163
sağlık mesleki okullar için
BAĞIMLILIK HASTALIKLARI
UYUŞTURUCU BAĞIMLISI
Uyuşturucu bağımlılığını uyuşturucu, maddelerin fizyolojik netice-
lerini öğrenmek amacıyla uyuşturucu almak için duyulan büyük ihtiyaç
ile karakterize olan psikolojik ve fiziksel durum olarak tanımlayabiliriz.
Uyuşturucu bedende meydana gelen fizyolojik değişiklikler neticesi ola-
rak bağımlılık yarattığı zaman, bağımlılığın en ağır şekliyle karşılaşmak-
tayız. Bu durum tolerans ve apstinensiyon sendromunun belirmesiyle is-
patlanabilir. Tolerans şu şekilde karakteristik olur: uyuşturucu bağımlısı,
her yeni dozdan sonra aynı fizyolojik neticeyi elde edebilmesi için daha
büyük dozlara ihtiyaç duyar. Apstinensiyon sendromu özellikleri de şöyle-
dir: uyuşturucu bağımlısı uyuşturucudan mahrum kaldığında beliren bir
dizi nahoş semptom olur: kullanılan uyuşturucu tipine göre istifra, basur,
ağrı olur. Psikolojik bağımlılık, uyuşturucu alışkanlığı fazla büyük olmadı-
ğı oysa fiziksel semptomların mevcut olduğu zaman belirir.
Bilim adamları uyuşturucunun laboratuvar hayvanları üzerine sü-
sitimal edilmesini tartmaktadırlar: hayvanın (özel cihazlar yardımıyla)
kendi kendisine vereceği uyuşturucunun daha büyük süistimal potansiyeli
vardır. Günümüzde en çok süistimal edilen afyon, alkol, kokain ve barbi-
türat uyuşturucuları örnek olarak gösterilebilir. Hind keneviri - marihu-
ana veya psikotrop ilaçlar gibisinden diğer uyuşturucular, hızlı ve güçlü
bağımlılık yaradırlar, ama hayvanlarda bu etki pek gözlenmez.
Alkol ve tütün yanı sıra en çok süistimal edilen uyuşturucular altı
gruba sıralanabilir: opyumlar, sedatif ve hipnotikler, stimülatörler, halüsi-
nojenler, kanabis, nefesle içe çekilen uyuşturucular.
164
Psİkolojİ
OPYUMLAR
Opyumlar sınıfı opyum türevleri olan morfin ve heroin, bir de on-
ların yerine kullanılan sintetikleri metadonu dahil etmektedir. Tıbbi açı-
dan morfin güçlü bir ağrı kesicidir. Aslında bu diğer analgetiklerin gücünü
tartmakta kullanılan bir standart olarak ele alınır. Bu ve opyum diğer tü-
revleri ağrı yanı sıra öksürük ve bağırsak zorluklarını bloke etmektedir-
ler. Bunlar aynı zamanda psikolojik kayıtsızlık durumunu da kışkırtırlar.
Morfinden sintetize edilen heroin, 1898 yılında öksürük yatıştırma ilacı
olarak çıkarıldı. Çok geçmeden heroinin bağımlılık yarattığı görüldü ve
bir çok devlette ilaç olarak kullanımı da yasaklandı. Eroin kullanıcıları, bu
uyuşturucu alındıktan hemen sonra mutluluk duygusu yarattığını iddia
ediyorlar. Aynı zamanda derin kayıtsızlık durumuna sebebiyet verebilir ve
bazan beden gücünü artırabilir.
Opiyumlar kullanıldıkları şartlara göre (önceki tecrübe, beklentiler
vb.) ve kullanım şekline göre (şırınga, yutma, sigara şeklinde) farklı neti-
celer verebilir. Apstinensiyon semptomları şunlardır: ayakların kontrolsuz
hareket etmesi, korku, uykusuzluk, istifra, terleme, kısılmalar, diyare, sıt-
ma.
Geçen yüzyılın yetmişli yıllarında beyinde doğal olarak salgılanan
opyumlar gibi aynı efektleri olan (ağrı azaltıcı) enkefalinler keşfedildi.
Opyumlara hızlı bağımlılık ve enkefalinler arasında ki bağlılığa işaret eden
teoriler vardır. Bağımlıların doğal enkefalin yetersizliği olan kişiler olduk-
ları ve bu yetersizliği opyumlarla tazmin ettikleri ileri sürülüyor.
SEDATİF VE HİPNOTİKLER
Bu sınıft a en çok süisitmal edilen uyuşturucular barbitürlerdir.
1900 yılından beri korkunun kaldırılması, uykunun kolaylaştırılması ve
epilepsi tedavisinde kullanılmaktadırlar. Barbitürat bağımlılarından ba-
zıları her gün büyük miktarda barbitürat alırlar ama zehirlenmezler.
Bunlardan bazıları barbitürleri eroinle paralel olarak kullanarak, eroinin
efektini artırırlar. Barbitürlerin süistimali ağır bağımlılık ile sonuçlanır ve
alkolizme benzerdir.
165
sağlık mesleki okullar için
Barbitürat kullanmanın anında kestirilmesi alkolizme benzer: tit-
reme, uykusuzluk, korku ve birkaç gün sonra konvülsiyonlar ve deliryum
olur. Barbitürat alımının anında kestirilmesi ölümle de sonuçlanabilir.
Ölüm aşırı büyük mikdarda barbitür alma neticesi olarak da meydana
gelebilir. Barbitürler alkol ile alındığı durumlarda çok tehlikelidirler. Bu
grupta benzoidiazepinler ve öyledenilen hafif trankulizatörleri de say-
maktayız. Onlar korku, uykusuzluk ve epilepsi tedavisinde kullanılır.
Barbitürlerden daha güvenli sayıldıklarına karşın, gene de bağımlılığa se-
bebiyet verirler.
STİMÜLANSLAR
Bu grupta kokain ve amfetaminler en çok süistimal edilen uyuş-
turuculardır. Kokain beyaz kristal tozdur, acımsı tadı vardır. Güney
Amerikada çalı şeklinde büyüyen Koka bitkisinin yapraklarından elde
edilir. Tıpta kan damarlarının daraltılması, burun ve boğaz ameliyatı sıra-
sında ağrıların azaltılması ve ameliyatlar esnasında kan kaybını önlemek
için kullanılır. Maalesef geçen yüzyılın yetmişli yıllarında aşırı derecede
kullanılmaya başlayan kokain süistimali ağır fiziksel ve psikolojik prob-
lemlere neden olmaktadır. Aynı bu dönemde kokainin bir şekli olan krek
de belirdi. Bu uyuşturucu sigara şeklinde alınır ve çok kısa zamanda ağır
bağımlılık yaradır.
Amfetaminler üşük, polen alerjisi tedavisinde 20 yüzyılın 30-lu yıl-
larında kullanıma girdi. Ancak çok geçmeden sinir sistemine olumsuz
yansıdığı keşfedildi. Bir dönem diyet ilacı olarak kullanıldı, ama günü-
müzde sadece narkolepsi (gün içinde ani uyku nöbetleri olarak beliren
gece uyku bozukluğu) tedavisi olduğu gibi, hiperaktif kişilerin tedavisinde
kullanılmaktadır. Büyükler bunu speed yani sürat olarak adlandırıyorlar.
Bu uyuşturucular insanın uyanıklığını artırıyorlar, ruh halini iyileştiriyor,
yorgunluğu ve uyku gereğini azaltıyor ama bu arada kullanıcıları sinirli ve
son derece konuşkan yapmaktadırlar. Kokain ve amfetaminler uzun süre
alındıkları halde, şizofreniye benzer psikoza sebebiyet verebilirler.
Dostları ilə paylaş: |