33
Süleyman’dan kaldığını söyler”.
157
Evliya’nın bahsettiği bu eserler eski Tral’da
Jimnas, Agora, Odeon, Anfitiyatro, Stadyum gibi eski binaların
bulunduğu bir
alandır. Bu eserlerden geri kalan ve ayakta duran eserlere halk tarafından Üçgözler
adı verilmiştir. Üçgözler hakkında birçok araştırma yapılmasına rağmen bunların ne
maksatla yapıldığı tam olarak anlaşılamamıştır. Üçgözler M.S 2. yüzyıl içerisinde
yapılmıştır, yüksekliği 20.30, genişlik 5, orta kemer 8, yan kemerlerinki ise 5
metredir.
158
“
Bütün dostlar ve arkadaşlar ile vedalaşıp kılavuzlar alıp şehrin batı
tarafından bir saat bağlar içinde, daha sonra altı saat kuzeye dağlar ve taşlar içinde
Sire Yaylağına ulaştık.”
159
Evliya böylece Aydın Güzelhisarı seyahatini
tamamlamıştır.
II. Tire Kazası
Evliya Çelebi Aydın Güzelhisarı ziyaretini tamamladıktan sonra yanına
kılavuzlar alarak Sire ve Balpınarı yaylalarında konaklayarak Tire’ye doğru yola
çıkmış ve bir müddet sonra bu şehre ulaşmıştır.
Tire günümüzde İzmir İline bağlı bir İlçe merkezidir. Küçük Menderes
vadisinin meydana getirdiği ovanın güney kenarında, Aydın dağlarından
Gümedağı’nın kuzey eteğinde yer alır.
160
Seyyahımız ise
Tire’yi Bursa’ya benzeterek
şehrin Kestane Dağı eteklerinde doğu batı yönünde uzandığını
söylemektedir.
161
Evliya Tire’yi bir ticaret şehri
162
olarak tanımlar, şehrin civar
şehirlerle bağlantılı yollara sahip olması şehre bu özelliği kazandırmıştır. Bu
yollardan biri ovada kendisine rakip olan Ödemiş’e diğer taraftan idari-iktisadi bir
merkez ve iskele olan İzmir’e bağlar. Bir dağ yoluda Tire gerisindeki Gümedağı
belini aşıp Aydın’ın batısında Erbeyli hizasında Büyük Menderes ovasına iner ki,
157
Seyahatname, s.83
158
Gökbel-Şölen,
a.g.e, s.51-52
159
Seyahatname, s.84
160
Darkot, “Tire”,
İA, c.12/I, s.379
161
Seyahatname, s.86
162
Seyahatname, s.86
34
bugün önemsiz bir
patika durumunda olan yol, eskiden Güzelhisar (Aydın) ve Tire
arasında kervanlar tarafından takib edilirdi.
163
Evliya kendi ifadesiyle Tire tarihçesi hakkında şu bilgileri verir.
“Tire ismi
Cemşid-i feridin kızlarından Sirye adındaki melikenin tahtı olduğu için Sire olarak
adlandırıldığını fakat zamanla adı değişmiş ve Tire adını vermişlerdir”.
164
“Cemşid-i
feridin kızlarından Sirye adındadaki melikenin tahtı idi, daha sonra 766 tarihinde
Selçuklulardan Sultan Keykubâd Bin Keyhüsrev ümeralarından Aydın Bey oğlu İsa
Şah fethetmiştir. Daha sonra Osmanlı Padişahı (…) nın tasarufuyla savaşsız
alınmıştır.”
165
Evliya Çelebi arada şu olayı belirtmektedir
; “Mısır’da Kahire’de ki
kıtlık sırasında Tire halkının zahire yardımında bulunması sebebi ile onların hayır
duası neticesinde şehrin gün be gün büyüdüğünü söyler.
166
Tire Şehri, Selçuklu
Devleti’nin ve Saruhanlıların eski tahtıydı. Daha önce darphanesinde akçe kestirilip
“Sultan Ahmed bin Mehmed Han, ızze nasrıhu duribe Sire” diye sikke tahrir olundu.
Ben bu sikkeyi gördüm. Nerm-i halis ve sim-i halis derahim rayici vardır.”
167
Evliya’nın şehrin ismi ve tarihçesi hakkında verdiği bilgilerin çoğu ya halk arasında
dolaşan hikayeler ya da kendisinin özellikle isimleri benzeterek veriği bilgilerdir.
Şimdiki Tire Arkadiapolis’in yerini almış, daha sonra buraya şehir manasına
gelen Teira denilmiştir. Bizans devrinde buraya Tyrea ve Thyraia deniliyordu.
Bizans İmparatorluğu zamanında XII. yüzyıldan itibaren Türk aşiretlerinin akınlarına
maruz kaldı ve sonunda onların eline geçti.
168
Menteşe Beyliği eski Karia ile, Büyük
Menderes boylarının bir kısmını işgal etmiş idi. 1280-1282 tarihleri arasında Aydın,
Sultanhisar, gibi tahkimli şehirlerde Emir Menteşe tarafından alındı. Damadı Sasa
Bey ise
Magnesia, Priene, Ayasuluğ gibi şehirleri ele geçirdi.
169
Sasa Bey ve Aydın
Oğlu Aydın İlinin fethini tamamladıktan sonra anlaşmazlığa düşmüşler ve Aydınoğlu
Mehmed Bey tarafından Sasa Bey öldürülmüştür. Böylece bölge tamamen
163
Darkot,
a.g.m, s.380
164
Seyahatname, s.85
165
Seyahatname, s.86
166
Seyahatname, s.86
167
Seyahatname, s.88
168
Darkot,
a.g.m, s.380
169
Akın,
a.g.e, s.17; Darkot,
a.g.m, s.380
35
Aydınoğullarının kontrolüne girmiştir.
170
Mehmed Bey, diğer Ortaçağ devletlerinde
olduğu gibi hükmettiği yerleri hanedan üyeleri arasında paylaştırmış
Tire yöresini de
oğlu Süleyman Şâh’a vermiştir.
171
Tire’ye Birgi üzerinden gelen İbn-i Batuta burayı
Birgi Sultanı’nın mülkü yani Aydınoğulları’nın elinde olduğunu belirtmiştir.
172
İbn-i
Batuta Süleyman Şâh’ın kayın babası Menteşe Emiri Orhan Beğ’in yanında
olduğunuda kaydetmiştir ki bu durum iki beylik arasında bir yakınlığın mevcut
olduğunada ortaya koymaktadır.
173
Osmanlı hükumdarı Yıldım Bayezid 1390 yılında Aydın Beyliği topraklarına
girdi. İsa Beğ hükümdara boyun eğerek kızınıda Bayezid’e verdi ve elinde yalnız
Tire civarı kaldı; fakat bir müddet sonra ölünce burası da Osmanlılara geçti
174
XV.
Yüzyıl başlarında meydana gelen Timur olayı ve Ankara Savaşı (1402), Yıldırım
Bayezid’in esir düşmesi ve ordusunun dağılmasına neden oldu. Böylece Osmanlılar
tarafından ele geçirilen bölgeler Timur’un eliyle yeniden eski sahiplerine verildi. Tire
ve bölgeside Aydınoğlu Cüneyd Bey’e bırakıldı.
175
II. Murad devrinde Aydınoğulları
Beyliğine son verildi (1426) böylece bölge yeniden Osmanlı hakimiyetine girdi.
176
Osmanlı Devleti döneminde Anadolu Eyaleti içerisinde Aydın Vilayeti’ne bağlı
sancak merkezi durumuna gelmiştir.
177
1. İdari Yapı
Evliya Çelebi Tire’nin idari yapısı ve burada bulunan yöneticiler hakkında şu
bilgileri vermektedir.
“Anadolu Eyaleti’nde Aydın Sancağı Paşası’nın tahtıdır.
Mamur ve şenlik bir livadır. Paşa’nın Padişah tarafından hass-ı humayunu sekiz yüz
kırk yedi bin akçedir. Beş yüz asker ile elli bin kuruş hasıl olup sefere katılır.
178
Zeamet erbabı yirmi üçtür, tımar erbabı ise sekiz yüz kırk altıdır. Bunlar kanun üzere
170
Wittek,
a.g.e, s.39-43-67; Akın,
a.g.e, s.17; Darkot,
a.g.m, s.380
171
Akın,
a.g.e, s.31
172
Darkot,
a.g.m, s.380
173
Akın,
a.g.e, s.32
174
Darkot,
a.g.m, s.380
175
Wittek,
a.g.e, s.88
176
Darkot,
a.g.m, s.380
177
Akın,
a.g.e, s.
87; Darkot,
a.g.m, s.380
178
Seyahatname, s.86