XəZƏr universiteti erciyes universiteti



Yüklə 3,79 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə19/179
tarix23.01.2018
ölçüsü3,79 Kb.
#22108
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   179

40 
 
17.
 
Путишественники об Азербайджане /Под ред. Э. М. Шахмалиева, т I, Баку: 
Изд-во АН Азерб. ССР,  
İngilis dilində: 
18.
 
Alberto Prieqo Moreno. The creation of the Azerbaycani identity and its İnfluence 
on Forieign Polisy. http://www. isn. ethz. ch/Digital-
Library/Publications/Detail/?ots591=0c54e3b3-1e9c-be1e-2c24-
a6a8c7060233&lng=en&id=110268 
19.
 
Huseynov J. Azerbaycani National İdentity:Historical and Contemprary 
Contexthttp://www. today. az/news/vdiaspora/66277. html 
 
Açar sözlər : azərbaycanlıların milli mənliyi, milli mənliyin tarixi 
 
 
Sevdagül Əliyeva 
 
Summary 
 
Every nation of the world is distinguished by its national-cultural values, the moral 
views,  national  ideology.  The  national-cultural  values  are  the  moral  expression  of  each 
nation’s identity, besides it is a code of differentness which nation has been conveying till 
now.  
The  study  of  impact  of  internal  and  external  factors  which  had  profound  effect  on 
formation  of  identity  and  dignity  in  the  history  of  Azerbaijan  is  very  substantial  from  the 
perspective to analyze the reasons of preservation specific signs which passed through strong 
influence on both in geopolitical and geostrategic space.  
The Azerbaijani nation which has still been preserving some signs on its origin has 
passed a long historical period which alternated different political dignity expressions.  
The physical and anthropological base of territory, the linguistic and religious impact 
of communication objects, and the fortitude against cultural diffusion had formed a strong 
internal endurance in Azerbaijanis.  
The study of positive and negative impacts of historical processes in national identity 
is very important for being ready for new impacts in globalized world.  
Key Words: the national identity of Azerbaijanis, the history of national identity 
 
 
 
 
 
 
 


41 
 
KAZAKLARDA KÜLTÜREL MİRAS VE MİLLİ KİMLİK ALGISI
 
 
Hikmet DEMİRCİ 
 
 
GİRİŞ 
Çalışmanın konusu; araştırma verilerine göre, Kazaklarda kültürel miras ve 
millî kimlik algısının değerlendirilmesidir. Kazak kültürünün kendileri için ne ifade 
ettiği, Kazakların kimliklerinde kültürel mirasın yerinin ne olduğu, nasıl bir gelişim 
ve değişim sürecinden geçtikleri, sözlü tarih metodu ile yapılan derinlemesine gö-
rüşmeler bağlamında konu sorgulanmaktadır. Kimliğin özünün ve mayasının kültür-
le ve kültürel mirasla hem mahiyet hem de işlev itibariyle sürekli ilişki içinde bulun-
duğu bir gerçektir. Dolayısı ile kimliğin oluşmasında, sahip çıkılmasında, kendine 
özgü toplumu ifade etmesinde, kültürel değerler önemli bir yer tutmaktadır.  
Kimlik, sosyal bir varlık olan insanın sahip olduğu kültüre bağlı olarak bir var 
oluş ve doğallığın ifadesidir (Yıldız 9). Bu nedenle,  geçmişten itibaren şekillenen 
kültürel, siyasal ve tarihsel kökleriyle bağlantılıdır.  Kazak kimliğinde de tarihî süreç 
ve  kültürel  bağlar  etkili  olmuştur.  Mesela,  eski  Türk  kültür  coğrafyasında  bulun-
maları ve XV. yüzyılda Kazak Hanlığı dönemindeki devletleşme süreçleri çok önem-
li  bir  etkiye  sahiptir.  Ardından  yaşanan  Çar  ve  Sovyetler  Birliği  döneminde,  bir 
bütün içerisinde ayrıştırma veya yerlileştirmeye binaen yapılan öznelleştirmeye da-
yalı politika ve uygulamalar, millî olarak nitelendirebilecek bir kimlik duygusu ge-
liştirmiştir. Bu kısmen baskıcı politikalardan, konar- göçer yaşam tarzından yerleş-
tirme siyaseti, kısmen de bir önceki kuşaktan beri gelen demografik değişikliklerden 
kaynaklanmıştır. Bu politika ve siyasetin sonucu olarak, 1930’lu yıllara kadar konar- 
göçer bir yaşam tarzı yaşayan Kazaklar, 1930'lardan 1960'lara kadar yoğun yerleştir-
me süreci yaşamıştır. Bu süreç, özellikle gençler arasında, okuryazarlık oranının art-
masına, kendi yazı dillerine hâkim olmalarına sebep olmuştur (Hosking 778). Böyle-
ce, Sovyetler Birliği döneminde var olan baskıya, diğer Türk topluluklarından ayrış-
tırma politikasına ve yerleştirme siyasetine karşı kültür ve kimliklerine dair farkın-
dalık eğiliminin ve korunmacı tavırlarının artmasına yol açmıştır. Diğer taraftan Orta 
Asya  Türk  halkları  arasında  ayrıştırmanın  gerçekleşmesi;  Orta  Asya’da  bulunan 
Türk halkları arasında birliğin dağılmasına, Orta Asya için bütünlük arz eden barış 
ve huzur ortamının bozulmasına da neden olduğu söylenebilir. 
 
A.
 
KAZAKLARDA MİLLÎ KİMLİĞİN İNŞASI 
‘Millî Kimlik’ kavramı, çoğu zaman karışık ve anlaşılmaz bir tanımdır. Millî 
kimlikler,  bireysel  olabildiği  gibi,  kolektif,  ideolojik,  etnik,  kültür,  din  ya  da  dil 
merkezli de olabilmektedir. Ancak millî kimlik kavramının genel doğrultusu, belirli 
bir insan grubuna aidiyet duygusunu vermesidir. Kazak toplumunda bu aidiyet duy-
gusu, kültürleri ve kimliklerine olan bağlılıklarını desteklemiştir. 
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Kazakların millî kimliği-
nin belirlenmesinde ve bağımsızlık sonrası süreçte kendi devlet yapısına kavuşma-


42 
 
sının fonksiyonları şöyle sıralamıştır: Tüm baskılara ve biçimsel bozulmalara rağ-
men yirminci yüzyılın başına kadar geleneksel yaşam tarzının muhafaza edilmesi, 
Kazakların diğer halklarla yığınsal olarak karışmamasıdır. Ayrıca, bağımsızlık son-
rası süreçte kültür ve kimliğin korunmasında genç demografik nüfusa sahip olmasıy-
la güçlü hale geldiğidir ( 23-24). Nazarbayev’in ifade ettiği gibi, Kazakların millî 
kimliği,  toplumdaki  insanların  kültürlerini  korumaya  çalışması,  kimliklerine  duy-
dukları  hassasiyet,  toplumun  ayrışmaması  ve  korunmacı-aktarmacı  tavır  gösteren 
genç nüfus tarafından desteklenmiştir. 
1.
 
Tarihî Dönemeçler: Kazak Hanlığı ve Sovyet Dönemi 
Kazak kimliğinin oluşumunda ve gelişiminde tarihî dönemler önemli bir yere 
sahiptir.  Kazak  Hanlığı,  Sovyet  döneminde  kurulan  Kazakistan  Sovyet  Sosyalist 
Cumhuriyeti  ve  Bağımsız  Kazakistan  Cumhuriyeti  gibi  devletleşme  dönemleri 
Kazakların kimliğinin oluşmasında ve gelişmesinde belirleyici durumdadır.
  
Kazak  Hanlığı  (XV.  yy.ın  sonları-XVI.  yy.ın  başları)  Doğu  Deşt-i  Kıpçak 
topraklarında kurulan ilk Kazak devletidir. Doğu Deşt-i Kıpçak toprakları Kazak-
ların hâkimiyetine geçmesiyle Kazakistan olarak anılmaya başlamıştır. Bu devlet-
leşme dönemlerinde Kazaklar; Ulu, Orta, Küçük (kişi) Cüzden oluşmaktadır. Kazak 
Hanlığı, günümüze kadar olan tarihî bağları ve kültürel miraslarını ifade etmektedir. 
Ancak 1730’lu yıllardan itibaren Rus hâkimiyetine giren Kazaklar, yeni bir düzen 
ve siyaset uygulamasıyla karşı karşıya kalmışlardır (Yorulmaz 12).   
Orta  Asya’nın  Sovyet  Birliği  hâkimiyetine  girmesiyle  başlayan  bu  siyasî 
süreçte, kimliklerinde önemli iki unsur bulunmaktadır. Bunlardan biri Türk kimlik-
leri;  diğeri  ise, inançlarıdır.  Sovyetler  Birliği  döneminde,  problem  olarak  görülen 
inançları ile uzaktan veya yakından alakalı durumlar ortadan kaldırılmaya çalışılmış; 
Türk kimliği yerine boy isimlerine öncelik verilmiştir. Diğer değişime gidilen önem-
li nokta ise, Sovyet Birliği içerisindeki halklara ve Kazaklara uygulanan dil politika-
sıdır. Birlik içerisindeki halklar, Rusça öğrenmeye ve konuşmaya mecbur bırakıl-
mışlardır. Ayrıca doğum günleri, evlilik yıldönümleri gibi yeni gelenek- görenek-
lerle empoze edilen bir kültür oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu durum, görüşme for-
muna bağlı 50-96 yaş aralığındaki Kazak insanlarıyla yapılan derinlemesine görüş-
melerde/ mülakatta şöyle ifade edilmiştir:  
Ben de Rusça öğrendim, okudum ve Rusça konuştum. Almatı’da çok 
Rusça konuşulur. Bize Kazak Türkçesi öğretmediler. Evlilik yıldönümleri 
geçmişte  Kazaklarda  yoktu,  Sovyet  zamanında  ortaya  çıkmıştır.  Doğum 
günleri de yapılmazdı, ama şimdi kutlanır oldu. Sovyet geleneğidir. Böyle 
bir şey yoktur. Avrupa ve Sovyetlerden gelme gelenektir (Cemile Zekimkızı, 
Almatı- Merkez, 14.11.2010 tarihli görüşme). 
Kazaklar önceden Rusça konuşurlardı, şimdi Kazak Türkçesi konuşur 
olduk  Sovyet  zamanında  Kur’an’ı  gizli  gizli  okur,  namazımızı  gizli  gizli 
kılardık (Kantkül Hanım, Almatı- Merkez,16.11. 2010 tarihli görüşme). 
Dinî  bayramları  az  kutlardık,  sadece  bizden  büyük  kişiler  Kur’an 
okurdu. Çok az namaz kılan vardı. Oruç tutan da olmadı. Kazaklarda evlilik 
yıldönümleri, altın toy (düğün, kutlama), gümüş toy diye bir şey yoktu, Sov-
yet zamanından beri yapılmaya başlandı. Bunlar Kazak’ın geleneği değildir. 


Yüklə 3,79 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   179




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə