arzusunu, hayatının en büyük hedefi edinmisti. Daha orta öğretimde hocalarına
sorduğu sorular onun tıb'a ve felsefeye son derece yatkın olduğunu gösteriyordu (
20
).
Hayatın anlamı ile ilgili özgün teorisinin, çocukluk yıllarında
temellendiği söylenebilir. Zira yaşadığı bazı olaylar bu kanaati destekler niteliktedir:
Dört yaşları sırasında bir akşam uyumak üzereyken küçük Viktor, herkes gibi bir
gün kendisinin de öleceği fikriyle ansızın irkildiğinden bahseder. Yaşadığı bu
tecrübe O'nda ölüm korkusundan çok, hayatın anlamının bunca yaşananlarla birlikte
ölümle yok olup olmayacağı sorusunu gündeme getirmiş ve bu nedenle büyük bir
endişeye yol açmıştı. Özellikle okul sırasında karşılaştığı iki olay onun geleceğini
derinden etkileyecekti. Bir gün Tabiat Bilgisi dersinde hocası, hayatın bir
oksidasyondan, bir yanma mekanizmasından (Verbrennungsvorgang) ibaret
olduğunu dile getirdiğinde Frankl, kendini tutamayarak ayağa fırlar ve “eğer hayat
anlattığınızdan başka bir şey değilse, o zaman bütün bu yaşadıklarımızın ne anlamı
var?!” sözüyle hayatın anlamıyla ilgili endişesini dışa vurur. Yine günün birinde
intihar eden öğrenci arkadaşının elinde açık vaziyette Neitsche'ye ait bir kitabın
bulunması, Frankl'de dünya görüşü ile hayatın oluşumu arasında varoluşsal bir
bağın olması gerektiği düşüncesini doğurur. Bu olay Frankl ile Nihilizm arasındaki
savaşın başlangıcını temsil eder (
21
). Görüldüğü gibi Frankl düşüncesinin ve
Logoterapi'nin tecrübî temelleri, toplama kampı deneyimlerinden çok daha önceye,
çocukluk dönemine dayanıyordu.
Frankl'ın tabiri caizse yeniden doğuşunu hazırlayan; kişisel hayatını
olduğu kadar akademik hayatını da derinden etkileyen en önemli tecrübesi, toplama
kampı deneyimidir. 1943 yılında diğer pek çok Viyana'lı Yahudi gibi Frankl; karısı,
babası, annesi ve kardeşi ile birlikte Nazi SS Subayları'nca tutuklanarak ölüm
kampları olarak anılan Auschwitz ve Dachau toplama kamplarına nakledilmişlerdir.
Her an gaz odalarına gönderilme korkusuyla yaşayan Frankl, ancak 1946'da
hürriyetine kavuşabilmiştir. Fakat diğer aile bireyleri O'nun kadar şanslı değildi.
Kızkardeşi dışında hepsi gaz odalarında can vermişti. Bu acı gerçeği üç yıl boyunca
ailesine kavuşabilme umuduyla yaşayan Frankl, 1946'da, Viyana'ya döndüğünde
öğrenecekti (
22
).
1930'lu yıllarda Frankl, henüz tam anlamıyla şekillenmemiş teorisi ile
işsizlik problemi ve çözümü üzerinde yoğunlaşıyordu. Ancak II. Dünya Savaşı
sırasında 4 ayrı kampta geçirdiği dramatik 3 yıl, Logoterapinin hem gerçek
hüviyetine kavuşmasında hem de tutarlılığının testedilmesinde önemli tecrübelere
(
20
)
FABRI, Joseph-LUKAS, Elizabeth; Auf den Spuren des Logos, Quintessenz Verl.,
München
1995, 175; KOLBE, Heilung oder Hindernis, 211; HAHN, Sinn suchen-Sinn
finden, 9, BÖSCHEMEYER, Die Sinnfrage. in Psychotherapie und Theologie, 12.
(
21
)
KOLBE, age., 211-212; FABRİ-LUKAS, age, 175.
(
22
)
Konu ile ilgili geniş bilgi için bkz. FRANKL, Victor E.,…trotzdem Ja zum Leben
sage.n, 6. Auflage., Kösel Verl. München 1994, 15 vd.; HAHN, Sinn suchen-Sinn finden,
9;FABRİ- LUKAS, age., 175-176; KOLBE; age.; 211-212; GENÇTAN, Engin; Psikanaliz ve
Sonrası, 4.
Baskı, Remzi Kitabevi, İstanbul 1990, 238; BEDRİ, Malik B.; Müslüman
Psikologların
Çıkmazı (Çev. H. Şencan), İnsan Yay., İstanbul 1984, 94. Ayrıca Logoterapi
ile ilgili bütün eserlerin başında veya giriş bölümlerinde Frankl ile ilgili kişisel bilgiler
mevcuttur.
sahne olmuştur. Logoterapi'nin bulguları ve teknik yönelişi, Vietnam'dan kurtulanlar
üzerinde yapılan pek çok araştırmalarca doğrulanarak geçerlilik kazanmıştır (
23
).
Viyanaya dönüşünden sonra kalan hayatına beş kıtada
yüzlerce konferans,
panel ve seminer; onlarca kitap, makale ve kaset sığdırmayı başaran Frankl, son
kitabı "Man's Search for Ultimate Meaning"i bitirdiği 1997 yılında kalp sorunlarıyla
uğraşmak zorunda kalır. Tedavi girişimleri sonuç vermez ve nihayet 2 Ekim 1997'de
hayata gözlerini yumar. Sessiz, sukünet içerisinde, sadece dualar eşliğinde
gömülmek, samimi bir dindar olarak Frankl'ın en büyük arzusuydu. Karısına her
zaman hatırlattığı "Ne olur, bu dünyaya nasıl geldiysem, bırakın öyle gideyim,
sansasyona yol açmadan !" sözüne uygun olarak büyük logoterapist, bağlılarına
haber verilmeksizin bir kaç din adamı ve ailesinin katıldığı sade bir törenle toprağa
verilmiştir (
24
).
2) Akademik Kişiliği:
Logoterapi'yi hazırlayan teorinin oluşumunda Frankl'e bilimsel temel
hazırlayan bazı önemli tarihi şahsiyetlerin etkileri sözkonusudur. Hayatın anlamı
sorununu ele alan bilimadamlarından Frankl her zaman istifade etmiştir.
Logoterapi'nin diğer psikoterapi okullarına açık olması, bu anlayışın doğal
neticelerinden biri olarak görülmelidir.
Hayatın anlamı problemi ile psikoterapik anlamda ilk ilgilenenin Carl G.
Jung olduğu kaydedilmiştir. Analitik Psikoloji'nin kurucusu olan Jung bir eserinde
anlam bulamayan ruhun ızdırabını konu edinerek bu çıkmazın önemli bir nevroza
işaret ettiğini açıklamaya çalışmıştır (
25
). Jung'un dışında L. Seif, M. Scheler, H.
Schultz, R. Siebeck gibi bilimadamlarının da anlam arayışı, acının anlamı ve
anlamsızlık nevrozu ile ilgili görüşleri ve çalışmaları vardır. Ancak, Logoterapi'nin
formulasyonunda en etkin görüş, Frankl'in hocası R Allers'e aittir. Allers'in
formulasyonu şudur : “Sorumluluğu takdire yönelik eğitim” (Erziehung zu
Anerkennung der Verantwortlichkeit (
26
).
Kronolojik olarak hareket ettiğimiz takdirde, Frankl'ın akademik hayatını
daha kolay tahlil edebiliriz : 15 yaşında iken Freud ile mektuplaşmaya başlayan
Frankl, bir sene sonra 16 yaşında “Hayatın Anlamı” (Der Sinn des Lebens) konulu
ilk konferansını verir. 19 yaşına geldiğinde ilk makalesini “İnternationale Zeitschrift
für Psychoanalyse” de yayınlar. Freud'u sadece bir defa görür; Onunla yazışır fakat
öğrencisi olmaz. Ancak, ilk makalesinin tanınmış bir psikoanalitik dergide
yayınlanmasını Freud'e borçludur. 1924'ten sonra Freud'den bağını koparan Frankl,
Alfred Adler ile birlikte çalışmaya başlar. İkinci psikoterapik aşama olarak
tanımlanan
bu
süreçte
çalışmalarını,
“İnternationalen
Zeitschrift
für
(
23
)
Bkz. LUKAS, Elizabeth; Logotherapie, Quintessenz MMV Medizin Verl., München
1995. 6-9; BÖSCHEMEYER, age.,12.
(
24
)
VESELY,Franz J.,“Editorial”, Journal des Viktor Frankl-Instituts, Volume 5, Wien 1997,
7
(
25
)
JUNG,Carl G. "Über die Beziehung der Psychotherapie zur Seelsorge" Gesamtwerke, Band
XI, Hrsg., Mariane Niehus-Jung u.a., Walter Verl., Solothurn-Düsseldorf 1995, 339,
344-346
(
26
)
BÖSCHEMEYER, age., 10.