Upanishadlar’in hint kutsal metinleri arasindaki yeri ve önemi



Yüklə 1,03 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə60/64
tarix30.10.2018
ölçüsü1,03 Mb.
#76453
1   ...   56   57   58   59   60   61   62   63   64

 
 
170
belirtir. Bu cevap karşısında karısı, “beni ölümsüz yapmayacak şeyi ben ne yapayım” 
şeklinde karşılık vererek efendisinden ölümsüzlüğe dair bildiği her şeyi anlatmasını 
ister. Maitriye’nin bu tutumu kocasının çok hoşuna gider ve karısına ölümsüzlük 
adına bildiği her şeyi anlatmaya başlar.
384
 Görüldüğü üzere burada kadının değeri 
açıkça ön plana çıkmaktadır. Upanishad öncesi insan yerine bile konmayan kadın, 
burada Brahman bilgisini öğrenmeye yetkili bir konuma getirilir. Bu durum 
ölümsüzlüğe giden yolu açacak brahman bilgisini öğrenmenin sadece belli kast 
mensuplarına has olmadığını ortaya koymaktadır. Yine kast sınıfının katı kurallarının 
yavaş yavaş değiştiğini göstermektedir. Upanishadlar’ın kast anlayışı hususunda 
sergilediği bu tavır, Hint kültüründe yeni bir kırılma noktası oluşturmuş ve insanların 
zihninde bir takım yeni fikirlerin canlanmasına zemin hazırlamıştır. 
    III) Upanishadlar’ın Hint Kültür ve Felsefesine Etkisi 
Upanishadlar, Hindistan’da kendisini takip eden devirlerde meydana çıkmış 
olan hemen bütün fikri cereyanlara kaynaklık etmiştir. Buna göre bu tür ekollerin her 
biri gerek mevkilerini sağlamlaştırma gerekse daha fazla taraftar bulma adına çıkış 
noktası olarak Upanishadlar’ı temel almıştır. Benzer şekilde Upanishad sonrası 
felsefi sistemler olan Sankhya-Yoga, Nyayavaisheshika, Vedanta vb. temel 
doktrinlerini Upanisadlar’dan çıkarmışlardır. Bu ekoller bununla da kalmayıp kendi 
esaslarını Upanisad nazariyesi olarak göstermeye çalışmışlardır. Bütün bu 
sebeplerden dolayı, kökleri Upanishadlar’a dayanmayan hiçbir önemli Hindu 
düşünce biçiminin bulunmadığı belirtilir.
385
 Bu düşünceye paralel olarak 
Hindistan’da canlanan her düşünce sistemi temelini Upanishadlar’ın öğretisinde 
aramışlardır. Upanishadlar’ın  şiir tarzı ve yüce idealizmi, insanların kalplerini 
                                                 
384
 Geniş bilgi için bkz., Birhadaranyaka Upanishad, II, 5.1-5. 
385
 Blomfield, The Religion of the Veda, s. 51. 


 
 
171
etkilemede ve düşüncelerini harekete geçirmede hala gücünden bir şey 
kaybetmemiştir.
386
 Nitekim Upanishadlar’ın Hindistan’da hemen her dönemde 
Hindular tarafından ele alınarak okunması ve bu metinler üzerine başlıca tefsir olmak 
üzere çeşitli çalışmalar yapılması yukarıdaki düşünceyi destekler mahiyettedir.  
Upanishad sonrası ortaya çıkan Hindu mezhepleri kendi doktrin ve 
uygulamalarının menşeini ortaya çıkartmak amacıyla Upanishadlar’ı incelemişlerdir. 
Daha sonra bu mezhep savunucuları, kendi doktrin ve pratikleri yararına olacak 
şekilde Upanishad mesajlarını açıklama yoluna gitmişlerdir. Sonuçta birçok Hindu 
mezhebi kendi doktrinini ‘Vedanta’ olarak isimlendirmiştir.
387
 Vedanta, ilk zamanlar 
Upanishadlar için “Vedalar’ın sonu” anlamında kullanılmışken, daha sonraları Hindu 
düşünce sistemleri içerisinde “astika” (ortodoks) olarak isimlendirilen altı felsefi 
ekolden her birinin adı olarak kullanılmıştır.
388
   
Vedanta felsefesini Vedanta-Sûtra  veya  Brâhma-Sûtra adlı eserinde tefsir 
eden ilk bilgin Badarayana’dır. Ancak bu tefsirin anlaşılması güç olmuştur. Bu 
yüzden kendisinden sonra birçok Hintli müellif tarafından bu eser ayrıca tefsir 
edilmiştir. Bunlar arasında en meşhuru Vedantist filozof olan Şankaraçarya (Şankara, 
MS. 788-820)’dır.
389
  Şankara’nın yaptığı çalışma Upanishad metinleriyle yakından 
ilişkilidir. Zira Vedanta adı verilen felsefe okulunun en meşhur üstatlarından olan 
Şankara, kendi ekolünün temel inançlarının Upanishadlar’da mevcut olduğunu 
                                                 
386
 Bkz., Patrick Olivelle, Samnyasa Upanishads Hindu Scriptures on Asceticism and Renunciation, s. 
3. 
387
 Patrick Olivelle, Samnyasa Upanishads Hindu Scriptures on Asceticism and Renunciation age, s. 4. 
388
 Hint düşünce sistemleri klasik olarak astika venastika olarak iki ana gruba ayrılır. Astika grubu 
içerisinde yer alan felsefi sistemler; Mimamsa, VedantaSankhya, Yoga, Nyaya ve Vaisesika’dır. Bu 
felsefi sistemler en eski Hint kutsal metinleri olan Vedalar, Brahmanalar, Upanishadlar’ı temel otorite 
olarak kabul ettiklerinden astika (ortodoks) olarak isimlendirilirler. Nastika adı verilen sistemler ise 
diğerinin tam kasine söz konusu en eski Hindu metinlerini temel otoritesini ve kusallığını kabul 
etmezler. Aynı zamana da bunlar yaratıcı ve müteal bir tanrının varlığını da tanımazlar ( Carvaka, 
Cayna, Budist ekolleri). Geniş bilgi için bkz., S. Dasgupta, A History of Indian Philosophy, I/67-68. 
389
 P.T.Raju, The Philosopical Tranditions of India, s. 49. 


 
 
172
göstermek üzere Upanishadlar üzerine bu tefsiri yazmıştır.  Bu durum 
Upanishadlar’ın sonraki dönem Hint felsefi yapısına etkisini açıkça göstermektedir. 
 
Şankara Upanishadlar’ın Atman ve Brahman anlayışını kabul etmiş ve onu 
felsefi bir üslupla dile getirmiştir.  Şankara’ya göre, insan zihninin duru olmaması 
nedeniyle, evren farklı farklı  şekillerden oluşuyor gözükse de temelde kâinat 
Brahman’dan ibarettir. Bu anlamda Şankara, Atman-Brahman özdeşliğini ispatlamak 
amacıyla Upanishadlar’a ait “Ben Brahman’ım”, “Sen, O’sun” deyimlerini delil 
olarak kullanır.
390
 Bu doğrultuda Şankara’nın, monistik felsefesini Upanishad temeli 
üzerinde geliştirdiği ileri sürülür. Vedanta felsefesinin temel öğretileri olan atman–
brahman özdeşliği, aşağı/açık bilgi (apara vidya), yüksek/gizli bilgi (para vidya) ve 
maya doktrini gibi fikirlerin ilk izlerine temel Upanishadlar’da rastlanıyor olması
391
 
söz konusu metinlerin kendisinden sonra gelen düşünce sistemlerini etkilediği ve 
onlara pek çok hususta kaynaklık ettiği savını güçlendirmektedir.  
Diğer taraftan Samkhya felsefesinin özel terminolojisi sistemli hale 
getirilmeden çok önce bu felsefenin temel ilkeleri Katha Upanishad’da tespit 
edilmiştir. Bundan dolayı Samkhya felsefi sistemi Upanishadlar’ın bir uzantısıdır.
392
 
Yine Tanrı Brahma’nın Upanishadlar’da anlatılan vasıfları Samkhya felsefesini de 
etkilemiş ve bu felsefi sistem, kendi anlayışı doğrultusunda Brahma’nın niteliklerini 
yorumlamıştır. Mesela Şvetaşvatara Upanishad’da Brahman, ‘üç tekerlekli bir çark’ 
olarak tasvir edilirken bu anlatım Samkhya felsefesinde üç nitelik; Sattva (saflık), 
Racas (tutku) ve Tamas (karanlık)  şeklinde ifade edilmiştir. Yine Upanishadlar’da 
geçen Brahman’nın ‘elli tekerlek parmağı’ tasviri de Samkhya’daki elli oluş (bhava) 
                                                 
390
 Geniş bilgi için bkz., Radhakrishnan, Indian Philosophy, II/533-535. 
391
 Mohapatra, Philosophy of Religion an Approach to World Religions, s. 128. 
392
 Mircea Eliade, Dinsel İnançlar ve Düşünceler Tarihi, II/64. 


Yüklə 1,03 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   56   57   58   59   60   61   62   63   64




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə