Ama, Köroğlu kolları'nın çoğunluğuna karşılık bu «koçak-
lamalı hikâyeler»in hemen hepsinde genel eğilim, olayın
ilgi ağırlığını «bir sevgiliyi efde etmek için girişilen sa
vaşlar» şemasına doğru itelemek kaygısıdır.
Soru 2 4 : Köroğlu kimdir? ve hangi etkenlerle
destansı bir hikâye kahramanı olmuş
tur?
Ünlü hikâyenin kahramanı Köroğlu gerçek kimliği ile,
bir halk şairi ve Celâli reisi idi.
Köroğlu’nun adını ilk anan ve bir eşkiya olarak ünü
nü belirten türk yazarı, XVII’inci yüzyılın tanınmış sey
yahı Evliya Celebi’dir. XIX'uncu yüzyılda Batıfı yazarlar
onunla ilgileniyorlar. Aslı PolonyalI Alexandre Chodzko,
İran Azerbaycanında yazıya geçmiş bir Köroğlu hikâyesini
1842’de yayınlayarak onu Avrupa’ya tanıtıyor. Bu yazar,
halk söylentilerine dayanarak, Köroğlu’nu ll’nci Şah Ab-
bas'ın (1642- 1667) çağında Horasan'da doğup İran Azer-
baycanında yaşamış bir Türkmen sayıyordu.
Köroğlu'nun tarihî kişiliği ve aslı üzerinde gönümüze
kadar türlü düşünceler ileri sürülmüştür; kimileri, Chodz
ko gibi, halk söylentilerine dayanarak, İran veya Kafkas
Azerbaycanlarında, kimileri Anadolu’da, kendi adını taşı
yan ya da Çamlı-Bel diye adlanan yerlerde yaşamış, yol
kesmiş bir haydut, kimileri de tamamiyle efsanelerin ürü
nü bir kahraman saymışlardır onu.
Kimi batılı yazarlar
ününün ve hikâyesinin Anadolu'ya İran’dan gelmiş olduğu
kanısına varmışlardır.
Ziya Gökalp, onda, Gazneli türk
hükümdarı Mahmud’un destanlaşmış çehresini görür. Zeki
Velidi Togan, Köroğlu hikâyelerini, Batı Gök-Türklerinin
İran Sasanlıları ile savaşlarının anıları kabul ederek Kör
oğlu’nun tarihî kişiliğini de o çağlara çıkarır. İstanbullu
60
bir ermeni yazarı, Agayan, onun ermeni aslından olduğu
kanısındadır. Ermeni - Arsaklı soyunun türk olduğu tezi
ni ileri
süren bir türk yazarına,
Fahrettin Kırzıoğlu'na
göre de Köroğlu V’inci yüzyılda yaşamış bu Eski-Oğuzlar
( = Arsaklılar) dan tarihî bir kişidir. Başka bir ermeni
bilim adamı, H. Berberian ile Fransız bilgini Georges Du-
mĞzil IV’üncü yüzyıldaki Ermeni-Sasanlı çatışmaları üze
rine anlatılmış ve tarih kaynaklarına geçmiş menkabeler-
le Köroğlu kollarından bazılarının benzerliğini belirtmiş
lerdir; gerçekten de Ermeni kaynaklarında, İran hüküm
darının, vassalı Arsaklı Tiran'ın gözlerini çıkartması (bir
anlatmaya göre buna sebep bir attır, ve işkenceyi yapan,
hükümdarın veziridir), Tiran’ın oğlunun, babasına zulmet
miş olan İran hükümdarına baş kaldırıp uzun yıllar ona
karşı savaşması v.b., birçok ayrıntıları ile bizim halk hi
kâyemizdeki Köroğlu'nun babasına yapılan zulmün inti
kamını almak için dağlara çıkıp Beylere, Paşalara, ya da
Padişaha meydan okumasını anlatan bölümleri hatırlatır.
AzerbaycanlI çağdaşımız bir edebiyat tarihçisi, M. H. Tah-
masib, Köroğlu hikâyelerinde IX’uncu yüzyıl Azerbaycan
nında Bâbeklilerin Araplara karşı baş kaldırmaları olay
larından, Köroğlu ile babasının
kişiliklerinde Bâbek ve
Cavidân'ın tarihî kimliklerinden anılar sezinliyor.
Köroğlu adlı bir şairin XVI'ncı yüzyılın ikinci yarı
sında yaşadığı biliniyor; onun Osmanlı - İran savaşlarını
ve bu savaş yıllarında, Osmanlı kumandanı Özdemiroğlu
Osman Paşa'nın Tebriz'de ölümünü anlatan şiirleri var
dır. Öte yandan XVI'ncı yüzyıl Celâli ayaklanmalarını
anlatan bir ermeni tarihçisi (XVII’nci yüzyılda yaşamış
Tebrizli Arakel), Köroğlu ile iki arkadaşından bahseder
ve Köroğlu'nun maceralarını âşıkların saz çalarak anlat
tıklarını sözlerme ekler. Bundan başka, son zamanlarda
bulunan Osmanlı Arşiv belgelerinde XVI’ncı yüzyılın son
larına doğru Anadolu’nun
çeşitli bölgelerinde eşk+yalık
61
eden ve ele geçirilmesi için «hüküm» ler yazılan Celâlîler
arasında Köroğlu ile ünlü birkaç arkadaşının adları geçer;
bu belgelerin en eskilerinden ikisinde Köroğlu'nun dolaş
tığı yer olarak Bolu ve Gerede bölgesi, birinde de adı Ru
şen diye yazılıdır; hükümlerden biri
Bolu Beyine yazıl
mıştır. İmdi, hikâyelerin kimi
anlatmalarında ve birçok
hikâye-dışı söylentilerde, Köroğlu'nun adı Ruşen (ya da
bu addan bozma Uruşan, Huruşan, İrişvan) dir; Bolu Beyi
ise, gene pek çok anlatmalarda — ta Güney Sibirya Ta-
tarlarınınkine kadar— Köroğlu’nun amansız düşmanı du
rumunda olan kişinin adı olarak geçer.
Bütün bu sayıp döktüğümüz olgulardan
çıkarılacak
sonuç: destan kahramanı Köroğlu'nun
gerçek kişiliğini
çok eski geçmişlerde aramanın yersiz olduğudur; o
XVI'ncı yüzyılda yaşamış bir Celâlî Reisi idi; aynı zaman
da şairdi; takma adının her ne sebeptense Köroğlu ol
ması ve gene her ne sebeptense Devlete ve onun Beyleri
ne, paşalarına baş kaldırmış olması gibi iki etken, çok
eski çağlardan beri «gözleri kör edilmiş kişinin oğlunun
baş kaldırışı» ana-konusu etrafında oluşmuş efsanelerin,
menkabelerin bizim Anadolu'lu yeni kahramanımıza mal
edilmesini sağlamıştır. Köroğlu'nun şair oluşu, hayatının
bir dönemini Doğu-Anadolu, Azerbaycan ve Güney-Kaf-
kasya gibi, halk hikâyeleri geleneğinin en güçlü olduğu
yerlerde geçirmiş olması, onun şiirleriyle süslenmiş hikâ
yelerin oluşup gelişmesini kolaylaştırmıştır.
Halk geleneği,
Köroğlunda zâlimleri cezalandıran,
fakirleri koruyan, eşitlik ve adalet düzeni kurmayı dene
yen ideal bir kahraman görmek istemiştir; onun adının
destanlaşmasında halkın bu özleminin de büyük payı var
dır.
62
Dostları ilə paylaş: |