YüZÜNCÜ yil üNİversitesi fen biLİmleri enstiTÜSÜ



Yüklə 5,01 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə41/50
tarix24.04.2018
ölçüsü5,01 Kb.
#40133
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   50

Rekon: En küçük gen değişim birimi. Genetik rekombinasyonun en küçük 
birimi. Genetik maddenin bir boyutla uzantısındaki en küçük ve kendi arasındaki yer 
değiştirebilen fakat rekombinasyonla bölünemeyen elemanı.  
Rekontaminasyon: Tekrar bulaşma. Mikroorganizmalarından arındırılmış  gıda 
ya da çevresel bir örneğin yeniden kontamine olması.  
Rektum: Kalın bağırsak sonu. Kalın bağırsağın anüsle sonlanan düz kısmı. 
Renal: Böbreksel. Böbreğe ilişkin. 
     
Renal kürecik: Bir böbrek tübülünü çevreleyen bowman kapsülü ve bir 
glomerulustan oluşan yapı. Süzme ve sidik oluşmasının ilk evresi burada olur.böbrek 
kapsülü.  
Reniform: Böbreksi, böbrek şeklinde. Ayası böbrek şeklinde olan basit yaprak
 
Renin: Süt keser. Mide mukozası tarafından salgılanan enzim. Bu enzim sütün 
proteini olan kazeini, çözülebilir bir durumdan çözülemez bir madde şekline sokar. 
Böylece süt kesilmiş olur. 
 
 
Reovirüs: Solunum yol ve sindirim kanalı hücrelerinde yerleşen, her zaman 
hastalığa neden olmayan, kapsit oluştuğunda mRNA' lar meydana getiren ve konukçu 
hücrenin sitoplazmasına gönderen, çift RNA ipliği olan, üzerinde örtüsü bulunmayan, 
ikozahedral şekilli bir hayvan virüsü.  
 
Replikasyon: DNA eşlenmesi. DNA'nın kendini eşlemesi.  
 
Replikon: DNA uzaması. DNA molekülünde bir kopyalama kökeni kapsayan ve 
peş peşe kopyalanan nükleotit dizilerinden oluşan uzunluk. 
 
 
Repressör: Engelleyici ilk madde, engelleyici protein. Spesifik bir genin protein 
sentezini yapmasını bastıran regülatör bir genin oluşturduğu protein maddesi. 
Reprodüktif: Çoğalan. Çoğalabilen, çoğalma yeteneğinde olan. 
 
Reseptakulum: Çiçek tablası, yalın çiçek tablası. Çiçek sapının uç kıs mında 
genişliyerek bir tablo alması. Çiçekler bu tablo üzerinde bulunurlar. eş anl. Torus.
 
Reseptör: Almaç. Çeşitli uyarıları alabilen ve duyu organlarının yapısında 
bulunan özelleşmiş hücre, hücre grupları veya sinir uçları. 
 
   
 
Resesif gen: Çekinik gen, etkisiz gen  Etkisini fenotipte gösteremeyen ve 
çekinik olan gen.güdük gen.   
 
 
 
 
Restriksiyon enzimi: DNA kesen. DNA'yı parçalamaya, kesmeye yarayan 
enzimler. 
 Resupinat: Korolla dönmesi Korollanın burularak 180° dönmesi. Alt dudak 
üste, üst dudak alta gelmiş 
olur. 
   


 
Retikulat:  Ağsı. Tohum yüzeyinin ağsı, ağa benzer bir yapı ile kaplı olması 
veya yaprak damarlarının ağa benzer şekilde olması.    
 
Retikulat-Areolat: Oval ağsı.Yüzeyin ince hatlarla sınırlanmış  ağsı yuvarlak 
şekillere benzemesi.   
 Retina: 
Çift katlı  ağ tabaka. Gözde en iç kısımda bulunan, ışığa duyarlı 
hücrelerin, duyu sinirlerinin ve pigmentlerin bulunduğu,    
 
 
Retrors: Geriye dönük. Geriye ve aşağıya kıvrılmış. Genellikle tüyler için 
kullanılır.  
Retroviridae: Kapsidli bir virüs familyası. Lösemiye ve hayvanlarda tümörlere 
yol açan onkovirüslerin bulunduğu 100-120 nm çapında, ikozahedral kapsidli bir virüs 
familyası.  
Retus: Yaprak ucunda içe kısa bir girinti bulunması.içe  girintili uç. 
 
Revulat: Geriye kıvrılmış, geriye yuvarlanarak kıvrılmış. Yaprak kenarlarının 
geriye doğru yuvarlak bir biçimde kıvrılmaları.  
 
Rezistan: Dirençli, dayanıklı.  
 
 
 
 
 
Rezistans: Direnç, mukavemet.  
 
 
 
 
 
Rezonans Sistemi: Atom hareket sistemi. Yapısındaki atomları hareket 
ettirmeksizin dıştaki elektronları çeşitli yollarla düzenleyebilen atomların birbirine bağlı 
olduğu bir sistem. 
 Rezorbsiyon: Emilme.  
 
 
 
 
 
 
Rhabdoviridae: Kuduz ve bazı hayvan hastalıklarına neden olan, 70-180 nm 
büyüklüğünde tek iplikli RNA içeren, kılıflı, kılıf üzeri çıkıntılarla kaplı, uzun şekilli bir 
virüs familyası.  
 
Rhizobium: Baklagil bakterisi. Baklagillerin köküne yerleşerek onlarla ortak 
yaşayan, baklagillerden besin maddesi alan ve buna karşılık olarak onlara havanın 
serbest azotunu fikse eden, Gram negatif, spor oluşturmayan, çubuk şeklinde bakteriler.  
 
 
 
 
Rhodophyta:  Kırmızı algler, kırmızı algler filumu. Hemen hemen tümüyle 
okyanuslarda bulunurlar. 
 
 
Riboflavin (Laktoflavin): B2 vitamini. 
 
 
 
 
Ribonükleik Asit (RNA): R Yönetici. Riboz şekerini içeren nukleik asit. Hem 
nukleus hem de sitoplazmada bulunur ve protein sentezlenmesinde önemli bir 
moleküldür  


Ribozim: Yapısal-kalıp RNA. Ortamda herhangi bir protein bulunmadığı zaman 
enzim özelliği gösteren.   
 
 
 Ribozomlar: Protein sentez yeri.protein organeli, zarsız organel. Protein ve 
ribonükleik asitten oluşmuş ve sitoplazmada serbest olarak ya da hücrenin Endoplazmik 
Retikulum zarına bağlanmış olan küçük granüller.  
 Rikettsia: Kene paraziti. Büyüklük ve karmaşıklık yönünden virüs ve bakteri 
arasında geçit oluşturan ve hastalık yapan bir organizma tipi. Kene ve böceklerin 
hücrelerinde parazittir. Hastalık, böcek ve kenenin ısırmasıyla insana geçer.        
Ripidium: Yanal çiçek sapları bir sağa bir sola doğru yönelmiş ve aynı düzlem 
üzerinde olan çiçek durumu.   
 
 
 
Rizoid/Rizoit: Güdük kök-kökçük.Yalancı kökçük. 
 
 
 
Rizoidler: Karayosunları, eğrelti otları, bazı mantar ve likenlerin gövde dibinden 
çıkan ve kök ödevi gören, renksiz, güdük kök uzantıları.  
 
 
Rizokarpik: Toprak üstü parçaları (gövde, dal, çiçek) hayat devreleri bir yılda 
tamamlar ancak kökleri uzun yıllar yaşar.  
 
Rizom: Köksü gövde. Buğdaygiller ve eğreltilerde bulunan ve toprak üstü 
yapraklarını oluşturan bir toprak altı gövde başkalaşımı. 
   
 
RNA polimeraz: RNA oluşturan. DNA’ dan RNA sentezini gerçekleştiren 
enzim.  
 
RNA Tümör Virüsleri: Hayvanlarda tümörlere neden olan RNA virüsleri. 
 
RNA Virüsleri: Genetik materyal olarak RNA'ya sahip Reoviridae, Retroviridae 
familyasına mensup virüsler.  
 Rodopsin: 1. Görme erguvanı, görme proteini. A Vitaminin bir türevi ile bir 
protein olan opsinden yapılmış gözün retinasındaki bir maddedir. Beyne bir impuls 
göndermek üzere reseptör hücreyi uyaran ışık tarafından bir kimyasal reaksiyon 
başlatılır ve görme gerçekleştirilir. 2.  Göz organında bulunan ve fotonun ilk olarak 
çarptığı bir çeşit protein.  
 Rombik: Baklavamsı. Ayanın en geniş  yeri  orta  kısmı olup bir açı meydana 
getirir, kenarlar yaprak ucuna ve tabanında düz bir hat şeklinde uzanır. 
 
Rosulat: Gülümsü, gül çiçeği gibi. Bitişme noktası çevresinde yoğun bir şekilde 
kümelenmiş yaprak kümesi veya pulsa yapılar.  
 
Rotat: Tekerlek şeklinde. Tekerleksi. Korolla lobları bir düzlem üzerinde 
yayılmış  νe tekerlek parmakları gibi düzenlenmiş olup, korolla tübü çok kısadır.
 
Rotundat: Dairemsi, daireye yakın  şekilde olan. Yaprak ayasının daire 


Yüklə 5,01 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə