20
Pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle açılan boşanma davasında
mahkeme başka sebeplere dayanarak boşanma kararı veremeyecektir.
79
Burada her üç neden için de, zinada olduğu gibi, kusursuz olan eşin dava
hakkı iki halde düşer ki bunlardan biri, kusursuz eşin, hayatına kastetmiş veya
kendisine pek kötü veya onur kırıcı davranışta bulunmuş olan eşini affetmesi; diğer
ise, altı aylık ve beş yıllık hak düşürücü sürelerin geçirilmiş olmasıdır.
4. Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme(TMK Md. 163)
“Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve
bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her
zaman boşanma davası açabilir.”
TMK Md. 163’ü karşılayan eski TMK’nin 131. maddesinde boşanma
sebeplerinden “terzil edici(rezil eden) cürüm” mutlak, “haysiyetsiz hayat sürme” ise
nispi olarak düzenlenmesine rağmen, mevcut düzenlemede her iki sebep için de
“beklenilmezlik” şartı arandığından, maddenin nispi boşanma nedenlerini ihtiva ettiği
söylenebilir.
80
79
Yargıtay, TMK Md. 162’ye dayanılarak açılan davanın TMK Md. 166/1 gerekçe gösterilerek
boşanmayla sonlanamayacağına karar vermiştir: “…Dava Türk Medeni Kanununun 162.
maddesinde belirtilen pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki nedenine dayalı olarak açıldığı
halde mahkemece, evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek
derecede temelinden sarsıldığı gerekçe yapılarak (TMK. mad.166/1) boşanmaya karar
verilmiştir. Bu nedenle delillerin Türk Medeni Kanununun 162. maddesi çerçevesinde
değerlendirilerek sonucu itibariyle karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve
yasaya aykırı bulunmuştur…”(Y 2HD, E. 2007/21691, K. 2008/3289, T. 12.3.2008, KAZANCI
BİLGİ VE İÇTİHAT BANKASI).
80
“… Türk Medeni Kanunu, eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi halinde de onunla
birlikte yaşamanın diğer eşten beklenememesi koşulunu getirmiş, bu konu mutlak boşanma
nedeni olmaktan çıkarılmıştır(TMK. Md.163). O halde mahkemece davacıya delillerini ibraz için
kesin önel verilmediğinden çekilmezlikle ilgili delillerini ibraz için usulüne uygun önel
verilmesi, bu konuda delil ibraz ettiğinde delillerin toplanarak hep birlikte takdiri ve sonucuna
göre karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde
hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir…”(Y 2 HD, 24.3.2004, 2004/2655 E., 2004/3715 K.,
KAZANCI BİLGİ VE İÇTİHAT BANKASI).
21
Madde metninde belirtildiği üzere boşanma sebebi teşkil edecek suçun küçük
düşürücü bir suç
81
olması gerekmektedir ki suçun küçük düşürücü olup olmadığı
verilen cezaya göre, toplumdaki anlayışa göre hâkim tarafından takdir edilecektir.
82
Kaldı ki suçu işleyen eşin bu suçtan dolayı ceza kovuşturmasına uğraması, bu suçtan
mahkûm olması da gerekmemektedir.
83
Ancak, ceza hâkiminin boşanma davasına
konu olan eylem hakkında maddi olayı tespit eden kararı hukuk hâkimini
bağlayacağından ceza davasının sonucunun beklenmesi ve delillerin birlikte
değerlendirilerek hüküm kurulmasında yarar vardır.
84
Her ne kadar Türk Ceza Kanunu’nda “küçük düşürücü suç” olarak belirlenmiş
bir suç grubu bulunmasa da bunlar ahlak düzeninin daha yüksek bir şiddetle
reddettiği, meydana çıktığı zaman normal olarak insanın yüzünü kızartan hırsızlık,
dolandırıcılık, ırza geçme, güveni kötüye kullanma, sahtecilik, kaçakçılık, livata gibi
suçlardır.
85
Bir diğer neden olarak kanun haysiyetsiz hayat sürmeden bahsettiğinden,
burada bir defalık haysiyetsiz davranıştan ziyade devam eden randevu evi işletmek,
ayyaşlık, kumarbazlık, hayat kadını olarak çalışma, anormal cinsel ilişki alışkanlığı
gibi davranışlar kastedilmektedir.
86
Küçük düşürücü suç işlemenin boşanma sebebi teşkil etmesi bu sebebin
evlendikten sonra ortaya çıkmasına bağlıdır ki öncesinde işlenen bu tarz bir suça
rağmen evlenme gerçekleşmişse, bu durumu bilmeyen diğer eş evlenmenin iptalini
81
Küçük düşürücü suç kavramı terzil edici cürüm kavramından daha geniş olduğu için yeni
metinde tercih edilmiştir(Bkz. Gerekçe, s. 373).
82
Dural/ Öğüz / Gümüş, s. 107; Öztan, s. 235, 236.
83
Schwarz, s. 147; Y 2 HD, 11.2.1973, 877/972, RKD. 1973, s. 389(Akıntürk/Karaman, s. 253, dn.
48a’dan naklen).
84
Gençcan, s. 154;); Y 2 HD, 16.11.2009, 16474-19889: “…Dava TMK Md. 163’te yer alan,
davalı eşin küçük düşürücü bir suç işlemesi sebebine dayanan, boşanma isteğine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesinde davalıya ait sabıka kayıtları yanında, Ankara ve Sincan Cumhuriyet
Başsavcılıklarınca yürütülmekte olan hazırlık soruşturma evraklarındaki suçlamalara karıştığını
ve halen bu suçlar nedeniyle tutuklu olduğunu ileri sürmüştür. Davacının delili olarak dayandığı
soruşturma evrakları ile ilgili davalar açıldığı anlaşılmakla; bu dosyalar getirilip incelenerek
deliller hep birlikte takdiri ve sonuca göre karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden, eksik
araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir…”(Gençcan, s.
149, dn. 246).
85
Tekinay, s. 211; Bkz. Anayasa Md. 76/2 milletvekili seçilmeye engel olan suçlar.
86
Öztan, s. 237; Dural/ Öğüz / Gümüş, s. 107; Akıntürk/Karaman, s. 253; Schwarz, s. 148.
Dostları ilə paylaş: |