bulunuyordu. Biri kendi evi, diğeri Allah’ın evi idi. Millet işlerini Allah’ın
evinde yapardı... 7 ŞUBAT 1923
KİBRİT ÇÖPÜNÜN HİKAYESİ
Ben kibrit cöplerini insanlarin yasantilarina benzetirim.Kibrit kutusu insanin
yasadigi toplumu ifade eder bir bakima.Bazi kibrit cöpleri vardir bir amac icin
yanarlar,kimi bir sigara yakar,kimi bir ocak,kimi bos yere yanip tükenir hicbir
ise yaramadan.Kimi ise bir ormani,bir evi,büyük bir alani yakar kül
eder,kendisiyle birlikte.
Kibrit kutusunu acip baktiginizda hepsi ayni gibi gözükse de birbirinden farkli
kibrit cöpleri vardir.Bazilari yanamayacak kadar incedir.Yakarken kirilir
zannedersiniz ama en iyi o yanar kibrit kutusunda.Bazilari da epeyce kalin
olur,zannedersiniz ki yaninca yeri gögü yakacak ama yakinca bir bakarsiniz
fis diye bir ses cikarir kendisini bile yakamaz,sadece ucundaki kimyasal
madde alev bile almadan kararir gider.Kimileri egri bügrüdür ama yine de bir
kibrit cöpünden beklenen fonksiyonlari eksiksiz yerine getirirler.
Yanip bitme hayatin bitmesi gibidir,ucundan baslar yavas yavas dibine
dogru gider ve sonunda kapkara bir sey kalir. Iste insan yasami da bu kibrit
cöplerine benzer.Kimi insanlar vardir; kötü isler yaparlar orman yakma misali
, kimi insanlar vardir;kendinden beklenileni asla yerine getiremezler kalin
kibrit cöpü gibi kendi kendilerini yok eder giderler.
ATATÜRKÜN GÖRDÜĞÜ SON RÜYA
26 Eylül 1938 tarihinde Atatürk, rahatsızlığı ile ilgili olarak ilk defa
hafif bir koma atlatmıştı. Prof. Afet İnan, olayı şöyle anlatıyor:
O geceyi rahatsız geçirdi. İlk komayı o zaman atlatmıştı. Ertesi sabahki
açıklamasında :
"Demek ölüm böyle olacak" diyerek uzun bir rüya gördüğünü anlattı.
Salih'e söyle, ikimiz de kuyuya düştük, fakat o kurtuldu" dedi.
Atatürk'ün burada "kuyuya düşme" sembolü ile gördüğü rüya vizyonu,
kendisinin de söylediği gibi ölümünün habercisiydi. Salih Bozok'un kuyudan
kurtulması ise, Atatürk'ün vefat ettiği gün, buna çok üzülen Salih Bozok'un
intihar etmesi sonucu kurtarılmasını simgeliyordu...
Bu Atatürk'ün gerçekleşen son rüyasıydı...
130 sayısının Atatürk’le bağlantısı
Atatürk’ün yaklaşmakta olan doğum günü sayısı 130 ile doğum
yılı olan 1881 arasında çok ilginç, “gizli şifre” gibi bir bağlantı
yer almakta. Bu ilişki şöyle: 1881 yılının basamaklarının
karelerini toplarsanız bakın ne çıkıyor: 1 x 1 + 8 x 8 + 8 x 8 + 1
x 1 = 130!
130 ve 1881 sayıları arasında başka ilginç bir bağlantı daha var.
Eğer 130 sayısından 130 sayısının tersi olan 031 sayısını
çıkartırsanız: 130 – 031 = 99 = 18 + 81! (18 ve 81 sayıları
yanyana konunca 1881 yılını teşkil ediyorlar.)
130 sayısı ve 2011 yılı arasında da ilginç bir bağlantı var. 2011
asal sayı, ama tersi, 1102, 38 ve 29 sayılarının çarpımına eşit. 29
sayısının tersini 38 sayisi ile toplarsanız bakın ne çıkıyor: 92 +
38 = 130, yani Atatürk’ün 2011 yılına denk gelen doğum günü
sayısı!
130 sayısı ve 2011 yılı arasında bir başka ilginç bağlantı daha
var. 130 sayısının tersi bakın neye eşit: 031 = 20 + 11! (20 ve 11
sayıları yanyana konunca 2011 yılı çıkıyor.)
Atatürk’ün resmi doğum tarihinin çok ilginç özellikleri
Atatürk’ün resmi doğum tarihi 19051881, yani 19 Mayıs 1881.
Bakın bu sayıyı ortadan ikiye ayıralım, yani 1905 ve 1881 diye.
Bu iki sayı arasında da ilginç bir bağlantı var. 1905 sayısını 19
ve 05 olarak ortadan ikiye bölüp bu iki sayıyı 1905 sayısının
kendisinden çıkartırsanız bakın ne sonuç veriyor: 1905 – 19 – 05
= 1881!
1905 ve 1881 sayıları arasında başka ilginç bir bağlantı daha var.
1905 sayısını ters çevirirseniz, 5091 = 3 x 1697. 1697 asal bir
sayı. Bu sayıyı ortadan ikiye bölerseniz, 16 ve 97 sayılarından
1881 sayısını yaratabilirsiniz. Şu şekilde: 16 ve 97 sayılarının
farkı 97 – 16 = 81, terslerinin farkı 79 – 61 = 18, 18 ve 81
sayıları yanyana 1881 sayısını verir!
Ayrıca, Atatürk’ün resmi doğum günü olan 19051881 tarihinin
basamaklarının küplerinin toplamı bakın ne sonuç veriyor: 1 x 1
x 1 + 9 x 9 x 9 + 5 x 5 x 5 + 1 x 1 x 1 + 8 x 8 x 8 + 8 x 8 x 8 + 1
x 1 x 1 = 1881, yani Atatürk’ün doğum yılı!
Ayrıca, Atatürk’ün resmi doğum tarihini yedi haneli olarak
1951881 şeklinde yazıp bu sayıyı 1, 95, 18 ve 81 sayılarına
ayırırsak, bakın bu sayıları toplayınca ne çıkıyor: 1 + 95 + 18 +
81 = 195, yani, 19 Mayıs!
19 Mayıs’a denk gelen 195 sayısıyla 1881 yılı arasında başka
ilginç bir bağlantı daha var: 195 sayısının basamaklarının
küplerini toplarsanız sonuç 1 x 1 x 1 + 9 x 9 x 9 + 5 x 5 x 5 =
855. Bu sayıyı iki ile çarpıp çıkan sayıyıda tersi ile toplarsanız
bakın ne elde ediyorsunuz: 2 x 855 = 1710, 1710 + 171 = 1881!
Çok ilginç, sanki bir sihir gibi, öyle değil mi?
Atatürk’ün doğum ve ölüm yılları (1881 ve 1938) ile ilgili
bağlantılar
1938 + 1881 = 3819
1938 – 1881 = 38+19
(Not: 3819 yılı çok ilginç bir yıl olacak, çünkü bu yıl Atatürk’ün
hem 1938'inci doğum yılına, hemde 1881'inci ölüm yıldönümüne
denk gelecek)
1938 sayısını 19 ve 38 diye iki ayrı sayıya ayırıp bu iki sayının
toplamını 1938 sayısından çıkartırsanız bakın sonuç ne çıkıyor:
1938 – (19 + 38) = 1881!
Atatürk’ün öldüğü 1938 yılı 102 sayısıyla tam bölünebiliyor
(çünkü 1938 = 19 x 102). 1938 sayısının sağdaki iki hanesinin
yerlerini değiştirip çıkan sayıdan 102’yi çıkartırsanız: 1983 –
102 = 1881!
Atatürk’ün öldüğü 1938 yılı ölüm yaşı 57 sayısı ile tam
bölünebiliyor (çünkü 1938 = 57 x 34)
Atatürk’ün öldüğü günün tarihinin çok ilginç bir özelliği
Atatürk’ün ölüm tarihi 10111938, yani 10 Kasım 1938. Bu tarihi
ortadan ikiye bölelim, 1011 ve 1938 sayıları olarak. Ve bu
sayıları birbirleriyle çarpalım, 1011 x 1938 = 1959318. Sonuç
çok dikkat çekici, ama tam istediğimiz gibi değil. Peki, çıkan
sonuçta 1 basamağını 9 basamağının sol tarafına alalım, yani
1959318 sayısını 1951938 yapalım. Bu sayı hangi tarihe denk
geliyor dersiniz? (Atatürk’ün ölmeden önceki son 57. doğum
gününe.)
Atatürk ve 19 Sayısı
19 sayısı Atatürk’ün hayatında çok önemli bir yer teşkil ediyor.
Şimdiye kadar yayınlanmış bazı kaynaklarda da belirtildiği gibi
19 sayısının Atatürk’ün hayatıyla ilgili sayısal bilgilerle birçok
bağlantısı var. Basında yayınlanmış olan bu bağlantılardan
bazıları şunlar:
Atatürk 19. yüzyılın bitimine 19 yıl kala doğmuş
Atatürk Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak üzere 19 Mayıs 1919’da
gemi ile Samsun’a ayak basmış
Dostları ilə paylaş: |