamı ile dergahlara giderlerdi tapınaklara giderlerdi artık kapitalist sürece gelindiğinde, artık yüzler Allaha çevrilmiyor günahkarlık ortadan kalkmıştır, yeni çağda fabrikalar vardır fabrikalar etrafında toplanmalar, fabrikalara göre insanlar kendi yaşamlarını biçimlendirmişler, gerek fabrikanın, (anlaşılmıyor).. gerek fabrikanın (anlaşılmıyor)..araçlara ciddi bağlılık var, yeni çağı çalışalım, geri kalanı bana bırak kutsal olan bireysel çıkarlar, eskiden neydi toplumlarda kutsal olan toplumsal çıkarlardı,günahkarlık çağlar önünde bir tür engeldir, çağ için her türlü günah işlere bürünür ama daha önceki toplum formunda neydi toplumun varlığını sürdürecek, toplumun varlığına tehlike olacak her şey günahkarlıktır, ve itina ile çekinilirdi, yani değerlerin kapitalist toplum ile birlikte nasıl alt- üst olduğunu görüyoruz arkadaşlar,

X15 ERKEK: 18.07-18.10 Hocam Şunu hemen yazalım çok önemli

X9 ERKEK: 18.10-18.11 Yazmadın mı?

X15 ERKEK::18.11-18.12 bir bir şey kaldı Bir cümle kaldı 18.12-18.24 arası konuşma yok

X15 ERKEK: 18.24-18.26 bu o zaman olmuş ha

X16 ERKEK: 18.26-18.28 yani (gülüyor )

X9 ERKEK::18.28-18.30 yazdınız mı

X15 ERKEK: 18.30-18.32 Bizde onu diyoruz bide çok

X16 ERKEK: 18.32-18.39 şimdi günümüzde de aynı şey (anlaşılmıyor)..

X9 ERKEK::18.41-18.45 birleştiriyoruz arkadaşlar son zaman şeyimiz yok (anlaşılmıyor)..

18.45-18.58 (uğultu var bir şahıs konuşuyor. Başka bir şahıs Kenan’ a sen yarın onu mutlaka getir ha yarın, (anlaşılmıyor).. )

X9 ERKEK: 18.58-19.15 Arkadaşlar bugünkü anlatımlarımız, biraz genel Avrupa tarihine ilişkin, ortak görüşlerdir bunu felsefe’ de göreceğiz, ama bugünkü anlatımlarımızı hiçbir üniversitede, hiçbir okulda hiçbir sosyolog bunu anlatamıyor, sorunun tespiti noktasında sosyal en yakın tespitler bunlar

X15 ERKEK::19.15-19.27 onların korkuları var ama onlar devrimci insanlar değiller (Toplu konuşma mevcut :Aristo gibiler, arisotocular anlaşılmıyor )

X9 ERKEK::19.27-19.44 birey her (Toplu konuşma mevcut uğultu var anlaşılmıyor) ne yapıyorsunuz gençler arkada (Toplu konuşma ve gülüşme mevcut anlaşılmıyor)

X9 ERKEK::19.44-22.37 arkadaşlar (anlaşılmıyor).. zihniyetine baktığımızda birey her (anlaşılmıyor).. parçaladığında, olağanüstü bir yaşamı parçalamış (anlaşılmıyor).. bireyin yaşamına bireyin koyduğu tekeldir, ne bunu yapma günahtır, bunu böyle etme cezası var, bunu böyle etme (anlaşılmıyor).. ve en önemlisi dünyayı çok araştırmayın çok incelemeyin büyük bir tepsidir ve onu tepsiye girerseniz kaybolursunuz dünyanın kendisi cennet olmaya başlamaktadır, özellikle keşifler, reform, Rönesans ile hayata yeni (anlaşılmıyor).. keşiflerle dünyanın her tarafına her tarafına gidildi,sanat, resim, heykel, müzik, tiyatro ve bir çok alanda insanlar farklı, olaylara farklı bakan daha yaşanılabilen bir dünya’ ya dönmüştür ve günahkar ilan edilen yaşam en güzel yaşam biçimine dönmüştür, o döneme kadar resim, heykel, müzik insana yönelik yapılan her türlü eylem en büyük günahkarlıktır, sanatın gelişmesi kültürün gelişmesine yakın günahkar görülen ilan edilen ağızların en güzel yaşam biçimi olarak insanın önüne çıktı, muazzam bir laikleşme başlamaktadır, sanatla yaşamı güzelleştirmenin farkına varılmaktadır, aynı zamanda (anlaşılmıyor).. psikolojik çözümlemesi budur, bireyciliği besleyen, bireyciliğin artık çıkış yapmasını sağlayan güçlü verilerden biri olmuştur, toplumsal (anlaşılmıyor).. adına, ilk çağ(anlaşılmıyor).. sanat eserlerinden esinlenme yeni doğmuştur, rönesans’ ı güçlü kılmaktadır, ( anlaşılmıyor).. kopmadan dünyanın sanatla daha güzel kılınıp, kılınarak sürdürülmesi yaşamın kılınması ile bireye çok büyük bir güç vermektedir, bakın burda kazançtır bireyselleşme, bireycilik değil. Şimdi dedik ya birey oluşuyor , bireysellikte oluşuyor , ama arada bir toplum var şimdi bireysellik, bireyselleşme bireycilik değildir, bireyselleşme toplumsallaşmanın bir süreci olarak devam eder, topluma ve kendine karşı sorumluluklarını bilen özgür düşünen bireyin sürecedir, bireyselleşme biraz bu olguları geliştiriyor, fakat bu olguların dışında ana şekilleniş bireyle, bireycilikle oluşuyor, bu resime arkadaşlar baktığımızda şunu görecez sürecin tahlilini bu üç unsur üzerinden yapacaz, nereye kadar birey nereye kadar toplum, nereye kadar bireysellik, bu gün bütün ( anlaşılmıyor).. sorunlarından biridir,

Y6 BAYAN: 22.37 -22.43 Bireyin farkında, farkında olan o toplum için normalde değil mi?

X9 ERKEK::22.43-22.45 Birey var olduğunun farkında olan

Y6 BAYAN: 22.45-22.46 Farkında olan

X15 ERKEK: 22.46-22.47 Bireyselleşme

X15 ERKEK::22.47-22-48 bireyselleşme

X17 ERKEK: 22.48-22.49 Toplumsallaşma

X15 ERKEK:22.49-24.00 toplumsallaşma süreci içerisinde kendi ile toplum arasındaki doğru sağlıklı bir entegrasyon kurup gelişimi sağlayan insan, (uğultu şeklinde konuşma var anlaşılmıyor) ama bireycilik her şeye rağmen kendi egosuyla ,kendi hayatta kalma duygusuyla, her şeyi kendine (anlaşılmıyor).. biraz mubah gören bir zihniyet, şimdi arkadaşlar ana hatlarıyla bak şunu görüyoruz, kapitalizmin doğurduğu olgular birikte bireycilik şekillendi toplumsal olgu sürekli tavrını koydu ama toplumsallaşma bir süreç işidir, bir değerle başlayan bir değerle devam eden bir olgudur, 23.36-23.42 (anlaşılmıyor) ama insanların hepsi aynı formatta değil 23.45-23.50 (anlaşılmıyor)bireyselleşmenin büyük gücü bireyselleşme ile olur şimdi dolayısıyla bizim modernizme bakış açımızda şu üç olguyu iyi görmek lazım (24.00-25.52 arası) Nereye kadar birey, nereye kadar bireysellik, bireyle bireysellik arasındaki ilişkiler boyutunda toplumsallık ne olacaktır. (23.12 saniyesinden 23.14 saniyesine kadar anlaşılmıyor) süreçle görecez ki (24.16 saniyesinden 24.21 saniyesine kadar anlaşılmıyor) bazen yaratıcısı bazen (anlaşılmıyor) olacaktır. yani (anlaşılmıyor) en keskin (anlaşılmıyor) bu. Kapitalist modernin (anlaşılmıyor) kullanabileceği (anlaşılmıyor) demokratik konfederal (24.36 saniyesinden 24.38 saniyesine kadar anlaşılmıyor) hayata (anlaşılmıyor). işte ülkelerin (anlaşılmıyor) yüzeysel (anlaşılmıyor) değişim halk taleplerinin (anlaşılmıyor) olduğu süreçte büyük ulusal toplulukların devlet (anlaşılmıyor) sistem olarak kendi varlıklarını sürdürebileceği bir ortamı nasıl sağlayabiliriz. (anlaşılmıyor) iki unsuru daha vardır. Bireyselliğin farkında olunduğu toplumsallığın günümüzde ahlaki ve pozitif toplum (anlaşılmıyor) eserler bireyler (25.11 saniyesinden 25.13 saniyesine kadar anlaşılmıyor) ve bu orda ki (anlaşılmıyor) sözde elektrik dünya bu kısa bir zamanda bir dilim içerisinde çok büyük gelişmelere gebe oluyor. Yani bu süreçlerin faydası olmayan bir süreçtir. (anlaşılmıyor) tartışılmaz denen her şey tartışılıyor. Yakın tarihte daha da misafirlik süreçlerinin ulusal (anlaşılmıyor) olduğu (anlaşılmıyor). bu orta doğuda (25.41 saniyesinden 25.45 saniyesine kadar anlaşılmıyor) en büyük (anlaşılmıyor) yapacaktır.

(25.52 saniyesinden 26.18 saniyesine kadar anlaşılmıyor)

İBRAHİM SİYAHKAYA: Biraz daha açabilme imkanımız var mı? Yani net

X9 ERKEK:: (26:19-27:21) Ama birazdan yine değineceğiz. iki husus var. Alt yapısını oluşturmak için uğraşıyoruz ve ahlaki ve politik toplum için (anlaşılmıyor) bunun farkına varıyoruz. bu konu da iki husus daha var. yani şu arkadaşlar bireycilikle iş olmuyor. (anlaşılmıyor) toplumsallaşmanın da uygarlıklar boyunca (anlaşılmıyor) gerilediğini görüyoruz. Bireyciliğin taraflarla bireyciliğin bireyselliğe dönüştüğü, bireyselliğinde toplumsal güç ve toplumun okrat varlığı sürdürebilecek bir organizasyona çevre edinecekse biz bu sürece cevap olabiliriz. (27.05 saniyesinden 27.08 saniyesine kadar anlaşılmıyor) bireysellikle bireycilik arasında keskin bireyle başlayacaktır sorusunu biz nasıl cevaplayabiliriz.

X18 ERKEK: (27.21-28.05) ben bir şey söyleyim. Mesela şu anlamda olabilir. benim çizdiğim çerçeve içerisinde mesela diyelim toplum içerisinde toplum dediğimiz daha önceki bahsettiğim örnek kilise, (anlaşılmıyor) kral toplum ne derse onu yapar. bu demek ki sorunu çözmüyor. Benimde sorunumu çözmüyor. bireyselliği nasıl topluma dönüştürebiliriz. Ancak bireyi bilinçlendirip toplumla ortak bir karar mekanizmaları mesela bir halkın adına bir karar alındığı zaman halkı karar mekanizmasına ulaştırdığı zaman o şekil daha iyi sonuç alabilecek miyiz? bunu ben biraz daha açayım mı? Yoksa oraya gelelim mi?

X19 ERKEK:: (28.05-28.42) (28.05-28.16 arası anlaşılmıyor) ben onları (anlaşılmıyor) bireyselciğin ne olduğunu kendi bireysel davranışların ne olacağını ayrıca beraber (anlaşılmıyor) bulundukları (anlaşılmıyor) oluşturup, liderlerin (28.24-28.33 arası anlaşılmıyor) akrabası (28.34-28.38 arası anlaşılmıyor) biz parayı bulduk ama (anlaşılmıyor) parayla doldurulmuş veriyorlar.

(28.43-28.53 arası anlaşılmıyor)

X9 ERKEK:: (28.54-36.00 arası ) şimdi arkadaşlar hakların (anlaşılmıyor) bunları inceleyeceğiz. Şimdi şöyle bir olgu vardır (anlaşılmıyor) ideolog zihniyetin (anlaşılmıyor) beyine (anlaşılmıyor) bireysellik o (anlaşılmıyor) kurguların (anlaşılmıyor) temel (anlaşılmıyor) yapılır. Hümanizmde de o bulgu (anlaşılmıyor) duran olgu olarak gelişir. şimdi bu anlam 1840-1850lerden sonra bir akım gelişir. yani bireyin toplum karşısındaki zaferinin (anlaşılmıyor) kimyasal haktır kazanılmış haktır. Kazanılmış hak olması adına bir kavram hümanizm kavramı gelişir ve bu hümanizm kavramı (anlaşılmıyor) şimdi hümanizme baktığımızda kurumsallaşma adına hani yaşadığımız kendi (anlaşılmıyor) sürdüyoruz o ayrı bir (anlaşılmıyor) konusu. (anlaşılmıyor) ideolojik kimliğiyle insana değer vermeİnsanı öne çıkarmaktır. Yani hümanizm içerisinde (anlaşılmıyor) önemli özellik tespit edilmektedir. Daha önceki(anlaşılmıyor) tüm toplumsal (anlaşılmıyor) görüşlerinde insan adeta (anlaşılmıyor) gibidir. Toplumsallık lehine (anlaşılmıyor) birey yoktur. Her şey toplum için olacaktır. Toplum için varlığını sürdürmek varken birey görülmez. bireyin özellikleri hassasiyetleri (anlaşılmıyor) kapitalist uygarlık verilmiş süreç ne toplumsallık (anlaşılmıyor) bireylerin birbirlerinden boşanmışçasına bir anda (anlaşılmıyor). Bireysellik ve ona büyük güç verebilirler. Bireycilikte (anlaşılmıyor) insanların yarattığı bireycilikte bireysellik arasındaki çatışmada toplumun (anlaşılmıyor) gidermektedir. Şimdi böylesi bir olguda bireyselliğin birey olarak insanın (anlaşılmıyor) hak görüntülerinin (anlaşılmıyor) garanti adı altına alma noktası bir (anlaşılmıyor) akımla gelişir. Rönesanssın en büyük özelliği neydi. Düşünce insan merkezli olur. İnsanın esas hakkı insanın Uygur düşünce et kemikten oluşan varlık olarak şekillendiği ve doğanın toplumun insan lehine çalıştırılıp aktifleştiğinde daha yaşam (anlaşılmıyor) bir olgu olarak değerlenilir. Bu anlamda arkadaşlar hümanizm böylesi bir süreçte gelişiyor. Daha önceki tüm çağlarda toplumsal biçimleşmelerin ısrarla (anlaşılmıyor) bir olgudur. Birey olarak insan yoktur. Toplum içinde ezilmiş öyle (anlaşılmıyor) hakların ötesinde olmayan pasif bir varlık görünümünde imiş insan. Toplumun içerisinde ve halk içerisinde (anlaşılmıyor) ilişkiler içerisinde yöneticiler iktidarlar işi yönetir. Onun dışındaki tüm insanlara özel bir işi (32.14-32.16 arası anlaşılmıyor) meziyeti olmayan (32.16- 32.19 arası anlaşılmıyor) teknik özellik konusunda (32.21-32.24 arası anlaşılmıyor) çok farklı olmayan birçok noktanın (anlaşılmıyor) parlak bir olgu gibidir insan. Tüm büyüklük ve ölen (anlaşılmıyor) olana verilir. Her şey Tanrılara kutsallık Tanrılarda (anlaşılmıyor) dolayısıyla insanın insan olma özelliğinin ötesinde insan bir iş yapan bir makine gibidir. Ama bütün değer bütün kutsallık bütün halkın değerlerinin temsili (32.50-33.02 arası anlaşılmıyor)tanrılar vardır sonuçta herkes insan ise (anlaşılmıyor) iktidarlar tarafından Tanrılara, Totemlere (anlaşılmıyor) ve benzeri şeylere 33.18-33.20arası anlaşılmıyor) toplum sürdürebilmeye çalışılmaktadır. Ama bu insan kavramını (33.26-33.31 arası anlaşılmıyor) varlıkları yaratıp (33.33-33.37 arası anlaşılmıyor) kimlik ile yapılmaktadır. Ama (anlaşılmıyor) insanların (anlaşılmıyor) gelebilmesi bilhassa mahkemeyle 33.47-33.58 arası anlaşılmıyor) iktidarlar için her şey onlar için olduğundan bireyi ayıran (34.05-34.15 arası anlaşılmıyor) farklı bir ideolojik bir biçimde yaşamak (anlaşılmıyor) kapitalizm (anlaşılmıyor) arasında en önemli olgudur. İnsanın içine düşmesi bu duruma yönelik olması (anlaşılmıyor). yasal olarak (anlaşılmıyor) birlikte (34.38-35.15 arası ortamın müsait olmamasından dolayı anlaşılmıyor) insanın (anlaşılmıyor) bir unsur oluşturuyorsa ve her şey insanın (anlaşılmıyor) bir şeyse bugün düşünce yaratır. Yani bu düşünce benim aydınlanma (anlaşılmıyor) sürecini gelişimine (anlaşılmıyor) olmaktadır. İnsan hümanizm içerisinde ayağa kalkma, özgürleşme özellikle (anlaşılmıyor) Hümanizmin coğrafik (anlaşılmıyor)temel kavramlarından biri bu oluşumun hümanizmin en temel kavramlarından biridir. Dolayısıyla (35.55-36.00 arası anlaşılmıyor)