Bibliyografya: 6 Bibliyografya: 7



Yüklə 1,09 Mb.
səhifə30/33
tarix30.10.2018
ölçüsü1,09 Mb.
#76033
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   33

BÜRGÜ389




BURHAN390




BÜRÜK391




BUSEYNE

Emevî devri şairlerinden Cemil b. Abdullah b. Ma'mer'in (ö. 82/701) birçok şiirine konu olan sevgilisi.392



BUSEYSE B. AMR393




BÜSR B. EBÛ ERTÂT

Ebû Abdirrahmân Büsr b. Umeyr b. Ertât b. Uveymir el-Amirî el-Kureşî (5.86/705 [?]) Sahâbî, Emevî valisi ve kumandanı.

Doğum tarihiyle ilgili değişik rivayet­ler varsa da en yaygın olan görüşe göre hicretten iki yıl sonra Mekke'de doğdu (624). Babasının künyesine nisbetle Büsr b. Ebû Ertât, dedesinin adına nisbetle de Büsr b. Ertât adıyla bilinir. Hâlid b. Velîd ile birlikte Suriye'deki fetihlere, da­ha sonra da Amr b. Âs'ın emrinde Mısır'ın fethine katıldı. Amr bu sefer sıra­sında onun cesur, atılgan, fedakâr ve savaş taktiğine vâkıf bir genç olduğunu anladı ve Trablusgarp'ı fethettikten son­ra kendisini Veddan'a gönderdi (23/643-44). Büsr Veddan'ı fethederek geri dön­dü. Daha sonra Abdullah b. Sa'd b. Ebû Şerh kumandasında İfrîkıyye seferine iş­tirak etti.

Büsr Hz. Osman'ın ateşli bir tarafta­rıydı. Onun şehid edilmesini hiçbir za­man hazmedemedi. Hz. Ali ile Muâviye arasındaki mücadelede Muâviye'nin ta­rafında yer aldı ve bütün gücüyle onu destekledi. Kinde kabilesinin nüfuzlu re­isi Şürahbîl b. Sımt'i da Muâviye'nin saf­larına çekti. Hz. Ali taraftarlarını sindir­mek ve halkı Muâviye'ye biat ettirmek için Medine'ye, Mekke'ye ve Yemen'e git­ti. Buralarda Hz. Ali taraftarlarına karşı şiddete başvurdu ve Hz. Osman'ın aley­hinde olduğuna inandığı şahısların evle­rini yaktırdı. Hz. Ali'nin Yemen valisi Ubeydullah b. Abbas'ın küçük yaştaki iki oğlunu öldürdü. Bunun üzerine Hz. Ali, Câriye b. Kudâme es-Sa'dî ile Vehb b. Mes'üd'u 4000 kişilik bir kuvvetle ona karşı şevketti. Câriye Necran'a varınca Büsr oradan kaçmak zorunda kaldı. Hz. Hasan'ın bazı şartlarla halifelikten fera­gati üzerine Muâviye tarafından Basra valiliğine tayin edildi (41/661-62). Bir yı­lı aşkın bir süre bu görevi yürüttükten sonra 43'te (663-64) Bizans'a karşı de­niz seferine memur edildi. Büsr o yıi Bi­zans topraklarında kışlayıp İstanbul'a ka­dar gitti. Ertesi yıl yine bir deniz seferi­ne çıktı. Bundan iki yıl sonra Ukbe b. Nâ-fi' ile Mağrib'e hareket etti ve Trablus'a ulaştı. 670'te Süfyân b. Avf ile beraber Rumlar'a karşı yeni bir sefer düzenledi ve iki yıl üst üste bu seferlere devam etti. Daha sonra İfrîkıyye'deki Meccâne şehrini zaptetti. Burada bulunan bir ka­le onun adını taşımaktadır.

Büsr bu seferlerden döndükten son­ra siyasetten ayrılmış, ancak hayatını yine Emevî saraylarında geçirmiştir. Ri­vayete göre son yıllarında aklî dengesi­ni kaybetmiş ve Abdülmelik b. Mervân veya oğ!u Velîd devrinde Suriye'de öl­müştür.

Büsr b. Ertât Emevîler'in çok sadık bir taraftarıydı. Onlara öylesine sadakat­le hizmet etti ki bu konuda sadece Müs­lim b. Ukbe ve Haccâc onunla mukaye­se edilebilir. Bu sebeple Mekke, Medine ve Yemen'de Hz. Ali taraftarlarına karşı reva gördüğü hakaretler ve Hz. Peygam-ber'in vefatı sırasında yaşının küçük olu-

şu birçok kişiyi onun sahâbî olmadığı dü­şüncesine sevketmiştir. Ancak Hz. Ömer zamanında ordu kumandanlığı yaptığı dikkate alınırsa Büsr'ün sahâbî olduğu görüşü kabul edilebilir. Çünkü Hz. Ömer ashâb-ı kiramın yer aldığı bir orduya sa­hâbî olmayan birini kesinlikle kumandan tayin etmezdi. Sahâbî olduğunda ihtilâf bulunmayan Cünâde b. Ebû Ümeyye ile diğer bazı ashabın ise onun emrinde se­fere katıldıkları bilinmektedir.

Büsr b. Ertât Hz. Peygamber'den iki (başka bir rivayete göre dört] hadis riva­yet etmiştir. Bunlardan biri savaş sıra­sında hırsızlık yapanların ellerinin kesil­meyeceğine dairdir. Diğeri de, "Allahım, bütün işlerimizde akıbetimizi hayırlı ey­le!" mealindeki hadîs-i şeriftir.394



Bibliyografya :

Müsned, IV, 181; Ebû Dâvûd, "Hudûd", 18; Tirmizî, "Hudûd", 20; Nesâî, "KatVs-sârik", 16; Zübeyrî, Nesebü Kureyş, s. 264, 439; İbn Habîb. el-Muhabber, s. 293-294; Buhârî. et-Tâ-rîhu'l-kebîr, II, 123; Belâzürî, Fütûh (Fayda), s. 152, 325-326, 666; Ya'kübî. Târîh, II, 156, 197-199, 240; Taberî, Târîh (Ebü'1-Fazl], 111, 407; IV, 553; V, 98, 139-140, 155, 167-169, 176, 181, 212, 234, 253, 287, 335; Mes'üdî, Münî-cuz-zeheb (Abdülhamîd), III, 30-31, 149; İbn Hibbân. Meşâhîr, s. 53; Hatîb. Tânhu Bağdâd, I, 210-211; İbnü'1-Esîr, el-Kâmil, III, 354, 383-386, 398, 414-415, 425, 440, 460-461, 472, 491; IV, 12; a.mlf., üsdü'l-ğabe, I, 213; ibn Man-zûr. Muhtasara Târihi Dımaşk, V, s. 182-188; Mizzr. Tehzîbii't-Kemâl, IV, 61-69; Zehebî, A'lâ-mü'n-nü belâ*, III, 409-410; İbn Kesîr, el-Bi-dâye, VIII, 24, 27, 58, 90; İbn Hacer. el-İşâbe, I, 147-148; a.mlf., Tehzîbü't-Tehzîb, I, 435-436; Süyûtî, Hüsnü'i-muhâdara, I, 174-175; Mahmûd Şît Hattâb, Kâdetü fethi'l-Mağrihi'l-'Arabî, Beyrut 1398/1973, II, 13-35; H. Lam-mens, "Büsr", İA, II, 841-842; a.mlf.. "Busr", El2 (İng.), I, 1343-1344.



BÜSR B. ERTÂT395

BÜSR B. SÜFYÂN

Büsr b. Süfyân b. Amr el-Huzâî el-Kâ'bî Sahâbî.

Hz. Peygamber'in hicretin 6. yılında, aralarında Büsr b. Süfyân'ın da bulundu­ğu Huzâa kabilesi ileri gelenlerine İs­lâmiyet'i kabul etmeleri için yazdığı mek­tup üzerine müslüman oldu. Aynı yıl Hz. Peygamber'i ziyaret etmek üzere Medi­ne'ye gitti. Geri dönmek istediği zaman Resûl-i Ekrem pek yakında yapılacak umreye onun da katılmasını istediği için Medine'de kalmasını söyledi. Umre ha­zırlıkları tamamlanıp yola çıkıldığında Zülhuleyfe mevkiine gelince Hz. Peygam­ber Büsr'ü Mekke'ye yolladı ve toplaya­cağı bilgilerle geri dönmesini emretti. Büsr emredileni yaptı ve Usfân yakınla­rındaki Gadîrü'l-Eştât mevkiinde Hz. Pey-gamber'i bularak Kureyşliler'in rnüslü-manları Kabe'ye sokmak istemedikle­rini ve onlarla savaşmak üzere hazırlık yaptıklarını bildirdi. Hicretin 8. yılında Mekke fethine hazırlanırken Hz. Peygam­ber Büsr'ü, Büdeyl b. Verkâ ile beraber Huzâa'nın bir kolu olan kendi kabileleri Kâ'boğulları'nı ramazan ayında Medi­ne'ye getirmekle görevlendirdi. Mekke fethine 500 kişiyle katılan Benî Kâ'b'ın üç sancaktarından biri Büsr idi. Huneyn Gazvesi'nde de kabilesinin iki sancağın­dan birini o taşıdı. Hicretin 9. yılında Be­nî Kâ'b'ın zekâtını toplama vazifesi ona verildi. Aynı yıl yapılan Tebük Gazvesi'ne kabilesinin halkını toplayıp getirmekle görevlendirilen üç kişiden biri yine Büsr b. Süfyân'dı. Onun ne zaman vefat etti­ği bilinmemektedir.

Bibliyografya:

Buhârî, "Meğâzî", 35; Vâkıdî, el-Meğazl, II, 572-574, 579-580, 800, 819; III, 973, 990; İbn Sa'd. el-Tabakât, II, 95, 160; IV, 294; V, 458; İbnü'1-Esîr. Üsdü'l-ğâbe, I, 216; Huzâî, Tahrî-cü'd-delâlâti's-sem'iyye, s. 329-330; İbn Ha-cer, el-İşâbe, I, 149; Muhammed Hamîdullah, ei-Vesâ11 iku's-siyâslyye, Beyrut 1403/1983, s. 276-277. '




Yüklə 1,09 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   33




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə