54-Diyalektik Nedir indd



Yüklə 2,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə69/81
tarix26.11.2017
ölçüsü2,8 Kb.
#12761
1   ...   65   66   67   68   69   70   71   72   ...   81

Tekrar edelim: Diyalektik Maddecilik yöntemine gelinceye dek ya-
pılan felsefeler nihayet zorunluluk sayılabilirdi. Maksadımız eski bü-
yük düşünücüleri aşağılamak değil, Marksizmden sonraki cüceleri çiğ 
ışıkla aydınlatmaktır
-

Toplumdan örnek: 
Filozofların en son direndikleri alan İnsan ruhu ve Toplum ilişkileri 
değil mi? Oradan da, tavuğun yumurtası kadar basit bir olay alalım. 
Marks'ın dediği gibi: Milyonlarca insan bir adama Kral dedikleri için onun 
uyruğundandırlar ve Kral o milyonları kendi uyruğu bildiği için Kraldır... 
Yani milyonlarca insan bir adama: "Sen kralımız değilsin" derse, o adam 
krallıkta kalabilir mi? Hayır. Kral milyonlarca insana: "Siz benim uyru-
ğumdansınız" demezse, kral olabilir mi? Gene hayır. Bir insanın kanaati, 
ne izafi şey? Hâlbuki bir Kralın fermanı, ne müthiş gerçek? 
Şimdi bu olaya biraz yakından bakalım: Bir adam, bir kişiye "Kral-
sın" dese, alay olur. Beş, on, hatta yüzlerce kişi "Kralımızsın" deseler, 
o adam Kral olur mu? Gene şüpheli. Evet, o yüzlerce kişi için Kralın 
Kral olması bir gerçek sayılabilir. Sürgündeki krallar gibi... Ama bü-
tün milyonlar için o adam Kral mıdır? Yani, o adamın Krallığı mutlak 
bir gerçek midir? Hayır. Aksini koyalım: Bir memlekette bir seçimle 
bir adam Kral oldu. Eğer Kralı seçenler, şu veya bu suretle sözü ge-
çer kimselerse, o memleketin ve bütün dünya halklarının kafasında, 
seçilen adam artık "Kral"dır. Mesela Hohenzollern ailesinden ilk ufak 
prensçiği bütün Almanya prensleri İmparator seçtikleri vakit, seçime 
katılmayan tekmil Almanya halkları da Hohenzollern ailesini İmparator 
ailesi bildi. Ondan sonra 1918 yılına kadar artık Alman İmparatorla-
rının Hohenzollern ailesinden çıktığı da mutlak bir gerçek olmadı mı? 
Agnostikler buna "Bilmiyoruz", "Bilinemez" diyebilirler mi? Dogmatik-
ler: "İmparatoru bir filozof kafasında seçti" derlerse komik olmaz mı?.. 
Şimdi, İmparatorun İmparator olması için, sayıları çok azlık bulunan 
Alman prensleri bütün Alman halkının ayrı ayrı o kanaate gelmelerini 
bekledi mi? Hayır. Karar verdiler. Aksini iddiaya kimse kalkışamadı. 
Artık Almanya için İmparatorluk "Mutlak bir gerçek" idi. "Bilmiyorum" 
diyeceklere, o İmparatorun fermanlı kılıcı her şeyin mutlak gerçeğini 
derhal öğretirdi. Çünkü seçimin izafiliği, çoğunluk Alman prenslerince 
kabul edilince, İmparatorluk mutlak gerçek mertebesine varmıştır. 
İyi ama, denecek, Varlık, Madde, Ruh gibi yüce konulara bakan bü-
yük Felsefe davalarını böyle "Yumurta" gibi küçük yahut "İmparator" 
gibi gösterişe ait şeylerle karıştırmak Felsefeyi küçültmek değil midir? 
Evet. Bugün için Felsefe göründüğünden de daha küçülmüştür. 
Biz biliyoruz ki en katmerli filozof gerçeği, bir köylünün veya işçinin 
karnını yarım yumurta kadar dahi doyuramaz. Ve bütün ulu felsefe 


meselelerini kaplayan en "Mutlak gerçek"ler, nihayet şu veya bu an-
lamda birtakım "Kral" veya "İmparator"ları Allahlaştırmak gibi gayet 
insancıl ve o yalancı Tanrıların gölgesinde milyonların zararına asalak 
yaşamak gibi gayet miskin maksatların sunturlu süslerinden öteye 
geçemez. Konu uzun ve ayrıdır. 
Bu örnekler gösteriyor ki, bütün elde ettiğimiz teker teker gerçek-
lerin izafi olmaları (Yumurta sarısının veya beyazının veya kabuğunun 
veya kuluçka ısısının tek başlarına kalmaları, Alman prenslerinin her 
birinin kafasındaki İmparator fikrinin kendince makbul sayılması), bü-
tün o izafi gerçekler (Sarı, Beyaz, Kabuk, ısı ve İmparator isteyen bütün 
Alman prensleri) bir araya gelir gelmez ortaya hemen hemen Mutlak bir 
gerçeğin (Civcivin ve İmparatorun) çıkmasına engel olamaz. O bakım-
dan, insan düşüncesi için mutlak gerçeği ne Agnostikçe inkara kalkış-
mak ne de Dogmatikçe gerçeğin dışında uydurma kılığına sokmak bizi 
aldatmamalıdır. Mutlak gerçek her gün gördüğümüz binlerce, milyonlar-
ca örneğiyle anladığımız gibi vardır. O tıpkı Kuluçka altında yumurtaların 
veya İmparatorluk isteyen Alman prenslerinin bir araya gelmesi gibi 
yavaş yavaş biriken, fakat bir toplama ulaşınca derhal nitelik değişikliği-
ne uğrayan izafi gerçeklerin toplamıdır. Binlerce yıllık insan denemeleri 
izafi birer gerçektirler. Bunların toptan ispat ettiği şey; her şeyin daima 
hareket ve değişme geçirdiği prensibi, Mutlak gerçektir. 
c) Zıtların birliği izafi, mücadelesi mutlaktır: 
Her yumurta, mutlaka ve hele kendiliğinden civciv çıkarmaz. Her 
yerde küçük prensler bir araya gelince, hemen bir İmparator seçmez-
ler... vb... Yumurta içindeki zigotun yumurta sarısını ve akını yemeye 
başlaması, daha doğrusu tohumla yumurta gıdaları arasında mücade-
lenin gelişerek, civciv gerçeğine doğru ulaşması için birtakım şartlar 
gerektir: Zigotta birbirine zıt horozla tavuk tohumlarının bir araya 
gelmeleri sebebi ile kuluçka ısısının şart olması gibi... Bir horozu daha 
önce kesersek, horoz-tavuk zıtlığı bir araya gelemez, yumurtada civ-
cive doğru gelişim için zıtların birliği doğamaz. Demek, çelişkilerin bir 
araya gelmesi (horozla tavuğun eşleşmesi) mutlak değildir; olmaya 
da bilir. İzafidir. Aynı biçimde, yumurta zigotunun sarı ve aktaki gıda-
larla çelişki haline girmesi için de sürekli 38 derece ısı gerektir. Bütün 
bu sebepler ve şartlar, "Çelişki" dediğimiz zıt kutupların bir araya gel-
melerindeki izafiliği gösterir. Nitekim, her sürüyle prensin bulunduğu 
ülkede bir İmparatorun seçilmesi şart değildir. Rakip prensler kendi 
aralarındaki savaşın tarihsel şartlar içinde daha büyük tehlikelere kapı 
açacağını anladıkları vakit tarafsız ve küçük bir prensin İmparator ilan 
edilmesini kararlaştırabilirler. Yani zıt prensler bu noktada mutlaka 
birleşemezler. Birleşmeleri bazı şartlara göredir, izafidir. Lâkin bir defa 
birleştiler mi, aralarındaki rekabet kavgaları, kendilerinin dahi akıl-


Yüklə 2,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   65   66   67   68   69   70   71   72   ...   81




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə