www.minimalinvazivjinekolojikcerrahi.org
21 - 25 Şubat 2018
Wyndham Grand İstanbul Levent • İstanbul
MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK
CERRAHİ KONGRESİ
VS-21
Uterin Rüptür’e laparoskopik yaklaşım: 1.Trimester’de medikal abort esnasında uterin
rüptür gelişen eski sezaryenli olguda laparoskopik evakuasyon ve uterin rüptür onarımı
Adnan Orhan, Işıl
Kasapoğlu, Ilknur Saide Kıngır, Kemal Özerkan
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı, Bursa
Uterin rüptür, obstetrik hastalarda hem annenin hem de fetüsün hayatını tehdit eden ciddi bir
komplikasyondur. Bu video sunumunda, “Missed abortus” endikasyonu ile medikal abortus
protokolü uygulanan bir hastada meydana gelen eski uterin skar rüptürü sonrası
laparoskopi ile
fetal plasental eklerin evakuayonu ve uterin rüptürün onarımı gösterilmiştir.
OLGU: 37 yaşında, G2Y1, özgeçmişinde 3 yıl öncesinde bir sezaryeni olan hasta, 12 hafta gebeliği
mevcutken tarafımıza “Missed abortus” endikasyonu ile misoprostol uygulanırken uterin
rüptür ön tanısı ile acil olarak sevk edildi. Fizik ve pelvik muayenede akut batın hali saptandı.
Hemorajik şok tablosu yoktu ve hemoglobin düzeyi 8,2 g/dL’ydi. Vajenden sızıntı tarzı kanaması
mevcuttu. Servikal dilatasyon ve effasman izlenmedi. Transvajinal ultrasonografide uterus 3 aylık
cesamette, eski uterin insizyon skarında 3 cm çapında bozulmuş kese, uterus ve mesane arasında
da 6X9X9 cm boyutlarında hematom alanı görüntülendi. Olgu, eski uterin insizyon skar rüptürü
endikasyonu ile acil olarak laparoskopiye alındı. Situsta; uterus önünde eski sezaryen skar
hattında, batın ön duvarına uzanan ve uterusu douglasa tamamen iten yaklaşık 10 cm çapında
plasenta izlendi, Çevresinde hemorajik sıvı mevcuttu.
Fetüs omentum yüzeyine yapışık haldeydi. Skar hattındaki plasental doku ve omentumdan
diseke edilen fetüs ve ekleri dışarı alındı. Uterin rüptür alanı çift kat, kontinü suture edildi.
Hasta operasyon sonrası üçüncü gün taburcu edildi. Poliklinik izlemde 1.hafta, 1.ay ve 3.ay
değerlendirilen hastanın uterin rüptür alanı normal anatomisine kavuştu.
Birinci trimesterda abortus esnasında gelişen uterus rüptürü nadir bir obstetrik komplikasyondur.
Bu vaka literatürde birinci trimester uterin rüptürüne laparoskopik yaklaşım uygulanan üçüncü
vakadır. İlk bakışta çok uygulanabilmesi mümkün değil gibi görünse
de özellikle hemodinamik
olarak stabil olan hastalarda laparoskopinin yeri olabileceğini düşünmek önemlidir.
Anahtar Kelimeler: Uterine rupture, Laparoscopy, Suturing
21 - 25 Şubat 2018
Wyndham Grand İstanbul Levent • İstanbul
MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK
CERRAHİ KONGRESİ
www.minimalinvazivjinekolojikcerrahi.org
VS-22
Laparoskopik Sakrokolpopeksi
Pınar Kadiroğulları, Hüseyin Kıyak,
Kerem Doğa Seçkin
İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın
Hastalıkları
ve Doğum Kliniği, İstanbul
AMAÇ: Çalışmamızda 20 yıl önce kadın genital prolapsusu nedeniyle vajinal histerektomi ve
sistorektosel operasyonu olmuş hastada, cuff prolapsusu nedeniyle yaptığımız laparoskopik
sakrokolpopeksi operasyonunu göstermeyi hedefledik.
GEREÇ VE YÖNTEM: 59 yaşında vajenden ele gelen kitle nedeniyle başvuran hastada cuff
prolapsusu saptanması nedeniyle laparoskopik sakrokolpopeksi operasyonu yapıldı.
Hastaya
standart laparoskopi prosedürü uygulandı. Vajenin anterior ve posteriorundan periton diseke
edildi. Presakral alanda promontoryum ortaya çıkarıldıktan sonra oluşturulan subperitoneal
tünelden mesh uygulandı ve suture edildi.
BULGULAR: Postoperative ikinci gününde hasta şifa ile taburcu edildi. Hastanın poliklinik
takiplerinde yapılan muayenede cuff -4 seviyesinde izlendi.
TARTIŞMA VE SONUÇ: Laparoskopik sakrokolpopeksi günümüzde sık uygulanmaya başlanmış
olan ürojinekolojik operasyonlardandır. Başarılı bir operayon gerçekleştirmek için ureter
trasesinin
net izlenmesi, kulde sak aralığının ve presakral alanın net ortaya çıkarılması önemlidir.
Oluşturulan subperitoneal tünelden greft retroperitoneal olarak yerleştirilmelidir. Aralıkların
diseksiyonu ve meshin yerleştirilmesi videomuzdan net olarak görülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Laparoskopi, Prolapsus, Sakrokolpopeksi
www.minimalinvazivjinekolojikcerrahi.org
21 - 25 Şubat 2018
Wyndham Grand İstanbul Levent • İstanbul
MİNİMAL İNVAZİV JİNEKOLOJİK
CERRAHİ KONGRESİ
VS-23
Total Laparoskopik Histerektomi ve Bilateral Salpingooferektomi
Soner Pul, Pinar Kadiroğullari, Kerem Doğa Seçkin
İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın
Hastalıkları ve Doğum Kliniği, İstanbul
AMAÇ: Çalışmamızda myoma uteri tanısı ile laparoskopik histerektomi ve bilateral
salpingooferektomi yaptığımız hastanın operasyon basamaklarını göstermeyi hedefledik.
GEREÇ VE YÖNTEM: 50 yaşında anormal uterin kanaması olan hastaya myoma uteri tanısı ile
laparoskopik histerektomi yapıldı. Hastanın yaşı ve öncesinde hasta ile yapılan görüşmeye istinaden
over kanseri riskini ortadan kaldırmak için operasyona bilateral salpingooferektomi eklendi.
Hastaya standart laparoskopi prosedürü uygulandı. Operasyon için uygun pozisyon verilmesinden
sonra maniplatörün yerleştirilmesi ve portların girişi ile eş zamanlı batın
içinin gösterilmesi
hedeflendi. Takiben uterus basamak basamak serbestleştirlerek çıkarıldı ve suturasyon yapıldı.
BULGULAR: Postoperative ikinci gününde hasta şifa ile taburcu edildi. Hastanın poliklinik
takiplerinde şikayetlerinin olmadığı izlendi.
TARTIŞMA VE SONUÇ: Histerektomi için klinik endikasyonu hala sıklıkla myoma uteri
oluşturmaktadır. Yapılan operasyon şeklinin ise güncel yaklaşımlara uygun olarak total
laparaskopik histerektomi yönünde hızla artığı görülmektedir. Biz de vakamızda myoma uteri
endikasyonu ile yaptığımız total laparaskopik histerektominin basamaklarını göstermeyi
hedefledik.
Anahtar Kelimeler: Laparoskopi, Myoma uteri, Histerektomi