tıkları bir döneme rastlamaktadır. Tarihsel olarak,
parlamenter rejim liberal ve
seçkinler rejimidir. Liberal olması mutlak monarşiye son vermesinden kay-
naklanmaktadır. Seçkinler rejimi olması da, parlamentonun servete bağlı bir
seçime dayanmasından kaynaklanmaktadır. Seçkinler rejimi olarak da, denge
mekanizmaları kendi durumunun siyasi bilincinde olan aydınlanmış bir sınıf
tarafından ortaya konulmuştur.
5
Bu rejimin teoriden kaynaklanmak yerine,
olayların veya rastlantıların sonucu ortaya çıktığı ve uygulamalarla yerleştiği
söylenebilir.
İdeal parlamenter rejimin dört ana özelliği,
i) Yürütmenin iki başlı olması,
i) Devlet başkanının siyasi sorumsuzluluğu,
i) Bakanların yasamaya karşı siyasi sorumluluğu ve
iv) Yürütmenin yasamayı feshi olarak kendini göstermektedir.
6
i) Yürütmenin İki Başlı Olması
Parlamenter sistemde yürütmenin bir kanadı devlet başkanı, diğer kanadı
bakanlar kuruludur. Devlet başkanı yürütme organını temsil etmenin yanı sıra,
devletin birliği ve ülke bütünlüğünün de simgesidir. Hükümet başkanı ise, hü-
kümetin ve idarenin sorumluluğunu taşıyan Başbakan’dır. Rejimin ilk ortaya
çıkışında başbakanın hukuken öteki bakanlardan üstünlüğü yoktu; siyasi ola-
rak da hükümetin izleyeceği politikanın yürütülmesini ve bakanlar arasında iş-
birliğini sağlardı. Parlamenter rejimin ana yurdu olan İngiltere’de yakın zama-
na kadar Başbakan’ın statüsü uygulama ile oluşmuş ve yasal statü, 1937 ta-
rihli Kanun’la sağlanmıştır. Siyasi gelişmelerin başbakanlara kazandırdığı
önem, hukuki olarak başbakana öteki bakanlardan daha geniş yetkiler tanın-
masına ve kendisinin hiyerarşik üstünlük kazanmasına neden olmuştur. Bu
durum zaman zaman parlamenter rejimdeki başbakanın başkanlık sisteminde-
ki başkandan daha güçlü olduğu değerlendirmelerini de beraberinde getirmiş-
tir.
7
Başbakan hükümetin sorumluluğunu üstlenir ve gerektiğinde Cumhur-
başkanından parlamentonun seçimlerinin yenilenmesini isteyebilir.
TÜRK‹YE’N‹N GELECEK S‹YAS‹ S‹STEM TERC‹H‹
41
5
Erdoğan Teziç, Anayasa Hukuku (Genel Esaslar), İstanbul, Beta, 2012, s. 478; Kemal Göz-
ler, Anayasa Hukukunun Genel Esasları, Bursa, Ekin, 2013, s. 242-246; Ergun Özbudun,
Türk Anayasa Hukuku, Ankara, Yetkin, 2011, s. 350, 355.
6
Bülent Yavuz, Parlamenter Hükümet Sisteminde ve 1982 Anayasası’nda Başbakan, Ankara,
Asil, 2008, s. 21-37; Özbudun, Türk Anayasa Hukuku, s. 355-360; Yusuf Şevki Hakyemez,
Yeni Anayasada Türkiye’nin Hükümet Sistemi, SDE Analiz, Eylül, 2011, s. 7-9.
7
Hakyemez, Yeni Anayasada Türkiye’nin Hükümet Sistemi, s. 7-9; Burhan Kuzu, “Başkanlık
Sisteminin Özel Detayları”, http://www.sabah.com.tr/Gundem/2012/05/08/parlamenter-sis-
temde-padisahlik, 17 Haziran 2012; Serap Yazıcı, “Başkanlık Sistemi Türkiye’yi Olumsuz Et-
kiler”, http://www.ntvmsnbc.com/id/25086300/, 17 Haziran 2012.
ii) Devlet Başkanının Siyasi Sorumsuzluğu
Parlamenter rejimde devlet başkanının göreve getirilme tarzı ne olursa ol-
sun, Parlamento tarafından görevine son verilemez kısacası siyasi açıdan so-
rumsuzdur. Bunun temelinde yürütme organının devamlılığını ve istikrarını
sağlama amacı bulunmaktadır. Parlamenter sistemde yürütmenin eylem ve iş-
lemlerinden sorumlu olan başbakan ve bakanlar kuruludur. Cumhurbaşkanı-
nın siyasi sorumsuzluğunun yanı sıra cezai sorumsuzluğu da söz konusudur.
1982 Anayasası’nda cezai sorumsuzluğunun istisnası vatan hainliğidir.
8
Devlet başkanının siyasi sorumsuzluğunun diğer nedeni, parlamento ve hü-
kümet arasındaki uyuşmazlıklarda tarafsız kalabilmesini sağlamaktır.
9
Bu ne-
denle parlamenter rejimde Cumhurbaşkanı yetkilerinin bir kısmını başbakan
ve bakanlarla birlikte kullanır (birlikte/ortak veya karşı imza kuralı).
10
Karşı
imza kuralı, parlamento önünde sorumlu bakanları, Cumhurbaşkanına bağla-
yan bir kurumdur.
iii) Bakanlar Kurulunun Sorumluluğu
Bakanların siyasi sorumluluğu, parlamentonun güvenini yitirmeleri duru-
munda görevinden çekilmeleri anlamına gelmektedir. Yürütme yetkisini kul-
lanan bakanlar kurulu Cumhurbaşkanı tarafından parlamento üyeleri arasından
atanır. Başbakanın seçeceği öteki bakanların listesi, Cumhurbaşkanı’nın uygun
bulmasına sunulur. Bakanlar Kurulunun oluşmasında önemli olan bakanların
parlamentonun güvenine sahip olmalarıdır. Bu nedenle, Cumhurbaşkanı huku-
ken Başbakanı atamada serbestliğe sahiptir. Fakat güven oyu ve siyasi sorum-
luluk mekanizmaları nedeniyle, siyasi açıdan, güven oyu alabilecek birini, bir
başka deyişle varsa çoğunluğun lideri olan siyasi parti başkanını Başbakan
olarak tayin etmesi neredeyse zorunludur. Birlikte çalışacağı bakanları Başba-
kan belirleyeceği için, Başbakanın hazırlayacağı bakanlar kurulu listesinin
parlamenter rejim teamülleri uyarınca Cumhurbaşkanınca imzalanması gere-
kir. Cumhurbaşkanı bazı bakanlara karşı çıkabilir ama bu sadece uyarı niteliği
taşır. Başbakan ısrar ederse Cumhurbaşkanı imzalamak zorunda kalabilir. Ak-
si halde böyle bir durumda çoğunluğun lideri olan çatışma, Parlamento ve
Cumhurbaşkanı arasında bir çatışmaya dönüşebilir ve bu, parlamenter rejimin
varoluş nedenine ve ruhuna aykırıdır.
11
YASAMA DERG‹S‹
•
25
42
8
Bülent Tanör, Necmi Yüzbaşıoğlu, 1982 Anayasasına Göre Türk Anayasa Hukuku, İstanbul,
Beta, 2012, s. 366-368; Gözler, Anayasa Hukukunun Genel Esasları, s. 362-368.
9
Necmi Yüzbaşıoğlu, Panel Notları, Anayasa’nın Değiştirilmez Maddeleri ve Başkanlık Siste-
mi, İstanbul Barosu Yayınları, 2011, s. 55-57.
10
Tanör, Yüzbaşıoğlu, 1982 Anayasasına Göre Türk Anayasa Hukuku, s. 322-331.
11
Şule Özsoy, Başkanlı Parlamenter Sistem: Cumhurbaşkanının Halk Tarafından Seçildiği Par-
lamenter Hükümet Modeli ve Türkiye İçin Tavsiye Edilebilirliği, İstanbul, XII Levha, 2009,
s. 164-169.