28
Akıl hastası olduğu ileri sürülen eşin, davada kendisini gereği gibi
savunamayacağı kanaatine ulaşılırsa, aile mahkemesi hâkiminin sulh hukuk
mahkemesine ihbarda bulunması ve bu eşe bir vasi atanmasını sağlaması yerinde
olur.
118
Ancak akıl hastalığı nedeniyle açılan her boşanma davasında tensiple birlikte
başkaca bir araştırma yapmaksızın davalının hukuksal ehliyetini araştırmaya
kalkışmak ve davayı davalının yasal temsilcisine yöneltmek gibi bir düşünce, akıl
hastalığı iddiasının asılsız olma ihtimaline binaen doğru değildir.
119
Mahkemece
davacıdan davalının akıl hastası olduğu yolundaki deliller toplanmalı, yeterli kanaat
oluştuğu anda, kanıtların tamamının toplanması beklenmeden yetkili vesayet
makamına müzekkere yazılmalı, vasi atanması istemi kabul edilmişse vasiye tebligat
yapılarak davaya devam olunmalı, istem reddedilmişse
dava da reddedilmelidir
120
Akıl hastalığına dayanan boşanma davası ile evlilik birliğinin temelinden
sarsılmasına dayanan boşanma davası arasındaki ilişki açısından; davranışları iradi
olmayan davalı hakkında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayanan boşanma
kararı verilemeyeceği söylenebilir. Yargıtay’a göre davacı davasını evlilik birliğinin
temelinden sarsılması olgusuna dayandırmakta iken davalının akıl hastası olduğunun
sabit olması karşısında, davalının davranışlarının iradi olduğu kabul edilemeyeceği ve
akıl hastalığına dayalı bir dava bulunmadığından HUMK Md. 74 gereğince talep aşıp
karar verilemeyeceğinden söz konusu boşanma davası reddedilmelidir.
121
’
122
Ancak
davacı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açtığı boşanma davasını ıslah
ederek akıl hastalığı sebebiyle boşanma davasına dönüştürebilir.
123
118
Tekinay, s. 232.
119
Feyzioğlu, s. 251.
120
Gençcan, s. 276, 277.
121
Y 2 HD, 27.3.2003, 2003/3064 E., 2003/4349 K.; Aynı yönde, Y 2 HD, 13.1.2010, 2009/21206
E.,2010/395 K.(KAZANCI BİLGİ VE İÇTİHAT BANKASI).
122
Benzer bir Yargıtay kararı eleştirisinde Burcuoğlu, TMK Md. 165’deki akıl hastalığı için aranan
ortak yaşamın çekilmezliği ile TMK Md. 166’daki çekilmezlik arasında derece olarak herhangi
bir ayrım gözetilemeyeceğini, ortak yaşamın çekilmez hale gelmesi hangi sebepten
kaynaklanırsa kaynaklansın, evlilik birliğinin TMK Md. 166 çerçevesinde sona erdirilmesi
gerektiğini söylemektedir(Bkz. Burcuoğlu, Haluk: “Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması,
Boşanma Davasında Talep Edilen Maddi, Manevi Tazminat ve Aile Mahkemelerinin Görev
Alanı Konularında Somut Kararlardan Hareketle Yapılması Zorunlu Görülen Bazı
Gözlemler”,(Gözlemler), Prof. Dr. Rona Serozan’a Armağan, C. I, İstanbul 2010, s. 599).
123
“…Davacı; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayanarak açtığı boşanma davasını
19.10.2005 tarihli dilekçesi ile ıslah etmiş ve boşanma talebini TMK Md. 165’teki akıl hastalığı