265
[209]
. .
486 [17:30.9]
SERKAN_TUR [v]
Bi hakkınız
SERKAN_TUR [eng]
You have another privilige.
BUSRA_TUR [v]
neydi?! Kimdi o ya?! ((claps and laughs))
BUSRA_TUR [eng]
was that?! ((claps and laughs))
BUSRA_TUR [k]
[210]
. .
487 [17:33.0]
488 [17:35.3]
SERKAN_TUR [v]
daha var. Çevirdim.
Şurda durayım • ben
SERKAN_TUR [eng]
I turned it upside-down.
I stopped here • I
BUSRA_TUR [v]
Ben nası
BUSRA_TUR [eng]
How could I forget that?
BUSRA_TUR [k]
[regretfully]
[211]
. .
489 [17:37.3]
490 [17:38.7]
KAAN_AZ [v]
((3_s)) Pas de.
KAAN_AZ [eng]
((3_s)) Say pass.
BUSRA_TUR [v]
unuttum bunu?
Yılbaşı'nda hep hediye
BUSRA_TUR [eng]
He always brings gifts in New Year Eve from
FAHIR_AZ [v]
Hədiyyə gətirir.
FAHIR_AZ [eng]
He brings gifts.
BUSRA_TUR [k]
[212]
. .
491 [17:43.2]
SERKAN_TUR [v]
Pas desene vakit
SERKAN_TUR [eng]
Say pass. Don't waste your time. It was Santa
KAAN_AZ [v]
KAAN_AZ [eng]
BUSRA_TUR [v]
getirir hatta şeyden ((laughs))
BUSRA_TUR [eng]
the ((laughs))
266
[213]
. .
492 [17:45.4]
493 [17:47.4]
SERKAN_TUR [v]
kaybetme. Noel Baba'ydı.
((2_s)) Bu çok
SERKAN_TUR [eng]
Claus.
((2_s)) That's very easy
BUSRA_TUR [v]
Ayy evet yaa !
BUSRA_TUR [eng]
Ah yes!
BUSRA_TUR [k]
[regretfully]
[214]
. .
494 [17:51.7]
495 [17:53.1]
SERKAN_TUR [v]
kolay lan!
Kağıtları bitirdin.
SERKAN_TUR [eng]
man!
You ran out of cards.
KAAN_AZ [v]
((laughs))
BUSRA_TUR [v]
((laughs))
FAHIR_AZ [v]
Ama bu nə cür danışam?
FAHIR_AZ [eng]
But how can I explain?
[215]
496 [17:55.7]
497 [17:59.1]
498 [18:01.3]
SERKAN_TUR [v]
Bunlar bize gelseydi var ya. Ah
SERKAN_TUR [eng]
If these ones
KAAN_AZ [v]
((laughs))
FAHIR_AZ [v]
((2_s)) Aydoo !
Aaa
FAHIR_AZ [eng]
((2_s)) Aydoo !
Hmm ((0.5_s))
[216]
. .
FAHIR_AZ [v]
((0.5_s)) bir ölkə var aa qədim ölkə • orda belə bi
FAHIR_AZ [eng]
there is a country aa ancient one • there is a pyramid there like.
267
[217]
. .
499 [18:08.1]
500 [18:08.6]
501 [18:10.5]
SERKAN_TUR [v]
Onu bilceğini sanmıyorum.
SERKAN_TUR [eng]
I don't think he can guess it.
BUSRA_TUR [v]
Mısır.
BUSRA_TUR [eng]
Egypt.
FAHIR_AZ [v]
piramida var.
Orda ee
FAHIR_AZ [eng]
There is ee
[218]
. .
502 [18:16.6]
503 [18:17.1]
SERKAN_TUR [v]
Onu bilemicek.
SERKAN_TUR [eng]
He can't guess it.
BUSRA_TUR [v]
Sıfet?
BUSRA_TUR [eng]
Title?
FAHIR_AZ [v]
şey var. Bir nə belə nəyim ki sifət.
FAHIR_AZ [eng]
there. There is like a title.
[219]
504 [18:17.8]
505 [18:18.9]
506 [18:21.6]
BUSRA_TUR [v]
Ee heykel?
Büst.
BUSRA_TUR [eng]
Ee statue?
Bust.
FAHIR_AZ [v]
A ha heykəl dedin. Heykəl kimin bişi.
FAHIR_AZ [eng]
Yeah you said statue. It's like statue.
[220]
507 [18:22.4]
508 [18:23.8]
509 [18:25.8]
510 [18:27.8]
511 [18:29.6]
SERKAN_TUR [v]
((laughs))
BUSRA_TUR [v]
Büyük eee
Heykel gibi büyük.
Nedir
BUSRA_TUR [eng]
Big hmm
It's big like.
What's
FAHIR_AZ [v]
Aa böyük.
FAHIR_AZ [eng]
Aa big one.
nn [nn]
((the noise of the buzzer))
((the
Dostları ilə paylaş: | 
