30
1907 tarihli İsviçre Medeni Kanunu yürürlüğe girdiğinden bu yana 1999 yılına
kadar hiç değişmeden yürürlükte kalmıştır.
125
O zaman için değerlendirildiğinde,
kusuru veya akıl hastalığını özel boşanma sebebi sayması yanında başka hiçbir
yabancı hukukun tanımadığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenini genel
boşanma nedeni olarak kabul etmesi, bu Kanun’un ilerici niteliğinden
kaynaklanmıştır. Ancak değişen toplumsal ilişkiler, yasada yer alan özel boşanma
sebeplerinin geçerliliğini yitirmesine sebep olduğu gibi, eşlerin anlaşarak
boşanmalarının da önünü açmıştır.
126
İsviçre’de 1997 yılında tüm boşanmaların %
98,9 ‘unda geçimsizliğe dayalı genel boşanma sebebine dayanıldığı gibi, belirtilen
sebebe dayanan boşanma davalarının %90’ında da eşlerin yargı sürecinde boşanma
konusunda anlaştıkları görülmüştür.
127
Yeni Boşanma Hukuku’nda, geçimsizlik ilkesi esas olarak yer almakla
birlikte, bu geçimsizliğin kanıtlanması için evlilik süresince yaşanan hoş olmayan
olayların mümkün olduğunca ortaya dökülmemesi amaçlanmış ve evliliğinin sona
erdiğinin kanıtlanması biçimsel hale dönüştürülmüştür.
128
Bu amaçla, özel boşanma
sebeplerinin tamamı yasadan çıkarılmış, eski metinde yer alan “Boşanma Sebepleri”
başlığı “Boşanmanın Şartları” olarak değiştirilmiştir.
129
İsviçre Medeni Kanunu(ZGB)’nda 111. ve 116. maddeler arasında düzenlenen
boşanma şartları şunlardır:
125
Fransa, Almanya ve diğer bazı Avrupa ülkelerindeki gelişmelere paralel olarak İsviçre’de de
eşlerin eşitliği ilkesini hayata geçirmek amacıyla Evlilik Birliği Hukuku’nda yapılan ve 1 Ocak
1988 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikler için bkz. Koçhisarlıoğlu, Cengiz: “İsviçre’de Evlilik
Birliği Hukukundaki Son Gelişmeler”, Prof. Dr. Jale Akipek’e Armağan, Konya 1991, s. 431 vd.
126
“İsviçre’de anlaşmalı boşanma, yasa hükmü haline getirilmesinden çok önceleri, 1960’lı
yıllardan itibaren gelişen topluma uygun olarak, uygulamada Federal Mahkemenin ve yerel
mahkemelerin içtihat yolu ile geliştirdiği bir kurum olarak ortaya çıkmıştır.”(Özdemir, Nevzat:
Türk-İsviçre Hukukunda Anlaşmalı Boşanma, İstanbul 2003, s. 35).
127
Hausheer, Heinz: “Yeni İsviçre Boşanma Hukuku’nun Önemli Yenilikleri”, İsviçre Medeni
Kanunu ve Borçlar Kanunu’nun Alınışının 80. Yılı, İstanbul 2007, s. 32 (Çev.: Dr. İur Ali Çivi,
Lic. İur. Denise Unkan).
128
Hausheer, s. 32.
129
Helvacı, Serap: “İsviçre ve Türk Hukuklarında Boşanma Sebepleri”, Prof. Dr. Ömer Teoman’a
55. Yaş Günü Armağanı, C. 2, İstanbul 2002, s. 1151; Helvacı, her ne kadar Tasarıda “değişiklik
çalışmasının üç boşanma sebebi öngördüğü” nden söz edilse de, kanun metninde sebep
kelimesine hiç yer verilmediğini söylüyor(Bkz. Helvacı, s. 1168); Özdemir, s. 44; Gençcan, s.
109.
31
2.
Ortak Taleple Boşanma
a.
Tam Anlaşmalı Boşanma
Tam anlaşmalı boşanmayı düzenleyen ZGB 111 şu şekildedir:
“Eşler, çocuklara ilişkin müşterek kararlarının ve zorunlu belgelerin ekli
olduğu boşanmanın sonuçları hakkında tam bir anlaşma ve ortak bir dava dilekçesi ile
boşanmayı talep ettikleri takdirde, hakim tarafları ayrı ayrı ve birlikte dinler; onların
iyice düşündükten sonra ve serbest iradeleri ile dilekçeyi verdikleri ve
onaylanabilecek nitelikte bir anlaşma meydana getirdikleri hususunda kanaat getirir.
Duruşmadan itibaren 2 aylık düşünme süresinin sonunda, eşler yazılı olarak
boşanma iradelerini ve anlaşmalarının koşullarını teyit ederlerse, hakim boşanmaya
karar verir ve anlaşmayı onaylar.
Mahkeme bir duruşma daha öngörebilir.”
130
Bu madde uyarınca, davacısı ve davalısı olmayan çekişmesiz bir boşanma
muhakemesi uygulama alanı bulmaktadır.
131
Bu muhakemede hakim, ortak taleple
dava açan tarafları ayrı ayrı ve birlikte dinledikten, boşanma konusunda iyice
düşündüklerine, serbest iradeleri ile karar verdiklerine ve onaylanabilecek nitelikte bir
anlaşma yaptıklarına kanaat getirdikten sonra, onlara iki aylık bir düşünme süresi
tanımaktadır.
132
İki aylık süre, taraflara anlaşma ve boşanma üzerinde ciddi bir
şekilde düşünme imkânı veren koruma amaçlı bir süredir.
133
Emredici nitelikte olan
bu süre kısaltılamaz ve uzatılamaz.
134
ZGB 111/2’de iki aylık düşünme süresi
130
Helvacı, s. 1152.
131
Hausheer, s. 34.
132
Avrupa Birliği Aile Hukuku Komisyonu(CEFL)’in tavsiye niteliğindeki prensip kararlarında,
anlaşmalı boşanma durumunda düşünme süresi, eşlerin boşanma yargılamasının başında çocuk
sahibi olup olmadıklarına göre 3 ay ya da 6 ay olabilmektedir. Özellikle ergin olmayan çocuklar
varsa 6 aylık düşünme süresi önerilmektedir. (Ayrıntılı bilgi için bkz. Şıpka, Şükran: ”Avrupa
Birliği Aile Hukuku ve CEFL”, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, S. 10,
2006/2, s. 168).
133
Özdemir, s. 60, dn. 265.
134
Werro, s. 114 (Ceylan, Ebru: “Türk ve İsviçre Hukukunda Boşanma Davasıyla İlgili Usul
Kuralları”, MÜHFD, İstanbul 2006/2, s. 161, dn. 82’den naklen).
Dostları ilə paylaş: |