T. C. Kara harp okulu savunma bġLĠmlerġ enstġTÜSÜ GÜvenlġk bġLĠmlerġ anabġLĠm dali



Yüklə 5,01 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə35/117
tarix15.03.2018
ölçüsü5,01 Kb.
#32422
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   117

 
74 
 
kültürel  istihbaratın  ayrı  bir  uzmanlık  alanı  olarak  ele  alınmasın
a  ihtiyaç 
duyul
maktadır (Özdağ, 2011:107).
 
 
 
Sonuç  olarak, 
çalıĢmanın  ana  amacını  oluĢturan  kültürel  istihbaratı
n, 
Ġstihbarat disiplini içerisin
de 
sosyal istihbarattan farklı bir uzmanlık dalı olarak 
yer almasının
 
uygun olacağı, bu sayede mevcut  Ġstihbarat disiplinine önemli 
bir 
katkı  sağlanabileceği  değerlendirilmiĢtir.
 
Bu  değerlendirme  ıĢığında

çalıĢmanın  bundan  sonraki  kısmında
,  kültürel  istihbarat
a  temel  oluĢtur
an 
"kültür" kavramı incelenmiĢtir.
 
4. 
KÜLTÜR KAVRAMI 
a. 
GiriĢ
 
 
 
Canlı  doğanın  bir  parçası  olan  insanoğluna  iliĢkin  verilere  göre 
insanlık  iki  döneme  ayrılmaktadır:  tarih  öncesi  dönem  (biyolojik)  ve  tarih 
sonrası dönem (kültürel). Tarih öncesi dönem de kendi içerisinde; taĢ devri, 
tunç  devri  ve  maden  devri  olarak  sınıflandırılmaktadır.  Bu  dönemlerde 
insanoğlu,  oldukça  zor  Ģartlar  altında  hayatını  sürdürmüĢ,  belli  çevre  ve 
koĢullarda yaĢamaya ĢartlanmamıĢ, kutuptan ekvatora hemen her türlü iklim 
ve  coğrafyada  yaĢayabilme  kabiliyeti  kazanmıĢtır.  Aynı  Ģartlarda  yaĢayan 
diğer  canlıların  yeteneklerine  sahip  olmayan  insanoğlu,  ağır  tüm  iklim  ve 
coğrafi Ģartlar altında yaĢamayı nasıl baĢarabilmiĢtir? (Güvenç, 2013:9).  
 
 
Güvenç  (2013:10)  bu  soruyu  yine  kendisi  Ģu  Ģekilde  cevaplamıĢtır: 
"
Ġnsanoğlu  kültürel  bir  varlıktır,  diğer  bir  ifadeyle,  hayatta  yaĢayarak 
öğrendiklerini kültüründe saklayarak bir sonraki nesillere aktarma yeteneği ve 
becerisine sahiptir. Bu yüzden sahip olduğu kültür ile dünyaya hâkim olmuĢ 
ve diğer canlılar gibi yaĢamını sürdürebilmiĢtir
". 
 
Kültür,  yüzyıllar  boyunca  yapılan  savaĢ  ve  çatıĢmaların  temelinde  yer 
almakla  birlikte,  askeri  alanda  gerçekleĢtirilen  çalıĢmalarda  kendisine  çok 
fazla  yer  bulamamıĢ  bir  kavramdır.  Özellikle  soğuk  savaĢ  öncesinde 
uygulanan  askeri  planlamalarda,  kültür  ve  kültürel  faktörlerin  genellikle  göz 
ardı edildiği söylenebilir.  Bununla birlikte iletiĢim ve ulaĢım teknolojilerindeki 
hızlı  değiĢimler,  değiĢik  bölgelerdeki  kültürlerin  keĢfedilmesine  olanak 


 
75 
 
sağlamıĢ,  çeĢitli  kültürleri  keĢfetme  isteği,  dünyayı  iletiĢim  ve  ulaĢım 
açısından ulaĢılabilir bir Ģekilde küçültmüĢtür. Örneğin; hava yolu ulaĢımı ile 
uzun  mesafelere  kısa  bir  süre  içerisinde  eriĢebilme  kabiliyeti  kazanılmıĢ, 
balistik füzelerin okyanusları aĢma süresi dakikalarla ölçü
lmeye 
baĢlamıĢtır. 
UlaĢım  ve  iletiĢimdeki  hızın  artıĢı
na  paralel  olarak  maliyetler  de  bir  o  kadar 
azalmıĢtır (Nye ve Welch,
 
2011). Bahsedilen bu geliĢmeler, dünyanın dört bir 
yanında varlığı bilinmeyen kültürlere ulaĢımı sağlamıĢtır.
 
 
Yukarıda  belirtilen  bu  değerlendirmeler  ıĢığında,  bölüm  içerisinde  yer 
alan  "kültür 
kavramı" baĢlığı;  "kültür  nedir?",  "kültürün  özellikleri",  "yumuĢak 
güç unsuru olarak kültür", "askeri  harekâtlarda 
kültür", "kültürlerarası iletiĢim 
kuramları"  ve  "değerlendirme"  olmak  üzere  altı
 
ana  baĢlık  altında 
incelenmiĢtir.  Bu  doğrultuda  ilk  olarak  kültürün  tanımı  yapılmıĢ,  özellikleri 
ortaya  konulmuĢtur.  Daha  sonra  yumuĢak  güç  kaynağı  (Nye,  2005)  olarak 
görülen  kültür,  yumuĢak  güç  ve  askeri  alandaki  uygulamaları  çerçevesinde 
incelenmiĢtir.  Takiben,  kültürel  istihbarat  temelli  oluĢtuğu  değerlendirilen 
kültürlerarası  iletiĢim  kavramı,  Edward  T.  Hall  ve  Geert  Hofstede'nin 
geliĢtirdiği  kuramlar  çerçevesinde  irdelenmiĢtir.    Kültür  ve  kültürlerarası 
iletiĢimi ortaya koyan bu kısım
 
genel bir değerlendirme ile sonlandırılmıĢtır.
 
b. 
Kültür Nedir? 
 
 
Kültürü, 
Uluslararası  ĠliĢkiler 
literatüründe  yer  alan  güç,  istihbarat 
ve  güvenlik  gibi  kavramlara 
benzer Ģekilde farklı tanım
lara sahip  bir kavram 
olarak  görmek  mümkündür.  Bir  yandan  belirli  bir  insan  grubu  t
arafından 
paylaĢılan  inançlar,  değerler,  davranıĢlar  ve  maddi  objeler  olarak 
tanımlanırken  diğer  taraftan  bir  toplumun  tarihsel  süreç  içinde  ürettiği  ve 
kuĢaktan  kuĢağa  aktardığı  her  türlü  maddi  ve  manevi  özellikler  olarak 
görülmektedir.  Toplumların  kimliklerini  oluĢturan  kültür  kavramı,  bir  toplumu 
diğer  toplumdan  farklı  kılan 
özellikler  içerir  ve  toplum
ların
 
yaĢa
m  biçimi  ile 
düĢünce tarzlarını
 
oluĢtur
ur (Macionis, 1989). 
 
Kültürün  tek  bir  tanımı  olmadığı  gerçeği  bugüne 
dek 
yapılan
 
çalıĢmalardan  açıkça  gör
ülmektedir. 
Amerikalı  antropolog
lar  Alfred  Kroeber 
ve Clyde Kluckhohn tarafından 1952 yılında yapılan çalıĢma
da
, kültüre iliĢkin 


 
76 
 
164 farklı tanımın
 
olduğu
 
belirtilmiĢtir 
(Güvenç, 2011:121; Journet, 2009:15). 
Kültüre 
iliĢkin  çok  sayıda  tanımın  bulunmasının 
nedenlerinden  birisi 
Erkenekli'ye  göre  (2013:148);  kültürün  maddi-manevi,  maddi-
moral,  açık
-
kapalı,  görünen
-görünmeyen,  öznel-nesnel,  soyut-
somut  Ģeklinde  iki
li 
ayrımlara sahip olmasıdır.
  
Kültür  sözcüğü  Latince  “c
olere

 
kelimesinden  türetilmiĢtir  ve  “sürmek”, 
“ekip,  biçmek”  anlamında  kullanılmaktadır
  (Erkenekli,  2013:148)
.  Ġlk  kez 
Voltaire  tarafından  insan  zekâsının  oluĢumu,  geliĢimi,  geliĢtirilmesi  ve 
yüceltilmesi  anlamında  kullanıl
an  (Güvenç,  2011:122;  Demirkan,  2007:5) 
kültürün ilk bilimsel tanımı, 
1871 
yılında Ġngiliz 
antropolog Sir Edward Burnett 
Taylor 
tarafından  "Ġlkel  Kültür, 
Primitive  Culture  (1871)" 
adlı  eserinde 
verilmiĢtir.  Taylor‟a 
(1871)  göre  kültür  veya  medeniyet;  toplumun  bir  üyesi 
olarak 
insanoğlunun  kazandığı  bilgi,  sanat, 
moral,  kanun,  gelenek-görenek 
ve  benzeri  yetenek  ve  becerileri  içeren 
karmaĢık  bir  bütündür  (
Taylor, 
1871:1).  Türkiye'de 
kültür  konularını  ilk  defa  ciddi  ve  akademik  olarak  ele 
alan  Ziya 
Gökalp‟e 
(1995:11)  göre 
insan  toplumlarının  bütün  fertlerini 
birbirine bağlayan, 
yani 
kiĢiler arasındaki uyumu sağlayan kurumlar 
"hars" bir 
baĢka  ifadeyle 
"kültür" 
kurumlarıdır.
  Kültür 
kavramı

SoydaĢ  (2010:34) 
tarafından

yaygınlık,  fonksiyonel,  öğrenme  zamanı,  yerleĢim  yeri  ve  refah 
seviyelerine  göre 
beĢ  temel  baĢlık  altında  altında
14
  (Tablo-11),  Erkenekli 
(2013:149) 
tarafından 
ise 
betimleyici, tarihsel, normatif, yapısal, psikolojik ve 
genetik tanımlamalar Ģeklinde
 
altı baĢlık altında sınıflandırılmıĢtır

             Tablo-11 : 
Kültürel Sınıflandırma (SoydaĢ,
 2010:34) 
Yaygınlık derecesine göre
 
Genel kültür 
Alt kültür 
Fonksiyonuna göre 
Maddi kültür 
Manevi kültür 
Öğrenme zamanına göre
 
Sonradan oluĢan kültür
 
Birlikte oluĢan kültür
 
Önceden oluĢan kültür
 
YerleĢim yerlerine göre
 
Köy kültürü 
ġehir 
kültürü 
Refah seviyesine göre 
Fakirlik, Zenginlik 
                                            
14
 
SoydaĢ  (2010),  beĢ  temel  sınıflandırmanın  yanı  sıra
  genel  olarak  kültürün;   
Açık  Kültür, 
Hayat  Kültürü,  Bireysel  Kültür,  Ulusal  Kültür,  Egemen  Kültür,  Seçkinler  Kültürü,  Utanç 
Kültürü,  Kapalı  Kültür,  Ölüm  Kültürü,  Ortak  Kültür,  Evrensel  Kültür,  KarĢıt  Kültür,  Popüler 
Kültür, Kitle Kültürü ve Suç Kültürü baĢlıkları altında da incelenebileceğini belirtmektedir.
 


Yüklə 5,01 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   117




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə