Güle Güle Çocuklar



Yüklə 0,92 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə4/37
tarix18.06.2018
ölçüsü0,92 Mb.
#49571
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   37

O8  B+  YAZ

Türkan  Saylan’ın  üniversiteli  gençlere  açıkladığı  ÇYDD’nin  amaç  ve  he-

defleri için 20 yıldır binlerce gönüllü, ülkemizin dört bir yanında özveriyle 

çalışıyor.

Türkan  Hoca’nın  o  bitmek  tükenmek  bilmeyen  enerjisi  onları  da  sarmış. 

Çünkü her biri çok iyi biliyor ki; ancak iyi, gerçekçi, çağa uygun, ufuk açıcı 

şekilde eğitilmiş insan toplulukları, uygarlık akımını, bilimi, teknolojiyi, eşit-

liği, insan hakları ve çevre bilincini, barışçıl ve dürüst olmanın erdemlerini 

kavrayıp içselleştirebilir, yaşama geçirebilirler.

Türkan  Hoca  bunun  formülünü  şöyle  açıklamıştı:  “Hem  tek  tek  bireyle-

rin, hem de ulusun tümünün fırsat eşitliğinden yararlanarak, yeteneklerinin, 

zekâsının ve beklentilerinin kendisini götüreceği en son noktaya varabil-

mesi gerekir. Ancak altyapısını çağdaş şekilde geliştirmiş olan insanlar bil-

gi ve becerilerini kardeşçe, farklılıkları zenginlik sayarak birleştirip, Mustafa 

Kemal ve arkadaşlarının bize emanet ettiği bu güzeller güzeli ülkeyi hak et-

tiği uygarlık düzeyine getirebilirler.”

Çağdaş  Yaşamı  Destekleme  Derneği’nin  Kurucu  Başkanı  Türkan  Say-

lan yüzbinlerce genci kanatları altına alarak önemli bir misyonu yerine ge-

tirdi.  Yaşantısı örnek oldu. “Çağdaşlaşma Yolunda” sorunlara çözüm geti-

ren çok önemli görüşleri paylaştı. Bilgi cimrisi olmadı; ne bildiyse toplumla 

paylaşmayı seçti. Bu yönüyle de “Ölümsüzlüğü” yakaladı. O’nu asla ne gö-

nüllerden, ne de akıllardan hiçbir güç söküp alamayacak.



Türkan Saylan son ana kadar bitmek tükenmek bilmeyen bir savaşçıydı.

B+


Hocam, gönderdiğiniz bu çok anlamlı mesaj için çok teşekkür 

ediyorum. Şüpheniz olmasın ki, benimle beraber yetişen 

gençlerle beraber ülkemizi daha da çağdaşlaştırıp bu güzel 

vatanımızı en üst düzeye çıkartmak için elimizden geleni ya-

pacağız. Ayrıca çağdaş yaşamı destekleme derneğine de be-

nim gibi maddi sıkıntı çeken öğrencilere verdiği destekten do-

layı minnettarım. 

Saygılarımı sunuyorum.

İTÜ İnşaat Mühendisliği Hazırlık Sınıfı

Sayın Hocam Türkan Saylan, Merhabalar,

Mektubunuzu okudum. Çok güzel ve anlamlı bir mektuptu. 

Üç yıldır çağdaş yaşamlıyım ve çağdaş yaşamlı olmak beni 

hep gururlandırmıştır.Çünkü biliyor ve inanıyorum ki; ayak-

ta kalabilmek, hedeflediğimiz çağdaş Türkiye seviyesine ula-

şabilmek için bolca okumalı, araştırmalı ve bilimsel düşünme-

yi başarmalıyız. 

Bunun için de doğru yerde olduğumu bilmek, doğru adımlar 

atmak ve dahası ve en önemlisi doğru insanların desteğini ar-

kamda hissetmektir duyduğum haklı gurur…

Fen-Edebiyat Fakültesi, Kimya 3.sınıf

Ben Kozluk’a yakın bir köyde oturuyorum. Geçimimizi hay-

vancılıkla sağlıyoruz. Benim okuma olanağım yoktu. Ama 

sizlerin sayesinde artık hem okula bambaşka ve bir umutla 

devam edeceğim hem de kardeşlerime hayatı daha güzel yön-

leriyle anlatmaya çalışacağım. Sizlerin böyle halkınıza yar-

dımlar sunmanız ve özellikle kız çocuklarına sahip çıkmanız, 

benim kalbimde sizlere derin bir sevgi hissettirdi. Onun için 

sizlere ve okulda ilgilenen öğretmenlerime nasıl teşekkür edece-

ğimi bilmiyorum. 

Sonsuz sevgilerimle. Bir YİBO öğrencisi

Ben Harranlıyım. Burada herkes kızların değil de erkeklerin 

okumasını istiyor. Bizlerin yani Harranlıların huyu budur. 

Ve galiba bu mezara kadar sürecek. Ama kızlar kafaları-

nı dik tutarsa bence sorun kesin hallolur. Aslında babaları-

mız ve annelerimiz bizim notlarımızı iyi görünce de seviniyor-

lar. Okumak neden ayıp olsun ki; yani okumak değil okuma-

mak ayıptır bana göre. Bıraksınlar biz de çok çalışıp ülkemi-

ze, Ata’mıza layık insanlar olalım.

Harran’dan bir kız öğrenci.

Çocuklarından Türkan Saylan’a 

gelen milyonlarca sevgi mektubundan

sadece birkaçı...

B+  YAZ

  09



10  B+  YAZ

“Güle Güle

   Çocuklar”

Söyleşi


Yazı: GÜL BUDAK   Fotoğraflar: NURCAN VOLKAN

K

onu Atatürk ve O’nun Beşiktaş günleri... Konuklar şimdi-

ye dek önemli çalışmalara imza atan değerli tarih araştır-

macısı, yazar Necdet Sakaoğlu ve tarihi fotoğraflar edi-

törü Cengiz Kahraman. Onlarla 19 Mayıs öncesi yine ta-

rihi  bir  günde,  23  Nisan’da  buluştuk.  Necdet  Sakaoğlu 

ve Cengiz Kahraman, Beşiktaş Belediyesi’nin katkılarıy-

la yayınlanan özgün çalışmalarını B+ ile paylaştı.

“Güle  Güle  Çocuklar”  Beşiktaş  Belediye  Başkanı  İsmail  Ünal’ın,  kitabın 

önsözünde yazdığı gibi; “Beşiktaş kentlisinin, izinden ayrılmayı asla düşün-

mediği  Atatürk’e  olan  sevgisinin  bir  ifadesi”    tanımlamasını  hak  etmiş  bir 

albüm-kitap. 2008 yılı basımlı kitabın fotoğraf editörü Cengiz Kahraman. 

Fotoğraflar  için  Beşiktaş  Belediyesi,  Dolmabahçe  Sarayı  Müzesi,  Yapı 

Kredi Bankası Selahattin  Giz ve Cengiz Kahraman arşivlerinden yararla-

nılmış. Yayına Hasan Özgen ve Görkem Kızılkayak’ın hazırladığı kitabın ta-

sarımı ise NDR’ye ait.

Söyleşiye başlamadan önce şunu belirtmekte yarar var. Bu eser, Beşiktaş 

için, Beşiktaşlılar için bir gurur kaynağı niteliğinde. Çünkü Mustafa Kemal’in 

Milli Mücadele’yi başlatmak için yola çıktığı nokta Beşiktaş. Atatürk, yaza-

rın deyimiyle “kısacık ömrü”nün 48 ayını, yani 4 yılını İstanbul’da, çoğunluk-

la da Beşiktaş’ta geçirdi. Tarihe geçen kararlarını Beşiktaş’ta aldı, son ne-

fesini burada verdi.  

Büyük liderin Beşiktaş günleriyle ilgili yapılan ilk özel araştırmayı gerçek-

leştiren  Necdet  Sakaoğlu,  Atatürk’le  ilgili  bilinmeyenlerin  de  yer  aldığı  il-

ginç,  keyifle okunan bir eser ortaya çıkardı.

Necdet Sakaoğlu’nun kitabı yıllar yılı Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı 19 

Mayıs’ta  başlatılan  “Kurtuluş  Savaşı”nın  aslında  16  Mayıs’ta  Beşiktaş’ta 

başlatıldığının  bir  kanıtı.  Sakaoğlu  bu  tarihi  olayın  her  yıl  16  Mayıs’ta 

Beşiktaş’ta  yapılan  etkinliklerle  kutlanmasını  istiyor.  Sakaoğlu’nun  isteği 

Beşiktaş Belediyesi’nin de sahip çıktığı duyguları ifade ediyor. O gün deni-

ze atılacak çiçekler Milli Mücadele ruhumuzun asırlar boyu canlı kalacağı-

nı da simgeliyor adeta.



Şimdi sıra Necdet Sakaoğlu ve Cengiz Kahraman’la yaptığı-

mız söyleşiye geldi. Sakaoğlu ve Kahraman B+’nın soruları-

nı yanıtladı.            

                                                                                         



İlk sorum şu: Neden tarih?

Necdet  Sakaoğlu:  Sivas  Divriği’de  doğdum.  Tarih  kokar  oralar.  Binala-

rı anıtsaldır. Öğretmen okulu binamız da öyleydi. Atmosfer bu. Bir de ta-

rih öğretmenim Kâzım Dilcimen. Emeği büyüktür. Dilcimen tarihi öyküleş-

tirirdi, biz onun anlattıklarını hikâye olarak, zevkle dinlerdik. Her üç dört bilgi 

aktarımının arasında mutlaka bir fıkra anlatırdı. Şimdi anlıyorum ki, merhum 

bize tarihi sevdiriyormuş.



Okullarda alternatif tarih okutulmuyor. Biz tarihi hep klişe-

leşmiş şekliyle okuduk. Bu doğru ve yeterli mi?

N.S: Liselerde okutulan tarih kitaplarındaki yavanlık öğrenciyi ilgiye değil, 

ilgisizliğe götürür. Doğru da değildir, yeterli de. 



Bu durumu nasıl tersine çevirebiliriz?

N.S: İki yolu var. Bir, yerel tarihe önem verilmelidir. İki, tarih-edebiyat ilişkisi 

kurulmalıdır. Yeni bir bakış gerekli bize. Yerel tarihe, sözlü ve popüler tarih 

ağırlıklı bakacağız. O zaman sanırım Anadolu’nun bugüne dek yazılmayan 

tarihi, pek çok yeni uçlar verecektir. 



Neden bu kitap peki?

N.S: Atatürk kronolojisi var elimizde. Ama ne yazık ki onun hayatıyla, ya-

şadıklarıyla ilgili o kadar az veri var ki. Aslında Atatürk’ün Yalova günleri de 

başlı  başına  bir  konudur,  Ankara  günleri  de.  Kaldığı  konakladığı  yerlerde 

geçirdiği zamanlar birer cümle, ama yetersiz bu bilgiler. Artık hiç kimse Ata-

türk ‘ün Selanik’ten İstanbul’a nasıl geldiğini, nasıl bir vasıta ile geldiğini me-

sela, geldiği ilk gece nerede kaldığını, okula nasıl gittiğini bilmiyor. Bir ya-

kını var mıydı yanında, bunu artık kimse çözemeyecek. Acı bir şey bu. Yu-

suf Akçura, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Fuat Köprülü, Ahmet Rasim, hat-

ta Ziya Gökalp gibi aydınlar çevresinde bunlardan hiçbiri Falih Rıfkı hariç, 

o da Çankaya yaşamıyla ilgili bazı bilgiler veriyor... Bunun dışında kapalı bir 

kutu. Üzülüyorum. Beşiktaş’la ilgili olarak da Atatürk’ün Beşiktaş’la bir yaz-

gı çakışması olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden yazmak istedim. Atatürk- 

İstanbul-Beşiktaş  ilişkilerini  irdelemek  isteyen  okuyucular  bu  kitapta  tari-

hin es geçtiği onlarca yaşam sahnesini yakalayabilir. Katkım olsun istedim.

Yazar Necdet Sakaoğlu, Atatürk'ün vefatından 12 gün önce verdiği ,

anlamlı ve derin mesajı "Güle Güle Çocuklar" kitabında anlatıyor.

Kitap Kurtuluş Savaşı'nın Beşiktaş'ta ve 16 Mayıs'ta başladığını kanıtlıyor.



Yüklə 0,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   37




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə