İlk Dönem İslam Toplumunda Eğlence Hayatına Dair Bazı Tespitler
155
bilinen köşkünde misafirlerine müzik aleti eşliğinde şarkı söyleyen Sîrin
isimli şarkıcı cariyesinden de bahsedilir.
35
İsfahânî’nin aktardığı rivayete gö-
re, Medîneli Uhayha b. Cülâh’ın müzik aleti çalarak şarkı söyleyen Müleyke
isimli cariyesi vardı.
36
Hz. Ali ile Fâtıma’nın düğünü arifesinde (Zilkade
2/Mayıs 624) Hamza b. Abdulmuttalib’in Medîneli sahabîlerden
birisinin
konağında şarap içerek müzisyen kızın şarkılarını dinlediği, sarhoşluğun et-
kisiyle amcalarının bu halini ikaz eden Hz. Peygamber’i ve Ali’yi azarladığı
rivayet edilir.
37
4/625 senesinde Medîne’den sürüldükleri zaman Benî Nadîr
Yahudilerinin kendileriyle birlikte müzik aletleri eşliğinde şarkılar söyleyen
cariyeleri götürdüklerine dair rivayetler
38
, Medîneli Yahudiler arasında da
şarkıcı ve müzisyenler edinildiğini gösterir.
39
Sadece hadarî halk arasında değil, bedevîler arasında da kabile ileri ge-
lenleri şarkıcı ve müzisyen cariyelere sahipti. Âmir b. Sa‘sa‘a kabilesi eşra-
fından Ebû Berâ Âmir b. Mâlik’le ilgili İbn Habîb’in aktardığı rivayet bunu
destekleyen örneklerden birisidir. Bu rivayete göre Medîne’ye gelerek Hz.
Peygamber’den kavmine İslâm’ı anlatmak üzere bazı kimseler gönderil-
mesini isteyen Ebû Berâ, emniyetini garanti altına aldığı bu heyetin Bi’ri-
maûne’de katledilmelerini engelleyemeyince son kez iki şarkıcı cariyesini
huzuruna çağırmış, onların şarkıları eşliğinde sarhoş oluncaya kadar şarap
içtikten sonra kılıcına yaslanarak intihar etmiştir.
40
Mûsikîyi kısa bir süreliğine eğlenmekten ziyade ruh ve vücudu dinlendi-
rici bir unsur ve günlük hayatın ayrılmaz bir parçası olarak gören, bu amaçla
sürekli konağında bulundurmak üzere şarkıcı cariyeler edinen toplumdaki
35
Mufaddal b. Seleme, el-Melâhî, s. 10; İsfahânî, el-Eğânî, XII, 84; İbn Abdürabbih,
el-Ikd, VI, 8.
36
İsfahânî, el-Eğânî, XV, 39.
37
Buhârî, “Musâkât”, 13; “Talâk”, 11; “Meğâzî”, 12; Müslim, “Eşribe”, 1; İbn Han-
bel, I, 142.
38
Bk. İbn Hişâm, s. 758; Taberî, Târih, III, 1452.
39
Tevrat kıssalarından hareketle bazı müzik aletlerinin mucidi olduğu rivayet edilen
İsrailoğulları’nın (meselâ bk. Mufaddal b. Seleme, el-Melâhî, s. 13-15; Mesûdî,
IV, 220-221), dinî ve eğlence törenlerinde çeşitli müzik aletleri eşliğinde şarkı
söylediği bilinmektedir. Bk. Bozkurt, “Eğlence”, DİA, X, 483.
40
İbn Habib, Muhabber, s. 472-473; Se‘âlibî, Ebû Mansur Abdülmelik b. Muham-
med b. İsmail (ö. 429/1038),
Simârü’l-kulûb fî muzâf ve’l-mensûb (thk. Muham-
med Ebü'l-Fazl İbrâhim), Kahire t.y , 101-102.
Elnurə ƏZİZOVA
156
sayılı şahıslardan farklı olarak, sıradan halk bayram, düğün ve sünnet gibi
özel günlerde, önceden tayin edilmiş ücret veya bahşiş karşılığı müzisyenliği
meslek olarak edinen profesyonel şarkıcı ve çalgıcılar kiralamaktaydı. Amr
b. Âs’ın annesi Nâbiga bint Abdullah’ın Âs’la evlenmeden önce Mekke’nin
en ünlü ve bahşişi en yüksek olan şarkıcılarından olduğuna dair İbn Abdirab-
bih’in rivayeti,
41
kalabalık kentlerde eğlence hayatının bir parçası olarak pro-
fesyonel şarkıcı zümresinin bulunduğunu gösterir. Hz. Peygamber de Medî-
ne’deki bir düğünde gelinle birlikte damadın evine gönderilmek üzere şehir-
deki muganniyelerden birisinin davet edilmesini istemiştir.
42
İbn Hacer,
Kurban bayramında Minâ’dayken Hz. Âişe’nin yanında def çalıp Buâs günü-
ne dair şarkılar söyleyen şarkıcı kızlardan
43
birisinin Ensâr’a ait Hamâme
isimli şarkıcı cariye olduğunu rivayet etmektedir.
44
Bu ve benzeri veriler dik-
kate alındığında, yalnızca efendisinin konağında misafirlerini eğlendiren şar-
kıcı ve çalgıcı cariyelerden başka, gerek daha sınırlı bir çevrece eğlenilen,
gerekse topluca kutlanılan özel günlerde bu sanatı profesyonel olarak icra
eden müzisyenler bulunduğu anlaşılmaktadır.
Konuyla ilgili kayıtlardan anlaşıldığına göre Câhiliye’den itibaren İs-
lâm’ın ilk dönemlerine kadar eğlence sektörünün temel aktörleri, vurmalı,
üflemeli ve telli müzik aletleri eşliğinde gerçekleştirilen musikinin sinâd ve
hezic gibi türlerinin icracıları olarak bayan müzisyenlerdi. Câhiz, Arap
şiirinin temel temalarından birisini oluşturan aşkın ilham kaynağı oldukları
için kadınların, şiirin besteye dönüştüğü şarkıların da icracıları olmayı daha
fazla müstahak olduklarını söylemekte ve kadınların bu konudaki yetkin-
liğini şu ifadelerle açıklamaktadır: “Köle ve cariyenin icra ettiği musiki aynı
olur mu? Öpülmesi arzulanan dudaklarla yüz çevirmek istenen dudaklar
arasından çıkan şarkı eşit olur mu? Hangisi daha hoş ve daha latîf, daha
cilveli ve daha istenilendir: saç-sakalı karma karışık, yanakları gür sakallı
erkeği veya dişleri dökülmüş ve yüzü buruşmuş ihtiyarı mı, yoksa nergis
41
İbn Abdürabbih, el-Ikd, II, 120.
42
İbn Hanbel, III, 391; İbn Mâce, “Nikâh”, 20; Beyhakî, VII, 289; İbn Abdürabbih,
el-Ikd, VI, 7.
43
Buhârî, “Îdeyn”, 3; İbn Mâce, “Nikâh”, 21; İbn Hanbel, VI, 187.
44
İbn Hacer, el-İsâbe, VII, 585.