515
İbrahim ERDAL
bölünmek zorunda kalınmış, bahçecilik ve ağaç dikimi konusunda yardım
yapılmıştır. Toprak dağılımında ailelerin nüfus sayısı dikkate alınmış, bu ai-
lelere sayılarına göre verimli ve verimsiz topraklardan belirli oranlarda arazi
ve bahçe Ancak yine de Vekâlet, uzun vadeli borçlanma yoluyla mübadillere
tohumluk başta olmak üzere zirai alet ve edevat yardımı yapmıştır.
1930’lu Yıllarda Dış Göç ve İskân Çalışmaları
Ulus devlet anlayışının en önemli unsurlarından birsi olan homojen top-
lum yaratma çabası, Balkan ülkelerinde özellikle 1929 ekonomik buhranın et-
kisiyle öteki üzerinde baskı yollarını arttırmıştır. Bu baskılar, mübadele son-
rasında Balkanlardan yeni bir göç ve iltica akınına sebep olmuş, hükümet bu
göç dalgasıyla gelen nüfusu belirlenen bölgelerde iskân edebilmek amacıyla
yasal düzenlemelerde bulunmuştur. 1935 yılında her iki ülkeden de göçler
başlamıştır.
21
1934 yılında yapılan iskân düzenlemelerine göre göçmenlerden bir-
takım şartları taşımaları talep edilmiştir. Bu düzenlemeye göre; göçmenlerin
Türk kökenli olması ve Türk kültürüne bağlı olması, herhangi bir siyasi veya
istihbari faaliyetlerde bulunmamış olması şartı zorunlu olmak üzere Türki-
ye’nin gösterdiği bölgelerde iskân olmayı kabul etmeleri istenmiştir. Bu şart-
ları kabul ederek Türkiye’de iskânı kabul eden göçmenlerin üretici konuma
geçebilmeleri için devlet gerekli yardımı yapmayı taahhüt etmiştir.
22
1934 İs-
kân Kanunun en önemli hedeflerinden birisi gelen göçmenlerin ve her türlü
hazine arazisi, mera, baltalık ve fundalık gibi ekilemeyen ortak mal olan top-
raklar, orman niteliğini kaybetmiş yerler ve hükümetçe istimlâk edilen çift-
liklerin üretici bir vasfa hemen geçirilmesi olmuştur. Toprak ve bahçe dağı-
tımı iki nüfuslu aile üzerinden hesaplanmış, her nüfus artışında da belirlenen
oranlarda bahçe ve toprak artışı yapılması kararlaştırılmıştır. Bu topraklardan
verilecek paylar arazinin verimine göre değişiklik arz etmiştir.
23
1934 yılından itibaren kara yoluyla Bulgaristan’dan gelen göçmen Türk-
ler, Türkiye’ye girdiklerinde belirlenen noktalarda, çoğunlukla deniz yoluyla
Romanya’dan gelen göçmen Türkler ise İstanbul’da ve İzmir’de limanlarda
21 BCA: 030.10/241.629.15; Bilâl Şimşir, “Bulgaristan Türkleri ve Göç Sorunu”,
Bulgaristan’da Türk Varlığı Bildiriler (7 Haziran 1985), Ankara 1992.; Önder Duman,
“Atatürk Döneminde Romanya’dan Türk Göçleri (1923-1938)”, Bilig, S: 45 (Bahar 2008).,
s.29-32.
22 İskân Kanunu, Resmi Gazete, 21 Haziran 1934, İstanbul 1934, s. 4-5.
23 İskân Kanunu, 33-34.
516 Atatürk Dönemi İskân Politikaları ve Göçmenlerin İskânı Uygulamaları (1920-1938)
belirlenen yerlerde kayıt işlemleri ve sağlık muayeneleri ve yanlarında getir-
dikleri paralarının değişimi yapıldıktan sonra iskân mıntıkalarına sevk edile-
cekleri tarihe kadar Kızılay tarafından iaşeleri karşılanmıştır.
24
Duman konuyla ilgili makalesinde göçmenlerin Türkiye’ye ilk geldikleri
noktalarda her türlü işlemlerinin tamamlanabilmesi için her türlü kurumun
işbirliği içinde faaliyet göstermiştir. Göçmenlerin güvenlik, sağlık ve resmi
evrak işlemlerinin düzen içinde yürütülmesi için gerekli önlemlerin alındı-
ğını ayrıca göçmenler belirlenmiş olan istasyonlarda tabiiyet beyannamesini
imzalayarak vatandaşlığa kabul edilene kadar nüfus hüviyet cüzdanı olarak
kullanılabilmeleri için bir “muhacir kâğıdı” aldıklarını belirtmiştir.
Göçmenlerin iskân bölgelerinin seçiminde Trakya’ya hassasiyet gösteril-
mesinin yanında seçilen yerin nüfus kesafetinin azlığına dikkat edilmiştir.
Bu nedenle muhacirlerin üçte ikisinin Trakya’ya olmak üzere Doğu Anado-
lu’da Elazığ, Erzurum ve Diyarbakır çevresine iskân edildikleri görülmüştür.
1935 yılı itibariyle Sadece Trakya bölgesinde 81.742 göçmenin 67 bini iskân
edilmiştir.
25
. Göçmenler Trakya bölgesinin Edirne, Kırklareli, Tekirdağ ve
Çanakkale vilayetlerine, Doğu Anadolu’da ise Elazığ, Çapakçur ovası, Ela-
zığ-Muş demiryolunun ve şosesinin onar kilometrelik sağ ve sol tarafları ile
Diyarbakır-Erzurum ve Palu-Erzincan yolu üzerindeki bölgeye iskân edilmiş-
lerdir. Ancak Doğu Anadolu’da Elazığ haricindeki bölgelere iskân edilmiş
olan muhacirler yerlerinde durmayarak yaşam şartları kendilerine uygun böl-
gelere göç etmişlerdir.
26
1936 yılı itibariyle gelen 27 bin göçmenin Doğu Anadolu bölgesinden
ziyade Orta Anadolu’ya, Ankara, Yozgat, Kayseri, Niğde, Adana, Konya’ya
iskân edilmesi kararlaştırılmış, daha sonra bu bölgelere Tokat, Çorum, Bile-
cik, İçel, Aydın, Muğla, Isparta, Burdur, Manisa, Denizli, Antalya, Balıkesir,
İzmir, Elazığ, Van, Muş, Diyarbakır, Ağrı, Kars ve Sivas da dahil edilmiştir.
27
1937-1938 yıllarında toplam 46 bin göçmen yoğunlukla İzmir, Aydın, Mani-
sa, Bursa ve Bilecik olmak üzere Çorum, Yozgat, Niğde, Sivas, Amasya ve
Diyarbakır’a da iskân edilmiştir.
28
24 Önder DUMAN “Atatürk Döneminde Balkan Göçmenlerinin İskân Çalışmaları (1923-
1938)”, Ankara
Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, S: 43, Bahar
2009, s. 477-478.
25 BCA: 30.18.1.2/65.50.14; BCA: 490.01/1466.9.2.
26 Duman, (1923-1938), a.g.m., s.480-481.
27 BCA: 30.18.1.2/65.50.14.; BCA: 030.10/123.839.5. ; Hikmet Öksüz, Batı Trakya
Türkleri, Karam Yayıncılık, Çorum 2006, s. 46-47.
28 BCA: 490.01/1466.9.2; BCA: 030.10/81.531.16; Cevat Geray, Türkiye’den ve
Türkiye’ye Göçler (1923-1961), Türk İktisadi Gelişmesi Araştırma Projesi, Ankara 1962,