bilig, Bahar / 2009, sayı 49
136
Türkçenin sıklıkla kullanıldığı diğer ortamlar arkadaş çevresi ve işyeridir.
Aşağıdaki ifadelerde
de görülebileceği gibi Türkler, sıklıkla aynı ortamlarda
bulunmakta, birbirlerinden alış veriş etmektedir:
Türkler kendi aralarında hem Türkçe konuşuyorlar hem de hep Türk-
lerin bulunduğu ortamlara gidiyorlar (2.3-İN1).
Değişik lokantalar işletiyorum, benim müşterilerimin %40’ı Türk. İşçi-
lerimin hepsi Türk, onlarla Türkçe konuşuyorum.
Gelen müşterileri-
mizle de Türkçe konuşuyorum. Dolayısıyla günlük hayatımızda Belçi-
ka’da Türkçe bizim için vazgeçilmez bir dil (2.3 -BL5).
Dernek, cami, kahveler, iş yerlerinde hep Türkler olduğu için Türkçe-
lerini de kullanıyorlar (2.3 -BL17).
Ayrıca buradaki restoran ve manavların genellikle Türkler tarafından
çalıştırıldığını görmüşsünüzdür (2.3 -DN3).
3. Katılımcıların Türkçe Yeterlikleri
Konusundaki Düşünceleri
Aşağıdaki tabloda ülkelere ve kuşaklara göre katılımcıların Türkçe yeterlikleri
konusundaki düşüncelerinin oranları verilmektedir.
Tablo 3.1:
Ülkelere ve Kuşaklara Göre Türkçe Yeterlik Durumu
Belçika İngiltere Danimarka Hollanda Almanya
Fransa
1.
Kuşak
Kesinlikle
yeterli
Yeterli
Emin
değilim
Yetersiz
Kesinlikle
yetersiz
%43,5
%46,4
-
%5,8
%4,3
%71,9
%25,0
-
%3,1
-
%68,5
%28,0
%0,7
%0,7
%2,1
%50,0
%25,0
-
-
%25,0
%52,1
%37,8
%5,0
%3,4
-
%77,8
%22,2
-
-
-
2.
Kuşak
Kesinlikle
yeterli
Yeterli
Emin
değilim
Yetersiz
Kesinlikle
yetersiz
%33,7
%47,7
%6,4
%9,3
%2,3
%53,3
%40,0
-
%6,7
-
%35,6
%54,5
%2,1
%5,8
%1,6
%46,4
%41,1
%8,9
%3,6
-
%28,7
%50,4
%4,0
%14,6
%2,2
%50,0
%50,0
-
-
-
3.
Kuşak
Kesinlikle
yeterli
Yeterli
Emin
değilim
Yetersiz
Kesinlikle
yetersiz
%25,0
%56,9
%6,0
%7,8
%4,3
%57,9
%31,6
%10,5
-
-
%23,1
%57,7
%5,8
%3,8
%9,6
%38,9
%49,5
%3,2
%6,3
%2,1
%42,0
%39,2
%8,8
%6,6
%2,2
%33,3
%66,7
-
-
-
Tablo, ülkeler açısından incelendiğinde ortaya çıkan en belirgin sonuç, Fran-
sa’da yaşayan Türkler ile İngiltere’de yaşayan Türklerin, Türkçelerini en
yeterli gören gruplar olmasıdır.
Bu durum, İngiltere için Türk ailelerin ana dili
Pilancı,
Avrupa Ülkelerindeki Türklerin Türkçeyi Kullanma Ortamları
137
konusunda daha bilinçli olması, Türkçe dersinin okul programları içinde yer
alması, diğer Avrupa ülkelerinde başlatılan ana dili engellemelerinin İngilte-
re’de söz konusu olmaması aksine; İngilizce dışındaki dilleri de bilen elemana
değer verilmesi olarak kayıtlara yansımıştır:
Aileler çocuklarının İngilizce yerine Türkçe
düşünebilmesini istiyor
(3.1a-İN1).
Çocuklarını okula göndermelerinin nedeni yalnızca dil eğitimi değil;
aynı zamanda üniversiteye girebilmek için A level ve ACSC almak zo-
rundalar ve Türkçe dersleri de bunlara eklenebiliyor (3.1a İN3).
Türkçeyi bilmek insana bir prestij kazandırıyor.
Türkçe bilen insanlar
İngiliz hükümeti için önemli (3.1a- İN4).
İngiliz eğitim sisteminin yapısı, Türk ailelerin taleplerini karşılamaya
uygundur. Yani burada azınlıklar kendi dillerinde bir eğitim talep et-
tiklerinde devlet bunu dikkate alıyor (3.1a -İN23).
Fransa’dan ankete katılan grubun Türkçelerini yeterli görme oranları yüksek
çıkmasına rağmen bu grup ile ilgili derinlemesine görüşme kayıtları aşağıdaki
örneklerde de görüleceği gibi olumsuz bir tablo sergilemektedir:
İşçiler arasında Türkçe konusu 1, 2 ve 3. nesil açısından hep sorunlu
oldu. Gelenlerden 1. nesil köy kökenli olduklarından
hep Türkçe ko-
nuşmaktaydılar. Türk hükümetinin gönderdiği Türkçe öğretmenleri
her ne kadar metot bakımından zayıf olsalar da Fransızcayı hiç bilme-
seler de Türkçe öğretimi konusunda yardımcı oldular. Ama bu öğ-
retmenler 3. nesil için yeterli değiller. 3. nesil için Türkçe bir yabancı
dil hâline geldi. Bu konuda acilen bir şeyler yapılmalı (3.1b- FR1).
Türkçe dilbilgisi Fransızcadan son derece farklıdır. Var
olan dilbilgisi
kitapları yeterli değildir (3.1b-FR2).
Dil ihtiyaç problemi daha ziyade 3. nesilde kendini gösteriyor. 1 ve 2.
nesilde daha ziyade Fransızca sorunu var (3.1b-FR5).
Kuşaklara göre Türkçe yeterlik durumunda ortaya çıkan en çarpıcı sonuç,
Türkçesini kesinlikle yeterli bulan katılımcıların oranının 2. kuşakta bütün
ülkelerde önemli bir düşüş göstermesi olmuştur. 2. kuşak ile 3. kuşak karşı-
laştırıldığında ise Türkçesini kesinlikle yeterli bulanların oranı ülkelere göre
değişiklik göstermektedir.
2. kuşağa göre, 3. kuşakta Türkçesini kesinlikle yeterli bulanların oranının
İngiltere ve Almanya’da
yükselmesi, İngiltere için, ülkenin yukarıda değinilen
özelliklerine; Almanya için 3. kuşağın Türkçe konusundaki tutumlarının,
“Türkçelerini yeterli görmeleri ve geliştirmeye gerek duymamaları”nın Al-
manya’da daha belirgin olarak izlenebildiğine bağlanabilir. Bu açıdan bakıl-