Upanishadlar’in hint kutsal metinleri arasindaki yeri ve önemi



Yüklə 1,03 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə53/64
tarix30.10.2018
ölçüsü1,03 Mb.
#76453
1   ...   49   50   51   52   53   54   55   56   ...   64

 
 
149
kendisine öğretmesini talep eder. Zira Kral, dünyadaki küçücük bir sinekten, nice 
zengin ve güçlü krallara kadar her şeyin nihayetinde yok olduğunu bilmektedir. Kral, 
böylesi yok oluşların bulunduğu bir dünyadan zevk almanın mümkün olmadığının 
farkına varmıştır. Hikâyenin sonunda dünyayı terk ederek çileci bir hayatı 
benimsemiş olan bu kralın sarf ettiği sözler, Şakayanya’nın hoşuna gider ve ona 
Atman’ı anlatmaya başlar.
338
 Upanishadlar’ın, Atman hakkında bilgi sahibi olmak 
isteyen kimseleri çileci bir hayat yaşamaya yönlendirdiği görülür. 
Kurtuluş için Tapas’ı öneren Upanishad metinleri bunun nasıl ve niçin 
yapılması gerektiğini de açıklar. Yapılan bu tür eylemler, sıradan bir olay şeklinde ya 
da farkına varılmadan gelişi güzel gerçekleştirilmemelidir. Uygulanan yöntemler 
bilinçli bir şekilde yapılmalıdır. Ancak bu şekilde sergilenen riyazet veya çilecilik, 
kişiyi Moksha’ya ulaştırmada yardımcı olur. Şuursuzca yapılan çilecilik kurtuluş için 
ölçü değildir. Bu anlamda Atman, çilecilikle veya çalışarak kavranamaz. Kendini 
saflaştıran, Atman üzerinde düşüncesini yoğunlaştıran ve yekvücut olan kişi Atman’ı 
kavrar. Diğer taraftan insanların düşünceleri duyularıyla karışık haldedir. Duyuları 
içinde barındıran ruh, düşünceyle bilinebilir. Kurtuluş için gerekli olan Atman’ı 
kavrama, düşünce ile duyunun ayrıştırılmasıyla mümkün hale gelir.  Bu şekilde akıl 
saflaştığında Atman parlayarak öne çıkar.  İstenilen dünyalar, aklın saflığıyla 
kazanılır.
339
 
Aynı  şekilde çilecilik hayali içinde olanlar, düşüncesizce davrananlar ve 
tahammülden yoksun olanlar Atman’ı kavrayamazlar. Hakiki Tapas vasfını bilen ve 
buna uygun biçimde yaşayan kişiler, ebedi kurtuluş diyarı olan Brahma ülkesine 
girerler. Bu durum şöyle açıklanır: “Vedanta bilgisini doğru anlayanlar, terk ve 
                                                 
338
 Maitri Upanishad, I,3-4. 
339
 Mundaka Upanishad, III, I,8-10. 


 
 
150
feragat yoluyla kendilerini saflaştıran çileciler, zamanın sonunda ölümün ötesine 
geçip Brahma dünyasına erişirler.”
340
 Bu düşünceyi destekler mahiyette her canlının 
içinde bulunan Atman’ın görülebilmesi, doğru çilecilik yoluna bağlanır.
341
 
Upanishadlar’a göre beyinde tasarlanan istek ve düşünceler, bireyin tutsak ya 
da özgür kalmasına yol açar. Bundan dolayı Upanishad metinlerinde bunların 
zararlarına değinilerek bireyler uyarılır. Buna göre istek dolu, metanetini kaybetmiş 
ve aklı hayallerle kaplı olan kişi bencilleşir. Nefsanî düşüncelere dalarak bir kuşun 
ağa takılması gibi, kendi kendini esir eder. Ancak kendisini bağlayan istek, hayal ve 
bencillikten kurtulduğunda özgür olur ve Moksha’ya (kurtuluş) ulaşır. Bunu 
gerçekleştirdiğinde kişi bu dünyadayken Brahman’a giden yolu açmış olur. Böylece 
kişi karanlığın ötesindeki kıyıya ulaşır ve orada bütün isteklerini gerçekleştirme 
imkânı bulur.
342
 Görüldüğü üzere Upanishadlar’da kişinin Samsara’dan kurtulup 
ebedi özgürlüğü yakalaması, düşüncesini bu dünyadan soyutlaması  şartına 
bağlanmıştır. Metinlerde bu durumu teyit edici başka ifadeler şu  şekilde yer alır: 
Kafasından ve zihninden istekleri atmış olan kişi istekten kurtulur. Bu şekilde o 
isteğe doyar ve sadece Öz’ü ister. Bu hali yakalayan kimse Brahman’a gider. Kişi 
kalbine yerleşen tüm isteklerden kurtulduğunda ölümlüyken ölümsüz olur ve böylece 
Brahman’a kavuşur.”
343
 Başka bir yerde kurtuluş için zaruri olan nefis terbiyesinin 
nasıl yapılması gerektiği açık bir biçimde şöyle anlatılır: “Vücut baş, boyun ve göğüs 
olmak üzere üç noktadan dik tutulmalıdır. Sonra aklın yardımıyla duyular bastırılıp 
kalbe çekilmelidir. Bunu gerçekleştiren bilge kişi, Brahman kayığıyla korku veren 
                                                 
340
 Mundaka, UpanishadIII, 2,4;6. 
341
 Şvetaşvatara Upanishad, I,15. 
342
 Maitri Upanishad, VI,27; 34. 
343
 Brihadaranyaka Upanishad, IV, 4,6-7. 


 
 
151
tüm nehirleri geçerek ebedi mutluluğu elde eder”.
344
 Böylece genel Upanishad 
mantığı çerçevesinde, nihai kurtuluş olan Brahman’a kavuşmanın, kalbi saran heva 
ve heveslerden nefsi tezkiye etmekle mümkün olduğu anlaşılmaktadır.  
Upanishadlar çileciliği veya riyazeti telkin ederken din eksenli yaşantıyı 
tamamen devre dışı  bırakmaz. Çünkü kişi niçin yaratıldığının farkında olmalı ve 
sorumluluk bilinci içinde yaşamalıdır. Bu anlamda kendi vazifesini iyi bir şekilde 
icra etmek, maddi ruhun kurtuluşu için gereken şartlardan biridir. Bu yüzden kişi dini 
görevlerine sarılmalı ve bunlarda gevşeklik göstermemelidir. Zira dinsel yaşamı yok 
sayarak sadece çile uygulamayla kurtuluşa ulaşılamaz. 
Riyazet veya çile kişinin kurtuluşu konusunda yardımcı rol oynar. Bunların 
kurtuluş hususunda etkisi büyüktür ancak tek başına yeterli değildir. Bu anlamda 
Upanishad metinleri kurtuluş için sadece çileciliğin veya riyazetin değil bununla 
birlikte başka  şartların da yerine getirilmesi gerektiğine işaret eder. Ebedi kurtuluş 
olan Brahman’ı kavrama vidya (bilgi), tapas (çile), çinta (düşünce) ve bhakti (inayet) 
ile mümkündür. Bunları bilmek suretiyle ruh, Brahman ile birleşerek sınırsız bir 
mutluluğa kavuşur.
345
 Dolayısıyla ebedi kurtuluşa ulaşma, kişiyi bu dünyaya 
bağlayan bağlardan Tapas yoluyla kurtulma sayesinde mümkün olsa da bunun bilgi, 
düşünce, dini yaşantı ve inayet gibi güçlerle de desteklenmesi gerekir. 
    eb) Yanca (Kurban) 
Kurban ibadeti Upanishad öncesi Veda döneminin en temel 
uygulamalarından biridir. Bu dönemde bu uygulama hayatın her alanına nüfuz etmiş 
ve dini inanışın birçok boyutunu şekillendirmiştir.  Birçok kurban ritüelinden 
                                                 
344
  Şvetaşvatara Upanishad, II, 8. Çile, iyilik, akıl ve moksha arasında  şöyle bir ilişki de kurulur: 
“Çilecilikle iyilik elde edilir. İyilik yoluyla akla varılır. Akılla Ruh  (Atman) kazanılır ve onu kazanan 
bir daha samsara çarkına geri dönmez.” Bkz., Maitri Upanishad, IV,3. 
345
 Maitri Upanishad, IV,4. 


Yüklə 1,03 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   49   50   51   52   53   54   55   56   ...   64




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə