291
Emek ÜŞENMEZ
Satır arası tercümeler sözlükçülük çalışmaları açısından da son derece mu-
teber kaynaklardır.
Satır arası tercümelerde kelime karşılıkları her zaman doğrudan Türkçe
kelimelerle karşılanmamıştır. Bazen doğrudan alıntı kelimelerle bazen de
Türkçe birleşiklerle karşılanmıştır.
Satır arası tercümeler Türkçe kelimelerin ilgili devirdeki anlamlarını tam
olarak anlayabilmek için önemli bir başvuru kaynağı oluşturur.
Kelimeler, yüklenen mukaddes anlamlar o kelimenin kullanım değerini
artırmakta ve onu muteberleştirmektedir.
Tercümelerde kullanılan bazı kelimeler asıl anlamlarının yanında yan an-
lam(lar) veya terim anlamları da taşımaktadırlar.
Satır arası tercümelerde Arapça kelimeler için bulunan karşılıklar dil yö-
nünden çok sade ve anlaşılırdır.
Satır arası tercümeler yeni bir kültür dilinin oluşmasına da ortam hazırla-
mıştır.
Satır arası tercümelerde aynı ifade değişik adlarla karşılanmıştır. Bu du-
rum dil için önemli bir kazanımdır.
Terim yapma yollarına dair önemli ipuçları içermektedir.
Satır-arası tercümelerde yeni kelime yapma ve türetme yollarına gidildiği
için kendi döneminde işlek olmayan bazı eklerin kullanım sahasına çıktığını
görmekteyiz.
Dile işlerlik ve dinamizm kazandırmıştır.
Satır arası tercümeler Türkçeye çok sayıda yeni kelime kazandırmıştır.
Kaynakça
ATA, Aysu (2004), Karahanlı Türkçesi-Türkçe İlk Kur’an Tercümesi,
Ankara: TDK Yay.
ATALAY, Besim, (1985), Divanü Lügati’t-Türk Tercümesi c.II, Ankara:
TDK Yay.
CAFEROĞLU, A. (2000), Türk Dili Tarihi I-II, İstanbul: Enderun Yay.
ERCİLASUN, Ahmet Bican, (2004), Başlangıçtan Yirminci Yüzyıla Türk
Dili Tarihi, Ankara: Akçağ Yay.
ERGİN, Muharrem, (2000), Türk Dil Bilgisi, İstanbul: Bayrak Yay.
GÖMEÇ, Sadettin, (1999), Kök Türk Tarihi, Ankara: Akçağ Yay.
292 Satır Arası Tercümelerin Türkçeye Etkisi
HACIEMİNOĞLU, N. (2003), Karahanlı Türkçesi Grameri, Ankara:
TDK Yay.
HAMİDULLAH, Muhammed, (1965), Kur’an-ı Kerim Tarihi ve Türkçe
Tefsirler Bibliyografyası, İstanbul
İNAN, Abdülkadir, (1991) Makâleler ve İncelemeler c. II, Ankara: Türk
Tarih Kurumu Yay.
KARABACAK, Esra, (1994), An Inter-Linear Translation of the Qur’an
Into Old Anatolian Turkish, Part I: Introduction and Text, Harvard Univer-
sity.
KARASOY, Yakup, (2004), Satıraltı Tercümeli Bir Fıkıh Kitabı, Konya:
SÜ TAE Yay.
KÖPRÜLÜ, Mehmet Fuat, (2004), Türk Edebiyatı Tarihi, Ankara: Akçağ
Yay.
ÖZKAN, Mustafa, (2004), Tarih İçinde Türk Dili, İstanbul: Filiz Kitabe-
vi.
ÖZKAN, Mustafa, (2008) İnsan İletişim ve Dil, İstanbul: 3F Yayınevi.
SAĞOL, Gülden, (1993) An Inter-Linear Translation of the Qur’an Into
Khwarazm Turkish, Part I: Introduction and Text, Harvard University,
SAĞOL, Gülden, (1995), An Inter-Linear Translation of the Qur’an Into
Khwarazm Turkish, Part III: Introduction and Text, Harvard University.
TOPALOĞLU, Ahmet, (1978), Muhammed bin Hamza, XV. Yüzyıl Baş-
larında Yapılmış
Kur’an Tercümesi, I, II. İstanbul: KB Yay.
TÜRK DİL KURUMU (2005), İmlâ Kılavuzu, Ankara: TDK Yay.
TÜRK DİL KURUMU, (1998), Türkçe Sözlük I-II, 19. baskı, Ankara:
TDK Yay.
1980 Sonrası Polonya Tatarlarının Kültürel Eğitim Süreci
Emilia TEMİZKAN
1
Bildirinin konusuna geçmeden önce Polonya’da Tatarların varlığına iliş-
kin kısa bir tarihçe vermek gerektiğini düşünüyorum. Tatarların Polonya’da-
ki tarihi çok eski zamanlara dayanmaktadır. Toktamış 1377 senesinde Altın
Orda tahtını Timur’un yardımı ile ele geçirmiştir. Fakat daha sonra toprak
anlaşmazlıkları nedeniyle ikisi arasında büyük düşmanlık doğmuştur. Timur
Toktamış’ı cezalandırarak tahtından indirmek için Altın Orduya karşı iki se-
fer düzenlemiştir. 1391 ve1395 senesindeki savaşlar Toktamış’ın yenilgisi ile
bitmiştir. Toktamış yeniden Deşt-i Kıpçağın hükümdarı olmak ve kendi or-
dularını kuvvetlendirmek için Lituanya Prensi Vitold’a sığınmıştır.
2
Çok iyi
savaşçı ve stratejist olan Prens Vitold’un Lehistan’ın ve Tatarların tarihinde
çok önemli bir yeri vardır. Vitold kendisine sığınan Tatarlara Lituanya’nın
kuzey doğu sınırlarındaki toprakları vererek karşılığında ülkenin sınırlarını
korumalarını istedi. Tatarlar iyi savaşçılar oldukları için özellikle Prusya sı-
nırına yerleştirdi. Diğer taraftan onlar sınırları Töton Şövalyelerinden de ko-
ruyabilirlerdi. Tatarlara verilen topraklar, bugünkü Lituanya Cumhuriyeti ve
Beyaz Rusya ve Polonya sınırlarındadır: Soroktatarı, Kolnoları, Kozakları,
Novogrodek, İvje… gibi günümüze ulaşan isimler Tatar isimleridir ve 600
seneden beri hiç değişmemiştir. Bu topraklarda yaşayan Tatarların kendi din-
lerinde kalma, Hıristiyan kadınlarla evlenme ve kendi camilerini inşa etme
hakları vardı.
3
Tatarların Lehistan tarihinde çok önemli yeri vardır. 1410 senesinde Lehis-
tan’ın Haçlılarla yaptığı Grunvald savaşında, Kral Jagiello ilk defa Tatarların
savaş tekniklerini kullanmıştır. Kral düşmanı şaşırtarak kurduğu tuzağa dü-
şürmüş ve savaşı çok kısa bir zamanda kazanmıştır. Bu büyük zafer Lehleri o
kadar çok etkilemiştir ki bu olay onların sanat ve edebiyat eserlerine de yansı-
mıştır. Henryk Sienkiewicz’in “Haçlılar” romanı ve Jan Matejko’nun “Grun-
vald savaşı” isimli resmini örnek olarak gösterebiliriz. Prens Vitold Lituanya
Büyük Prensliği’nde paralı askerlik yapan Tatarlara aynı Leh asillere davran-
1 Ankara Üniversitesi
2 Akdes Nimet Kurat, VI-XVIII. Yüzyıllarda Karadenizin Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve
Devletleri, Ankara 1992, s.139.
3 Kryczynski S. A.g.e, s.11; Grygajtis K, Osadnictwo Tatarow hospodarskich w Wielkim
Ksiestwie Litewskim XIV-XVIII w, Rocznik Tatarow Polskich, Gdansk, 2003, s. 79.
Dostları ilə paylaş: |