AZƏRBAYCAN DÜNYA ƏDƏBIYYATİNDA Beynəlxalq Simpoziumun materialları
24
anlamlı ve edebi yönden daha zengin şiirler yazmıştır. İran Gızı, Azeri Duası, Bir
Parça
adlı şiirleri bunlardan bazılarıdır. Şair, Türkiye’ye geldikten sonra kaleme
aldığı şiirleri onun ustalık ve sanatının zirveye ulaştığını gösteren eserleridir. Şairin
yazdığı şiirlerin topluca yer aldığı 1936 yılında basılan Boğulmayan Bir Ses adlı
kitaptır. Bildirimizin esas bölümünü oluşturan şiirlerde vatan hasreti Almas’ın
birinci vatanı olan Azerbaycan, Bakü, Hazar, Aras, Kür gibi coğrafi bölgeler odak
noktası olma özelliğini taşırlar. 17 yıllık sürgün hayatında şiir yazma faaliyetini
hiçbir zaman bırakmayan şair, şiirleri aracılığı ile okuyucuya şiir zevki, bir şairin
haykırışını, çok yönlü düşünme ve tarih bilincinin yanı sıra gençlere vatan sevgisini
anlatma ve aşılama mücadelesini vermiştir.
Şairin, şiirlerini içli kılan bir diğer neden de, vatan hasreti dışında yaşadığı
ekonomik zorluklar,
çocuklarından bazılarının küçük yaşta ölmesi, anavatanındaki
annesi ve diğer akrabalarından bazılarını kaybetmesidir. Bu olaylar onun şiirlerinde
vatan hasretini ön plana çıkarıcı, acıklı ve dramatik yönünü oluşturur.
Almas’ın bazı şiirlerinde vatan hasreti motifi
Şairin, şiirlerinde özellikle vatan hasreti ve vatanın yüceliği, özgürlük gibi
motifleri ön plana çıkarması onun halkın içinden gelmesi, halkın maruz kaldığı
dertleri kendisinin de çekmiş olması, her şeyden önemlisi de Rusların Kızıl ordusu
tar
afından vatanının işgal edilmiş olması ve maalesef bazı Azeri aydınların da bu
işgale destek vermesinin rolü büyüktür. Şair, kendisine Hüseyin Cavid ve Ahmet
Cavad’ı örnek seçmiştir.
Almas,
vatan hasreti motifi ağırlığı olan şiirlerinde Azerbaycan millî müca-
delesinin özlemini,
Türk halklarını, Türk tarihini, Azerbaycan, Anavatan,
sömürgecilik,
sömürge hayatı ve sömürgeci baskısını, Rus eziyetini, özgürlük vd.
motifleri bilinçli bir biçimde edebi üslup ile bütünleştirerek ön plana çıkarmıştır.
“Millî mücadele”yi, öncelikle,
“sömürgeciliğe-zulme, bireyin gafletine karşı
koyma”,
olarak görmüş şiirlerinde millî duyguları uyandırma amacı ile kendi milli
duygularını haykırmıştır. Almas’ın, tema ile imgeler arasında kurmayı başardığı
sıkı bağlantı, onun güçlü bir şairlik kabiliyetine sahip olduğunu gösterir.
Vatan’a olan bağımlılığını ilk olarak en belirgin şekilde Bakü’den
Dağıstan’a sürüldüğündeA Dağlar şiirinin aşağıdaki dizelerinde dile getirir:
Söyle, neden ses vermeyir Hezerim,
Men ki, onun her derdini
yazarım,
Sürgün olup uğrunda hep gezerim.
Gismetim bu uzun yollar,
a dağlar!
Şair, vatanı olan Azerbaycan için her tehlikeyi göze alıp, sürgüne gitmesi
onun kararlığını ve vatan sevgisini gösterir. Ayrıca yine ona bir insan gibi
seslenmesi ve asıl onunla ilgili gerçekleri yazma sebebinin ona olan bağlılığının
ruh haline ve kalemine yansımasının sonucu olduğunun bir göstergesidir. (Bkz.
Nebiyev 1999:s. 80-81)
Şair, aynı şiirin devamında geçen ;
Bezen bilmem niçin sahlayırsın yas
Guzgundan eserken yeller,
a dağlar ?!
AZƏRBAYCAN DÜNYA ƏDƏBIYYATİNDA Beynəlxalq Simpoziumun materialları
25
dizeleri ile Azerbaycan halkının Sovyet zulmünün ve istilasının geçici
olduğunu ve bu yüzden de tasalanmanın yersiz olduğunu belirtirken, halkının
eninde sonunda vatanına sahip çıkacağına olan güvenin tam olduğunu vurgular.
Yıldırım, Men de Ağlaram isimli şiirinde yine aynı temayı işler, burada
kullandığı motifler çok anlamlı, özenle seçilmiş kelimelerin içerisinde gizli
kalmıştır. Örneğin, şair
Emellerimleettim göz yaşıma elveda,
Gelbimde indi ümid bir yüksek bululdu dağ,
Önümde görünmeyir ne uçurum,
na gazıg,
Ümitsizlik içinde ağlayanlara yazıg !
dörtlüğünde aynı duyguları dile getirmektedir. Almas, burada önce kendi-
sinin artık ağlamadığını, halkına dağlar kadar güvendiğini, halkının maruz kaldığı
kötülüklerle ilelebet yaşayacağını düşünmemektedir. Yani şair, hala içindeki ümidi
kaybetmemiştir. Şiirin son mısrasındaki “Ümitsizlik içinde ağlayanlara yazıg”
sözleri ile ümidi olmayanları bir bakıma aşağılamakta ve onlara sitem etmektedir.
İmge yönünden hayli zengin olan şiirlerinde mevcut olan imgeler, Almas’ın
vatan hasreti, vatan sevgisi, özgürlük, sömürgeciler, sömürge zihniyeti, bu zihni-
yetin Azerbaycan’daki görünüşü, Azeri Türkünün sömürgeci zihniyet karşısındaki
duruşu konusunda nasıl bir tutuma sahip olması gerektiğini çok net bir şekilde
ifade edilmektedir.
Zirvende oynaşan rüzlarlar acı,
İllerdir görünmez başının tacı,
Anlat ki,
derdinin nedir elacı,
Nedir bu durumdan tüller,
a dağlar ?!
Şeklindeki A dağlar adlı şiirin bu dörtlüğünde şair, yine vatana yaniAzer-
baycan’a ve Az
eri halkına seslenmekte, tepesindeki rüzgârları ile, idarecilerin ve
rejimin huzur vermediğini ve yıllardır Azeri halkının başının tacı olan demok-
rasinin artık eksik olduğunu vurgulamaktadır. Vatan’la dertleşmekte ve herkesi
şiirleri ile mücadeleye, ümitkar olmaya, yardımlaşmayı okuyucuya imge ve
motifleriyle önermektedir.
Genel anlamda tüm insanları ancak özellikle de Azerbaycan gençliğine
özgürlük ruhunu kazandırmak için Mayıs Güzeline, Hindli Gızı, Şerge, Yarın, Ey
Hindistan! vd.
bazı şiirlerini yazmıştır. Şiirlerin genelinde sosyal sorunlar,
özgürlük, Rusya zulmü,
Azerbaycan’ın geleceği gibi motifleri işler. Şairin hemen
hemen bütün şiirlerinde –son dönem şiirlerinin büyük bir kısmı hariç- ümit,
heyecan,
güzel günlerin geleceği mesajları özellik tüm şark insanlarına verilmek
istenmiştir. Bu tür üsluba şairin Yarın adlı şiirinde vurgulu biçimde rastlanır.
Hezan penceresinde saralan güller
Şüphesiz şenlenib gülecek yarın.
Hasretle çırpınan heste könüller
Pek daldı neş’eler sürecek yarın
…Bir şenlik görmeyen o issız eller
Seadet ne imiş bilecek yarın.
Yıldırım, vatanının insanını çok sevdiğinden onlarsız bir vatan düşüneme-
mektedir.
Onların sosyal yaşamlarını daha iyi tanımak, duygu düşünce dünyalarını
yansıtmak için devamlı olarak onların aralarına karışır hatta köylere kadar giderek