Upanishadlar’in hint kutsal metinleri arasindaki yeri ve önemi



Yüklə 1,03 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə61/64
tarix30.10.2018
ölçüsü1,03 Mb.
#76453
1   ...   56   57   58   59   60   61   62   63   64

 
 
173
benzetmesiyle karşılığını bulmuştur.
393
 Sonuçta önemli Hint felsefi sistemlerinden 
biri olan Samkhya’nın bazı  öğretilerinin Upanishad doktrinleriyle benzerlik 
göstermesi sözü edilen felsefi sistemin Upanishadlar’dan etkilendiğini açıkça ortaya 
koymaktadır. 
Upanishadlar sadece Vedanta’ya değil bundan başka pek çok ekole ve felsefi 
sisteme de kaynaklık etmiştir. Genel olarak Vedanta dendiğinde Şankara’nın felsefi 
okulu olan Advaita anlaşılsa da aslında birçok Vedanta okulu vardır. Bir takım ortak 
kabullerin varlığı, bütün bu okulların aynı başlık altında toplanmasına neden 
olmuştur. Bu ortak nokta ise bütün okulların klasik Upanishadlar’ı geleneklerinin saç 
ayağı olarak kabul etmeleridir. Upanishadlar’ın sayıları ve yorumları hususunda 
farklı görüşlerin olması, Vedanta içerisinde de farklı okulların ortaya çıkmasına yol 
açmıştır. Ancak Vedanta içerisinde farklı okullar bulunsa da hepsi için Upanishadlar 
mutlak bir otoritedir.
394
 Bugün hemen bütün Hinduların Vedanta’ya mensup 
oldukları ve bunların da büyük çoğunluğunun  Şankara tarafından yapılmış tefsiri 
kabul ettikleri bilinmektedir.
395
 Dolayısıyla bu durum, Şankara’nın yapmış olduğu 
tefsirin kalbi mahiyetinde olan Upanishadlar’ın Hint felsefi ve kültürel yapısındaki 
rolünü açıkça ortaya koymaktadır.  
Upanishadlar’ın tesir ettiği bir diğer alan da Budizm’dir. Bu anlamda 
Upanishadlar Budizm incelemelerinde önemli bir yer tutar. Zira Budizm’le ilgili 
metinler, Buda’nın Upanishadlar’dan büyük oranda etkilendiğini göstermektedir.  Bu 
etkinin yaygın bir biçimde kendisini göstermesi, neredeyse Buda öğretisinin 
Upanishadlar’ın bir sureti olarak düşünülmesine neden olmuştur. Bu düşünceye 
                                                 
393
 Robert Ernest Hume, The Thirteen Prencipal Upanishads, s. 394. 
394
 P.T.Raju The Philosopical Tranditions of India, s. 49, Geniş bilgi için bkz., ER, XV/207-208; 
Shankara, Tefrik Etme Hazinesi, s. 81. 
395
 Budda, Dinler Tarihi, s. 97. 


 
 
174
paralel olarak Buda’nın öğretisini oluşturan pek çok unsurun izlerine 
Upanishadlar’da rastlamak mümkündür.
396
 Upanishadlar’da Budizm’in anlatım 
tekniğine benzer anlatımlar göze çarpar. Örneğin Maitri Upanishad’da (I,3) geçen 
Kötü kokan kemik yığınları, deri, kas, et, ilik, kan vb. şeylerden müteşekkil bedende 
durarak tutkulardan zevk almanın ne yararı var?” tarzındaki anlatım, Budizm’e özgü 
bir yaklaşım olarak değerlendirilir.
397
 
 Kurtuluş hususunda Budizm’in benimsediği görüş, Upanishadlar’daki 
kurtuluş öğretisiyle benzerlik gösterir. Zira Upanishad öğretisine göre özgürlüğün ve 
kurtuluşun bu yaşam içinde gerçekleştirilebilmesi imkânı da vardır. Yani kişi 
yaşarken de sonsuz özgürlüğe erişebilir.
398
 Benzer şekilde Budizm’de kurtuluş 
konusunda böyle bir anlayışın izlerinin görülmesi, Budizm’in Upanishadlar’dan 
etkilendiğini ortaya koymaktadır. 
Upanishadlar’ın ilk defa ortaya attığı bir takım öğretiler ve felsefi görüşler, 
Hint kültür ve felsefesini derinden etkilemiş dolayısıyla sonraki dönem Hint dini 
yapısında kalıcı izler bırakmıştır. Hint dini ve felsefi anlayışını önemli ölçüde sarsan 
ve bunların ana düşüncelerini oluşturan Atman (Brahman), derin uyku, rüya, uyanış 
halleri, yoga, psikosomatik sistem vb. fikirlerin ilk olarak Upanishadlar’da ortaya 
çıktığı öne sürülür. Bununla birlikte bütün bu unsurların, Upanishad sonrası Hint dini 
ve felsefi sisteminde temel düşünceler olarak yer edindikleri belirtilir.
399
  
                                                 
396
 Ananda Coomaraswamy, Hinduizm ve Budizm, Kaktüs Yay., İstanbul 2000, s. 69; Güngören, s. 
27. 
397
 Bu ifade Suttanipata, Urugavagga, 11’de geçen cümle ile karşılaştırılabilir. Bkz., Korhan Kaya, 
Buddhistlerin Kutsal Kitapları, İmge Yay., Ankara-1999, s. 148-149. 
398
 Katha Upanishad’ da, Kişinin yüreğindeki bütün istekleri söküp atarsa ölümsüzlüğe ereceği bu 
şekilde yaşamını sürdürürken Brahman’a ulaşacağı belirtilir. Upamishadlar’da bu amaca ulaşmış 
kişilere “civanmukti” adı verilir. 
399
 Joseph Campbell, Doğu Mitolojisi, Çev. Kudret Emiroğlu,  İmge Kitabevi (II. Basım), Ankara-
1998, s. 238. 


 
 
175
Upanishad devresinde gerçekleştirilen avidya-karma-samsara dizisi ve bunun 
dermanı olan metafizik nitelikteki bilgi (jnana, vidya) yolu ile kurtuluşun 
keşfedilmesi hadisesi de, daha sonraki Hint felsefi düşüncesini derinden etkilemiştir. 
Aynı  şekilde Upanishadlar’ın ortaya koyduğu samsarya mahkûm eden karmik 
birikimlerden kurtulma böylece Aşkın Varlık olan Brahman ile birleşerek ebedi 
huzuru elde etme anlayışı (Moksha), sonraki Hint dini düşüncesinin ve kutsal 
metinlerinin özünü oluşturmuştur.
400
 Bunlarla birlikte Hint dini düşüncesinde yerini 
koruyan Moksha anlayışının bu yönde olması, Upanishadlar’ın günümüzdeki etkisini 
gözler önüne sermektedir. İşaret edilen tüm bu durumlar, Upanishadlar’ın Hint kutsal 
metinleri arasındaki yerini, önemini ve tesirini açıkça göstermektedir. 
Upanishadlar’ın getirdiği bazı  öğretiler, Hindistan’da ortaya çıkan dini ve 
felsefi sistemleri etkilemekle kalmamış geniş coğrafyalarda da yankı bulmuştur. 
Örneğin menşei Upanishadlar’a dayanan ve Hint dini-kültür yapısının temel 
akidelerinden olan samsara (yeniden doğuş) inancı, dünyanın farklı bölgelerinde 
yaşayan birçok kültürü etkilemiştir. Bu inanış, çok eski dönemlerden itibaren 
dünyanın değişik yerlerinde varlığını sürdüren köklü medeniyetlerde zamanla yer 
edinmiştir. 
Eski Mısır kültürüne ait hiyerogriflerdeki kimi resimler ölçü alınarak bu 
kültürde yer alan samsara fikrinin en geç M.Ö. V. yıla kadar geri gittiği ifade edilir. 
Buradan hareketle samsara (tenasüh) inancının eski Mısır kültürüne, büyük olasılıkla 
M.Ö. V. yüzyılda Mısır’ı istila eden İranlılar tarafından sokulmuş olabileceği ileri 
sürülür. Diğer taraftan Yunan felsefesinde görülen tenasüh fikrinin bu kültüre,  kimi 
                                                 
400
 Mircia Eliade, Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi, I/293. 


Yüklə 1,03 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   56   57   58   59   60   61   62   63   64




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə