65
Azınlık gruptaki farklı görüş sahibi avukatlar, yapılan şikayetlerin çoğunun bir insanın
yasa dışı bakışlarıyla gerçekleşme olasılığının çok zayıf olduğunu düşünerek, davaların
çoğunda istismar olduğu fikrinde birleşiyorlardı.
Senkart’la ilgili tartışmalar her gün yeni bir boyut kazanarak devam etti. Azınlığı
oluşturan avukatlar haklı olduklarına inanmakla birlikte mesleki
gelecek endişeleri nedeniyle
sistemle ve baroyla ters düşmekten çekindikleri için Senkart’ın savunmasını üstlenmediler.
Uzman araştırmaları, raporlar, tartışmalı toplantılar derken olay medyaya yansıdı. Birkaç
hafta içinde haber programlarının konusu haline bile getirildi. Halkın konuya duyduğu ilgili
ve merak artarak sürdü, pek çok internet sitesi oluştu ve tüm ülke bu tartışmanın içine çekildi.
Başta Göz Temasından Men Yasası’nın mimarları olmak üzere Sistem, bu olayın bu
boyutlara gelmesini kendine karşı bir tehdit olarak görmeye başlamıştı.
Uzun Bir Zaman Sonra...
Olup bitenlerden habersiz Senkart, hayatının en zor zamanlarını yaşamaktaydı. Gerçi
gözetim altında tutulduğu yerde her tür ihtiyacı karşılanıyordu, fakat artık normal yaşamına
dönmek için can atıyordu. Dava süreci nedeniyle yaptığı başvurulara bir türlü cevap
alamıyordu.
Medyanın olaya olan ilgisi, Sistem’in, Toplumun Refahı ve Geleceğini Güvence Altına
Alma Sansür İç Tüzüğü’nü devreye sokmasından sonra azalmak durumunda kalmıştı. Medya
pompalaması hafifleyince insanlar da bu olayı unutup başka telkinlere teslim oluverdiler.
Fakat kendilerine Yaşamın Temel Dinamiği Göz Teması diyen ve üyeleri bilinmeyen yasa
dışı grup işin peşini bırakmadı.
Senkart’a dava açan asansör sakinlerinin hayatları mercek altına alındı iddiaların
gerçekçi olmadığına yönelik hazırlanan rapor ve dosyalar tüm internet sitelerine ulaştırıldı.
Olay yeniden farklı bir kimlikle halkın gündemine oturdu. Davacıların, yaşadıkları
olumsuzlukların faturasını tek bir insanın bakışlarına kesmeleri ve haklarındaki raporlar
kamuoyunda beklenmedik bir hareket başlattı.
Başta çocuklarına uyurken bile bakmaları kesinlikle yasak olan anne ve babalar olmak
üzere, doktorlar, öğretmenler, karanlıkta sevişmekten usanan çiftler, sanatçılar, sivil toplum
örgütleri ve diğerleri harekete geçti.
İşler yavaş yavaş Sistem’in kontrolünden çıkmaya başlamıştı. Sistem’in ve Kör Nokta
Bulucuları Odaları’nın yöneticileri her şeyi bir kenara bırakıp bu felaketi sona erdirmenin
çarelerini düşünmeye başladılar. Çünkü Sistem’in ana parasal kaynağı olan Kör Nokta
Buluculuğu sektöründe ciddi pazar kayıpları meydana gelmeye başlamıştı.