GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4 - www.gonullersultani.net
105
Bizim tarikatımız da, böyle esma nuruyla, sıfat nuruyla
dolaştırmazlar. Hemen doğrudan doğruya zat nuruna ki, çünkü :
Esma nuru isimlerden tecelli eder,
Sıfat nuru cisimlerden tecelli eder,
Ama Allah'ın zatının nuru, isimsiz, cisimsiz tecelli eder.
Onun için bu da ancak Evliyaullah’a muhabbetle olur. İşte onun
için bizde rabıta önemlidir. Sair tarikatlar rabıtayı, azını da
yapamıyorlar, rabıtaya bu kadar önem, kıymet vermiyorlar. Ama;
Bizim tarikatımız rabıta tarikatı,
Bizim tarikatımız şeriat tarikatı,
Bizim tarikatımız hatme tarikatı
Bizim tarikatımız sohbet tarikatı,
Bakın bunlar, hepsi Allah'ın emirleridir.
Yani şöyle ki: Şeriat tarikatı demek, zahirde asla ve asla şeriatta kıl
kadar bir noksanlığınız olmayacak.
Bu başka tarikatlarda oluyor mu?
Olmasa da öyle görünüyor. Mesela cehrî tarikatlarda bazen karışık
zikir yaparlar. Bu tabi ki şer-i şerife muhalif görünüyor. Ama
aslında muhalif değil, ama muhalif görünür. Neden muhalif
oluyor? Hani bir insan için,
Neye baksan Hak gözüyle kıl nazar
Böyle bakan gözlere olmaz yasağ
Eğer madem ki cehrî tarikatlarda da bu vardır. Madem ki bunlar,
nefis yoluyla terakki ediyorlarsa, nefislerini arındırıyorlarsa,
nefisleri arındıktan sonra, onlar artık her gördükleri bacı-gardaş
birbirleriyle, asla onlarda kötü bir niyet olmaz, anlaşıldı mı?
İnsanın kız kardeşi kendisine mahrem olur mu? Annesi kendisine
mahrem olur mu? Olmaz. Onlarda işte öyle, o sıfata ulaşıyorlar,
şehvetleri ölüyor, onlarda şehvet kalmıyor. Küçüklerini gördükleri
GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4 - www.gonullersultani.net
106
zaman evlat gibi, kızı gibi, yaş emsali kız kardeşi gibi, daha
büyükler annesi gibi. Bunlar böyle bakıyorlar. Hep beraber böyle
bakıyorlar.
Ama bizim tarikatımız şeriat tarikatı olduğu için, bunu men
etmiştir, fitneyi mucip olmasın. Nitekim de oluyor, değil mi
oluyor? El bilir mi?
Geçmeyenler bilmez çarhı çenberi
İçmeyenler bilmez âb-ı Kevseri
Ama bir de bunların, bir çok da tehlikesi var. Henüz daha o sıfat
onda tecelli etmezse, yani bütün şehvetini öldürmezse, nefsani
arzulardan geçmezse, tabi ki o zaman günah da kazanıyorlar.
Günahı kebair, günah da işliyorlar.
Tarikat cümle haktır olma zaği
Ki dört misbahı birdir çerağı
O misbahın on ikidir budağı
Burada on iki budaktan mana: On iki imam var, söyleniyor.
Dört misbahdan mana dört hulefa-i Raşidîn,
Çerağdan mana da Peygamber Efendimizin nuru, bunlardan tecelli
etmiştir.
İşte onun için her tarikatın zikirleri değiştiği gibi, amelleri de
değişebilir. Birinde olan bakarsın ki öbüründe başka türlü,
öbüründe olan bakarsın ki öbürküsünde başka türlü, zikirleri de
böyledir. Şimdi, onlarda mesela toplanırlar, işte toplantılarında
cehrî zikir yaparlar.
Biz de toplanıyoruz, bizim hatmi hacemiz var, devamlı yapıyoruz.
Bir de teveccühümüz var. Teveccüh tabi her zaman yapılmıyor.
Herkes tarafından yapılmıyor. Bu da ayrı bir yetkidir. Kime
verilmişse o yapar, herkes yapamaz.
Teveccüh büyük ameldir. Başka tarikatlarda teveccüh yoktur,
bizim tarikatımızda var. Ama öyle bir büyük amel ki bu teveccüh,
GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4 - www.gonullersultani.net
107
bakın, hakikaten bir teveccühte müridin kalbine zikir tohumu
ekilir. Yani ölü kalpler teveccühte diriliyor. Kelamı kibarlar haktır.
Kelamı kibarlara inanmak lazım.
Teveccüh olunca kalb-i ihvana
Mürde kalplerimiz geliyor cana
Yani teveccüh olunca ihvanların kalbine, onların ölü kalpleri
diriliyor.
Murg-ı canlar başlar ah u figana
Murgı can da nedir? Can ruhtur.
Ruhlar ağlamaya başlar. Niye ağlıyor ruhlar?
Ruh uyanıyor o zaman, ayılıyor, uyanıyor gafletten, gafletinden
kurtuluyor. Çünkü bak, bir kelam daha var;
Uyan gaflet meyinden kalk bu derdin çâresine bak
Kemendi boğazına tak ara bul kâmil insânı
Demek ki insanlar; kamil insanı tanımayanlar, meşayihi
tanımayanlar, gafil oluyorlar. Bu hususta çok kelamlar vardır.
Eğer himmet erişmezse sana bir şeyh-i kamilden
Adûlar yıktılar seddi ne yatarsın gafil insan
İşte Cenabı Hak, “Öyle bir ağızla dua edin ki, günah işlememiş
olsun” buyuruyor.
Bak burada da demek ki, bu günahı işlemeyen ağız kim?
Günah işlemeyen ağız, şüphe yok ki, inancımıza göre
evliyaullahtır. Çünkü evliyaullah varis-i enbiyadır. Allah'a kulluk
yapan nebilerden sonra velilerdir. Sadakatle kulluğunu yapanlardır.
Sadık demek, Cenabı Hakk’a sadakatle kulluk yapandır.
Peygamber Efendimiz, Sıddık-ı Ekber Efendimiz hakkında neler
GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4 - www.gonullersultani.net
108
buyurmuş, ne emirleri var? Cenabı Hak, Sıddık-ı Ekber
Efendimizi övüyor, methediyor meleklere, sadakatini methediyor.
Cenabı Hak “Sadıklarla beraber olun
4
” buyuruyor.
Sadıklar kimlerdir? Sadıklar velilerdir.
Ama sadık olun değil, sadıklarla olun, buyruluyor.
Sadık olun emri olsaydı, meşayih araya girmezdi. Meşayihe ihtiyaç
olmazdı. Herkes kendisini sadık ederdi. Fakat sadıklarla olun
demiş: Demek ki burada muhakkak bir meşayiha ihtiyaç var.
Zaten öyle değil mi? Bütün tasavvuf kitaplarını Allah'a şükür,
okumuşsunuz veya dinlemişsiniz, bütün bu kadar güruh-ı evliyayı
düşünecek olursak, bunların hiçbir tanesi rabıtasız, meşayihsiz
olabilmişler mi? Hiçbir tanesi mürebbisiz yetişebilmişler mi?
Mürebbi demek, üstat, manevi üstattır. Üstatlığı ruha yapıyor.
Ruha öğretiyor, ruhu yetiştiriyor.
Bu da Peygamber efendimizin emri değil mi ki?: “benim
mürebbim Rabbim, Rabbim beni terbiye etti
5
”.
Şimdi kelamı kibarda şöyle geçer:
Özün bir pîre teslim et mudâvim ol kapısında
Meşâyihden murâd şâhım mürebbî kâmil olmaktır
Kendini bir pire teslim et, pirden mana yine meşayihtir,
evliyaullahtır. Sen kendini ona teslim et diyor, onun kapısında
bekle, ama silahlı olarak bekleyecek değilsin. Fakat ona
inanacaksın, onu seveceksin, onun tarikatının hizmetlerini canla
başla yapacaksın. Beklemek demek budur.
Meşayihi tanımaktan bilmekten, onun kapısına gitmekten ve onun
kapısını beklemekten maksat neymiş? gaye neymiş?
4 Tevbe 9:119
5 Tırmizi Menakil 1 Müsned 4.Bab S.66
Dostları ilə paylaş: |