Tck tanitim semineri notlari



Yüklə 4,78 Mb.
səhifə51/127
tarix29.05.2018
ölçüsü4,78 Mb.
#46542
1   ...   47   48   49   50   51   52   53   54   ...   127

10. Koğuşturma

Bu suçun temel şeklinin koğuşturulması şikayete bağlıdır. Buna karşılık suçun nitelikli halleri söz konusu olduğunda Eski TCK’da olduğu gibi Yeni TCK bakımından da koğuşturma re’sen yapılır.


11. Tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirleri

Güveni kötüye kullanma suçunun işlenmesi suretiyle bir tüzel kişinin yararına haksız bir menfaat sağlanmış ise 169. madde uyarınca bu tüzel kişi hakkında tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirlerine hükmedilmelidir.



12. Cezasızlık veya cezadan indirim sebepleri ( madde 167 )

Güveni kötüye kullanmaz suçuna ilişkin failin konuma özgü bazı cezasızlık veya cezadan indirim sebepleri 167. maddede düzenlenmiştir. Yağma hariç tüm mala karşı suçlarda bu sebepler yer almaktadır. Buna göre G.K.K suçunun;

a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,

b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlâtlığın,

c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin,

zararına olarak işlenmesi hâlinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.

GKK suçunun, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi hâlinde; ilgili akraba hakkında şikâyet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.

Bu indirim ve cezasızlık hali failin şahsına ilişkin olduğundan, suça iştirak eden kişiler yukarıda belirtilen akrabalık durumuna sahip değiller ise indirim veya cezasızlık halinden yararlanamaz. Bu sebeplerden herkes kendisi açısından yararlanır.


VII. Bedelsiz senedi kullanma


MADDE 156. - (1) Bedelsiz kalmış bir senedi kullanan kimseye, şikâyet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası verilir. 128

AÇIKLAMALAR :

765 sayılı TCK nun 509. maddesinde düzenlenen suç yeni yasada 156. maddede yer almıştır. Ancak 509. maddede yer alan açığa imzanın kötüye kullanılması suçuna ayrıca yer verilmemiştir. Fakat, güveni kötüye kullanma suçunun 155. yer alan temel şeklindeki “devir amacının dışında tasarrufta” bulunma eyleminin açığa atılan imzanın kötüye kullanılması halini kapsadığı kabul edilmelidir. Bu nedenle artık açığa atılan imzanın kötüye kullanılması güveni kötüye kullanma suçu kapsamında değerlendirilmelidir.

156. maddede borçlusu tarafından ödenmiş olmasına rağmen bir şekilde alacaklı elinde kalmış olan senedin kullanılması (bankaya verme, ciro etme, icra takibine koyma, dava konusu yapma vb) suç olarak tanımlanmıştır. Eğer fail bir kısmını tahsil ettiği senedin tümünü icraya koymuş ise yine aynı suçu işlemiş olur.

Senedin bedelsiz kalmasına ilişkin iddianın ispatına ilişkin sorunlar eskiden olduğu gibi aynen devam etmektedir. Bu nedenle senedin bedelsiz kaldığına ilişkin savunmanın nasıl ispatlanacağına ilişkin Ceza Genel kurulu kararı uygulama alanını korumaktadır.

Yeni düzenlemede bu suç ŞİKAYETE TABİ bir suç olarak tanımlanmıştır.

Bedelsiz kalmış senedi kullanma suçuna ilişkin failin konuma özgü bazı cezasızlık veya cezadan indirim sebepleri 167. maddede düzenlenmiştir. Yağma hariç tüm mala karşı suçlarda bu sebepler yer almaktadır. Buna göre bu suçun;

a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,

b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlâtlığın,

c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin,

zararına olarak işlenmesi hâlinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.

Bu suçun, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi hâlinde; ilgili akraba hakkında şikâyet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.

Bu indirim ve cezasızlık hali failin şahsına ilişkin olduğundan, suça iştirak eden kişiler yukarıda belirtilen akrabalık durumuna sahip değiller ise indirim veya cezasızlık halinden yararlanamaz. Bu sebeplerden herkes kendisi açısından yararlanır.



VIII. Dolandırıcılık

MADDE 157. - (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir. 129

GEREKÇE :

Madde metninde dolandırıcılık suçu tanımlanmıştır. Dolandırıcılık, hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kişinin kendisine veya başkasına yarar sağlamasıdır. Bu bakımdan dolandırıcılık suçu, kişilerin malvarlığına karşı işlenen bir suçtur. Söz konusu suç tanımı ile kişilerin sahip bulunduğu malvarlığı hakkının korunması amaçlanmıştır. Ayrıca, bu suçun işlenişi sırasında hileli davra­nışlar ile kişiler aldatılmaktadır. Aldatıcı nitelik taşıyan hareketlerle, kişiler arasındaki ilişkilerde var olması gereken iyi niyet ve güven ihlâl edilmekte­dir. Bu suretle kişinin irade serbestisi etkilenmekte ve irade özgürlüğü ihlâl edilmektedir.

Çok hareketli suç görüntüsü taşıyan dolandırıcılık suçunun oluşumu açısından birden fazla fiilin gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu hareketlerden birincisini hile oluşturmaktadır.

Hile, icraî bir davranışla gerçekleştirilebileceği gibi; karşı tarafın içine düştüğü hatadan, bir konuda yanlış bilgi sahibi olmasından yararlanarak da, yani ihmalî davranışla da, gerçekleştirilebilir. Ancak, bu durumda kişinin, hataya düşen karşı tarafı bilgilendirmek konusunda yükümlülüğünün olması gerekir. Hataya düşen kişi ile hukukî ilişkide bulunulan durumlarda, böyle bir yükümlülük vardır. Ayrıca, muhatabın belli bir husustaki hatası karşı­sında kişinin ihmalî davranışının, örneğin susmasının, bir beyan, açıklama değerini taşıması gerekir.

Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için, gerçekleştirilen hilenin etki­siyle, bu hileye maruz kalan kişinin veya bir üçüncü kişinin zararına olarak, fail veya bir başkası bir menfaat elde etmelidir.

Dolandırıcılık suçu, kasten işlenebilen bir suçtur. Burada söz konusu olan kast, dolandırıcılık suçunun maddî unsurlarının hepsinin fail tarafından bilinmesini ifade etmektedir. Bir başka ifadeyle, fail gerçekleştirdiği davra­nışların hile teşkil ettiğini, başka birini aldatıcı nitelikte olduğunu bilmelidir. Ayrıca, fail, bu hileli davranışlar sonucunda bunların etkisiyle, hileye maruz kalan kişinin veya başkasının malvarlığında bir eksilme meydana geldiğini, zarar gördüğünü ve buna karşılık, kendisinin veya sair bir kişinin malvarlı­ğında bir artma meydana geldiğini bilmelidir. Bu itibarla, fail, mağdurun malvarlığındaki eksilmenin, mağdurun gördüğü zararın kendi hileli davra­nışları sonucunda meydana geldiğini bilmelidir; hile ile zarar arasındaki illiyet bağının varlığının bilincinde olmalıdır. Belirtilen hususlara ilişkin kast, doğrudan kast olabileceği gibi, olası kast da olabilir.

Dolandırıcılık suçunun işlenmesi suretiyle elde edilen yararın miktarı çoğu zaman tam olarak belirlenememektedir. Bu gibi durumlar göz önünde bulundurularak, dolandırıcılık suçundan dolayı hapis cezasının yanı sıra ayrıca adlî para cezası öngörülmüştür.


Yüklə 4,78 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   47   48   49   50   51   52   53   54   ...   127




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə