47
Aralık-Ocak 2015 -
Fark edilen güzel
gülüşler için…
…dişler dişeti ile bir bütün
oluşturmalıdır. Dişeti
hastalıkları basit dişeti
kanamalarından; diş
kaybına neden olabilecek
derin kemik kayıplarına
kadar oldukça geniş bir
yelpazeyi oluşturur.
Fonksiyonelliğin olduğu
kadar estetiğin de ön
planda olduğu günümüzde
beyaz ve parlak dişlerin
etrafını sağlıklı, düzgün
konturlara sahip dişeti
çevrelediği sürece
amacımıza ulaşmış
sayılırız.
mu ve rengidir. Örneğin birey gül-
düğünde dişetleri gereğinden fazla
görünüyorsa bu görünüm (gummy-
smile) estetik olarak istenmeyen bir
durumdur. Ne kadar estetik dişler
yapılırsa yapılsın fazla görünen di-
şetleri her zaman gülüşünüze olum-
suzluk katar.
Zaman içinde yaşanan dişeti has-
talıklarına bağlı olarak dişlerin ara-
sında boşluklar, açıklıklar görülebilir.
Dişler yer değiştirebilir. Aynı çene-
de simetrik dişler arasındaki dişeti
konturları eşit olmayabilir. Bu kon-
tur düzensizliklerinin dişeti cerra-
hisiyle düzeltilmesi artık sık sık ya-
pılmaktadır.
dişeti büyür mü?
Dişetlerindeki morfolojik problem-
lerin bazıları da ilaç kullanımına,
hormonal değişikliklere bağlı olarak
gelişen dişeti büyümeleridir. Dişe-
ti büyümeleri bireyin hem sağlığını
hem de estetiğini oldukça olumsuz et-
kiler. Bu büyümeler kimi zaman kır-
mızı, şişkin görünümlü ve kanamalı-
dır. Bu görünüme ağızda kötü tat ve
koku eşlik eder. Günümüzde dişeti
cerrahisiyle bu sorununda tedavisi
gerçekleştirilebilmektedir.
Hatalı diş fırçalama dişleri
etkiliyor
Dişetlerinde görebileceğimiz diğer bir
morfolojik değişiklik ise dişeti çekil-
meleridir. Dişetlerimiz konumu ge-
reği ağız içerisinde her türlü travma-
ya maruz kalabilirler. Dişler üzerinde
biriken bakteri plağı ve iltihap önem-
li bir travmatik ajandır ancak bunun-
la beraber hatalı diş fırçalama, sert kıl-
lı fırça ile aşırı basınç uygulamak da
dişeti çekilmesinin nedenleri arasın-
da küçümsenemeyecek bir yere sahip-
tir. Dişeti çekilmeleri kişinin ağız hij-
yen düzeyi ile ilişkili değildir. Hijyen
yetersizliğinden çok aşırı basınçla fır-
çalamak etkendir. Dişeti çekildikten
sonra ortaya çıkan kök yüzeyi elbette
estetik beklentilerimiz ile bağdaşmaz.
Diğer taraftan bazı bireylerin di-
şetlerinde enfeksiyona bağlı olma-
yan daha koyu, siyaha yakın renkte
renkleşmeler olabilir. Bu pigmentas-
yon esmerlerde ve özellikle çok sigara
içenlerde belirgin ve fazladır. Dişet-
lerindeki bu renklenmeler bazı siste-
mik hastalıklara bağlı olarak da görü-
lebilir. Örneğin bazı kan hastalıkları
ve böbrek problemleri gibi durumlar-
da ayırıcı tanı yapılıp gerekirse tıbbi
yardım alınmalıdır.
tedavi ile estetik görüntüye
kavuşmak mümkün
Bugün dişeti tedavileri ve cerrahisi
kapsamında estetiği koruyan, kaybe-
dilen dokuların yeniden kazanılma-
sı üzerine kurulu yeni teknikler uy-
gulanmaktadır.
Dişeti tedavilerinde bazı dokula-
rın eliminasyonu ya da şeklinin de-
ğiştirilmesi gerekebilir. Fonksiyo-
nun elde edilmesiyle beraber yüze
uyumlu diş-dişeti formunun sağlan-
ması tedavinin tamamlayıcı parçası-
nı oluşturur.
48
- Aralık-Ocak 2015
Kitap
İki ülkeyi bilinmedik öykülerle ve birbirinden güzel fotoğraflarla anlatan
“Bir Aynada İki Ülke - Polonya ve Türkiye” kitabı, Polonya Cumhuriyeti
İstanbul Başkonsolosluğu tarafından yayınlandı.
Bir aynada iki ülke:
Polonya ve Türkiye
Türkiye ile Polonya’nın diplomatik iliş-
kilerinin başlamasının ve dostluklarının
kurulmasının 600. yılı 2014’te çeşitli et-
kinliklerle kutlandı. Ama tüm bu kutla-
malardan geriye kalan bir kitap yıllarca
değerini koruyacağa benziyor. İki ülkeyi
bilinmedik öykülerle ve birbirinden gü-
zel fotoğraflarla anlatan “Bir Aynada İki
Ülke - Polonya ve Türkiye” kitabı, Polon-
ya Cumhuriyeti İstanbul Başkonsoloslu-
ğu tarafından yayınlandı. Kitabın önsözü-
nü Polonya Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı
Radosław Sikorski kaleme aldı. Kitabın fo-
toğraflarını çeken Akgün Akova, her fo-
toğraf için birer yazı yazdı ve hepsini bir-
birine bağladığı metinleri de yazdı.
üç yıllık proje
“Bir Aynada İki Ülke - Polonya ve Türki-
ye” kitabı üç yıl süren bir proje sonunda
gerçekleştirildi. Proje koordinatörlüğü-
nü üstlenen Gülden Akıncı, kitabın editör-
lüğünü de yaptı. Akova ve Akıncı, bu süre
içinde on yedi kez Polonya’ya giderek iki
ülke arasındaki bilinmeyen bağları orta-
ya çıkardılar. Az bilinen bağları derinleş-
tirerek Türkiye ve Polonya arasında epik
bir öykü yarattılar. Kitabın yaratıcıları,
ilk sayfalarda bu süreci şöyle anlatıyorlar:
“Vezirler yerine şairlerin, kaleler yerine
deniz fenerlerinin, filler yerine astronom-
ların, piyonlar yerine dağlar, göller ve ne-
hirlerin yerleştirildiği bir ‘satranç oyunu’
düşünün. Tahtası Polonya ile Türkiye’nin
coğrafyaları olan, hamle yapmak yerine
iki ülke arasında bağların kurulduğu bir
‘satranç oyunu!’ Elinizde tuttuğunuz ‘Bir
Aynada İki Ülke - Polonya ve Türkiye’ işte
böyle bir ‘satranç oyunu’nun öyküsüdür.
Üzeri bilgiyle dolu bir masada oyna-
nan bu oyunu gerçekleştirmek için, biz
iki Türk, üç yıl süresince Polonya’ya de-
falarca gittik ve köy köy dolaştık. İki ülke
arasında altı yüz yıl önce kurulan dip-
lomatik ilişki sonrasında ortaya çıkan
bağları araştırdık. Bu araştırma ve yol-
culuklar sırasında Varşova’daki Türk pas-
tacıların, İstanbul’a gelen Polonyalı yazar
Sienkiewicz’in Boğaz’da geçirdiği günle-
rin, Poznań’daki tarihi Belediye binası-
nın ön yüzüne portresi yapılan Anadolulu
Homeros’un, Maria Skłodowska-Curie’nin
Sorbonne’daki derslerine giren Türk