66
Psİkolojİ
mayedir. Tepkilerin hızı ve duygusal sesin tanınmasında birlik oldukları
zaman, hayatta başarı ve mutluluk garanti altına alınır.
Ancak hızlı tepkiler çoğu kez hatalı sonuca varmamıza
neden olur,
çünkü verilerin incelenmesi için yeterince zamanımız olmaz ve hatta ağır
hatalara neden olabilir. Ancak burada rasyonel akıl müdahale eder ve ha-
taları düzeltir.
Duygusal ve düşünsel, duygular ve us, kalp ve baş arasında her za-
man dengenin mevcut olması en üstün zekâdır.
Bu denge yani yürek mantığı ve us mantığı arasındaki işbirliği
duy-
gusal zekâ
ile açıklanmaktadır. Bu insan doğası hakkında yeni bir temsil
sunmaktadır. Kendi duygularımızı akıllıca kullanmayı
öğrenmek, temel
hünerlerden biridir.
İnsan ruhunu iyi tanıyanlar, duygusal zekâyı diğer insanların prob-
lemlerini anlama hüneri ve yeteneği olarak işaret ediyorlar. Başkalarının
ve kendi duygularını anlamak yeteneği. Buraya şahsi başarısızlıklara kat-
lanma, kendine güvenme, kendini kontrol etme, kişiler arası güçlükleri
halletme yeteneği, diğer insanlarla uyumlu ilişki oturma yeteneği de gir-
mektedir.
Duygusal zekâ kelimelerin anlamını genişletmektedir. Zeki olmak
ve duygularla
zengin olmak, hayatı yaşayabilme yeteneğinin merkezi gibi-
dir. Sahip olduğumuz yetenekleri hangi başarıyla kullanacağımızı belirle-
yen bir yetenektir.
Duygusal zekâ, çocukluk döneminde, çocuğun ebeveynlerden aldı-
ğı duygusallık dersler üzerinden gelişmektedir. Ebeveyn-çocuk hattındaki
ilişki, duygusal akıla giden ve saklanan sayısı çok mesaj sağlamaktadır. Bu
mesajlar bazan acı izler bırakır, bazan da çocukta öz güven ve iyimserliğe
neden olur. Büyüme duygusal okur yazarlığın edinilmesi ama başlangıcı
yürekten ve yürekli olmayan çocuklar için risklerle dolu bir çağdır. İşbu
risk sahası hayatta olasıl şiddet, depresif etki, beslenme bozuklukları, al-
kol, uyuşturucu vb. kullanma aracılığıyla dile gelebilir.
Duygusal zekânın edinilmesi konusunda temel olarak şunu söyleye-
biliriz ki süreç okul eğitiminin başlamasıyla denk gelmektedir.
Çocuklar
bu çağda kendi ve başkalarının duygularını tanımaya, hırslarını önlemeyi,
çatışmaları pozitif halletmeyi, empati kurmayı ve güdülerini kontrol etme-
yi öğrenmelidirler. Bu şekilde hayat riskleri değişir, mutluluk şansları ise
bir hayli artmaktadır.
67
sağlık
mesleki okullar için
Duygusal zekâ insanların gerçek ölçüde ve gerçek zamanda,
gerçek
nedenle ve uygun şekilde gerçek kişiye kızmaları veya onu kabul etmeleri
gibisinden ender bir yeteneği de işaret etmektedir.
ZEKÂNIN TARTILMASI
İlk zekâ tartımı 1905 yılında Fransada
Simon ve Bine (psikolog ve
doktor) tarafından yapılmıştır. Testin amacı, dersleri başarıyla takip ede-
meyen öğrencilerin eğitimden ayrılmasıymış. Bu ilk testler (belli pren-
siplere göre standartı konulan ödevler) günümüze kadar dünyanın tüm
ülkelerine taşınmıştır ve çok sayıda değişikliğe uğramıştır. Testler kişinin
belli bir zaman dilimi içerisinde halletmesi gereken sözlü ve yazılı sorular-
dan müteşekkildir. Belli zaman içinde çözülen ödevlerin toplamına göre
kişinin zekâ büyüklüğü elde edilir. Kişinin zekâ büyüklüğü (test sonucu)
takvim büyüklüğü ile bölünerek 100 ile çarpıldığı zaman zekâ katsayısı
elde edilir.
MV
Qi – zekâ katsayısı
Qi=-----------х100,
MV –
test sonucu
KV
KV – yaş seviyesi
7
9
Örnek 1. Qi=----- x100=100; Örnek 2. Qi=-----x100=128
7
7
Zekâ ölçme testleri büyük önem taşıyor. Mesela çocukların okula
hazırlıklı olup olmadıkları kontrol edildiği, belli bir mesleğe yönelme sı-
rasında, büyüklerin başka bir meslek edinmeleri sırasında önemli rol oy-
namaktadır. Testler titizlikle ve uzman kişiler tarafından uygulanmalıdır
çünkü süistimal edilebilir ve yanlış yorumlanarak, kişiye zarar verebilirler.
68
Psİkolojİ
ZEKÂNIN GELİŞİMİ VE AHALİ
ARASINDAKİ DAĞILIMI
Zekâda kalıtımsal faktörler büyük rol oynadıklarına karşın, insanın
yaşam ortamı ve aktivitesi ihmal edilmemelidir.
Elverişsiz ortamda veya
aktivite olmayan bir ortamda kalıtımsal yeteneklerin gelişimi mümkün
değildir.
N
ü
fuz s
ayısı
Q
İ a
rtışı
Yaş (yıl)
Qi 90’dan 110’a kadar
ortalama Qİ
Res. 12
Res.13
Zeânın doğuştan hemen sonra gelişmeye başladığı düşünülmekte-
dir. 25 yaşına kadar maksimal olarak gelişir, bundan sonra duraksama dö-
nemine girir ve 55 yaşından sonra azalmaya başlar. Bazı insanlarda zekâ
azalması göze çarpmaz çünkü yeni durumlara adım uydurmalarında yar-
dımcı olan büyük hayati tecrübeleri vardır. Zekâ azalması bireyseldir ve
insanın aktivitelerine bağlıdır (Res.13). İlerleyen yaşlarda büyük başarıy-
la çalışan ve eser üreten sayısı çok sanatçı, bilim adamı, devlet adamının
eserleri de bunu doğrulamaktadır. Mesela Blaje Koneski, Slavko Yanevski,
Tolstoy, Verdi, Mikelancelo ve b.
Terman (Amerikan psikolog) zekâ testlerinden elde edilen sonuçları
sınıfl andırmıştır, Bine-Simon tabelasına göre:
69
sağlık mesleki okullar için
Qi
alanı
Zekâ seviyesi
140
Çok
yüksek,
doruk,
deha
120-140
Çok
yüksek
110-120
Yüksek,
90-110 Ortalama,
Normal
80-90
Ortalamanın
altında,
Düşük
sınırında
70-80
Düşük,
Küt
0-70
Gelişmemiş,
Belirgin
geri
kalmışlık
İnsanların çoğunda Qi 90-110 arasındadır yani ortalamadır, yüzde
1-2 zirve zekâya sahiptir, zekâ açısından engelli kişilerin sayısı %2-3 ora-
nındadır (Res.12).
Yüksek, ortalamanın üzerinde ve zirve zekâya sahip insanlar, toplu-
mun gerçi zenginliğini oluşturmaktadırlar ve onların gelişebilmeleri için
tüm şartların temin edilmesi gerekmektedir. Yaratıcı insanlar her zaman
zekidir ancak zeki insanlar her zaman yaratıcı değillerdir. Bizim okulları-
mızda (ortalama zekâya sahip çocuklar için) çoğu zaman zeki çocukların
farkına varılmaz ve ortalama zekâya sahip çocukların arasında kaybolurlar.
PSİKOLOJİK GELİŞİMİNDE ENGELLİ
KİŞİLERDE ETYOLOJİ FAKTÖRLERİ
VE SINIFLANDIRMA
Zihinsel engelli kişilerin sayısı büyük olmadığına karşın, psikologlar
ve sağlık çalışanları bu grupa özel dikkat göstermektedirler.
Dünya sağlık Örgütüne göre, dünya ahalisinin %1-3ünde entelektü-
el engel görülmüştür (Bu alanda yapılan çok sayıda test ve ölçme ile kanıt-
lanmıştır).
Araştırmalar çocuk ve gençlerde yapılsaydı bu yüzdelik çok daha
büyük olacaktı.
Etyoloji faktörleri: biyolojik, psiko-sosyal veya karma olabilir. Eğilim
etkenleri şöyle sınıfl andırılabilir:
1. Kalıtım
(%5 civarında) kalıtmsal
metabolizma ve kromozom
aberasyonlarını kapsar.
2. Embrion gelişimini müdahale etmek
(%30 civarında), fetüs
travmaları veya kromozom bozuklukları nedeniyle meydana gelir.