Türkiye’nin Gelecek Siyasi Sistem Tercihi Rasyonelleştirilmiş Parlamentarizm, Yarı-Başkanlık ve Başkanlık Sistemleri



Yüklə 261,75 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə10/14
tarix01.11.2017
ölçüsü261,75 Kb.
#8076
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   14

termesi, siyasal uzlaşma geleneğinin zayıf olduğu sistemimiz açısından zor

gözükmektedir. Kaldı ki, yarı başkanlık rejiminin parlamenter rejim gelenek-

lerine bağlı kılınarak uygulanmasının sistem kilitlenmeleri bakımından yarata-

cağı sorunlar da göz ardı edilmemelidir.

65

Bağımsız yargı, etkili baskı grupları ve demokrasi kültürü de Fransa’da ya-



rı başkanlığın olumsuzluklarını azaltmaktadır. Türkiye’de bu unsurlar ve ide-

olojik ve etnik bölünmelere açık, çok parçalı parti sistemi demokratik istikrar-

sızlık yaratmaya daha müsait olmakla birlikte, kamuoyunun partisiz bir Cum-

hurbaşkanı fikrine sıcak bakıp bakmadığı araştırılmalıdır.



V. Sorunlar

Türkiye bakımından seçilecek siyasi sistemin öncelikle şu sorunlara çözüm

oluşturması beklenebilir. 

1

. Ağustos 2014’te vatandaşlar ilk defa Cumhurbaşkanı seçmek için sandığa gide-

cekler ve tam bir yıl sonra 2015’te de Başbakan’ı seçmek için sandık başında

olacaklar. 2014 Cumhurbaşkanı seçimlerinde aday kişi en az yüzde 51’i alır ve

2015’te seçmene giden Başbakan adayı siyasi parti lideri de bu oranın altında

veya üstünde oy alırsa ne olacağı henüz açıklığa kavuşmuş değildir. Mevcut sis-

temde yürütmenin iki önemli kanadı olan bu iki seçilmiş kişi yetkilerini nasıl

kullanacaktır?

66

2

. Anayasaya göre icranın başı Cumhurbaşkanı’dır ve Bakanlar Kurulu’na başkan-

lık etme yetkisi vardır. Bu durum teamülen yerleşmiş olmasa da, göreve gele-

cek Cumhurbaşkanı’nın böyle bir yetkiyi kullanmayacağı veya kullanmak iste-

meyeceği üzerinden sistem oluşturulamaz; çünkü Cumhurbaşkanı’nın hukuken

böyle bir yetkisi bulunmaktadır. Doğrudan halk tarafından seçilmiş böyle bir

Cumhurbaşkanı her oturumda veya sıklıkla Bakanlar Kurulu’na başkanlık et-

mek isterse sistem nasıl işleyecektir? Bu hususların Cumhurbaşkanı ve bakan-

lar kurulunun farklı siyasal eğilimlerden gelmesi durumunda daha da büyük so-

runlar yaratacağı unutulmamalıdır.



3

. Türkiye’deki mevcut sistemde diğer büyük sorun Meclis’in ve özelikle millet-

vekilinin etkisizliği sorunudur. Bu konuda özellikle Meclis’ten geçen yasaların

%98’inin kanun tasarısı olarak Bakanlar Kurulu’ndan geldiği hatırlanmalıdır.

Bu da gösteriyor ki, kanunların neredeyse tamamı yasama yetkisine sahip Par-

lamento tarafından değil hükümet tarafından yapılmakta hatta kalan %2’lik kıs-

mı da milletvekilleri tarafından teklif edilse de, hükümetin bilgisi dahilinde ger-

çekleşebilmektedir.  Kaldı ki, en önemli mali yetki olan bütçeyi hazırlama da



TÜRK‹YE’N‹N GELECEK S‹YAS‹ S‹STEM TERC‹H‹

57

65

Hasan Celal Güzel, “Türkiye’de Yarı Başkanlık Sistemi Uygulanabilir”, Yeni Türkiye Baş-



kanlık Sistemi Özel Sayısı, Sayı: 51, Yıl: 9, Mart-Nisan 2013, s. 479; Akartürk, Parlamenter

Rejim Uygulamaları ve Parti Sistemleri: Parlamenter Hükümet Yapıları ve Parti Sistemleri

Üzerine Bir Deneme, s. 291, 292.

66

Bülent Yavuz, 2007 Anayasa Değişikliğinin Doğurduğu Tereddütler ve Çözüm Yolları, Ga-



zi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. XII, 2008, s. 1199. 


hükümet tarafından gerçekleşerek Meclis’ten geçmektedir. Görülüyor ki, parla-

menter sistem dahilinde teorik olarak yasamanın yetkisi dahilinde olan kanun

ve bütçe yetkisi dahi Türkiye’de yürütme organının elindedir. Bu açıdan da is-

ter parlamenter ister başkanlık ister yarı başkanlık olsun tüm demokratik siyasi

rejimlerin gerektirdiği kuvvetler ayrılığı mevcut sistemimizde tam olarak ger-

çekleşememektedir. Böylece yasama, yürütmenin güdümünde çalışan bir kuv-

vet olarak sistemde yerini bulmaktadır.

4

. Yasamanın ancak yürütmenin güdümünde çalışabilmesi ve etkisizliğinin diğer

sonucu da, parlamenter rejimde var olan ve karşılıklı silahlar olarak adlandırılan

mekanizmanın etkisini gösterememesidir. Parlamenter rejim yasama ve yürüt-

me arasında denge ve eşitliğin olduğu, kuvvetlerin birbirini etkileyebildiği bir

rejim olarak ortaya çıkmıştır. Bu yönüyle de yasamanın yürütmeyi güvensizlik

oyuyla düşürebilme ve başkaca denetim yollarını işletebilme; yürütmenin de

yasamayı feshedebilme (seçimlerin yenilenmesi) silahı bulunmaktadır. Bunlar

karşılıklı etkileşim araçları olarak da nitelendirilebilir. Türk sisteminde yasama-

nın gensoru ve meclis soruşturması yollarıyla bakanların cezai sorumluluklarını

harekete geçirebilme veya hükümeti düşürebilme yetkileri güvence altına alın-

mıştır. Fakat Meclis bu yetkileri kullanarak bu mekanizmaları işletebilme yet-

kisine fiilen neredeyse sahip olmamıştır. Parlamento çoğunluğu kendi içinden

çıkardığı bir bakanı düşürmeyeceği gibi; çoğunluk partisine üye bir milletveki-

linin de partisine rağmen muhalefetin önergesine destek vermesi gerçekleşme-

miştir ve gerçekleşmesi de olası gözükmemektedir. Kaldı ki, parlamenter reji-

me uygun olarak, bir bakanın bireysel sorumluluğu söz konusu olup da, o ba-

kanın bireysel sorumluluğu sonucu görevden düşürüldüğü de pek görülmemiş-

tir. Genelde parlamenter rejimin işleyişine uygun olarak, Başbakan veya hükü-

met bu sorumluluğu üstlenerek, Bakanlar Kurulu’nun birlikte sorumluluğuna

dönüştürmüştür.  Kısacası yasama ve yürütmenin birbirini karşılıklı etkilemesi

ve denetlemesi mekanizması Türk parlamenter örneğinde genellikle yasamanın

yürütmeyi etkileyememesi ve denetleyememesi şeklinde gerçekleşmektedir. 

5

. Anayasa yapım süreci olumsuz bir şekilde sonuçlanmış olsa da, TBMM Anaya-

sa Uzlaşma Komisyonu’na sunulan teklifler ve siyasi partilerin görüşleri dik-

katle incelenmelidir. Bu bağlamda iktidar partisi olarak Ak Parti’nin başkanlık

rejimi önerisinin

67

özellikle, Dünya’da hiçbir örneğinin olmaması, Devlet Baş-



YASAMA DERG‹S‹



25



58

67

Ak Parti’nin, başkanlık rejimine dair önerileri de içeren, Kasım 2012’de TBMM Anayasa



Uzlaşma Komisyonu’na sunduğu teklifinin öne çıkan hükümleri şöyle sıralanabilir: 

“Madde 20– (1) Başkan, kırk yaşını doldurmuş, yüksek öğrenim yapmış ve milletvekili

seçilme yeterliliğine sahip vatandaşlar arasından, halk tarafından seçilir.

(2) Başkanın görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Başkan seçilebilir.

(3) Başkanlığa son genel seçimde en az yüzde beş oranında oy almış olan siyasi par-

tiler ile en az yüzbin vatandaş aday gösterebilir.

(4) Başkanlığa aday gösterilen milletvekillerinin üyeliği, Başkan adayı olarak Yük-

sek Seçim Kuruluna başvurulduğu anda sona erer.

Seçimi - Madde 21– (1) Başkanlık seçimi, Başkanın görev süresinin dolmasından

önceki altmış gün içinde; makamın herhangi bir sebeple boşalması halinde ise boşalma-

yı takip eden altmış gün içinde tamamlanır.



Yüklə 261,75 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   14




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə