00 film k 05 giris



Yüklə 344,63 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə39/120
tarix21.06.2018
ölçüsü344,63 Kb.
#50131
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   ...   120

108
ekol de¤ildir, ama klasik anlat› biçimlerini sorgulayan,
karakter, konu örgüsü, mekân, bak›fl aç›s› ve kronolojik
zaman gibi kurgusal ö¤eleri ortadan kald›r›p
yinelemeleri, duygu yoksunlu¤unu, ayr›nt›l› nesnel ve
kimi zaman co¤rafi betimlemeleri, yazar yorumunun
eksikli¤ini ve zaman›n çözülüflünü öne ç›karan
romanlard›r.
Robbe-Grillet, bu anlay›fl› sergiledi¤i romanlar›n›n
ard›ndan 1984’ten bafllayarak bir üçlemeden oluflan
“kurgusal” özyaflamöyküsünü de yay›mlar. Bu yap›tlarda,
Claude Simon’un “Her fley, hayal ürünü olanlar bile,
özyaflamöyküseldir” düsturunu bellemifltir. Robbe-
Grillet’ye göre, hayat ne anlaml›d›r, ne de anlams›z,
vard›r o kadar. Belki kendi mitimizi yaratmak da bu
ba¤lamda önem kazan›r.
Alain Robbe-Grillet’nin 1961’de bafllayan sinema
maceras›nda da, “yeni roman”la ortaya att›¤› ve “yeni
insan”› yaratt›¤›n› düflündü¤ü bütün bu biçimsel ve
izleksel ö¤elerin izini sürmek mümkündür. Sadece
nesnel ayr›nt›lar›n betimlendi¤i, görselli¤e elveriflli
anlat›m dünyas› ve romanlar›nda kameray› an›msatan
bir bak›fl aç›s›n› benimsemifl olmas›, yap›mc›lar Pierre
Courau ve Raymond Froment’›n ilgisini çeker. 1960
k›fl›n›n sonlar›na do¤ru, sinemada zaman ve anlat›mla
oynayan ve (özellikle 1959’da çekti¤i Hiroshima, Mon
Amour / Hiroflima, Sevgilim ile) yeni bir dil yaratmaya
bafllam›fl olan Alain Resnais ile Alain Robbe-Grillet’yi bir
araya getirmenin ilginç olaca¤›n› düflünürler. Resnais’nin
filmlerini önceden görmüfl ve onun sinemada yapt›¤›
fleyle kendisinin edebiyatta yapmaya çal›flt›¤› fley
aras›nda zaten pek çok ortak nokta bulmufl olan Robbe-
Grillet, bu teklifi derhal kabul eder. Robbe-Grillet, L’Année
Dernière à Marienbad / Geçen Y›l Marienbad’da’n›n
yay›mlanm›fl senaryosunun, bir baflka deyiflle “sine-
roman›n›n” önsözünde, ilk andaki düflüncelerini flöyle
ifade eder:
“Görüflmeyi hemen kabul ettim. Resnais’nin
yap›tlar›n› biliyordum, o filmlerdeki hofla gitme kayg›s›
gütmeyen, sa¤lam, son derece bilinçli ve düzenlenmifl
yap›ya hayran olmufltum. Benim kendi yap›tlar›mda biraz
törensel bir vakar, belli bir a¤›rl›k, “tiyatrovari” bir hava,
hatta bazen bir heykeli veya bir operay› akla getiren
donuk tav›rlar, kat› jestler, sözler, dekorlar yaratmaya
yönelik çabalar›m, bu filmlerde de vard›. Bir di¤er ortak
yan›m›z da, geleneksel nedensellik zincirlerine ve
anlat›lan olay›n mutlak kronolojisine fazla tak›lmadan,
en saf haliyle zihinsel bir uzam ve zaman (belki de
rüyan›n ya da belle¤in, duygusal hayat›n uzam ve
zaman›n›) kurma e¤ilimimizdi.”
‹lk karfl›laflmalar›nda, Resnais ile Robbe-Grillet her
konuda tamamen hemfikir olduklar›n› görürler, ertesi
hafta da proje ana hatlar›yla ortaya ç›kar. Robbe-Grillet,
senaryonun yaz›m› s›ras›nda tek bafl›na çal›fl›r, ara s›ra
Resnais yaz›lanlar› görmektedir, ama hiç müdahale
etmez. Ayn› flekilde, çekim sürecine de Robbe-Grillet hiç
müdahale etmez, çekimler s›ras›nda sette bulunmaz
USTALARA SAYGI
TRIBUTES
ALAIN ROBBE-GRILLET
Nermin Saatçio¤lu
20. yüzy›l›n en yenilikçi sanatç›lar›ndan Alain Robbe-
Grillet flöyle der: “Dönüp arkam›za bakacak olursak,
geçmifl bak›fllar›m›z›n karfl›s›nda fazla dayanmaz, da¤›l›p
gider.” Hayatta, dolay›s›yla sanatta nesnelli¤in mümkün
olmad›¤›n›, her fleyin öznel oldu¤unu vurgulayan bu
ilginç yazar ve film yönetmeni, gerçekli¤in (bu arada
geçmifllerimizin de) bizim yarat›m›m›z oldu¤unu
savunur. ‹nsan kendi hikâyesini kendi bafl›na kurar.
Alain Robbe-Grillet 18 A¤ustos 1922’de, Fransa’n›n
kuzeybat›s›ndaki Brest’te, bilimadam› ve mühendis dolu
bir ailede dünyaya gelir. O da ilk baflta bilim yolunu
tutarak 1945’te Devlet Ziraat Enstitüsü’nden mezun olur.
1945-51 aras›nda devletin çeflitli kurumlar›nda istatistikle
ve sömürgelerdeki ziraat ürünleriyle ilgili görev yapar.
1955’ten itibaren ise, kendini tamamen edebiyata
vererek, 19. yüzy›l tarz› toplumsal gerçekçi roman›n
öldü¤üne inanan Claude Simon, Nathalie Sarraute,
Michel Butor, Jacques Derrida ve Pierre Bourdieu gibi
yazarlar› bünyesinde toplayan Minuit Yay›nlar›’nda edebi
dan›flmanl›k yapmaya bafllar.
Robbe-Grillet ilk roman› “Un Régicide / Kral Katili”ni
daha 1949’da yazar, fakat bu roman ancak 1978’de
yay›mlanma olana¤› bulur. 1951’de hastalan›nca yazd›¤›
“Les Gommes / Silgiler” ise, onu “yeni roman” ak›m›n›n
öncüsü haline getirir. Bu romanda bir polis müfettifli,
güya birini öldürmüfl bir katili aramaktad›r, fakat cinayet
henüz ifllenmemifltir, belki de katil kendisidir. Çizgisel
zaman anlay›fl›n›n k›r›ld›¤›, uzam›n da döngüsel ve
belirsiz özellikler tafl›d›¤› roman, Robbe-Grillet’nin
edebiyatta ve sinemadaki di¤er yap›tlar›n›n ilk ipuçlar›n›
verir.
Robbe-Grillet, yazar›n fiziksel nesneleri kiflisellikten
uzak bir flekilde betimlemekle yetinmesi gerekti¤ini
savunur. Psikolojik veya ideolojik analizden kaç›n›lmal›,
okur bu ayr›nt› ve olaylar›n alt›nda neyin yatt›¤›n› kendi
tahmin etmelidir. Robbe-Grillet, bütün insani
duygulardan ar›nm›fl nesnel bir gerçekli¤i vurgulam›fl
olmas›na ra¤men, yeni roman›n tamamen öznel
oldu¤unda ›srar eder: Sonradan filmlerinde de
sergileyece¤i tezine göre, fiziksel dünya tek gerçek
hakikattir ve belle¤e ancak fiziksel nesneler arac›l›¤›yla
yaklafl›labilir. Dünya her fleyi bilen bir anlat›c› taraf›ndan
de¤il, daima bir karakterin gözünden ortaya konur.
“Gerçek yazar›n söyleyece¤i bir fley yoktur. Önemli olan
söyleme biçimidir” der. “Yeni roman” kurallar› belli bir


111
gemiyle ebediyen okyanuslarda dolanmaya mahkum
edildi¤i Uçan Hollandal› ya da hayalet gemi temalar›
üstüne bir çeflitlemedir bu film.
Sanatç›, sinema konusunda son iflbirli¤ini 1996’da
animasyon ustas› Raoul Servais’nin Taxandria filminin
senaryosuna katk›da bulunarak yapar. Bu, genç prens
Jan’la, onu her gece rüya alemi Taxandria’ya götüren
deniz feneri bekçisi Karol’un hikâyesidir. Bu filmde de
René Magritte’in imgesel dünyas›na göndermeler vard›r.
Bunun yan›s›ra Robbe-Grillet’nin gözde temas› olan
farkl› katmanlar aras›nda geçifller (rüya alemi ile maddi
dünya), biçimsel olarak Raoul Servais’nin animasyon
bölümler ile gerçekçi çekimler aras›nda kurdu¤u
dengeyle hayat bulur.
Alain Robbe-Grillet’nin hem edebiyatta, hem de
sinemada as›l hedefinin insan zihninin ve duygu
dünyas›n›n iflleyifl biçimini yans›tmak ve zihne özel bir
zaman ve uzam yaratmak oldu¤unu söylemifltik. Biraz
çeliflkili görünse de, buna “nesnel bir öznellik” aray›fl›
demek yanl›fl olmaz: ‹nsanla ilgili her fleyin öznel ve
göreceli oldu¤unu olabildi¤ince “nesnel” bir biçimle
iletme çabas› söz konusudur -tabii sonuçta yine
yönetmenin öznel bak›fl aç›s›yla! Robbe-Grillet bunu
yaparken klasik roman ve sinema tekniklerini es geçer ve
zihnin matematiksel koordinatlar›n› vermeye soyunur:
zaman ve uzam.
‹nsan belle¤inde zaman çizgisel de¤il, döngüseldir ve
geçmifl, flimdi ve gelecek, hepsi bir arada bulunur ve
asl›nda bunlar›n hepsi de yoklu¤a, hiçli¤e denktir. Geçmifl
yaflan›p bitmifltir ve tekrar yaflanamaz, demek ki art›k
yoktur; öte yandan gelecek henüz yaflanmam›flt›r, henüz
olmam›fl olas›l›klardan ibarettir, demek ki o da henüz
yoktur. fiimdiki zamanla karfl› karfl›ya kalan insan, an› da
hiç yakalayamaz, Sartre’›n “Bulant›”da betimledi¤i üzere,
içinde bulunulan an, daha fark›na var›l›p yakalanamadan
kay›p gitmekte, yok olmaktad›r. Bu hiçli¤in karfl›s›nda
insan, kendi varoluflunu -belki eylemlerini de-
biçimlendirmek üzere, geçmiflini ve gelece¤ini her an,
yaflad›¤› her dakika yeni bafltan kurup yarat›r. Zihnin
dünyas›nda geçmifle dair an›lar, gelecekle ilgili planlar,
hayaller, rüyalar ve erotik veya masals› fanteziler, kiflisel
arzu ve saplant›lar do¤rultusunda sözde “gerçekli¤i”
sürekli de¤ifltirip dönüfltürür. Döngüsel, tekrara dayal›
anlat›m, söz konusu edilen billurlaflt›r›lm›fl an›n
yo¤unlu¤unu art›r›r. Ama o an da di¤erleri gibi uçucudur,
her tekrarda bir önceki uçup gider. ‹çinde bulunulan an,
bütün o hayallerin, fantezilerin araya girmesiyle yok edilir
ve eflzamanl› olarak yarat›l›r. Düflünce ak›fl› tekni¤i, Alain
Robbe-Grillet’de varoluflsal bir meseledir.
Robbe-Grillet, nesnel gerçeklik diye bir fley olmad›¤›n›
vurgulamak için farkl› teknikler kullan›r. Bunlardan biri,
sürekli olarak perdede gösterilen “gerçekli¤in” alt›n›
oymak, onu baltalamakt›r. “Gerçek” olarak alg›lay›p
güvenebilece¤imiz her görüntüye al›fl›lmad›k bir fley
ekleyerek onun birdenbire tuhaf kaçmas›n› sa¤lar. Bunu
genelde rahats›z edici ses efektleriyle, yersiz kaçan
Alain Robbe-Grillet, zaten geleneksel bir anlat›m› ve
öyküsü olmayan, gerçekle hayalin birbirine kar›flt›¤› bu
filmin gölge çeflitlemesini yapar. 1971 tarihli N. a pris les
dés / N. Zarlar› Eline Ald›’da, Cennet’in çekimleri s›ras›nda
kullan›lmayan parçalar›, zar at›m›yla saptanan rastgele,
keyfi bir düzen içinde yeniden kurgular ve ayn› hikâyeyi
bambaflka bir flekilde anlat›r; böylece bütün olaylar›n
göreceli¤ini vurgulam›fl olur. Zaten bu ikinci filmin ad›
bile ilk filmin anagram›d›r; kelimelerin sesteflleri tersyüz
edilip yeni bir s›raya sokulmufl ve yeni kelimelere
dönüflmüfltür. (“L’Éden et Après” / “N a pris les dés”)
1973’te çekilen Glissements progressifs du plaisir / Yavafl
Yavafl Zevke Meyletmek’te ise, Robbe-Grillet sözde
polisiye bir öykünün içine gözde temalar›n› sokar.
Asl›nda film, Jules Michelet’nin engizisyon belgesi “La
Sorcière / Cad›”dan uyarlanm›flt›r. Bu da Yalan Söyleyen
Adam’da oldu¤u gibi, geçmiflin yeniden kurulmas› için
gösterilen bofla çaba üzerinedir. Bir genç k›z, birlikte
yaflad›¤› genç bir fahifleyi öldürdü¤ü iddias›yla ve kötücül
güçleri olan bir cad› oldu¤u düflüncesiyle tutuklan›r. K›z›n
gerçekten de büyük güçleri vard›r belki, karfl›s›na ç›kan
bütün otorite temsilcisi erkekleri -teker teker onu sorguya
çeken polis müfettifli, rahip ve avukat- büyüleyip ikna
etmeyi baflar›r; erkeklerin tümü de yavafl yavafl arzuya,
flehvete ve meçhule meyleder. Bu sorgulama ve ayartma
sahneleri, genç k›z›n an›lar› ve hayalleriyle kar›fl›r. Verdi¤i
ifadelerdeki çeflitlilik ve çeliflkiler arac›l›¤›yla, k›z onu
sorgulay›p yarg›layanlar›n ahlaki de¤erlerini sorgulamay›
ve hepsinin kiflili¤ini çökertmeyi baflar›r. Filmin sonunda,
cinayetin gerçekte ifllenip ifllenmedi¤inden, genç k›z
d›fl›nda baflka bir k›z›n söz konusu olup olmad›¤›ndan
emin olamay›z, böylece çizgisel olmayan s›çramalarla
dolu bu daire kapanm›fl olur.
1975’te çekilen ve Robbe-Grillet’nin en ticari, en hafif
filmi olan Le jeu avec le feu / Ateflle Oyun’da da, iflas
etmek üzere olan bir banker, darbo¤azdan kurtulmak
için çözüm olarak, k›z›n› müdavimi oldu¤u bir geneleve
kapat›p sanki kaç›r›lm›fl gibi göstererek fidye paras›
istemeyi planlar. Filmde genelev olarak gösterilen yer,
asl›nda Paris Operas›’n›n y›llar boyu sahne olarak
kulland›¤› Palais Garnier binas›d›r. Operalar›n
hayalleriyle ve aynalarla dolu bu fantezi ve rüya
ortam›nda, genç k›z di¤er fahiflelerle çeflitli oyunlar
oynarken, bir özel dedektif de k›z› aramay› sürdürecektir.
Alain Robbe-Grillet, 1975’te ç›kard›¤› ve René Magritte
tablolar›ndan esinlenerek yazd›¤› kitapla ayn› ad› tafl›yan,
ama onunla sadece baz› ortak temalar› paylaflan La Belle
Captive / Güzel Tutsak filmini de 1983’te çeker. Burada da
flüphesiz kendine yak›n hissetti¤i Magritte’in gerçeküstü
görsel dünyas›n› sinema perdesinde yarat›rken, bir
yandan da gerçekli¤e ve bilinçalt›na yönelik
sorgulamas›n› sürdürür.
Robbe-Grillet, flimdilik son filmi Un bruit qui rend fou
/ Deli Eden Bir Ses’i 1995’te, Belçikal› Dimitri de Clerq’le
birlikte çeker. Korkunç bir suç iflleyen bir denizcinin,
kalbi temiz bir genç k›za rastlayana kadar ›ss›z bir
ALAIN ROBBE-GRILLET
110
adam›n zihninde yer edecek ve tekrar tekrar yaflam
bularak ölümsüzleflecektir.
Alain Robbe-Grillet, 1966’da çekti¤i Trans-Europ-
Express / Avrupa Ekspresi’nde biraz daha ironik bir hava
tutturur ve bu sefer gerçek zamanla anlat› zaman›n›,
gerçeklikle yarat›m› iç içe geçirir. Görünürde bu bir tür
sinemas› ürünüdür (gangster filmi), bir uyuflturucu
kaçakç›s›n›n yaflad›klar› anlat›l›r. Fakat bu hikâye, bir
çerçeve hikâyenin içine yerlefltirilmifltir: Asl›nda hepsi
gerçeklefltirilmesi düflünülen bir film projesidir ve proje
de oluflum süreci içindedir. Süreç içinde, hikâyenin
kahramanlar›, yarat›c›lar›n›n elinden kurtulup kendi
ba¤›ms›zl›klar›n› ilan eder neredeyse. Dolay›s›yla filmde
birbiriyle sürekli etkileflim içinde olan birden fazla
gerçeklik düzlemi, birden fazla anlat› katman› vard›r.
Film projesinin oluflturuldu¤u anlat› katman›n›n
tamam›n›n, kahraman›n kendi hikâyesini canland›rd›¤›
ikinci katman›nsa büyük k›sm›n›n trende geçiyor olmas›,
katmanlar›n birbirini yap›sökümüne u¤ratt›¤› dinamik
yarat›m sürecini ve hatta bir metafor olarak sinemay›
vurgular. Belki trenin raylar üstünde gidiflini örnek alan
görece çizgisel anlat›m tarz›, belki de ironik ve mizahi
tonu nedeniyle Avrupa Ekspresi, Robbe-Grillet’nin ilk
ticari baflar›s› olur.
Alain Robbe-Grillet, 1968’de L’Homme qui ment /
Yalan Söyleyen Adam’› çeker. Robbe-Grillet, bu filmin
çekilifl hikâyesini flöyle anlat›r: “‹lk filmim Ölümsüz
Kad›n’› Slovakçaya çeviren Albert Marencin ön ayak oldu.
Bir film çekmek için en uygun yeri seçeyim diye beni
resmi olarak Slovakya’ya davet etti. (...) Oradaki küçük
kasabalardan birinde, savafl kahramanlar›na, vatanlar›
için ölmüfl partizanlara adanm›fl bir an›t gördüm. Albert
Marencin bunlar›n kimilerinin k›smen hain oldu¤unu,
ama siyasi nedenlerden dolay› oraya kahraman olarak
gömüldüklerini söyledi. Bu bana, Borges’in ana
karakterinin hem kahraman, hem de hain oldu¤u
‘Kahraman-Hain’ hikâyesini hat›rlatt›. Yalan Söyleyen
Adam böyle ortaya ç›kt›.” Filmde Boris, Alman
askerlerinden kaçmakta ve kay›p yoldafl›, direniflçi Jean
Robin’i aramaktad›r. Karfl›laflt›¤› insanlara bu adam›n
kiflili¤ini defalarca ve çeliflkili yorumlarla anlat›r. Kendi
geçmiflini kendi yazarak, kiflili¤ini de biçimlendirmektedir.
Her hikâyede farkl› bir kiflilikle boy gösteren Boris, nesnel
gerçeklik diye bir fleyin varolmad›¤›n› filmlerinde (ve
romanlar›nda) sürekli ortaya koyan Robbe-Grillet’nin uç
noktadaki kahraman›d›r.
Robbe-Grillet, 1970’de ilk renkli filmi L’Éden et Après /
Cennet ve Sonras›’n› çeker. Burada da yine çizgisel zaman
ak›fl› altüst edilmifl, oyun ve fantezilerin uzam-zaman›
anlat› yap›s›n› biçimlendirmektedir. Cennetten düflüfl ve
(hiç olmayan?) masumiyeti yitirifl mitini tersyüz eden
filmde, Bat› dünyas›na ait modern fabrikalarla Kuzey
Afrika çöllerindeki ilkel evlerin ifade etti¤i çeliflkili
kültürleri birbirine ba¤layan fley, her iki simgesel
mekânda da bol bol akt›¤›n› gördü¤ümüz ve
dirimsellikten çok, oyunlar› vurgulayan kan ve menidir.
bile. Resnais bir iki teknik de¤ifliklik haricinde, özgün
senaryoya sad›k kal›r: ‹ki sanatç› aras›ndaki ruhsal uyum
ve güven sonsuzdur.
Robbe-Grillet’nin sinemadaki öncelikli hedefi, gerçekçi
anlat›m tarz›na karfl› ç›kmak, bunun yerine zihnin ve
duygusal alemin öznel iflleyifl tarz›n› geçirmektir.
Marienbad, asl›nda klasik bir aflk üçgenini ele al›r, fakat
bunu iflleme tarz› klasik olmaktan uzakt›r. Geçen y›l
Marienbad’da karfl›lafl›p sözlefltiklerini iddia eden ve bu
flekilde kad›n›n akl›n› çelmeye çal›flan, sözleriyle kad›n›
oldu¤u kadar kendini de bafltan ç›karan erke¤in yegâne
dayana¤›, kendi anlatt›¤› hikâyedir. Film, gerçekte böyle
bir olay›n olup olmad›¤›na dair bize de bu anlat›lan öznel
(ve belki uydurma) hikâyeden baflka bir ipucu sunmaz.
“Marienbad’daki karfl›laflma”, sadece anlat›c›n›n
sözlerinin üstünde ayakta durur, ete kemi¤e bürünüp var
olur ve neredeyse öyle somutlafl›r ki, (belki gerçekleflmifl,
belki de sadece hayal edilmifl) bu geçmifl parças›, hikâye
edilen bir hat›ra olarak flimdiki zamandan daha gerçek
olur ve varl›¤›yla içinde bulunulan an› delip geçer, bir
aya¤›n› da yine kurgusal bir gelece¤e atar. Yinelenen,
çözülüp da¤›lan, yeniden kurulan, çeflitlenen bu hikâye,
otele sinmifltir ve dinamik do¤as›yla dura¤an, sabit
nesnelerden de bir yank› al›yordur sanki. Bütün film,
adam›n kad›na anlatt›¤› ve her seferinde biraz daha
aç›mlanan billurlaflm›fl bir an›n çok yönlü, farkl›
düzeylerde yorumlan›fl›d›r asl›nda ve bu yorumlar silsilesi,
sonuçta özgürlü¤e giden eylemi do¤urur. Alain Resnais
de sürekli ak›p giden sözel anlat›yla uyumlu olarak, statik,
abart›l› bir biçimcilik içinde donup kalm›fl insanlar›n,
nesnelerin, mekân›n üzerinden ak›p giden kamera
hareketleriyle, anlat›n›n anlam›n› sürekli ask›ya al›r.
Marienbad, yazar›n›n önünde yeni ufuklar açm›flt›r.
Ertesi y›l, “Silgiler” roman›n›n filme çekilmesi düflünülür,
fakat bu projeden vazgeçilir. Yap›mc›n›n akl›na baflka bir
fley gelmifltir: Önceki y›l bir senaryo yazm›fl olan Robbe-
Grillet, belki kendi filmini yönetmekle ilgilenecektir.
Robbe-Grillet o s›rada ‹stanbul’dad›r ve “efsanelerin
‹stanbul’u”nu kendi düflsel uzam ve zaman›n›n içine
yerlefltiren bir senaryo yazar. Marienbad’da iflledi¤i
temalar, 1963’te çekti¤i L’Immortelle / Ölümsüz Kad›n’da
da belirgindir.
Burada da içinde bulunulan uzam, belli simgelerle
yüklüdür ve karakterlerin iç dünyalar›na ve yaflad›klar›
deneyimlere anlaml› ve ça¤r›fl›msal bir fon sa¤lar.
‹stanbul, bir Bat›l›n›n gizemini kolay kolay çözemeyece¤i,
yabanc›lar› içine zorlukla alan, etraf›nda oluflturulan
efsanelerin içinde neredeyse donup kalm›fl, yaflamsal
s›rr›n› ve gerçekli¤ini kolay kolay ele vermeyen bir flehir
olarak çizilir. fiehrin bu denli oryantalist bir portresinin
ortaya koyulmas›, filmin amaçlar›na uygundur. fiehri
niteleyen özelliklerin neredeyse tamam›, gizemli kad›n
kahraman için de söylenebilir. fiehir, neredeyse ortadan
kaybolan kad›nla iflbirli¤i içindeymiflçesine, onun
varl›¤›n› ve belki kendi varl›¤›n› da yalanlar. Bu uçucu, bir
türlü ele geçirilemeyen do¤as›yla kad›n da, kent de
ALAIN ROBBE-GRILLET


Yüklə 344,63 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   ...   120




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə