450
öğretim hocaları yeterli bilgiye sahiptirler. %
8,1 26,7
34,9
17,4
5,8
8- Okullarda okutulan kitaplar iyi ve
anlaşılır.
Katılım
%
16
18,6
18
20,9
22
25,6
20
23,3
5
5,8
9- Her ay mutlaka bir kitap okuyorum.
Katılım
%
9
10,5
9
10,5
16
18,6
28
32,6
17
19,8
Tablonun genel değerlendirmesi şöyledir:
• Başkırtlar, eğitimin Karakalpakça yapılmasını desteklemektedirler. Fakat
üniversitelerdeki eğitimin yetersizliğinden şikâyet etmektedirler.
• Koreliler, Karakalpakistan’da eğitimin Rusça yapılması gerektiğini
düşünmektedirler. Eğitimin Karakalpakça ve Özbekçe yapılmasına karşı
çıkmaktadırlar. Bunda da haklıdırlar. Çünkü Rusça ortak dil olması
sebebiyle onlar için kolaydır. Fakat Özbekçe ve Karakalpakça oldukça
zordur. İlk, orta ve yüksek öğretim kurumlarında eğitimin ve hocaların
çok yetersiz olduğunu ve kitapların anlaşılmasının da zor olduğunu
belirtmektedirler. Koreliler arasında kitap okuma oranı çok yüksektir.
• Türkmenler, eğitimin hem Özbekçe hem Karakalpakça hem de Rusça
yapılmasına karşı çıkmaktadırlar. Karakalpakistan’da yapılan eğitimin ve
hocaların yeterli olduğunu kısmen de olsa kabul etmektedirler.
• Özbekler, ilk ve orta öğretimin yeterli olmadığını ve Karakalpakistan’da
gerekli düzeyde bir eğitim verilmediğini düşünmektedirler. Yüksek
öğrenimin kısmen de olsa yeterli olduğunu fakat burada da hocaların
oldukça yetersiz olduğunu kabul etmektedirler. Özbekler, eğitimin
Özbekçe ve Karakalpakça yapılmasını istemektedirler.
• Kazaklar, Karakalpakistan’daki eğitim dilinin Özbekçe olmaması
gerektiği konusunda ortak bir fikir içerisindedirler. Eğitimin Rusça ve
Karakalpakça yapılması gerektiğini düşünmektedirler. Bunda en büyük
sebep ise Karakalpakçanın Kazakçaya yakın bir lehçe olmasıdır. Birçoğu
eğitim-öğretimde hem hocaların hem kitapların hem de uygulanan
sistemin yanlış olduğunu düşünmektedir.
• Rusların büyük çoğunluğu eğitimin Özbekçe yapılmasını
istememektedirler. Ruslar, eğitimin Rusça ve Karakalpakça yapılmasını
kabul etmektedir. Rusların okullardaki eğitimden de şikâyetçi oldukları
görülmektedir. İlk, orta ve yüksek öğretimdeki kalitenin düşük olduğunu
451
ve hocaların da yetersiz olduğunu düşünmektedir. Ankete katılanlar
arasında kitap okuma oranın en yüksek olduğu kesim Ruslardır.
• Karakalpak kadınların çoğu Karakalpakistan’daki eğitimin Karakalpakça
yapılması gerektiğini düşünmektedirler. Bayanlar okullardaki eğitimden
şikâyetçidir. Özellikle kitapların yetersiz olduğunu bildirmektedirler.
Kitap okuma oranı bayanlarda daha yüksektir. Özellikle Karakalpak
erkekler Karakalpakistan’da Özbekçenin eğitim dili olarak
kullanılmasına karşı çıkmaktadır. Ayrıca herkesin de bilmesi
gerekmediğini düşünmektedirler. Eğitimin Karakalpakça yapılması
gerektiği konusunda büyük ölçüde hemfikirdirler. Karakalpak erkek
katılımcılar Karakalpakistan’da ilköğretim ve yüksek öğretimdeki
eğitimin yeterli olmadığını bildirmektedirler. Kitapların karışık ve
anlaşılmasının zor olduğunu, ayrıca hocaların da eğitim ve bilgilerinin
yeterli oranda olmadığı kanısındadırlar.
Karakalpakistan’da yukarıdaki tablodan da anlayacağımız gibi birçok
katılımcı Rusçanın bilinmesi ve eğitim dilinin de Rusça olması gerektiğini
düşünmektedir. Bağımsızlıktan 1998 yılına kadar büyük oranda eğitim Rusça
yapılmıştır. Rusçanın etkisi 2003 yılı itibariyle eğitimin her kademesinde kendisini
gösterse de son yıllarda Özbekçe eğitim hızla çoğalmaktadır.
Türk cumhuriyetleri, Rus esareti altında kaldıkları uzun yıllar boyunca
yönetimlerin katı baskısı altında eğitim başta olmak üzere birçok alanda derin
kayıplara uğramıştır. 1991 yılından sonra ise kaybettikleri bu değerleri ve zamanı
kazanmak için çaba içerisine girmişlerdir. Karakalpakistan başta olmak üzere
Türkistan ülkelerinin tamamı kendi eğitim ve kültürlerini oluşturmak için
uğraşmaktadırlar. Bu amaçla ilk olarak Kril alfabesinden kurtulmuşlardır. Dünya
konjektörüne uygun okulların ve üniversitelerin yapılmasına öncelik vermişlerdir.
Karakalpakistan bu konuda Özbekistan’dan yardım almaktadır. Sovyet döneminde
var olan eğitim programları tamamen terk edilmiştir. 1991–2003 yılları arasında
eğitimde yaşanan malzeme ve eğitici boşluğu bundan sonraki dönemlerde hızla
karşılanmaya başlanacaktır. Çünkü bu alanda önemli yatırımlar yapılmıştır.
Üniversitelerde ilgili bölümler açılmış ve yeni okullar yapılmıştır. Eğitim alanında
452
Türkiye ve ABD’den de destek alınmaktadır. Karakalpakistan ve Özbekistan’ın en
büyük ideali Türkiye gibi bu alanda gelişmek ve kendine yetebilmektir.
5- Sanat
Hive Hanlığı hâkimiyetinin Karakalpakistan’da hüküm sürdüğü 1810–1873
yılları arasında sanat alanında fazla bir gelişme olmamıştır. Zaten bu dönemde halkın
büyük çoğunluğu konargöçer yaşadığı için modern anlamda sanatla
ilgilenmemişlerdir. 1873 yılında Çarlık Rusyası’nın Karakalpakistan’ı işgaliyle
birlikte sanat alanında çok az hareketlenmeler olmuştur. Bunun sebebi Rusların
kurmak istediği sömürge imparatorluğunu sağlamlaştırmak istemesidir. Sanat
alanında en büyük gelişme Sovyetler döneminde olmuştur. Sovyetler planlı bir
politika yürütmüşlerdir. Sovyetler, fikirlerini kültürel faaliyetler yürüterek
benimsetmeyi ve müziği, sanatı, sinemayı araç olarak kullanmayı başarmışlardır.
Ruslar şehir merkezlerinde açık tiyatrolar oynatarak bu sanatı tanıtmaya
çalışmışlardır. Stalin’in vatan, dil, ekonomi ve kültürde birlik prensibinin
oluşturduğu milliyet fikrini uygulamada yardımcı olması için sanata önem
vermişlerdir. Her toplumda bilimsel akademiler, tiyatrolar, sanat evleri kurularak
toplumların farklı özellikleri vurgulanmaya çalışılmıştır. Yoğun olarak Rus kültürü
propagandası yapılmıştır. Bu doğrultuda 1919 yılında Törtkül’de “devlet sanat evi”
açılmıştır. Sanat evinde müzik ve tiyatro eğitimi verilmiştir. Ayrıca bu sanat evinin
gayretleriyle Amuderya Bölümü’nde tiyatrolar oynanmış, konserler ve geceler
düzenlenmiştir. Sovyetlerin çabalarıyla Karakalpaklar arasında tiyatroya ve müziğe
duyulan ilgi artmıştır. Çünkü bu işlerle uğraşanlara maddî destek sağlanmıştır. 1920
yılında Konırat şehrinde gençlerden oluşan 25 kişilik bir tiyatro grubu kurulmuştur.
Buna benzer gruplar 1920–1921 yılları arasında Çimbay, Şorahan ve Şabbaz
şehirlerinde de oluşturulmuştur.
969
1921 yılında Törtkül’de faaliyete geçen “ şehir
kulübü” Karakalpak tiyatrosunun gelişmesinde önemli rol oynamıştır.
Karakalpakistan sanatının gelişimi 1920 yılından sonra hızlanmıştır. Buna
bağlı olarak 1925 yılında Törtkül’deki Eğitim Yüksek Okulu öğrencilerinin
girişimiyle “Tan Nuru” adında bir grup kurulmuştur. Bu grup ilk zamanlar bu okulda
969
T. Allanazarov, Karakalpakskiy sovetskiy teatr (Karakalpak Sovyet Tiyatrosu), Taşkent 1966, s.
83–90.
Dostları ilə paylaş: |