1
1-
GİRİŞ
Limanlar, sualtı
arkeolojisinin belki de en bakir konularından
biri olma niteliğine
sahiptir. Yıllarca arkeolojik kazılarda, en son araştırılan kent öğeleri sıralamasında başı
çekmişlerdir. Aslında antik çağ boyunca bir kentin ekonomisi ile doğrudan bağlantılı
olmasına ve belki de kentin ticari anlamda bir güç olmasında bu denli önemli bir
konumda bulunmasına rağmen neden limanların bu ilgisizliği hak ettiğini anlamak o
kadar da zor değil. Antik limanların çoğu ya şehirlileşme sebebinden (Resim 1), ya da
suların altında kalmasından dolayı (Resim 2) rahat gözlemlenen ve çalışılabilen birer
şehir yapısı değillerdir. Zaten yapılaşmaya kurban giden limanları kurtarmak imkânsız
denilirse pekte yanılınmış olunmaz.
Günümüzde antik limanlar üzerine kurulmuş olan yapıların gerek konumları
gerekse ekonomik getirileri gibi nedenler ile bu alanlar üzerine arkeolojik çalışmalar
yapılması daha da zorlaşmıştır. Tahribat, turizmin önemli bir gelir kaynağı olduğu
kentlerde daha fazla yaşanmaktadır. Bodrum, Antalya,
Alanya gibi Anadolu
kıyılarındaki önemli turizm bölgeleri sözü edilen tahribata çok iyi örneklerdir.
Tüm bu olumsuzlukların yanı sıra sualtında kalan limanların arkeolojik
araştırmalarını yapmak ta klasik anlamda bir arkeolojik araştırma yapmaktan daha zor
ve riskli olduğundan limanlar hep uzak durulan tesisler
olarak gizemini uzunca süre
korumuşlardır.
19. yüzyılın sonlarında başlayan liman araştırmaları 20. yüzyılın ortalarında
scuba dalış tekniğinin bulunması ile çağ atlayarak günümüze kadar sürekli bir gelişim
ile büyüyerek yapılmıştır. Geç kalınmış olsa da 20. yüzyıl içinde kendisine Sualtı
Arkeolojisi bilim dalı altında yer bulmuştur.
Liman araştırmaları Anadolu kıyılarında ise 1960’larda yeni yeni başlamıştır. Üç
tarafı denizlerle çevrili bir yarımada olan Anadolu,
her zaman olduğu gibi liman
araştırmalarında da sırtını denize dönmüş ve bu bilim dalına hak ettiği önemi
vermemiştir.
Myndos antik kentinin bu konuda gizemini hala koruyan bir liman yapısına
sahip olmasından dolayı bu konuyu çalışmayı tercih ettik. Kentin muazzam korunaklı
limanı kısmen doğu kısmında yapılaşma altında kalmasına rağmen çoğu antik kent göz
önüne alındığında büyük oranda el değmemiş sayılmaktadır.
2
1.1-
ARAŞTIRMA TARİHİ
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi liman araştırmalarının tarihi 19. yüzyıldan
sonra bir
gelişim göstermesine rağmen Myndos bu araştırmalardan nasibini 2004 yılına kadar
alamamıştır. Bu bölüm altında Myndos antik kenti hakkında verilen bilgiler iki ana
başlık altında derlenmiştir.
1.1.1-
Antik Yazarlar
2004
yılına kadar gizemini uzunca süre koruyan Myndos antik kenti hakkında
genel bilgilere antik yazarlardan ve seyyahların tuttuğu gezi notlarından öğrenmekteyiz.
Kentle ilgili ilk bilgileri M.Ö. 5. yüzyılda yaşamış olan Herodotos’tan almaktayız
1
.
Herodotos, M.Ö. 500 de Megabates’in buyruğuna Skylax komutasındaki
bir Myndos
gemisinin katıldığından da bahsedilmektedir. Ancak, dikkat edilmesi gereken nokta,
Herodotos burada Myndoslular’dan bahsederken kaç gemi ile katıldıklarını değil de, bir
Myndos gemisinde çıkan olaylardan bahsetmiş olmasıdır.
Mausolos’un var olan sekiz Leleg kentinden altısını başkent Halikarnasos çatısı
altında topladığını M. Ö. 4. yüzyılın son yarısında yaşamış olan tarihçi Kallisthenes’ten
öğrenmekteyiz
2
. Taşınmayan kentler arasında Syangela’nın yanı sıra Myndos’un
bulunduğu yine aynı kaynak tarafından rivayet edilmektedir.
Polybius, Lade savaşında gemilerin Kos’a geçmeden önce olumsuz hava
koşulları yüzünden bir gece Mydos kıyılarında demirlediğinden bahsetmektedir
3
.
Strabon, Karia bölgesindeki sekiz kentin Lelegler tarafından iskân
edildiği ve
daha da genişleyerek Myndos ve Bargylia kadar bütün toprakları ele geçirdiklerinden
bahseder
4
. Ayrıca Strabon Myndos’un bir limanının olduğundan da bahsetmektedir
5
.
Bunun yanı sıra Strabon, bölgeden bahsederken Myndos toprakları olarak bahsetmesi
Myndos’un bölgede hakim bir kent olduğu inancını uyandırmaktadır
6
.
Yaşlı Plinius ise yazdığı eserde Myndos’tan konum olarak bahsederken etrafında
bulunan
yerleşimlerden söz etmektedir
7
.
1
Herodotos, Herodot Tarihi, çev. Müntekim Ökmen, İstanbul, 2004, s.266.,
2
Paton, W. R. – Myres John L., “Karian Sites and Inscriptions”,
JHS 16, 1896, s.193.
3
Polybius, Histories, trans. Evelyn S. Shuckburgh, London, 1889, Book XVI.
4
Strabon, Geographika, Antik Anadolu Coğrafyası, ç
ev. A. Pekman, İstanbul, 2000, s.143.
5
Strabon, a.g.e., s.230. “Ondan sonra bir liman olan Myndos’a ve Myndos’tan
sonra da bir kent olan
Bargylia’ya gelinir”.
6
Strabon, a.g.e., s.230.
7
Pliny the Elder, The Natural History, çev. John F. Healy, London 1991, Book V, Chap. 29.